Giriş
Bill'in günlüğü:
Yıl 1767, 2. ayın 19. günü, Sendika Takvimi Hava durumu: Güneşli
Daha bu öğleden sonra, genç ustayı akademiye kaydolması için gönderdim. Eğitmen Locke, genç ustanın kilo vermeye başlamaz ve eski yeme alışkanlıklarına devam ederse, tıpkı ustanın iki ay önce işe aldığı Blademaster gibi, birkaç yıldan fazla yaşayamayacağını söylemişti. Ustayı akademiye getirdim ve o da Eğitmen Locke'un yağ kaybı kursunu yürütmesine izin vermeye karar verdi ve hatta bir anlaşma imzaladı. Usta beni akademide kalmam ve mümkün olan her yerde Eğitmen Locke'a yardımcı olmam için görevlendirdi, ancak eğitim kursuna müdahale etmeme veya genç ustayla herhangi bir şekilde etkileşime girmeme izin verilmiyor ve durumu yalnızca uzaktan gözlemleyebiliyorum. Her ne kadar buna uymayı kabul etmiş olsam da, ilerleyen zamanlarda genç usta için işlerin pek de iyi gitmeyeceğini düşünmeden edemiyorum.
Beklendiği gibi, Eğitmen Locke diğer eğitmenleri bilgilendirmeyi bitirdikten sonra benden bir araba dolusu marul, havuç ve kereviz getirmemi istedi. Ondan sonra genç ustayı götürdü. Aldığım şeylerle döndüğümde, Eğitmen Locke beni mavi taştan yapılmış küçük bir binaya getirdi ve sebzeleri yere koymamı istedi. Küçük oda bana bir kılıç eğitim odası gibi geldi. Tam bu izlenim kafamda yer etmişken, genç ustanın bir köşeye çömelmiş ağladığını gördüm. Ona ne olduğunu bizzat soramadığım ve onunla konuşamadığım için eğitmene neler olduğunu sordum.
Eğitmen Locke cevap vermeden önce vahşi bir gülümseme takındı ve genç ustanın bugünden itibaren yaşayacağı yerin burası olacağını söyledi. Tanrım, bu odada ne bir yatak ne de bir fırın var. Genç efendi bu şekilde nasıl uyuyabilecek?
Ancak Eğitmen Locke bunun bir sorun olduğunu düşünmüyor gibiydi ve hasır ve yün battaniyenin yeterli olacağını söyledi. “Eğer genç usta geceleri üşürse,” dedi, ”o zaman kalkıp egzersiz yapmalı ve kendini ısıtmalı.” Ayrıca bu odanın en önemli özelliğinin ses geçirmez olması olduğunu ve genç efendi ne kadar bağırırsa bağırsın kimsenin bir şey duyamayacağını söyledi.
Daha sonra ona genç efendinin akşam yemeğinde ne yiyeceğini sordum. Sadece getirdiğim sebzeleri işaret etti ve genç efendinin önümüzdeki üç gün boyunca sadece bu sebzelerle besleneceğini söyledi. Çok şaşırmıştım; genç efendiye evcil bir tavşan gibi mi davranıyordu? Ona kurnazca genç efendinin sebze yemeyi sevmediğini, özellikle de çiğ olanları sevmediğini söylemeye çalıştım. Sadece güldü ve endişelenecek bir şey olmadığını söylemeden önce omuzlarıma vurdu. İnsanların acıktıklarında, gerekirse bir başkasının çürümüş cesedini bile yiyebileceklerini söyledi, sebzeler hakkında pek bir şey söylemedi.
Eğitmen Locke gerçekten iğrenç, soğukkanlı ve demir kalpli biri. Onun kötülüğün vücut bulmuş hali olduğunu söylemek abartılı olmaz. Genç usta onun eline düştüğü için gerçekten çok talihsiz. Tüm bunları kayıt altına almalı ve ustaya rapor etmeliyim ki bu yanına kâr kalmasın.
Bill'in günlüğü:
Yıl 1767, 2. ayın 20. günü, Sendika Takvimi Hava durumu: Güneşli
Dün, genç usta büyük bir gürültü kopardı ve tüm gece boyunca ağladı ama kimse ona aldırış etmedi. Onu sakinleştirmek için yanına gitmek istedim ama gece nöbetinde olan yardımcı eğitmenler izin vermediler ve izinsiz odaya yaklaşamayacağım konusunda beni uyardılar. Genç ustanın çığlıklarını sadece uzaktan dinleyebildim ve bu konuda hiçbir şey yapamadım.
Ağlamalar dindikten sonra, odanın içinden gelen çiğnenen sebzelerin çıtırtılı sesini duydum. Genç usta sebzeleri ısırdıkça ağladı ve ağladı, sonunda şafaktan hemen önce uykuya daldı.
Öğleden sonra, Eğitmen Locke birkaç kişiyle birlikte odayı temizlemek, genç efendinin yıkanmasına yardım etmek ve ona kaba kenevirden yapılmış bir takım giysiler vermek için geldi. Eğitmen daha sonra genç efendinin bileğini tuttu ve nabzını okumasına yardım edeceğini söyledi. Genç usta tüm süreç boyunca Eğitmen Locke'a küfretti ve ağladı ama eğitmen buna aldırış etmedi ve hatta kişinin kemiklerini incitmeyecek ama yine de çok fazla acı vermeyi başaracak bir baston yaptırmayı planladığını söyledi! Aman Tanrım! Genç efendiye şimdi de köle gibi mi davranıyor?
Daha sonra benden yanına gitmemi istedi ve bana üzerinde bazı bina tasarımları olan bir çizim parşömeni verdi. Akademide, genç efendinin zayıflama eğitimi sırasında kullanmak zorunda kalacağı gerekli tesislerin bir parçası olacak geniş bir banyo inşa edilmesini istediğini söyledi. Daha önce hiç içinde 'sauna' dediği, tamamen ahşaptan inşa edilmiş bir oda bulunan bir banyo görmediğim için, akademiye ek bir fayda sağlamaya çalıştığından şüphelendim. Kimi kandırdığını sanıyor?!
Bill'in günlüğü:
Yıl 1767, 2. ayın 21. günü, Sendika Takvimi Hava durumu: Güneşli
Genç efendi dün yine sebze yemeği yedi ama dünkü kadar gürültü yapmadı.
Eğitmen Locke bugün öğleden sonra tekrar geldi. Her zamanki gibi nabzını ölçmeden önce genç efendiyi yıkattı ve dün yaptığı gibi odayı temizledi. Ayrıca bu sefer daha fazla sebze almamı söyledi, bu sırada gizlice birkaç domatesi yığının içine soktum. Efendinin bundan memnun olacağına inanıyorum.
Eğitmen Locke'un dün bana getirdiği banyo tasarımının yapımının 100 altından fazla paraya mal olacağı tahmin ediliyor. Malikânedeki efendiye gösterdikten sonra hemen onayladı ve üzerinde çalışmaları için hemen akademiye adam gönderdi.
Bill'in günlüğü:
Yıl 1767, 2. ayın 22. günü, Sendika Takvimi Hava durumu: Güneşli
Genç efendi dün havuçtan başka bir şey yememişti. Görünüşe göre son seferinde ondan biraz fazla almışım.
Genç efendiyi yıkadıktan ve nabzını ölçtükten sonra, Eğitmen Locke bana genç efendi için satın almamı istediği ilaçların bir listesini verdi.
Bill'in günlüğü:
Yıl 1767, 2. ayın 23. günü, Sendika Takvimi Hava durumu: Bulutlu
Havuçlar çoktan tükendiği için genç ustanın dün akşam yiyebileceği sadece kereviz vardı.
Eğitmen Locke birkaç asistanına daha genç ustayı tutturdu ve bir test tüpünden tıbbi bir sıvı içmeye zorladı. Gerçekten acı bir sıvı olmalı ki genç usta ağlamak üzereymiş gibi görünüyordu.
Genç ustanın ishal olmaya başlaması uzun sürmedi.
......
Bill'in günlüğü:
Yıl 1767, 2. ayın 31. günü, Sendika Takvimi Hava durumu: Güneşli
Genç efendi bütün gece boyunca horlamadan ve uykuda konuşmadan mışıl mışıl uyumuştu.
Son birkaç gündür genç efendiye müshil ilacı veriliyordu. Yine de genç efendinin tuvalete gitme sıklığı giderek azaldı. Ayrıca, vücudundaki tüm atıkları attığı için yüzünün solgun olduğu son birkaç günün aksine, eskisinden çok daha enerjik görünüyordu.
Öğleden sonra, genç usta vücudunu tarttırdı ve sonuç sadece birkaç gün içinde 8,5 kilo verdiğini gösterdi! Görünüşe göre genç ustanın gerçekten de kilo verme umudu vardı. Ancak Eğitmen Locke, genç ustanın normal vücut ağırlığına ulaşması için en az 85 kilo daha vermesi gerektiğini belirtti. Bu gerçekten mümkün olacak mı? Genç ustanın yaklaşık 80 kilogram ile benimle aynı vücut ağırlığına sahip olduğunu hayal etmek gerçekten zor.
Bu kez eğitmen bana satın almam gereken ilaçların bir listesini daha verdi ve genç ustanın artık müshil almak zorunda olmadığını söyledi. Artık genç usta vücudundan atabileceği tüm atıkları attığına göre, Eğitmen Locke yarından itibaren fiziksel antrenman yapmaya başlayabileceğini ve takviye olarak yepyeni bir tür ilaç alabileceğini söyledi.
Bill'in günlüğü:
Yıl 1767, 2. ayın 32. günü, Sendika Takvimi Hava durumu: Güneşli
Genç usta bir gece önce iyi bir uyku çekmişti.
Eğitmen Locke sabah erkenden geldi ve genç ustaya sahanın etrafında üç tur koşturdu. Genç usta başlangıçta reddetti. Ancak eğitmen yumruk büyüklüğünde iki çörek çıkardı ve genç ustanın turları koşması halinde çörekleri yemesine izin verileceğini söyledi. Son birkaç gündür çiğ sebzeden başka bir şey yemeyen genç usta bir anda kendini kaybetmiş ve çörekleri almak için eğitmene doğru sıçramış ancak bunun sonucunda yere düşmüş. Bunun üzerine Eğitmen Locke, genç usta koşmazsa çörekleri tuvalete atacağını ve bir hafta daha sebze yemesine izin vereceğini söyledi.
Bu kabaca pişirilmiş siyah ekmek için genç usta sahanın etrafında üç kez koştu ve son turun ortasında yere yığıldı ve bitiş çizgisine kadar kalan yolu tırmanmak zorunda kaldı. Eğitmen Locke, birkaç asistanın genç ustayı tutmasını ve bize geri dönmesine izin vermeden önce nefes alması için sahada yarım tur yürümesini sağladı. Genç ustanın ekmeği ağzına tıkıştırma sahnesini gördüğümde kelimenin tam anlamıyla gözyaşlarının eşiğine gelmiştim.
Bugünden itibaren genç ustanın menüsü değişmişti. Sabahları bir kase yulaf lapası ve iki parça ekmekle besleniyordu. Öğle ve akşam yemeklerinde ise sadece çiğ sebze yiyordu. Ayrıca genç efendi her gün egzersiz yapmaya başladı. Sabah ve gece boyunca her zamanki gibi sahada üç tur koşması gerekiyordu, öğleden sonra ise başka egzersizler yapıyordu. Her antrenman seansından sonra genç usta, vücudundaki tuz içeriğini yenilemek için büyük bir kase tuzlu su içmek zorundaydı. Her gece uyumadan önce özel bir ilaçtan bir porsiyon daha tüketmesi gerekecekti.
Bugün öğleden sonra, genç usta egzersiz yapmayı reddetti çünkü eğitmen ondan bir tavşan gibi zıplamasını ve yerden yukarı itmesini istemişti. Eğitmen Locke hiç tereddüt etmeden bir baston çıkardı ve genç ustaya doğru bir kamçı gönderdi. Baston genç ustanın sırtına vurup derisinde kırmızı bir iz bıraktığında yüksek bir ses duyuldu. Genç usta hayatı boyunca hiç dayak yememişti! Gidip onu durdurmak istedim, ancak yanımdaki yardımcı eğitmenler tarafından bunun ustanın imzaladığı anlaşmanın dolaylı ihlali olacağı konusunda sert bir şekilde uyarıldım. Anlaşmayı bozmanın sorumluluğunu taşımaya cesaret edemedim ve eğitim tamamlanana kadar genç ustanın kırbaçlanmasına sadece tanıklık edebildim.
Bill'in günlüğü:
Yıl 1767, 2. ayın 33. günü, Sendika Takvimi Hava durumu: Güneşli
Bir gün önce bütün gün sopa yiyen genç usta bütün gece uyumaya çalışırken inledi. Eğitmen Locke'un yaralarına ilaç sürmesine rağmen iyi uyuyamadı ve hatta bugün eğitim için yatağından sürüklenerek çıkarıldı.
Öte yandan iyi haber, banyonun kısa bir süre önce tamamlanmış olmasıydı. Günlük ilaç dozunu aldıktan sonra genç usta saunaya getirildi ve benim de onları takip etmeme izin verildi.
Sauna küçük ahşap bir kulübeydi ve içinde parke taşlarından oluşan bir kazan ısıtılıyor, ardından buharın uçması için üzerine su serpiliyordu. Su sıcak parke taşlarının üzerine sıçradığı anda oda hızla buharla doldu ve ani sıcak hava akımı nedeniyle nefes almakta biraz zorlandım. Saunaya girmeden önce herkes çırılçıplak soyunmak zorundaydı. Eğitmen Locke'un muhteşem bir fiziği vardı, genç ustanın vücudunda ise yağlı etten başka bir şey görünmüyordu. Isıtılmış parke taşlarını kazana koymak ve üzerine su serpmekle görevlendirildiğim için her tarafım ter içinde kalmıştı. Genç usta ise bir köşede kıpırdamadan oturuyor, derisinin gözeneklerinden pırıl pırıl yağlı terler sızıyordu. Yaklaşık 20 dakika sonra genç usta bilincini kaybetti. Eğitmen Locke bunun endişelenecek bir şey olmadığını ve normal hava sirkülasyonu olan bir yere getirildiğinde yavaş yavaş uyanacağını söyledi. Genç usta üzerine biraz soğuk su serpildikten sonra uyandı. Kısa bir süre sonra yıkandı ve uyutuldu.
......
Bill'in günlüğü:
Yıl 1767, 3. ayın 1. günü, Sendika Takvimi Hava durumu: Güneşli
Dün, genç usta bir gece daha deliksiz bir uyku çekti. Bu birkaç gündür, ne zaman gevşemeye kalksa Eğitmen Locke'un sopa tehdidi altında eğitim görüyor. Uyumadan önce her gece saunaya gidiyor. Bu günlerde genç usta eskisinden çok daha dinç görünüyor: gücü arttı ve artık birkaç adım yürüdükten sonra nefes nefese kalmıyor. Az önce gece onunla saunadayken, genç usta aniden elimi tuttu ve beni şaşırtarak canımı yaktı. Genç usta et yemeyi çok istediğini ve bunun için çıldıracağını söyledi ve benden onun için gizlice biraz tütsülenmiş et getirmemi istedi.
Ancak böyle bir şey yapmaya cesaret edemedim çünkü genç ustanın arkasında duran ve onun fark etmediği Eğitmen Locke, beni uyarmak için vahşi bakışlarla bana bakıyordu.
Eğitmen Locke yarınki düellolara hazırlanmak zorunda olduğu için bu öğleden sonraki eğitimde yoktu. Nasıl bir insanın böyle çılgınca bir işe kalkışıp 27 farklı akademiden Gümüş rütbeli eğitmenleri karşısına alabileceğini gerçekten anlamıyorum. Sayılarının 1600 veya daha fazla olduğunu duydum ve Locke gibi tek bir Demir dereceli eğitmenin hepsini kaybetmeden yenebileceğine inanmıyorum. Akademinin yakınındaki 'Kılıç ve Güzellik' adlı bir tavernada yapılacak düellolar için bir bahis havuzu var. Eğitmen Locke'un kaybetmesi üzerine 1 altın koyacağım çünkü 1 küçük gümüş için 1 altın ödendiğini duydum. Eğer kazanırsam, anında 100 altın Ford kazanacağım! Locke Hoca'nın yarın kaybedeceğini gerçekten umuyorum.
----------------------
3. ayın 2. günü nihayet gelmişti ve o gün hava açık ve aydınlıktı. Lorist, yaklaşmakta olan düelloları hiç umursamıyormuş gibi akademide rahatça yürüyordu.
Akademiler arası düellolar için rakiplerin listesini bir gün önce almıştı bile. Açık maçlar 3. ayın 3. günü, yani yarın başlayacaktı. Ancak, Charade ona bir rakip listesi vermeyi unuttuğu ya da belki de Lorist'in istisnasız tüm rakipleri yeneceğine inandığı için vermediği için elinde bir rakip listesi yoktu. Öte yandan Charade, Els'in Lorist'i kolayca yenebileceğine dair söylentiler yayması için hem eğitmenlerin hem de eğitmen olmayanların tüm rakiplerinin listesini en ince ayrıntısına kadar Els'e verdi.
“Yapacak bir şey yok, eğer bunu yapmazsak bahis havuzu için müşteri çekemeyiz. Bahisçilere mümkün olduğunca ayrıntılı bilgi vermeliyiz ki, rakiplerin Lorist'e karşı bir şansı olduğunu düşünmelerini sağlayalım,” dedi Charade omuzlarını silkerken.
Lorist zaten isim listeleriyle uğraşmak istemiyordu. Bugünkü eğitmenler 21. sırada yer alan Hoary Stock Akademisi'ndendi ve aralarında Gümüş dereceli ünlü eğitmenler yoktu, bu da Lorist'in yapılacak düellolar için hiçbir heyecan duymamasına neden oldu.
İnfaz Bölümü üyelerinin yanı sıra Kılıç Ustalığı Topluluğu'nun seçkinleri de yakınlardaki şişkodan talimatlar alırken görülebiliyordu. Etrafına amaçsızca bakan Lorist'i gören Charade, “Hemen uzaklaşmayın, görmeniz gereken iyi bir gösteri var” dedi.
Fazla gecikmeden, Charade'in öngördüğü 'gösteri' yavaş yavaş çözülmeye başladı. Siyahlar giymiş bir grup insan akademi girişinden içeri girdi ve Hoary Stock Akademisi'nin eğitmen rozetini takan Gümüş rütbeli eğitmenler, diğer akademilerden düellolara tanıklık etmek için gelen diğer dövüşçü olmayanları binaya yönlendirdi.
Elinde bastonuyla Akademi Başkanı Levins, bir ay süren acele tadilattan sonra kısa süre önce tamamlanan eğitim salonunun yanında duruyordu. Geniş bir gülümsemeyle akademi başkanlarını karşıladı ve onları düello salonuna getirdi, ancak arkadan gelen diğer kişilerin içeri girmesine izin vermedi.
Saint Marceau Akademisi'nin başkanı, “Kokuşmuş ihtiyar, bunun anlamı ne?” diye sordu yüzünde sert bir ifadeyle.
Akademi Başkanı Levins, bacaklarını hayatının geri kalanında sadece kısmen işlevsel hale getiren oldukça ciddi bir hastalığa yakalanmıştı.
Levins gülümseyerek sakince şöyle dedi: “Yaşlı piç, Hoary Stock Akademisi düellolara katılmak için burada. Siz akademi başkanları bu gösteriye tanıklık etmek için geldiğinize göre, sizi kabul etmem gayet doğal. Dışarıda kalanlar isterlerse diğer kapıdan girebilirler.”
Levins bunu söylerken, üzerinde 'Bilet Gişesi' yazan büyük bir tabelanın asılı olduğu diğer yönü işaret etti. Seyircilerin yaklaşmakta olan düelloları izleyebilmek için bir ücret ödemeleri gerektiği anlaşılıyordu.
“Fiyat pahalı değil, kişi başına sadece bir küçük gümüş,” dedi akademi başkanı.
“Kokuşmuş ihtiyar, para gözünü o kadar kör etmiş ki, böyle küçük bir bozukluğu bile toplamadan bırakmıyorsun. Biraz daha cömert olamaz mısın? Bugünkü seyircilerin biletlerini ben ödeyeceğim, sadece toplamda ne kadar ödemem gerektiğini söyleyin,” dedi Weston Akademi Başkanı, karmaşık bir kese çıkarıp Saint Marceau Akademisi'nden Gümüş rütbeli bir eğitmene doğru fırlatırken cömertçe.
“Weston Akademi Başkanı çok cömert...” “Teşekkür ederim, akademi başkanı...” Seyircilerden bu tür çığlıklar ve tezahüratlar duyulabiliyordu.
Weston Akademi Başkanı'nın neşeli ifadesini görmemiş gibi yaparak ellerini uzattı ve koridorun iç tarafını işaret ederek, “Buraya, misafir arkadaşlarım,” dedi.
----------------------
Yenilenen eğitim salonu bu süreçten sonra çok değişmişti. Salonun ortasında 7m x 5m boyutlarında yükseltilmiş bir platform ve etrafında 2000 kişiye kadar oturma kapasitesine sahip sekiz seyirci koltuğu vardı.
Düello platformunun üzerinde tembelce duran Lorist, seyirci koltuklarının etrafında dolaşan üniformalı Şafak Akademisi kız öğrencilerine rahatça baktı ve net bir sesle, “Bahis biletlerinizi buradan alın! Bahis yapmak isteyen var mı? Eğitmen Locke'un galibiyetine her büyük gümüş için 1 küçük gümüş, mağlubiyetine ise her küçük gümüş için 1 büyük gümüş ödenecektir!”
Weston Akademisi ve Hoary Stock Akademisi başkanları koltuklardaki manzara karşısında çileden çıktı. “Kokuşmuş ihtiyar, bunun anlamı ne?”
Akademi Başkanı Levins sadece şöyle dedi: “Birkaç kızın para kazanmak için bir bahis havuzu işletmek için bu kadar çok çalışmasının neresi garip? Belki de Eğitmen Locke'un yeteneklerine çok güveniyorlardır ve bahis ödemelerini bu kadar çarpık ayarlamışlardır. Eğer siz ikiniz bundan memnun değilseniz, neden zaferiniz için birkaç bilet alıp onlara bir ders vermiyorsunuz?”
Sadece bir aptal senin bu işin içinde olmadığına inanır! İki akademi başkanı Levins'e öfkeyle baktı. Weston Akademisi başkanı, “Bu kesede 10'dan fazla altın Fordum var ve Hoary Stock Akademisi'nin zaferi üzerine bahse giriyorum! Ödemeden iflas etmeni sağlayacağım!”
Hoary Stock Akademisi başkanı da akademisinin eğitmenlerine ve öğrencilerine şöyle dedi: “Herkes havuza biraz para koysun ve zaferimiz üzerine bahse girsin. Platformdaki Demir rütbeli çocuğun üç kafası ya da altı kolu yok, yirmi Gümüş rütbeli eğitmenden birinin bile onunla başa çıkabileceğinden şüpheliyim! Yeterli sayıda insanla, ne kadar güçlü olursa olsun, sonuna doğru kesinlikle yorulacaktır!”
Birkaç Şafak Akademisi öğrencisi dışında neredeyse hiç kimse Lorist'in zaferi için bahse girmemiş olsa da kız öğrenciler tereddüt etmeden bahisleri kabul etti.
Hoary Stock Akademisi başkanı bir avuç bahis bileti tuttu ve Weston Akademisi başkanına fısıldadı, “Eğitmen Worbas sadece İki Yıldız Gümüş olsa da, kılıç ustalığı hafife alınacak bir şey değil. Locke'un yeteneklerini test etmesi için önce onu gönderiyorum. Kılıç ustalığı mükemmel olsa bile, birkaç yorucu maçtan sonra düşeceğine şüphe yok. Bakın, Eğitmen Worbas zaten platformda. Zengin deneyimi ve yaptığı 18 düellodan 17'sini kazanmasıyla... Ha?”
Charade hızla düello platformuna doğru yürüdü ve yerde yatan Worbas'ı inceledikten sonra anons etti, “Meydan okuyucu çenesine aldığı künt cisim travması nedeniyle bayıldı ve mücadeleye devam edemiyor. Sıradaki.”
Yarım saat içinde, Hoary Stock Akademisi'nin yirmi eğitmeninin tamamı, sahnede tembelce esnemek için hâlâ 'enerjisi' olan Lorist tarafından tamamen mağlup edilmişti.
Bahis havuzunu yöneten güzeller ve kılıçlarını havaya kaldırmış devriye gezen İnfaz Bölümü üyeleri sevinç çığlıkları atarak tekrar tekrar “Eğitmen Locke, Gümüş Yenilmez!” diye bağırdı.
Weston Akademi başkanının nutku tutuldu ve satın aldığı tüm bahis biletlerini acımasızca yırttı. Akademi Başkanı Levins'e veda bile etmeden çıkışa yöneldi ve hemen oradan ayrıldı. Hoary Stock eğitmenlerine tezahürat yapmak için gelen diğer akademilerden insanlar da hayal kırıklığına uğramış bir şekilde ayrıldılar.
Hoary Stock Akademi Başkanı'nın yüz ifadesi yerdeki toprak kadar karanlıktı. Biletlerin elinden düştüğünü fark etmedi bile. Nasıl olur... Akademimdeki eğitmenler çoğunlukla bir değişimde yenildi... En iyisi bile sadece üç maç dayanabildi...
Lorist, Charade'i yanına çağırdı ve “Yarın için kaç yarışmacı var?” diye sordu.
“Yirmi, tıpkı bugün olduğu gibi,” diye yanıtladı Charade.
Lorist, “Bu çok az. Bir dahaki sefere miktarı günde 50'ye çıkar. Bunu daha erken halledebilirsem daha iyi olur.”
----------------------
Bill'in günlüğü:
Yıl 1767, 3. ayın 2. günü, Sendika Takvimi Hava durumu: Güneşli
Bugün bahis havuzunda bir altın kaybettim. Hoary Stock Akademisi tarafından gönderilen 20 Gümüş rütbeli eğitmenin hepsinin bu kadar işe yaramaz olmasını ve Eğitmen Locke tarafından mağlup edilmesini kim beklerdi ki... Ancak, düellolar herhangi bir akademiyi temsil etmeyen tüm ünlü savaşçılara açık olduğu için yarın farklı olacağına inanıyorum. Fazla dövüş deneyimi olmayan ve zamanını hep akademide ders vererek geçiren bir eğitmen için çok fazla olmalılar. Bahis havuzu için ödemenin hala aynı kalması büyük şans. Kaybettiğim altın parayı geri alma şansım hâlâ var gibi görünüyor.
Genç usta bugün de oldukça iyi durumdaydı. Her zamanki gibi eğitimden sonra yıkandı ve uyudu.
İlk yorum yazan sen ol!
Henüz yorum yapılmadı