“Sabah altıda denize gelmekte neymiş ya? Tam olarak yaza bile girmedik, buz gibidir su.” İki saattir söylenen Heather’a baktım. “Resmen beni kolumdan tutup sürüklediniz, bugün izin günüm benim! Hem sizin ikinizin okulu yok mu? Yatın uyuyun.”
“Sussana artık, gayet güzel bir aktivite. Wayne öyle canı istediği gibi denize giremiyor, insanlar dik dik bakıp duruyor.” Heather kuma oturdu. Tişörtümü çıkardım, altımda sadece şortum kalmıştı. “Erkeklik yapıp suyun sıcaklığına bakacağım, sonra hepiniz geleceksiniz, tamam mı?”
İkisininde karnımına baktığını gördüm. “Heh,” Gülümsedim. “çok havalı, değil mi? Biliyorum.” Genelde sahilde herkes bana bakar dururdu ama hiç umrumda değildi, çünkü benim için gayet hoştular. Vücudumun çoğu yerinde bu izler vardı ve benim bir parçam olmuşlardı. Hayatta kalışımın simgeleri.
Hafif dalgalıydı deniz, hava yeterince sıcaktı ama suyunda aynı sıcaklıkla olduğunu kesinlikle düşünmüyordum.
Denizin kıyısına geldiğimde ayak uçlarıma çarpan suyu hissettim. Buz gibiydi. Dişlerimi sıkıp ayağımı kaldırdım. “Su sıcacıkkk!”
“Yalan söyleme.” Yanlarına gittim, kumlar ayağıma yapışıyordu. “Hadi gelin.”
“Ben girmeyeceğim, tamam mı? Bu delilik.”
“Heather’a katılıyorum, gidip uyuyalım işte. Buz gibi suya girmek delilik, hasta olacağız.” Sinirle iç çektim. “Siz ikiniz ne de söylendiniz be!” Eğilerek Wayne’nin bacaklarına sarıldım ve onu sırtıma aldım. Çırpınmaya başladı. “Bırak! Bırak lan!” Sırtıma vururken ilerlemeye devam ettim. Suya yeterince geldiğimizde, hizası neredeyse belime kadar geliyordu. Onu hızla fırlattım ve suyun içine daldı. Güldüm.
Sonra Heather’a döndüm. Suyun kattığı basınçla koşmaya başladım. Ayağa kalktı. “Asla! Sakın ha! Gelme!” Sudan çıktım ve daha hızlı koştum.
Kaçarken ayakları kumda kayıyordu, ama ondan daha hızlı olduğum için yetişmiştim. Hızla yakalayıp kucağıma aldım. Wayneden daha fazla direniyordu. Tutması çok zordu. “İstemiyorum! Ya bıraksana! Aidan!” Göğsüme vurmaya devam ederken koşarak suya girdim ve onuda aynı şekilde bırakarak suya daldı.
Wayne çoktan sudan çıkmış, saçlarını düzelterek yüzündeki suları siliyordu. Onu tutup suya ittim ve tekrar daldı. Heather da titreyerek çıkmıştı. Bana küfürler yağdırıyordu. “Buz gibi! Buz gibi!”
“O kadarda kötü değil.” Wayne sudan tekrar çıktı. “Sen bir tamamen girde gör.” Kolumdan tutarak beni suya çekti.
Gerçektende buzzzz gibiydi! Çıkar çıkmaz koşmaya başladım. “Tamam! Gidebiliriz! Gerçekten!” Wayne beni tutarak tekrar suya çekti. Yine daldım.
Yüzümü silerek sudan çıktım ve saçlarımı geriye yatırdım. “Bakın. Artık şaka yapmıyorum, tamam mı? Gerçekten üşüdüm. Eve gitmek istiyorum.” Onları görmezden geldim ve sudan çıkmak için ilerledim, beni çekmek için yaklaşan Heather’ı fark ettim ve anında suya geri ittirdim. Tekrar daldığını gördüğümde güldüm ve denizden sonunda çıktım. Yerden aldığım havluyu silkeleyerek omuzlarıma atarak sarıldım.
Heather da çıkmak için ilerliyordu. Wayne biraz daha suda kalacakmış gibi görünüyordu. Yere oturdum. Heather da bir havluya sarıldı ve yanıma oturdu. Wayne’yi seyrettim. Sudan çıkmak için ilerliyordu. Ama yanımıza gelmek yerine kıyıya oturdu.
“Bu aralar çok durgun.”
“Wayne hep çok durgun.”
“Hayır, bu sefer daha farklı.” Heather bana baktı. “Onu gerçekten çok seviyorsun değil mi?” Cevap vermedim, sadece onu seyrettim. “Biliyor musun, Wayne’nin hayatını burada kurtarmıştım. İki sene önce, gecenin bir saatinde bilinçsizce denize girmişti. Dalgalar o kadar fazlaydı ki neredeyse ikimizide alıp götüreceklerdi. Sonra tüm gücümle onu çektim, denizden çıkardım. Yine bana bağırdı, bir şeyler söyledi. Ama yine de onu bırakmak istemedim, böylece burada bırakamazdım. Bıraksaydım cesedi şişecekti, bir karaya vuracaktı, kimse bulamayacaktı belki de. Şimdi düşünüyorum, eğer onu kurtarmasaydım ne kadar şey değişirdi diye, sonra da kendime diyorum ki iyi ki onu kurtarmışım. Eğer yapmasaydım, bomboş bir insan olacaktım. Hayatı sadece babaannesinden, işinden oluşan bir çocuk. Babaannesi öldüğünde her şeyden vazgeçip çekip gidecek bir çocuk.” Gülümsedim. “Bana çok şey kattığını söyleyebilirim.”
“Eminim şu an aklında bir sürü şey vardır, düşündükçe moralini bozuyordur.” Ayağa kalktım ve sırtımdaki havluyu yere atarak tişörtümü giydim.
Onun havlusunu alarak yanına ilerledim. Sırtına attım ve omzunu sıvazladım. “Hadi gidelim.” Başını sallayarak onayladı ve ayağa kalktı. Arkamdan ilerlemeye başladı. Heather da bizim geldiğimizi görünce ayağa kalktı ve ilerledi. Terliklerimi giydim.
Şöförü sabahın körü olduğu için kaldırmaması gerektiğini söyledim, birlikte bizim eve gidip uyuyacaktık. Birkaç saat sonra okula uyanacaktık.
Heather kendi yoluna ayrıldı, bizde eve vardık. Babaannem hâlâ uyuyordu. Üst kata çıkarak onu kontrol ettim ve ince çarşafını üzerine çektim. Bir gün onu kontrol ederken nefes almadığını göreceğim diye ödüm kopuyordu. Aşağı indiğimde Wayne çoktan koltuğa yatmış bir şekilde uyuyakalmıştı.
Üstüne bir battaniye atarak diğer koltuğa uzandım ve saniyeler içerisinde uykuya daldım.
İlk yorum yazan sen ol!
Henüz yorum yapılmadı