Artık param bitiyordu, işe başlamam gerekiyordu ama oraya dönmek istemiyorum Wayne, o iş bile beni çok bunaltmıştı. Evde kendi kendime kafamı dağıtmak için babaannemin çok önceden önerdiği gibi dövüş sporlarına çalışmaya devam etmiştim.

Ama bir türlü kafamı dağıtamıyordum, yorgundum Wayne. Doğru düzgün bir uyku çekmek istiyordum, mezarlığa gittikten sonra kısa uykularımda beni hiç ziyarete gelmemeye başladın. Hiç rüya ya da kâbus görmedim.

Aslında kâbus görmek bile istemiştim çünkü içinde sen vardın. Neredeyse her gece seni görmek için dua ediyorum.

Hastane kontrolünden çıktım. Genelde ilaçlarımı alıyor muyum diye birkaç kan testi yapıyorlardı ve hepsinde düzenli olarak çıkıyordu. Ben bile bu kadar düzenli almama şaşırıyordum.

Sigara paketimi çıkardığımda içinin boş olduğunu gördüm. “Gerçekten kalmamış mı ya?..” Paketi buruşturup çöpe fırlattım. “Hay sikeyim…” Yakınlarda sigara alabileceğim bir yerde yoktu, hastanede satılmıyordu.

Eve doğru ilerlerken yolda gördüğüm herhangi bir marketten alacaktım. Ama yolum daha uzundu ve şu an çok acil bir sigaraya ihtiyacım vardı!

Heather beni daha az ziyaret etmeye başlamıştı. Ona olan soğuk tutumumdan dolayı benden uzaklaşmıştı ama olması gereken buydu zaten, benim için olacak en iyi şey buydu. Bana geldiğinde birkaç yemek tarifi bırakmıştı, bazen yemek getirmeye devam ediyor, bazen ise ben onun bıraktığı tariflerle yapıyordum.

Patronum ise sürekli arayıp duruyordu. Nasıl olduğumu sorma ayağına beni müdür yapmak istiyordu. Ama ben gerçekten uğraşmak istemiyordum.

Sonunda bir market bulmuştum. Marketin yanındaki ara sokağın önünden geçerken bir takım sesler duydum. Sokağın girişinde birkaç motor vardı. Kalabalıktı ve altı, yedi kişi falan vardı. Biraz yaklaşıp başımı eğdiğimde sıraya dizilmiş beş kişi gördüm. İç çamaşırlarına kadar soyulmuşlardı. Elinde bir sigara ile sıralı çocukları döven birisi vardı. Kalabalık ise onun arkasındaydı, aşırı da değildilerdi, o adamla birlikte toplam altı kişi falanlardı.

Sokağa girdim, aslında bulaşmak istemiyordum ama biraz kaşındığımı fark ettim. Dayak yemek güzel oluyordu arada, beni kendime getiriyordu.

Dikkatlerini üstüme çekmek için öksürdüm. Saçlarımı kaşıdım. Adam bana döndüğünde göz göze geldik. Gözlüklüydü, çokta yaşlı değildi. Benden belki üç ya da dört yaş büyüktü. Saç kesimi uzun bir mulletti ama fazla da uzun değildi. “Ne var?”

“Yaşından başından utan, senden küçük çocuklara bulaşmak ne?” Dişlerinin arasındaki sigarayla güldü. Sigarayı ağzından indirdi ve dumanı üfledi. “Ne diyorsun lan sen? Ne yaptıklarından haberin var mı da konuşuyorsun?”

“Neyse ne, çocuklar reşit bile değil.” Yavaş yavaş bana yaklaşıyordu. Benden biraz uzundu. Karşıma geldiğinde dik dik bana baktı. Saçları kahverengiydi, gözleri de aynıydı. Ten rengi açıktı. “Boyunun yetmeyeceği işlere bulaşma, seni de eklerim yanlarına.”

“Denesene.” Güldü ve ilk başta bir sol kroşeyle dik gelen bir yumruk savurduğunda geriye çekildim. Çok hızlı ve güçlüydü. Durdum. O da durdu ve gülerek bana baktı, “İyisin ha.” dediği gibi aynı hızda ardından tekrar bir sağ kroşe ile dik bir yumruk savurmuştu ama tekrardan kurtulmayı başarmıştım. Yumruklarının altına girerek karnına sarıldım ve bacaklarından çekerek yere düşürdüm.

Yere düştüğü anda suratına sert bir yumruk savurdum ama o yerde kenara çekilip kurtuldu. Bacağıma bir tekme atarak yüz üstü yere düştüm. Neyse ki suratımı çarpmadım, ellerimle yerden tutundum. Ayağa kalkarak karnıma bir tekme atıp beni sırt üstü yere düşürdü.

Tam suratıma yumruk atacakken yüzümü kollarımla kapatmıştım ki durdu. Yakamdan tutup kaldırdı. Gülümsüyordu. Üstümü çırptığında sadece ona bakakaldım. “Sevdim seni.”

“Manyak mısın lan?” Tekrar saldırmayı denesem kesinlikle yine başarısız olurum. Eminim ki bu herif gücünün yarısını bile kullanmamıştır, çok taşaklı duruyordu.

“Bize katılsana.” Kaşlarımı çattım. “Siz?” Hâlâ gülümsüyordu, yüzünde hafif bir tebessüm vardı. Yakışıklıydıda. Gözlüklerini düzeltti. “Bizim dövüş klübüne katıl işte. Yani çok klüp gibi değil, daha çok kafes dövüşleri falan yapıyoruz da sen klüp de ona. Belli, dövüşmekte iyisin, bize katıl daha da iyi olursun. He, bu arada ben Theron.”

“İstemez, çocukları bırak.”

“Yok, onlarla işim bitmedi. Videolarını çektiniz mi?” İçlerinden birisi şimdi başlayacaklarını söyledi. “Dövüş klübü diyorsunda yaptığın şeyin zorbalıktan farkı yok, çocukları bırak.”

“Ya bırakmayacağım, zorbaysamda zorbayım. Hak ediyorlar, kendi okuldaki kızların videolarını çekip sapık gruplarında paylaşıyorlar. İçlerinden biriside benim kız kardeşim, on yedi yaşında.” O zaman o çocukları savunmanın anlamı yoktu. Başımı salladım. “Tamam o zaman, ben gidiyorum.”

“Ya dursana.” Kolumu tuttu. “Teklifimi düşün.”

“Bir teklif yok ki ortada, beni klübüne davet ediyorsun. Dövüşüp dayak yiyip ne yapacağım? Benim ne işime yarayacak?” Gülümsedi ve omzumu sıvazladı. “Sen onu dert etme, her bir dövüşe bir miktar para alıyorsun.” Gözlerim parıldadı. “Öyle ufak bir miktardan söz etmiyorum ha, millet senin üstüne deli gibi bahis oynuyor. Seni bizzat ben güçlendireceğim, sonra dövüşlere çıkacaksın herkesin eline vereceksin!”

Sessiz kaldım. “Bir şey desene lan.” Beni dürttü. “Kalabalık mısınız?”

“Biraz kalabalığız, başka dövüşçüler geliyor onlarla dövüşüyorsun genelde.” Cebindeki paketi çıkarıp bana uzattı. “İçiyor musun?” Aldım ve uzattığı çakmakla yaktım. “Tamam, madem bu kadar çok istiyorsun, katılacağım. Ama bir şartım var.”

Dudaklarının arasındaki sigarayla güldü ve konuştu. “Ne o?” Gülümsedim. “Benim için bir şey yapacaksınız.”

BÖLÜM NOTU

Geldi benim favori char, çok uzun zamandır hikayeye gelmesini bekliyordum. Therondan gerçekten çok hoşlanıyorum




novebo yorum yok

İlk yorum yazan sen ol!


Henüz yorum yapılmadı

Novebo discord sunucusu