Demonio

Ana karakterimiz Ahmet, hayatı boyunca kendini boşlukta hissetmiş, anlamsız bir varoluşun içinde sıkışıp kalmış bir adamdır. Babasının karanlık geçmişi, bir seri katil olması, onun çocukluğundan beri toplum tarafından hor görülmesine ve dışlanmasına sebep olmuştur. Polis olmasına rağmen meslektaşları bile ona gerçek bir polis gibi davranmaz, çoğu zaman küçümseyici bakışlarla karşılaşır.

Bir akşam, her zamanki gibi sıradan bir günün sonunda, Ahmet tekel bayiine gidip birkaç bira alır. Evine dönerken, karanlık bir sokakta bir tinerci tarafından yolu kesilir. Tinerci, bıçağını çekerek onu soymaya kalkar. Ahmet, bir anlık adrenalin patlamasıyla hareket ederek tinercinin elindeki bıçağı alır ve onu öldürür. Yaptığı şeyin şokunu yaşarken, daha önce hiç hissetmediği bir duygu içinde yükselmeye başlar. Hayatı boyunca hiç ilgi görmemiş ve kimse tarafından ciddiye alınmamış biri olarak, medyanın dikkatini çekme düşüncesi aklına düşer. Dahası, bu ölümden zevk aldığını fark eder. Bu tehlikeli haz, Ahmet’i karanlık bir yola sürükler ve insanları öldürmeye karar verir.

Böylece, bir zamanlar toplumun gözünde silik bir figür olan Ahmet’in karanlık hikayesi başlar. Öldürmek, onun için hem bir intikam hem de bir kimlik arayışıdır.