Jackson cesurca davranıp beni polise şikayet etmişti. Aslında o değil, ailesi yapmıştı. Bundan haberi olan Wayne, benim için bir avukat göndermişti. İçeride çoğunlukla avukat konuşmuştu, savunmamı yapmamda kolaylık sağlamıştı.

Mahkeme olduğunda neyse ki reşit olmadığım için hapishaneye girmem söz konusu bile değildi. Birkaç bin lira para cezası ile serbest bırakılmıştım. Ailesi kontrolsüz bir şekilde tekrar bana bağırarak şikayet etmek istediklerini söylemişlerdi. “Bu çocuk benim oğlumun burnunu ve parmaklarını kırdı! Nasıl hafif bir para cezası ile kurtulabiliyor?! Bu nasıl bir adalet!?”

Avukat beni tuttu ve yanıt vermememi söyledi. “Dava çoktan kapandı, bağırması hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Sakin kal ve cevap verme, tamam mı?” Başımı sallayarak onayladım ve salondan çıktık.

Avukat beye teşekkür ettim, o olmasaydı daha da kötü olabilirdi her şey. Heather bana sarıldığında bende ona sarıldım, Wayne ile ikisi mahkeme salonunda benimle birliktelerdi. “Saçma sapan insanların çocukları yüzünden uğraştığım şeye bak, ha birde ben suçluyum diye bana dava açılıyor. Wayne ona bir açsa hayatı kayacak.”

Annesi içeriden çıktı ve üstüme doğru yürüdü. Jackson onu tutmaya çalışıyordu. “Şu an çok mutlusun, değil mi? Çok mutlusun! Oğlumun suratının haline bak, parmaklarının haline bak. Bir aya sınav var, eğer iyi bir derece yapamazsa bu senin yüzünden anladın mı?! Bu yetim kalmış çocukları başı boş bırakıyorlar, sonra olan bizim çocuklarımıza oluyor!” Dediği şey sinirimi bozdu ama karşılık vermedim. Kadın göğsüme birkaç kere vurduğunda sadece sendelendim.

“Offf, analı oğullu harbi çok gudubetsiniz ya.” Avukat beni uyardı. “Ya bir şey demeyeceğim, sakin olsana.” Kadına geri döndüm ve bana vuran ellerini tutarak indirdim. “Hanımefendi, mahkemede ve ifademdede söylediğim gibi,” Suratına yaklaştım. “senin oğlun bendende beter. Ben öksüz olabilirim ama oğlun gibi şantajcı bir pezevenk değilim.” Bıraktım.

“Oğlunun okulda neler yaptığını biliyor musun? Uyuşturucu kullanıyor lan, bence torbacılıkta yapıyordur, hiç şaşırmam.” Kadını baştan sonra süzdüm. “Gerçi sendende böyle bir şeyin çıkması şaşırtıcı değil.” Güldüm. Avukat beni uyarmak için tuttu ve çekti.

“Hadi git yine şikayetçi ol, bak bakalım ben ne diye şikayet ediyorum oğlunu.” Kadının ağzı açık kaldığında arkamı döndüm ve ilerledim.

Avukat ile binadan ayrıldık. Wayne ile Heather bana bakıyordu. “Bunu gerçekten yapmak zorunda mıydın?”

“Ya sen? Benden saklamak zorunda mıydın?”

“Evet, zorundaydım.”

“Değildin. Gelip bana anlatabilirdin başında, yine korkaklık yaptığın için—“ Heather lafımızı böldü. “Çocuklar bence tartışmanın hiç sırası değil çünkü gazeteciler gelmiş.” Onları gösterdiği an Wayne’nin kapüşonunu başına çektim ve kolumun altına aldım.

Hemen şöförün yanına koşarak arabaya bindik. Neyse ki kimse görmemişti, Heather erkenden fark etmişti. “Nereye gideceğiz buradan sonra?” İzin günümdü, onlarla birlikte uzun zamandır vakit geçiremiyorduk. “Dondurma yemeye gidelim mi?”

Wayne ortaya bir fikir sunduğunda şaşırdık. Dönerek ona baktım, aynı şekilde Heather da ona öyle bakıyordu. “Ne? Hava çok sıcak, bir dondurma güzel olmaz mı?” Gülümseyerek önümü döndüm. “Olur, olur tabii.”

Dondurmacıya geldik. Pahalı bir yer değildi, onlara ben ısmarlıyordum. “Bekleyin, geliyorum.” Bir dondurma daha aldım ve şöförün yanına gittim. “Al.” Uzattığımda şaşırdı. “Alsana hadi, eriyor.” Gülümseyerek aldı ve teşekkür etti.

Diğerlerinin yanına geri döndüm ve sandalyeye oturduk. Dondurmamı kaşıklamaya başladım. “Gerçekten güzelmiş.”

“Heather ile bazenleri buraya geliriz, ucuz ama güzel yapıyor. Tam bir fiyat performans.” Heather her zamanki gibi çilekli ve vanilyalı alıyordu, ben ise limonlu. Wayne de vişneli çikolatalı almıştı, iğrenç bir karışım olduğunu düşünüyordum.

“Babaannen nasıl? Uzun zamandır göremiyorum onu.” Peçeteyle ağzımı sildim. “Bilmiyorum, son günlerde çok halsiz. Eskisi gibi değil. Vücudu çok kırgın, sürekli uyuyup duruyor. Eskisi kadar yemek yiyemiyor ya da yapamıyor, onun için çok endişeleniyorum.”

Heather dudağının kenarında kalan dondurmayı yalayıp konuştu. “Neden hastaneye gitmiyorsunuz? Ya ciddi bir şey olduysa? Çok geç olmadan gitmelisiniz Aidan.”

“Söylüyorum ama dinlemiyor, masraflardan ve çıkacak şeyden korkuyor. Çok yaşlandı, belki de gitme zamanı gelmiştir.” Derin bir iç çektim. Heather kafama sertçe vurduğunda sızlanarak ovaladım. “Ahh, n’apıyorsun be?”

“Nasıl konuşuyorsun sen? Hemen kötüyü düşünüp duruyorsun.” Wayne dondurmasını kaşıklayarak konuştu. “Aidan kötü düşünmüyor ki, sadece gerçekçi yaklaşıyor.” Heather onun kafasına da vurdu. O da aynı şekilde sızlanarak ovaladı. “İkiniz çok aptalsınız, her şeyin hep kötü tarafını düşünüyorsunuz. Babaanne iyi, bir şey olmayacak.”

“Böyle düşünüp umutlanmak daha aptalca, sonra bir anda çakılıveriyorsun.” Sinirle iç çekti. “Erkek değil misiniz? Hepiniz aynısınız.”

Ona dil çıkardım ve dondurmamı kaşıkladım. Ne kadar göstermesem bile bu durum beni çok korkutuyor ve üzüyordu. En azından kendimi hazırlayabiliyordum ama babaannem benim ailemden kalan tek kişiydi ve o giderse ne olacağını bilmiyordum. Bunu atlatabilir miydim? Onu da bilmiyordum.

“Para cezasını ne yapacaksın? İzin ver ben ödeyeyim, hepsi benim suçum.” Kaşığı fırlattım ve elimi masaya vurdum. İkiside yerinden sıçradı. “Aptal mısın? Hiçbir şey senin suçun değil, onun burnunu ve parmaklarını kırmamı sen istemedin. Kendi rızamla yaptım ve gayette haklı bir şekildeydi. Ben halledeceğim, mirastaki parayla hallederim. Reşit olmama kaç ay kaldı zaten şurada.”

“İyi de bunun bir süresi olduğunu sende biliyorsun. Bir ay içinde ödemen gerekiyor. Ne zaman reşit oluyorsun sen?”

“Eylül de olacağım.”

“Daha üç ay var, ödeyeyim işte, aksi takdirde daha da kötü olur.” Heather, Wayne’ye hak verdi. “İyi tamam, ama sadece borç olarak. Reşit olduğumda geri vereceğim.” İç çekti ve sessizce dondurmasını yemeye devam etti. Benimki çoktan bitmişti bile. “Buradan sonra ne yapsak?”

“Bana gidelim, oyun falan oynarız.” Bugün mahkemem olduğu için işten izin almıştım. “Ben gelemem, bir saate işe gitmem lazım.” Heather’ın saçlarını karıştırdım. “Ahhh, zavallım, sen işe mi gideceksin?” Söylendi ve elimi ittirdi. “Mahkemenin erken bittiğini söyleyeyimde gör sen.”

“Tamam tamam, özür dilerim!” Güldü. Ayaklandık ve arabaya ilerledik. Heather önümüzden ilerleyerek dondurmasını yemeye devam ediyordu. “Teşekkür ederim.”

“Gerek yok, o şerefsiz bunu hak ediyordu. Bir daha olsa bir daha yaparım.” Birbirimize baktık.




novebo yorum yok

İlk yorum yazan sen ol!


Henüz yorum yapılmadı

Novebo discord sunucusu