Tekrar uyandım, bu sefer arabanın içinde değildim, üzerimde abim yoktu. Hastane odasındaydım. “Oğlum! Oğlum uyandı!”

“Anne?…” Gözlerimi araladım ve kapıya koşa koşa giden cüsseye baktım. Babaannemdi. “Torunum uyandı! Lütfen! Lütfen, buraya bakın!”

Annemin çığlıkları kulaklarımda çınlarken gözlerimi sımsıkı kapattım. Hakikaten, annem! Babam ve abim?! Onlara ne oldu!

Hızla yataktan kalktığımda acı ile inledim ve geri yattım. Karnımda inanılmaz bir ağrı ve acı vardı. Vücuduma baktığımda bir sürü sargı bezi gördüm.

Doktor ve hemşire içeri girdi. “Aramıza hoş geldin Aidan, kendini nasıl hissediyorsun?”

“Ailem… abim?.. Onlara n’oldu?”

“İsmini ve adını hatırlıyorsun değil mi?”

“Sikeyim, bana aptal aptal sorular sormayı kesip aileme ne olduğunu söyleyin artık!” Bağırdığım için karın bölgeme tekrardan bir ağrı saplandı, acıyla inledim ve sızlandım.

Hemşire ve doktor yerinden sıçramıştı.

“Aidan, biraz rahatla, sana her şeyi söyleyeceğiz.”

“Şimdi söyleyin.” Durup bir şey demediler, yaşım küçük olduğundan dolayı beni küçümsediklerini fark ettim. “Söyleyin dedim.”

Israrla söylemediklerine göre az buz ne olduğunu anladım. Sadece duymam gerekiyordu.

“Aidan, ailen hayatını kaybetti.” Yutkundum, derin bir nefes aldım. Boğazıma yumrular dizerken dudaklarımı ısırdım, dolan gözlerimi aldırış etmedim.

Bu saatten sonra tüm hayatımın karardığını hissettim. Gözüme resmen siyah bir perde düşmüştü, ne yani arabada herkes ölürken ben yaşadım mı? Yaşayan sadece ben miydim? Neden bendim? Niye annem değildi, abim, babam, neden onlar değilde bendim? Orada hayatta kalmak için nasıl bir iyilik yapmış olabilirim?

Tanrıya beni öldürmesi için dua mı etmeliyim? Benimde o arabada ölmem için kötü bir insan mı olmam gerekirdi? Hayır, hayır, hayır, benim ailem kötü değildi. Abim bile değildi, o sadece yalnız ve mutsuzdu. Sinirliydi. Son anında beni kurtardı. Eğer kurtarmasaydı bende ölür müydüm? Abime kızmalı mıyım? Kızsam ne olur ki, ölüm çoktan aldı onu benden.

Galiba onlar için minnettar olmalıyım. Ama yapamam.

Yapamam.

Ailem öldü, nasıl hayatıma devam edeceğim? Bir başına kalmış babaannem ile mi?

Yaşlı başlı kadına yük mü olacağım? Ne yapmam lazım, kendimi öldürmeli miyim?

Yavrusunu kabul etmeyen bir kedi gibi bir başıma ne yapacağım? Ölürüm.

“Aidan, bizi duyuyor musun?”

“Beni yalnız bırakın, çıkın.” Doktor bunu yapamayacağını, kontrollerimi yapması gerektiğini söyledi.

“İstemiyorum dedim! Yalnız bırakın lan beni!” Yataktan sızlanarak kalkmaya çalıştım. Bacaklarımı yataktan sarkıtırken elimi karnıma atıp acımı azaltmak için yarayı destekledim.

Hemşire gelip beni tuttuğunda onu ittirdim. “Bırakın dedim size.”

Hemşire, doktora baktığında sorun olmadığını söyledi. “Birazdan geri geleceğiz ama.”

Odadan çıktılar. “Kendime gelmem lazım…”

Her yerimde bir ağrı vardı, karnımdakinden bahsetmiyordum. Vücudumun her bir yanında sargı bezi vardı. Arabanın kırılan camlarından ve ağaç dallarından dolayı olmuştu.

Kollarım, bacaklarım, her bir yanım sargı beziydi.

Tuvalete girerek aynaya baktım. Karnımı açtım. Bandaj olduğundan dolayı dikiş izini göremiyorum ama kocaman bir bandaj vardı. Yanağımda ve kaşımın üzerinde de bandaj vardı, yine bir başka kesiklerden olmalıydı.

Midem bulandı. Ailemin son anlarını düşününce midem boğazıma geldi ve hemen klozete kustum.

Mide bulantısına dönüşen üzüntümü içimde tutamadım. Klozetin iki yanını tutarken hıçkırarak ağlamaya başladım. Ailem olmadan ben nasıl yaşayacağım?

Yaşayabilecek miyim? Ayaklarımın üzerinde durabilecek miyim?..

Ne yapacağım ben…

Çaresiz ve üzgün hissettiğim durumlarda anneme sarılırdım, annemi istiyorum. Annemin bacaklarına yatıp saçımı okşasın istiyorum.

Ama o burada değil ki artık, kimin kucağına yatacağım? Kim benim saçlarımı okşarken bir şarkı mırıldanacak? Veyahut bir kâbus gördüğümde kim beni sakinleştirecek?

Babam mı?

O da buz gibi olmuş bedeniyle morgda annem ve abimle yatıyor olmalı. Adil değil, ben burada acı çekerken onların hep birlikte olması adil değil!

Babaannem benim saçlarımı okşar, bir şarkı mırıldanır ama annem kadar iyi hissettirir mi beni?

Babaannem de gidecek, herkes bir gün gidecek. Abimin beni kurtardığı bu hayatta yapayalnız kalacağım, sonsuza kadar.

Ailemi istiyorum. Sargılı ellerimle yüzümü kapattım ve dirseğimle klozete yaslandım. Hüngür hüngür ağlamaya devam ettim. Bağırmak istiyordum, yapayalnız kaldım! Ailemle daha geçireceğim birçok vakit varken sadece on iki yaşımda onların mezarını ziyaret edeceğim!




user

Will son anda Aidan’ı kurtarmış olsa da ergen sözleri yüzünden kazaya sebep olduğu için sinirliyim. Aidan’ın abisine olan sevgisi, aşık olunca gözleri kör olan insanlar gibi. Bu olay Aidan’ı nasıl etkileyecek çok merak ediyorum.

Novebo discord sunucusu