Eğer hatırlıyorsanız, ünlü muhabir tarafından gusta parçaları hakkında yalan yanlış bilgiler sunulmuştu Yardımcı kurucu tarafından. Bunu bilerek yapmıştı. Kısacası herkesin birbirine girmesini istiyordu.

Gusta parçalarından birinin çalınması haberinden sonra, müzayede, nakliye, organizasyon işlerini kim yaptıysa, ekip, kişi fark etmeksizin katledildiler. İş adamlarının çoğu, Bulutların ötesinde örgütü gibi olmak, devletin bile erişemeyeceği güce ulaşmak istiyordu. Ve gusta parçaları çok büyük bir araçtı bunun için. Büyüsel bir madde.

Böyle maddeler, büyüsü olmayan insanları bile bir büyücü haline getirebilir.

Bedene bağlama büyüsü sayesinde. Bu büyü çok sınırlıdır ve kişi başına kullanım sayısı bir tane olacak şekildedir. Fazlası bedene zarar verir. Ama sadece aşırı sayılı kişiler bunu birden fazla kez yapabilir.

Her zamanki gibi kaosu ofisinden yönetmeye çalışıyordu. Bu devirde bir şey yapmaya kalmadan insanlar, linç, adı altında fenasal ünlenebilirler.

Tek bir hareket bile sosyal medyayı yönetmeye yetebilirdi. Sadece doğru kişi ve doğru bir anla.

Doğru kişi olmak, aslında kendinin ünlü olmanla alakası yoktu. Kullandığın kişinin ünlü olması, sosyal medyayı yönetmeye yeter.

Herhangi bir video, konusunda bahsedilen şahıs ne kadar ünlüyse video o kadar fazla izlenir. Bu aslında şahısla ilgili de değil. Herhangi bir konu da olabilir.

Savaş, anlaşmalar, değişim...

Buna çok fazla şey eklenebilir.

Telsizden bir bildiri geldi. Bu tamda Kurucunun asistanını sesiydi. Yaz takımını yöneten kurucu...

‘’30 dakikaya, Kurucu hepinizi huzuruna bekliyor. Lütfen gecikmeyelim. Ciddi bir mesele.’’

Yardımcı kurucuya da ulaşan bu bilgi, uzun zaman sonra bütün liderler ve yardımcı kurucu, kurucunun olduğu bir toplantının habercisiydi. Yani, iş gerçekten ciddiydi.

Bütün liderler en sonunda dizilmişti. Hepsi yan yana ama karşılarında Kurucu olacak şekilde pozisyon almışlardı. Kurucu kocaman kılıcını yere saplamış ve tek eliyle sapından tutuyordu. Bir ayağını dizinin üstüne atmış kısık bir bakışla bakınıyordu. Yaşlıydı ve keldi. Beyaz yere değen bir ince bir pelerini vardı.

İçlerinden en uzunları, basketbolcu da olan Rarasel adında biriydi. Boyu 2.15’ti ve baya uzundu diğerlerinden.

Kaçıncı lider olduklarına bakılarak 1’den 8’e kadar sıralanmışlardı.

Tabii ki de en sonda Cevahir vardı. Kurucunun oturduğu taht benzeri sandalyenin arkasında da yardımcı kurucu ellerini arkaya bağlamış ve kısık gözlerle gülümseyerek bakıyordu o da.

Yardımcı kurucu söze girdi.

‘'Kurucu sizi birkaç şey için topladı. Aranızda Cevahiri İlk kez görenler oluyordur. Bundan sonra tanışma faslına geçersiniz. Önemli bir duyurumuz var.’’

Kurucu sözü devraldı. ‘’Başarılı safkan verebildiğini mesaj ile ileten Örgüt lideri, örgütünün yerini ifşa etti. Şu andan itibaren sadece bir şey için mücadele etmenizi istiyorum. Ne olursa olsun, örgütü yok edin.’'

1. lider konuşmak için bir adım öne attı. Tam bir suikastçı gibiydi. Kafasında koni şeklinde bir şapka ve belinde 2 tane kılıç duruyordu. Ninjaya benziyordu adeta.

‘’Yerini bilmiyorum. Herkes gibi gündemi takip etmedim. Rica etsem söyler misiniz efendim?’’
Yardımcı kurucu gözlerini ona çevirdi. ‘’Memnuniyetle. Örgütün bulunduğu yer, tam anlamıyla uzayın yörüngesinde. Tam olarak konumu hesaplanamaz. Ama ifşa edildiği an bir hamle yaptım. Ve içeriye ulaşabileceğimiz bir geçit oluşturdum. Geçitten geçersek an itibarı ile örgüt binasının içinde olmuş oluruz.’’

‘’Ne?’’ Dedi Zhuxin. Biraz şüphe sezdi. ‘’Senin bunu yapabilmen...’’

Yardımcı kurucu sözünü kesti. ‘’Sebep? Böyle düşündürende neydi?’’

‘’Sahalarda değildiniz. Neden her şeyi planlamış gibi söylüyorsunuz?’'

Gülümsedi, kafasını yana eğdi. Bir şey demedi. Sadece boş bir ithamdı. Zaten her şeyi planlayan biri olarak kendini aptallara anlatmamayı tercih etti. Aptal tabiri ise ona göre, sıradan yaşamayı kabul edenlerdi.

‘’Canınızı fazla sıkmayın. Zhuxin hanım. Gerekenler yapılıyor zaten değil mi? Belli bir hedef var ve kendi konumunu söyledi. Bence derdimiz bu olmalı.’’

Kafasını salladı. ‘’Haklısınız. Kabalık ettim.’’

‘’Önemli değil.’’

Liderlerden açık ara kendini kanıtlamış bir lider vardı. Ve hatta bu kurucu adayıydı. Bir kurucu ölür de yeri boş kalırsa, yerini direk 1. lider alırdı. 1.Lider, gücünü ve sadakatini tam olarak kanıtlamış biriydi. Ve başarmadığı görev yoktu.

Koni benzeri şapkasını hafif yukarı doğru kaldırdı. ‘’Efendim. Bende kabalık etmek istemem. Ama Örgüt liderlerinin gücü hakkında fikriniz var mı? Endişelenmemiz gereken bir özel yetenek...’’
Yardımcı kurucu gülümsedi. ‘’Bildiklerimi anlatmama izin verin.’’

Uzun bir bilgi aktarımı yapmaya hazırdı. ‘’Sınırı kaldırılmış bedene bağlama büyüsü. En ufak bir fiziki olayı büyü haline getirebilir.

Sınırı kaldırılmış enerji manipülasyonu, istediği bir cisim veya maddeyi manipüle edebilir.

Gerçekliği bükebilme büyüsüne sahip. Bunun yanı sıra zihinlere sınırlı erişimi var. Erişim sadece yanılsama ile sağlanıyor. Tekniğin detaylarını açmayacağım.

Bedene bağlama büyüsü ile evrim gerçeğini büyü haline getirdi. Bu evrim milyon yıllık evrimlerde farklı, kendi istediği şekillenmeler ile geçerlidir.

En büyük kozlarından biri, sınırlı geleceği görme. En çok istediği yolda ilerlerken yaşadığı olayları görür. Değiştirmek istediği geleceğin, değiştirdiği geleceklerini göremez. Bu yüzden sınırlı.

En sonuncusu ve en önemli, en dikkat edilmesi gereken şey...

Sınırı kaldırılmış şartlı teknikler. Fiziki, evrenleri bile aşan, değiştirebilen bir yetenek.’’

Asela bu sırada ciddiyetin farkında değilmiş gibi söylendi. ‘’Pbbş. Adamı tanrı yapmadığın kaldı.’’

Asela, 1.60 boyunda, yaz takımının 2. lideriydi. Bu sıralamalar hiçbir şekilde güç ile ilgili değildi.

Zhuxin onu en çok durdurmak isteyen kişiydi. Sonuçta liderlerden sadece 2’si kızdı. Diğerleri erkekti.

Asela’yı en çok anlayan her zaman Zhuxindi. Ama yalnız yaşamayı sevdiği için kırsal alanlar ona hoş geliyordu.

Ama bu yerde çok kişi olduğundan onun ciddi olmasını sağlayacak kelimeler söylese, saygısızlık olurdu. Sonuçta karşısında neredeyse 100 yaşına dayanmış bir kurucu vardı.

Kurucu sözlerine ekledi. ‘’Göreviniz belli. Kraliyetimin zarar görmesini istemiyorum. Ve bunun yine diğer kraliyetlere yansıtılmasını istemiyorum.

İçeri gir!’’

Kapı açıldı. Arındaki kişi baya bir herkesi şaşırtırdı. Neden mi?

Utra ciddiyetle içeriye daldığı içindi bu aslında. İçeri girdiği anda, saf enerjiden farklı bir enerji türü bütün büyücülerin hissetmesini sağlamıştı.

Çok bir şey diyen olmadı tabi, içeri gir emrini veren kurucuydu.

‘’Gölgeler, bu yapının yok edilmesinde büyük bir rol oynayacak.’’

Yardımcı kurucu şok içinde Utra Kumandanın gözlerinin içine bakıyordu. Gülümsemesi eklendi ardından. ‘’Gölgeler diyarından biri... Bunu hiç beklemiyordum.’’

Utra ile göz göze gelmişti. Utra da şok olmuş ona bakıyordu. O kadar şaşkındı ki içinden söylenmek yerine biraz dışarıya vurdu.

‘’Bu ne tanıdık bir kişisel enerji. Karşılaştık mı?’’
Yardımcı gülümsemesini silmedi. ‘’Sanmıyorum. Kurucu sizi çağırdıysa önemli bir göreviniz vardır. Memnuniyetle karşılarım.’’

Utra yere çöktü Kurucunun önüne. ‘’Sayın kurucu. Sizle iş birliği yapmamın tek nedeni. Güncel kralımız tahttan indirip Yuukka Sermante’yi tahta geçirmek.’’

Kurucu bu isme yabancı değildi. Yüzünü çevirip bakma zahmetinde bulundu. ‘’Sonra? Ne olmasını düşünüyorsun?’’

‘’Yuukka, Potansiyeli en yüksek Kral olabilir. Diyarımızın kötü yönetilişi ve üsttekiler tarafından ağır ezilen bir sisteme sahibiz. Köklü değişim için kralımızın tahttan indirilmesi gerekiyor. Ben ölüydüm. Yeniden diriltildim. Kralımız o kadar güçlü ki ölüleri diriltebiliyor. Bu güçte birini indirmek bizim tarafımızdan imkânsız denebilir. Yardım gerekiyor ve sizler benim tek irtibatta bulunduğum diyarsınız.’’

Yardımcı kurucu ekledi. ‘’Yani, sana yardım etmemiz karşılığında, sende bize yardım edeceksin. Kralınız ölür...’’

Sözünü kesti Utra kumandan. ‘’Emrim altında ordularım var. Ben bir kumandanım. Birkaç uzay gemisini Dünyaya çekebilirim.’’

Buna yine şaşırdı biraz Yardımcı kurucu.

Asela ekledi sözlerine. ‘’Hah? Uzay gemisi mi? Şaka mı bu?’’

Zhuxin yan gözle ona bakarken sözü devraldı. ‘’Bölüyorum. Saldıracağımız konum dünya da değil. Yörüngeye oturmuş bir yapıdan söz ediyoruz.’’

Urta donuk gözleriyle bakmaya başladı ona. Ayağa kalktı. Ciddi tavrını koruyordu. ‘’Yörüngeye yapı sokabiliyor mu?’’

Kurucu yeri süzdü. ‘’Bir fikrimiz yok. Ama Yörüngede durabilmesi için dünyayı gün içinde defalarca turlayacak bir hızdan bahsediyoruz. Diğer hiçbir kraliyetin bilmesine izin vermeyeceğim. Gemilerini, konumu tam olarak Yaz takımı kraliyet bölgesine konumlandır. Ve saldır. Yapı düşsün. Gerisini biz hallederiz.’’

Utra ciddiyetle onayladı. ‘’Onu yenebilir misiniz?’’

Dediği anda 1. lider şapkasının ucunu göz hizasına indirdi. ‘’Sorun olmaz. Ben hallederim.’’

Tavrı o kadar ciddiydi ki... Bu tavırdan dolayı Asela merak edip sordu.

‘’O surat ne la?’’
Onu umursamadı ve sadece içindeki kinin dışarı vurmasına izin verdi. Ama bu kin Asela’ya değildi. ‘’Çok konuşuyorsun. Cıvık bir insan olmayı bırakacak mısın?’’

Asela bunu umursamadı yine. ‘’Ph. Kendini ninja falan mı sanıyorsun?’’

Bunu aslında görünüşüne ithafen demişti.

Utra konuşmaya başladı bu sırada. ‘’Birkaç uzay gemisini bu diyara çekebilirim. Gizli bir evren geçidi gerekiyor. Bir tanesi vardı ve ifşa edildi. Başka bir geçitten gemileri bu diyara aktarmam gerekiyor. Geçidi ben açamam. Bunu anlayabilirler. Farklı enerji türlerinin anlaşılması aynı enerji türlerine göre daha zordur. Bu yüzden, gölge enerjisi kullanmayan biri yapmalı.

Diyarınızda geçit açabilen birini tanıyor musunuz?’’

Herkes buna şaşırdı. Oflayıp puflayanlar oldu çünkü cevap belliydi onlara göre. Kurucu kafasını eğdi.

‘’Belki, Sıfırıncı kurucu bunu halledebilir. Ama onu iç işlere çağıracak saygısızlığı yapamam.’’

Utra’nın ümidi yerle bir olmuştu. ‘’Hadi ya. Ne yapacağız o zaman?’’

İç çekti yardımcı kurucu. ‘’Dert etmeyin. Ben hallederim.’’

Herkes şok...

‘’Ne?’’
Kurucu bile yüzünü çevirip ona bakındı. ‘’Ne demek bu Yardımcı kurucu?’’

Gülümsedi. ‘’Bunu yapabilirim. Çözüm bulunmuşken aşamaların önemi var mı?’’

Ciddi bakışın ardından söyledi. ‘’Hayır. Yok.’’

Utra planına ekledi. ‘’Geçit bizim diyarımızdan açılması gerek. Bu yüzden zaten açık olan geçitten, yani bizim sarayımıza açılan geçitten Geçirmem gerekecek. Öyle içiniz rahat olmasın. Geçit direkt olarak tahtın önünde bulunuyor.’’

‘’Yardımcı kurucu, Gölgeler diyarından geçerek kral ile yüzleşecek yani?’’ Dedi Asela alaylı tavırla.

‘’Üzgünüm ama hoplatırlar. Gerek yok.’’

Yardımcı kurucu gülümsedi. ‘’Pekte önyargılısın Lider Asela.’’

‘’Üzgünüm velet. Ama görünen köy kılavuz istemez.’’
Zhuxin elini ağzına götürdü ve küçük öksürük ile dikkati dağıtmak istedi. ‘’İzninizle.’’

Derken yürüyüp Asela’nın yanına geldi. Asela gözünü hafif yukarı, onun gözlerine dikti. ‘’Ne oluyor?’’
Zhuxin elini kaldırdı ve kafasının arkasına hafifçe vurdu. ‘’Saçmalamayı keser misin Asela? Kaç kere konuşacağız?’’

Asela kafasını tutarken hafif sinirle söylendi. ‘’Gerçekleri kendimce yansıtmanın bir olayı yok bence.’’

‘’Saygısızlık bu ama.’’

‘’Peki peki. Sustum.’’

Kurucu kararını vermişti bu sırada. ‘’Anlıyorum. Dediğin gibi yapmakta bir sakınca yok. Utra kumandan. Güvenli bir şekilde kralınız ile anlaşmalısın. Olası bir aksilikte gizli hareketlerin planı etkileyebilir.’’

Yüzünü yardımcı kurucuya çevirdi. ‘’Kral ile görüşmelerine katıl. Onunla anlaş. Gizli bir hareket yapılmasını onaylamıyorum. Planımızı, Gölgelerin kralıda bilecek.’’

Kurucu gizli bir şeyden yapılmasından kaçınmış ve bir aksilik olursa kralın kendilerini sorumlu tutmasına engel olmak için böyle düşünmüştü.

Yardımcı kurucu gülümsedi. Yürümeye başladı. Utra’nın yanına geldi. ‘’Toplantı bittiyse gitmemde sakınca yok değil mi?’’

Kurucu bastonunu yere tıklattı. ‘’Toplantı bitmiştir.’’

Yüzünü sağa çevirdi. Tam olarak yanında Cevahir bulunuyordu. Gülümsedi tekrardan. ‘’Şartlı sapma yapabildiğini bilmiyordum. Cevahir.’’

Dik bakıyordu bu sırada ama bunu duyunca biraz şaşırdı. ‘’Sen ne dedin?’’

‘’Bedenini çevreleyen hiçlik çemberinden söz ediyorum tabii ki. Yaşadığın her saniye aktif olan bir bariyer.’’

Sırıttı Cevahir. ‘’Ha o mu? Olacakları hiçbir zaman bilemeyiz değil mi? Kendini savunmak en iyi yaşama içgüdüsü olmalı.’’

Hiçlik çemberi, Cevahir’in bütün bedenini saran ve Cevahir’in tehdit olarak algıladıklarında devreye giren, her saniye aktif bir savunma büyüsüdür. Bedenine yaklaşan herhangi bir tehdit, Cevahir’e değmeden, Hiçlik çeperine değdiğinde varlıkları silinir. Bilinci açık olduğu sürece sonsuza kadar aktif bir büyüdür.

Toplantı bitmiş ve herkes dağılmıştı. Cevahir saraydaki ofisine girmek istemişti bu sırada. Kapıyı açıp içeriye girince Emir’i görmüştü.

‘’Burada mıydın?’’

‘’Sizi bekliyordum liderim. Çok büyük bir sorun var.’’

Cevahir sandalyesini çekip oturdu. ‘’Dinliyorum.’’




novebo yorum yok

İlk yorum yazan sen ol!


Henüz yorum yapılmadı

Novebo discord sunucusu