Yufka Yürekli Kötü Adamla Evlilik

Bölüm: 42 - O Tianluo Adında Bir Gri Kurttan Hoşlanıyor Olamazdı, Değil Mi? (2)

< Önceki

Belki de, Gri Kurt Tianluo onun dönüşünden hazırlıksız yakalanmıştı. Ruan Qiuqiu odaya girdiğinde kurt eski uyuma pozisyonuna dönmemişti. Taş yatağın üzerinde garip bir şekilde yan yatıyordu. Yakışıklı yüzünün yarısı açıktaydı ve yüzünün kızarmış olduğu net bir şekilde görünüyordu.

Ruan Qiuqiu ''…''

Biraz tereddütle, tahta leğeni yere bıraktı ve iki adım öne çıktı. Yerde ufalanmış tuz tozu ve tuz bloğunun kalıntılarını gördü.

Ruan Qiuqiu: ''…''

Bay Gri Kurt’a sorgulayıcı bir bakış attı. Ondan hiçbir tepki gelmedi.

Ruan Qiuqiu hafifçe iç çekti. Tuz bloğunun kalıntılarını toparlamak için ilerlediğinde, ufalanmış tuzun yanında düzenli büyüklükte küçük tuz parçaları olduğunu gördü.

O küçük tuz parçalarının yanında ise kemik iğnenin yerinden oynatıldığını ve hayvan siniri ipliğinden bir miktarının eksildiğini fark etti.

Yoksa Gri Kurt Tianluo dikiş dikmeyi de mi biliyordu?

Şaşırarak başını çevirdi ve Bay Gri Kurt’un, daha önce odada bıraktığı diğer tahta leğendeki karı kaynattığını gördü.

Üstelik biraz beceriksizce bir tahta kaseye sıcak su doldurmuş ve masanın üzerine soğuması için bırakmıştı.

Ruan Qiuqiu öne çıktı ve kaseye dokundu. Su hâlâ sıcaktı.

Bir yudum aldı. Hem kalbi hem de midesi ısındı. Gözlerinin dolmasına utanarak engel olamadı.

Dün gece kara gömülüp düştüğünde onu kurtarmasını saymazsak, bu aslında kötü şöhretli Bay Gri Kurt’un ona ikinci tepkisiydi.

Onun neden ''Gri Kurt Tianluo'' dediğini anlaması mümkün değildi, ama yemeğe tuz katmak istediğini söylediğinde onu anlamıştı.

Aslında Ruan Qiuqiu o sözleri söylerken yarı şaka yarı ciddi, sadece onun nasıl tepki vereceğini ölçmek istemişti. Ama o gerçekten karşılık vermişti.

Hatta istediğinden fazlasını yapmıştı.

Ruan Qiuqiu taş yatağa uzanmış Bay Gri Kurt’a bakmadan edemedi. Korkutucu yüz yarasına, hatta kan sızdıran kısmına bakarken içi acıdı.

Kocası gerçekten söylentilerdeki gibi sapkın ve kana susamış biri miydi?

Onun yüzünden kirlenmiş hayvan derilerini yıkamak acı vericiydi; üşümüş ve aç hissetmişti. Ama onun hâli daha da kötüydü. Ağır yaralıydı, ayağı yoktu. O halde hareket etmek, tuz bloğundan parça koparmak ve diğer şeyleri yapmak ona çok zor, acı verici ve garip gelmiş olmalıydı.

Ruan Qiuqiu, ondan vazgeçmemekte daha da kararlı oldu. Küçük bir tuz parçası, beş parça et, biraz da kök unu alıp kaynamış suyun bulunduğu taş tencereye koydu.

Arkasını döndüğünde, farkında olmadan Bay Gri Kurt’un sessizce pozisyon değiştirmiş olduğunu gördü. Az önce kızarmış olan yüzü şimdi ölüm gibi solgundu.

Onun bu hâli, Ruan Qiuqiu’nun hem gülme isteğini kabarttı hem de içini burktu. Yemeği karıştırırken kalbi sıcacık hissetti.

Ruan Qiuqiu dudaklarını kıvırdı, minnettarlıkla:
''Gri Kurt Tianluo, teşekkür ederim.'' dedi.

Sesine açık bir gülümseme yansımıştı. Görünüşe göre, Gri Kurt Tianluo’dan oldukça memnundu.

Yuan Jue kirpiklerini hafifçe titretti. Kalbinde nahoş, uyuşturucu bir his belirdi.

Bu dünyada ''Tianluo'' adında bir kabile ya da ''Tianluo'' adında bir gri kurt yoktu.

Tuz bloğunu kıran açıktı ki oydu. Ruan Qiuqiu aniden dönüp gelir diye endişelendiği için gücünü ayarlayamamış, bu yüzden bir parça tuz toz hâline gelmişti.

Suyu kaynatan da oydu. O, Tianluo denen gri kurt değildi.

Yuan Jue ince parmağıyla altındaki hayvan derisinin dikilmiş yerini okşamaya devam etti. Neden böyle hissettiğini tam olarak kelimelere dökemedi ama öfkeli ve kırgın hissediyordu.

O sadece ona ''Bay Acil Durum Yemeği'' diye seslenirdi.

Kendisini oyunculukta fazlasıyla yetenekli sanan Bay Gri Kurt, küçük eşinin onun baygın numarası yaptığını çoktan fark ettiğini bilmiyordu.

Kafasında döndürüp durdu, ta ki kalbini sıkan, göğsünü daraltan bir düşünce beliren kadar:
O Tianluo adında bir gri kurttan hoşlanıyor olamazdı, değil mi?

---

İlk yorum yazan sen ol!

Henüz yorum yapılmadı