Giriş
’İnsanları evrime sürüklediğimde, o kadar iradesiz ve dengesiz güç sistemi olacak ki, bu iş çığırından çıkacak. İş bu hale geldiğinde, onları yöneten, insan dışı birinin, muhtemelen tanrının bütün bu dengesizliği kaldırması için orada olması gerekecek. Ama bu güçleri tasarlayanın en tepede durması ve bütün gücü kontrol edip dengeyi sağlaması, insanlar arasında çıkan savaşlara müdahale etmesi gerekecek.’’
‘’İş bu hale geldiğinde, bütün sistemi dengede tutmak için orada olacağım.’’
‘’Büyücü güçlerin var. Ne olduğunu bilemem ama, küresel düzeyde gerçekleşen olayları dengede tutmaya gücün yetmez.’’ Dedi ciddi bir şekilde Camillie.
İçten içe sırıttı. Ve var olan en güçlü büyü kaynağından bahsederek söyledi. ‘’İşte bu yüzden, onu alacağım.’’
Şeytani enerji, yapay enerji türüdür. Gerçeklikte var olan bütün enerji türlerinden daha üstün olması amacıyla yaratılmıştır. Bu amaç başarılı olmuştur. En ufak bir darbeyi, küresel düzeye çıkaracak kadar etkili bir kaynağa sahiptir. Buna sahip olan bir büyücü, şüphesiz çok güçlü olur.
‘’Ne? Neyi alacaksın?’’
‘’Şeytani enerji.’’ Avucunu açıp sımsıkı sıktı. ‘’Onu alıp kendi bedenime bağlama yapacağım. Ve kontrolde çıkan evrim kalıntılarını, teker teker dengede tutacağım. İnsanların temsilcisi olacağım.’’
Bu temsilci olayını bilen tek kişi, Omai ve Yuukka’dır. Yuukka farklı bir ırktan, Gölge ırkından melez olduğu için, kendi geçmişini ağabeyinden öğrendi.
Temsilci, her bir ırkın, o ırkın tamamını temsil edip, hepsinin adına konuştuğu bir rütbedir. Dünya imparatoru denebilir. Bu temsilciler, tanışma aracılığıyla toplanmıştır. Ve en son toplanma yaklaşık 500 yıl önceydi. Ve insanların bir temsilcisi yoktu.
Çünkü o kadar gelişememişlerdi. Omai insanların temsilcisi olmak istiyor, yani dünyayı yönetmek ile aynı kefeye konulabilir bu. İnsanlar o kadar gelişmemiş ki, her bir bireyin bu olayları bilmesi imkânsızdı. Sadece bu tür şeyleri, büyücüler bilebilirdi.
Anthea kafasını eğdi. ‘’Zombiye dönüşmek istemiyorum.’’
Gülümsedi Omai. ‘’Bu senin iradene bağlı bir durum.’’ Ardından çekip gitti. Ve büyük zindanların dış kapısını kapatıp onları karanlığa mahkûm etti.’’
İkisi de duvara yaslandılar.
Zemheri, aslında bir isimdi. 3. aşama son deney ve diğer 2 aşamaya göre daha güçlü versiyonuydu. Bu büyüsel bir güç aktarmak ile ilgili değil, direkt bir cismin özelliklerini insana aktarma deneyiydi.
Büyüsel güçten daha öte bir durum.
İlk olarak buz cismini seçmiş, onun özelliklerini bir insana aktarmak istemişti. 3. aşamaya kadar başarısız olan tek kişi ise, Camillie.
Onlara, yeni özellikler, büyük ihtimalle birçok insan özelliğini de içinden söküp atacak, ama, enerji kaynağını değiştirip böyle bir şekilde 3. aşamayı tamamlayacaktı.
Kendi özelliklerini, zihinsel olmak dahil kaybetmelerinden, onlara yeni bir kimlik, yeni bir isimle sesleniyordu.
Bu yeni türün ismine safkanlar adını vermek istemiş ve ilk safkana da Zemheri demek istemişti. İlk olup olmaması tamamen Camillie’ye bağlıydı.
Eğer deney başarılı olursa, onun adını unutturup adını Zemheri koyacaktı.
Süreç yavaş olmalıydı. Zaten iradesini kontrol edemeyen insanlar varken, süreci hızlandırmanın bir anlamı yoktu. Her deney arasına bir hafta, kişiye bağlı 2 hafta koyabilirdi.
Bu deneyde kızların olmasının nedeni, savaşı askerde öğrenen erkeklerin aksine, kadınların hiçbir şekilde bir şey öğrenememesi ve savaşa dahil olamamasını düşünüyordu. Eğer bir ırk savaşıysa, bebekler dahil bu savaşa katılmalıydı. Hedeflerini bildiği içinse, bir soykırım istilası mevcuttu. Bunu durdurmak yine insanların elindeydi. Onların elinden bir şey gelmese de, Omai bir şeyler deniyordu. Kendince haklı düşündüğü bir yol ile.
İlk yorum yazan sen ol!
Henüz yorum yapılmadı