Urus içinde ki kini ve siniri suratından kusuyor ve Oma'nin aptal oturuşuna bakıyordu. O kadar sinirliydi ki kendini tutmayacağından herkes emin olurdu. Bir kaptanın gerçek gücünü dışarı salmasını ve kullanacağı indirgenme tekniklerini hayal ettikçe emir içten içe hırslanıyordu. Onların devasa güçlerini en sonunda savaşarak görmek üzereydi. Ne Kano'nun gücü ne de başkalarının gücünün erişemeyeceğine düşünülmesi ama aynı zamanda en güçsüz kraliyet takımı olaraka anılsa da, Emir bir şeyde hem fikirdi. Cevahir gibi biri daha da gelemezdi. Emir böyle düşünüyor ve onu geçmek için daha da hırslanıyordu. Cevahir ne kadar iyi olursa olsun Emir'in kurgusal soyu daha güçlü yapabilirdi ve böyle de düşünüyordu.
Emir şimdi Urus'un gerçek gücünü görmek istiyordu.
Omai'yi hafife almış ve kibri öne çıkmıştı Urus'un. Avucunu açıp aşağı yönlendirdi ve yerin içinden kılıcı çıkmaya başladı. Kılıcını eline aldı. Delicesine enerjiler saçarken içinde ki sinir bundan belli oluyordu.
Omai en sonunda ayağa kalktı. Yüzünde ki sargı bezleri yüzünden kim olduğu belli olmuyordu. İçten içe şanslılardan olan nefreti yüzüne vursa da bu görülemezdi. Omai de hiç kendini tutmayacak ve Urus'a aynı şekilde karşılık verecekti.
Kendisi de avucunu açtı, OLUŞUM!
Avucunun üstünde kılıç enerjilerden oluşmaya başlamıştı. Hafiften pembe renkti ama aşırı garip bir dizaynı vardı. Kılıcın bıçak kısmı normaldir ama bu kılıcın bıçak kısmı da pembe renkti. İnce uzun bir kılıç.
Urus ve Emir bıçak kısmının renkli olduğunu gördükleri kılıcın sadece Cevahirde olduklarını sanıyorlardı. Cevahir kılıcın formunu tam kullanmasa da onun kılıcının bıçağının da renkli olduğunu biliyorlardı.
Urus kılıcını ona doğrulttu ve aşırı kin ve nefret ile söyledi, seni öldüreceğim. Omai Schnitza.
Omai içinden gülümsüyordu ve karşılık verdi, başarısızlığının nefrete dönüşmesine izin verdin. Ve bu nefretin sana sağladığı özgüven ile meydan okudun. Örgütün yöneticisi ve deneylerin başlatıcısı ben, Omai Schnitza, seni yeneceğim.
Omai Kılıcını ona doğrulttu. İkisi de aynı pozisyondaydı.
2. ekip baş kaptanı Urus Termia ve Örgütün günümüzde ki en güçlü versiyonunun yöneticisi, Omai Schnitza, artık karşı karşıyaydı.
Urus'un saçan enerjileri etrafı adeta aydınlatıyordu. Anında ileri atıldı ve bütün gücü ile kılıcını savurdu. Aynı şekilde Omai de aynı şekilde ileri atıldı ve bütün gücü ile karşılık verdi.
POOOOOFFFFFFFFF..
her yer toz dumana bulanmış ve Emir hiç bir şey göremiyordu. Etrafına baktı ve ikisinin sadece basit bir saldırısının bu kadar toz dumana bulamasına şaşırmıştı.
Urus anında yere yapışmış ve Yer çatlamıştı. Bütün kini ile saniyesinde ayağa kalktı ve kılıcını ona doğrulttu. Omai birden üstüne çöktü ve yer daha da çatladı.
Emir neler olduğunu zor anlamışken Omai indi yere ve Yere yapışan Urus'a baktı, anlamsız he?
Urus ayağa kalktı. Yüzü biraz kana bulanmıştı. Donuk gözlerle ona bakıyordu, öleceksin. Omai!
Urus ileri atıldı ve yine bütün gücü ile savurdu. Omai havaya sıçradı ve takla atarken Urus'un kendisine Elini yönelttiğini gördü.
Urus'un minimize tekniği fırlatıldı. Omai'yi ıskalamıştı ve Omai anında ileri atılıp saniyesinde onun yanında belirdi. Ama çoktan şu sözleri duymuştu.
-ATOMİK REAKSİYON!
Biraz kısık bir sesti ama bunu duyduğu anda şaşkındı ve patlama gerçekleşti.
PPOOFFFFFF.
Omai başka bir binanın tepesinde dumanların arasından çıkarak belirdi. Urus'a bakıyordu ama birden yerden sıçrayan Urus'u gördü. Buna daha da şaşırmıştı çünkü atomik reaksiyonun patlamasından kendisi etkilenmemiş gibiydi.
Omai bir anlık açık vermiş ve Urus bundan faydalanmıştı. Kılıçları tokuştu ve Urus şu sözleri söyledi, TERS YER ÇEKİMİ!
Yer çekiminin yönü Omai için değişmiş ve artık uzaya doğru çekilmeye başlamıştı. Bir bir binaları hızlıca geçmiş ve bulutlara yükseliyordu. Omai ne yapacağını düşünürken Urus Kılıcını havaya savururken söyledi.
-DAĞITILMIŞ ZİNCİR BİRLEŞKESİ!
Havada öylece enerjiden oluşan bir ton zincir, neredeyse bütün bir şehirde ki herkesi kapsamış ve hepsini sabitliyordu. Oldukları yere, Havanın her hangi bir yerinden başlayan bir boyutu ve bütün vücudu her bir uzvundan bağlayan zincir. Onu olduğu yere sabitlemesine yarıyordu. Omai yine bu tutulma ile açıklık verdi ve Urus'un hava da, Kendisinin yanına ışınlandığını gördü. Yüzünde ki öfke dinmiyor ve her saniye fazlalaşıyordu. Kılıcını savururken Omai şaşkınlıkla bakıyordu. Ve baskı gücünün savunması ile savrulan kılıcın sadece bir taşa çarpmış gibi olmasını sağladı. Urus Baskı gücünün devrede olduğunu anlamıştı. Ama her bir saldırısında baskı gücünün büyük bir kısmını azaltmak istiyordu. Ve saniyede 5 bıçak savurması ile ona saniyelerce kesmeye çalıştı. Baskı gücü azalıp gidiyordu. Omai bir şeyler yapmazsa indirgeme kullanılmadan baskı dezavantajına girebilirdi. Bu yüzden kendisi de bir şeyler yapmalıydı. Bütün gücü ile elini çekti ve zincirin birini kırdı.
-HIHI.
Urus hızlıca geri sıçradı. Havada öylece durabiliyordu. Kılıcını ters çevirip bıraktı. Kılıç hızlı bir şekilde yere düşmeye başladı.
Kininin ardından söyledi, bunun ne anlama geldiğini biliyorsun değil mi? Seni öldüreceğimi söylemiştim.
Omai baskı gücünü dışarı fazlasıyla saldı ve zincirler baskı erimesi yaşayarak yok oldular. Omai yine uzaya çekiliyorken anlaşmalı teknik kullanmak istedi.
Yer çekiminin kendisi üzerinde ki etkisini eski haline almak yerine Urus'un minimize tekniğinin kendisinde işe yaramamasını istedi.
Daha etkili bir anlaşmalı teknik kullanmak istemedi ve riske atmadı. Bedeni etkili ve rakibi direk etkileyen bir anlaşmalı teknik kullansa kendisi de intihar girişimi gibi olabilirdi. Sonuçta etki büyüdükçe iflasta büyüyordu.
Urus onun yine normal bir şekilde yere düştüğünü gördüğünde bir iş olduğunu anladı. İkisi de yere ayak basmıştı. Ve Omai onun kılıcının yere saplı olduğunu görebiliyordu. Ve Urusta Onun yapacağı yanlış hamleyi yemliyordu.
Omai bunun yem olduğunu biliyordu ama avantajlı bir durumda değildi.
Omai başka bir yem kullanarak kendi kılıcını ters çevirdi. Bunu gören Urus bütün hızı ile kılıcını yerden çekip onun yanına anında uçtu.
Kılıcını savurmak istedi ama avantajsız Omai Baskı gücünü yine kullandı ve Bunu bokladı.
Kılıç yine taşa çarpmış gibi oldu. Urus sinirle bakıyorken Omai hafiften gülümsüyordu, eh. Baskı gücümü düşürmeye çalışıyorsun. Devasa bir okyanustan bir kova suyun azalması okyanusu etkilemez.
Urus sinirle bakıyordu ve ona sordu, soylu biri misin?
Omai ellerini bağladı, öyle miyim? Sence de öyle bir gibi mi duruyorum! BÜTÜN SOYLULARI ÖLDÜRMEK İSTEYEN BİR SOYLU MU OLUR!
-Onların şanslı olmaları onlardan nefret etmek için en büyük sebep. Hepsini öldürürken büyük zevk alacağım.
Urus sinirle söylüyordu, insanları öylece öldüremezsin. İnsanları ne sanıyorsun? Öylece insan hayatlarına son veremezsin.
Omai dik bakışlarının ardından söyledi, doğmayı hak etmeyen insanlar var oldu. Dünya nüfusu için büyük çöp parçaları dünyayı istila ediyor. Zengin ve soylulardan yönetilen bir dünyayı sadece ben devrim getireceğim. Dünyayı ben yöneteceğim ve şımarılmamış kendi emeğinde olan her bir insan için çabalayacağım.
-Önüne öylece gelen para ve şöhrete sahip olanları ise, acımasızca öldüreceğim. Ama daha öncelikli bir şey için uğraşıyorum.
Urus bunu duyunca anında anlamıştı, Şeytani enerjiyi kazanmak istiyorsun. İsimsiz Kurucu ile doğrudan etkileşime girerken bundan vazgeçti. Sebebi nedir? Bunu biliyor olmalısın?
-Daha geniş bir katliam ve şeytani enerjiyi kazanmayı istemesi. Bana rakip olmak isteyen biri. Deneyleri ile benim deneylerimin üstüne geçmeye çalışıyor. Böylece şu anki örgütümden daha güçlü bir kendi örgütü var olabilir. Bir hata olmalı. Bir kişi benim benimsediğim bir düşünceyi böylesine savunamaz.
Urus bunu duyunca şaşırdı. Ve söylemek istedi, ciddi olamazsın. Senin gibi oda zaten böyle düşünüyordu.
Omai güldü, haha. Tek açıklaması bu.
Omai kılıcını yerden çıkardı, Urus kaptan, kinin çok fazla. Ama bu kinin yüzünden beni yeneceğini sanıyorsun değil mi?
Omai elinde ki kılıcı havada bıraktı. Kılıç havada öylece duruyordu. Birden kendini kopyaladı ve iki tane oldu. Kendiliğinden aşağı doğru döndüler. Urus şaşkınlıkla bakıyordu ve ters dönen kılıçları görünce kendisi de kılıcının ters durduğundan emin oldu.
Ve ikisi de aynı anda söyledi.
SAF İNDİRGENME: YERÇEKİMİ YOK EDİMİ!
LANETLİ İNDİRGENME: BOYUT, YIRTIK ÇİZİKLERİ!
ffooooğşşşşşşş...
İki yapı taşı da oluşmaya başlamıştı. Yapı taşları şekilleniyorken, Daha baskı gücü devre dışı ve indirgenmelerin teknikleri aktif edilemediği halde, Omai'nin büyük gücünün kendisine sağladığı avantaj ile, daha etkin olmayan indirgenme tekniğinin sağladığı tekniği kullandı.
Eliyle havaya bir çizik attı, bu çizik havaya öylece çizildi. Siyah renkti. Ve bu çizik Oma'nin görüş alanını kapattığı kısım, boyutsal kesiğe uğradı. Bu kapatılan kısımda Urus'un bedeni de vardı, ve bu boyutsal kesik Urus'un bedenini de etkiledi. Bütün bir boyutu keserken, Urus'ta bundan etkilenmişti.
Yapı taşı oluşamadan kırılmış ve toz olmuş. Omai'nin yapı taşı da belirmişti. Bir konferans salonu gibiydi. Dışardan bakınca o kadarda büyük değil gibiydi ama içerisi tam anlamıyla konferans salonu gibi dizayn edilmişti.
İçerisi gözükmüyordu ve dışardan küp şeklinde bir yapı gözüküyordu. Etrafı yıkıp yok etmiş ve toz etmişti. Baskı avantajı alana hükmetmiş ve her yer baskı erimesi yaşamıştı. Urus'un Yapı taşı da oluşsaydı Bu baskı avantajı yok edilir ve etraf zarar görmezdi. Ama şu an görünür tek indirgenme tekniği Omai'nin ki idi.
Omai büyü yasasının dışında bir şey yapmıştı ve Urus'un bunu tahmin etmesi imkansızdı. İndirgenme teknikleri daha oluşamadan ve oluşması tamalanmadan, Omai tamamlanmış gibi tekniği kullanmıştı. Ve boyut kesiğe uğramıştı.
Urus'un bedeni ikiye bölünmüş ve üst kısmı öylece yere düşmüştü. Kanlar akarken şaşkın bir yüz ifadesi vardı. Ama hayatı sona ermişti.
Baskı avantajını hisseden herkes anında olay yerine geldi.
Beyaz ve Asela Nefes nefese kalıp koşmuşlardı. Ve gördükleri karşısında hayrete uğradılar.
Beyaz koşarak yere eğildi ve Urus'un yerde ki bedenine baktı. Gözleri hafif dolmuştu, ne? Urus... Kaptan?
Asela duygusala bağlamadan direk bu gördüğü karşısında öfkeyle bu sargı bezli adama baktı.
Asela sinirle ona bağırdı, BUNU SEN Mİ YAPTIN!
Omai'nın kılıçları birleşti ve tek bir parça haline geldi. Omai kılıcını havadan alıp elinde tuttu ve kendi yapı taşı tozlara dönüşerek ortadan kayboldu.
Omai kılıcını gösterirken söyledi, ben yaptım. Bir sorun mu var?
Asela sinirle bakıyordu. Ama bir şey yapamadan Beyaz'a döndü. Beyaz'ın ağladığını görebiliyordu. Ve Omai donuk bir şekilde içten titredi. Bir şey kendisine haber verilmiş gibi bir hissiyattı. Asela'nın içinde ki anlaşmalı teknikti. Omai aşırı etkili bir anlaşmalı teknik sezmiş ve bundan biraz ürkmüştü.
Omai arkasını döndü ve kılıcı enerjiye dönüşürken yok oldu, sonra görüşürüz çocuklar.
Ortadan öylece kayboldu ve tamda bu sırada Asela bağırmak üzereydi, GİTMEEE....!
Beyaz göz yaşı döküyordu ve onun yanında olmadığı için üzgündü, Urus kaptan! Olamaz. Olamaz! Bu... OLAMAZ!
Beyaz ayağa kalktı ve göz yaşlarını sildi. Emir'e baktı, O BU HALE DÜŞERKEN SEN NE HALT YİYORDUN HA? ÇABUK BUNU AÇIKLA!
Emir'in boğazı düğümlenmiş gibiydi ve bir şey diyemedi. Omai'den biraz korkmuştu. O tekniği gördükten sonra ona girişmek istememişti. Çünkü korkmuştu.
Emir bir şey diyemiyordu. Beyaz onun yakasına yapıştı ve ağlayarak bağırdı, ANLATSANA LAN! BU NASIL OLDU HA? NEDEN ONA YARDIM ETMEDİN! SÖYLE!
Emir kafasını eğdi, korkmuştum.
Beyaz suratına bir yumruk çaktı, ne korkması lan! Dalga mı geçiyorsun? Korkmak mı? Canın pahasına ona yardım etmen gerekirdi.
Emir daha da eğdi kafasını, üzgünüm Beyaz. Elimden bir şey gelmezdi.
Beyaz Bağırdı, zaman tekniğini kullan. Zamanı geri sar.
Emir söyledi çaresizce, zamanı geriye alsam bile iyileşemez. Farklı bir şeydi. Tam çözemedim. Ve nasıl bu hale geldiğini de anlamadım. Bağırmak istiyorsan bağır. Ama bu bir çözüm değil.
Boyutun yırtılması ile öldürülmüştü. Boyut tam anlamı ile Urus'un bedenin kesildiği şekilde ve Urus'un tam orasından yırtılmış. ve boyutun yırtılması ile kendisi de ayrılmıştı. İnce bir yırtılma kesik gibi gözüküyordu.
Beyaz yere çöktü. Göz yaşları artıyordu. Elini yere vurdu, neden? Neden? NEDEN? SADECE ÖL! VE ÖL!
Asela onun yakasından tuttu. Kendini tutuyordu. Donuk bakışlarını düz bir şekilde uzağa dikmişti, ayağa kalk Beyaz. Bir şey değişmeyecek. O öldü.
Beyaz duraksamamıştı ve yere yumruk attı, HAYIR. ÖLEMEZSİN. URUS KAPTAN! OLAMAZ!
Asela Emir'e döndü ve hafif kısık sesle söyledi, o kimdi?
Emir kafasını hala eğiyordu. Yere oturdu ve eline başına götürdü, Örgütün yöneticisi Omai Schnitza. Zombilerin salınımından haberdar gibi duruyordu. Yani İsimsiz'in hamlelerini biliyor olmalı.
Beyaz donuk bir şekilde duraksayıp Emir'e döndü, o Omai'miydi?
Asela da baya şaşırmıştı, Örgütün yöneticisi? Urus Kaptanı mı öldürdü? Bunu neden yapsın?
( Anlaşmalı teknik olarak en az iflastan etkilenen o idi, çünkü hayatında çok az ve ya hiç anlaşmalı teknik bile kullanmamış ve iflas gelmeden birden fazla kullanabilirdi. Hatta ölüm olarak etki eden bir anlaşmalı teknik oluştursa bile iflasa dayanabileceğini düşünen Omai'ydi. Çünkü o, Termia soyundandı.)
Emir pişmandı. Beyaz'ın dediklerinden sonra, keşke yardım etseydim diye düşünüyordu.
Beyaz aşırı soğuk bir tavırla ayağa kalktı. Gözünde bir damla yaş gözüküyordu ama ağlamayı kesti. Onun ölümü aşırı etkilemişti onu, ailesi var mıydı?
Hiç biri bunu bilmiyordu. Sessizlik hakimdi. Beyaz Cevabını almıştı.
-Cenazesini ben hazırlayacağım.
Emir yanına geldi, fazla üzülme Beyaz.
Beyaz onu itekledi ve yürümeye başladı, korkak. Bana dokunma.
Asela Onun yanına geldi ve kolundan tuttu, şimdi ne yapacaksın? He?
Beyaz donuk bir yüz ifadesiyle Asela'ya döndü, onu öldüreceğim. HEMEN ŞİMDİ!
Asela ona bir tokat attı. Kızmıştı bu fikre, aptal olma. Onu yenemezsin.
Beyaz donuk bir şekilde bakmaya devam ediyordu. Kin ve öfkeden çok içinde ki boşluk yüzüne yansıyordu, bana engel mi oluyorsun? Bu dünyanın Örgütten ve İsimsizden kurtulduğundan bizzat ben emin olacağım. Ve şimdi gidip, o herifi öldüreceğim. Ve deneyler burada sona erecek.
Ama hepsi de bir şeyi unutmuştu. Hala iradeli zombinin kendi çevrelerinde olmasıydı bu da...
.........................................
İlk yorum yazan sen ol!
Henüz yorum yapılmadı