Neyse ki, Ruan Qiuqiu tam zamanında mağaradan dışarı çıkmayı başardı. Tökezleyerek mağaradan çıktığı anda, yere düşen hayvan derisinden yapılma çantasının yarı açık olduğunu ve küçük, çirkin bir kuşun çantadan düşen bir parça kurutulmuş eti gagaladığını gördü.

Acısını umursamadan çirkin kuşa doğru koştu.

''Ga-'' Birinin geldiğini gören korkak kuş kanatlarını açtı ve uçup gitti. Ancak, kaçarken kurutulmuş et parçasını almayı ihmal etmedi.

Ruan Qiuqiu çok zayıftı. Kanatları da yoktu. Bu yüzden o çirkin kuşun uçup gitmesini sadece izlemekle yetindi.

Kuşu yakalamayı umursamadan, yere saçılmış olan kurutulmuş et parçalarını toplayıp çantasına doldurdu. Bazı yerleri gagalanmıştı.

Üstüne üstlük birde hayvan derisi çantasında öncekine kıyasla gözle görülür şekilde daha az kurutulmuş et vardı ve yumru tozu taşıyan torba da gagalanıp delinmişti. Ayrıca, şifalı otlardan birinin iki yaprağı da gagalanıp kopmuştu.

Ruan Qiuqiu, iki yaprağı kopmuş otu eline aldığında, gözleri aniden yanmaya başladı. Dökülmemiş gözyaşlarından dolayı görüşü bulanıklaştı. Dudaklarını ısırdı ve az önce düştüğünde yırtılan kolunu sıyırarak gözlerini sertçe sildi.

Sinirle kendi kendine düşündü; iyileştiğinde o kuşu yakalayacak, tüylerini yolacak, onu kızartacak ve afiyetle yiyecekti.

Eşyalarını dikkatlice toparladı ve iki büyük hayvan derisinden yapılma çantasınıda alıp, mağaraya sürükleyerek içeri taşıdı.

Her şeyi içeri taşıdıktan sonra, Ruan Qiuqiu baygın olan Bay Kötü Kurt’un yatağına gitti, iki parça hayvan derisi çıkardı ve onun korkunç şekilde yaralanmış kollarını nazikçe örttü.

Yatağın başında oturup Bay Kötü Kurt’un giderek zayıflayan nefesini dinledikten sonra dışarı çıkıp erimiş taze karla ellerini yıkadı. Ardından geri dönüp, yaprakları parçalanmış şifalı bitiki güzelce ezip, onun en acil müdahele edilmesi gereken yaralarına, omuzuna ve kollarına sürdü.

Şifalı su damlacıkları yaratmak için yeteneğini kullanmaya çalıştı.

Son iki gün boyunca, yolculuğa devam etmekte zorlandığı çok an olmuştu. O dönemde, gizlice şifalı su yapıp gece yarısı o damlacıkları içerek hayatta kalmıştı.

Belki de bu fantastik dünyada daha fazla manevi enerjisi olduğu ve havadaki su elementlerinin daha aktif olduğu içindir ki, onun su yeteneği zayıflamış olsa bile, yarattığı suyun şifalı etkisi eskisinden çok daha güçlüydü.

Eğer vücudunun sınırlarını hesaba katmazsa, her gün aralıklı olarak beş damla şifalı su yapabileceğini tahmin ediyordu.

Fiziksel durumu şu an çok kötüydü ve yeteneğini daha fazla zorlamaması gerektiğini biliyordu.

Ama…

Dışarıdan gelen zayıf ışıkla, Ruan Qiuqiu Bay Gri Kurt’un solgun, ölü gibi olan yanaklarını görebiliyordu. O kadar zayıf gözüküyordu ki, Ruan Qiuqiu'nun kalbi yumuşadı.

Onu kurtarmak istiyordu.




novebo yorum yok

İlk yorum yazan sen ol!


Henüz yorum yapılmadı

Novebo discord sunucusu