-YARDIIIM EDİİİİİNN!!!!
Urus ve diğerleri donuk gözlerle bu yardım çığlığına baktı. Ama geç kalmışlardı çünkü insan bedeni ikiye ayrılmış ve birden fazla zombi bedeni canlı canlı yemişlerdi. İnsanların çektiği acıyı bizzat görmüşler ve Genç yaşında en çok etkilenene Asela olmuştu.
-DURDUR ŞUNU! ZOMBİ!
-hihihihihihi. Ne o? durdurulmasını istemiyorsan bunu neden kendin yapmıyorsun?
Asela sinirle bakıyordu. Bu sırada çoğu zombinin aradan sıvışıp insanların kaçış yolunda peşinden gittiklerini de anlayabiliyordu.
Urus bir iç çekti. Soğuk bakışının ardından kılıcını belinde oluşturdu ve elini sapına attı, zombi, insanlara acı çektirmek ile zafer kazanamazsın. Neden bu şeyleri bizim üzerimizde denemiyorsun? Bu senin tek isteğin değil miydi?
Zombi içten içe sırıttı, hıhıhı. Neden bir ırkı yok ederken sadece güçlüler ile uğraşayım. Sizlerde insansınız. onlarda.
Bir ırk yok olacaksa, bu güçsüzler ile beraber olmalıdır. Güçsüzler güçsüzler diye ezilirler, bu dünya da yaşama amaçları sadece eğlencedir, oysa zorluk çekenlerin hayatlarını hiç anlamadılar. Bizler soykırıma giderken onlar sadece gülüyorlardı ve zaferlerini kutluyorlardı, ummadıkları bir şey vardı ve sayemizde, Zombilerin kralı sayesinde, mutlu bir tane yüz göremeyecek, ve sizler soykırıma giden bu yolda çaresizlikle bizim zaferimizi izleyeceksiniz!
Ve anladılar, bu düşünce tam anlamı ile örgüt ve İsimsiz'inki ile aynıydı. Ama bu düşünceyi sadece bir kişi başkalarına benimsetebilirdi, İsimsiz.
Urus endişeli bir şekilde kendince söyledi. Ve anladı. İsimsiz aşırı başa bela olmak üzereydi. Zombilere bile bu fikri benimsetmişti.
-İsimsiz! Sen fazlasıyla ciddi savaşıyorsun. Meydana inmeden kazanmayı umuyorsun ha?
Gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı, insanları fazla da küçük görmedin mi ha?
Zombi sırıtışına devam ediyordu, insanlar aciz varlıklardır, eğlenirler ve canları istediğini yaparlar. istemedikleri şeyde hemen ağlarlar. Şımarık çocukları olur ve dünyaya katkıları olamaz. Sadece kendilerini düşünen bencil çöplerin kendileridir.
Aşırı kin kusarak devam etti, BUNA BİR SON VERECEĞİZ. BU DÜNYA BENCİL ÇÖPLERDEN KURTULMALI. SOYKIRIM BAŞARIYA ULAŞACAK. ENGEL OLAMAZSINIZ.
Urus kilit noktayı çözdü. Hemen anlatmak istedi ama sakinliğini koruyordu, zombilerin kralının mührü etkisizleştirilirse büyük ihtimalle yenileceğiz. Bu yüzden varımızı yoğumuzu onun uyanmaması için çabalamamız gerek, uyanırsa eğer insan nüfusundan fazla dünyaya zombi salabilir.
Asela ciddi bir yüz tavrı ile bakıyordu, haklısın. Bu yüzden kralın mührünü bulmalıyız.
Emir bir iç çekti. Bu kadar fazla insanın kaçışının ardında sırıtan zombi şeytani gülümsemesi ile elini son kaçış yoluna doğrulttu,
-saldırın!
Her biri onun arkasından geçip hızlıca koşmaya başladılar. Bütün mahalleyi dolduracak kadar fazla olan zombi sayısı kendilerini geçip gidiyor ve kaçışan insanları hedef alıyorlardı. Urus aşırı çaresizlikle arkasını döndü ve kendilerini geçip giden ve hedeflerine yönelen tonlarca zombiye bakmaya başladı.
-KUTSAL MİNİMİZE TEKNİĞİ, TERS YERÇE...
Zombi ileri atılıp onun bu hamlesine engel olmak istemişti. Urus'a yumruğunu geçirmiş ve Urus taklalar atarak yere yapışmıştı. Zombi sırıtarak avucunu açtı, böyle bir şeyi düşünmen aptalcaydı. Artık ne yapacağını biliyorum.
Urus çaresizlikle bağırdı, DURDURUUUUN!
Emir hızlıca bu emri yerine getirme için koşuyordu ama zombi ona doğru koşmaya başladı. Ona yumruğunu çakçakken Emir kılıcı ile kendini savundu ama etki fazla büyüktü bu yüzden savrulup binaya girdi.
POFF.
Bina üzerine yıkılacakken Urus ışınlandı ve Onu ordan çıkarıp yola geldiler.
Emir doğruldu ve akın eden zombi ordusunun peşine düştü. Beyaz Emir'i takip etmek istiyordu ama Urus onu durdurdu, sen değil. Asela Kaptan ile kal. Ben Emir ile gideceğim.
Beyaz öylece bakıyordu. Korku ve endişe ama cesur durma çabası yüzüne yansıyordu. Kafası ile korku ile onayladı, peki.
Beyaz soğukkanlılığını koruyamıyordu ama Emir hırsının arkasına gizleyebiliyordu.
...
-KAAAÇÇIIIN! GELİYORLAR.!
Herkes birbirini ezip koşuşturmaya devam ediyorken zombiler onlara yetişmişti.
-HERKEEESS KAÇSIN!
-İMDAAAAATT!!
Urus çığlıkları duyuyordu. Herkes bağırışıyor ve canları için debeleniyordu. Urus havaya sıçradı. uzun bir sıçrayıştı ve havada uçmaya başlamıştı. Uzun kuyruk kalabalığı vardı ve bütün araba yolunu kapatıyordu. İnsanlar birbirini takip ediyor ve bunun doğru bir yol olduğunu zannediyordu.
Ve yerde koşan Emirden bir bağırma sesi duydu, KAÇMAYI BIRAKIN! VE SAVAŞIN. ONLARIN AMACI DA ZATEN SİZİN BÖYLE KAÇIŞTIRMANIZI SAĞLAMAK. SİZİ AHMAKLAR, SAVAŞIN!!!1
Ve zombiler yetişti. Urus anında yere ışınlandı ve teker teker zombileri kesmeye başladı. Bir o yana bir bu yana kılıcını savuruyordu ama yetersiz kalıyordu. Bİr teknik kullansa bu insanlarıda etkilerdi bu yüzden bunu yapamazdı. bu yüzden var olan bütün hızı ile bunu yapmalıydı. Emirinde büyük çabasını görüyor ve teker teker zombileri kesiyordu. Ama nafile. Hızları yetişmiyor ve insanlar ölüyordu. Çaresizce kesmeye devam ederlerken Emir kaçan insanlara aşırı sinir olmuştu, GERZEKLER SAVAŞIN!
Urus bu fikrin nafile olduğunu anlamıştı ama yine de kılıcı ile insanlar ve zombilerin arasından zombileri kesiyordu.
AAĞĞĞHH..
-YARDIM EDİN!
Biri Emir'e çarptı. Emir savruldu ve yanına baktı. Bir kadın ve çocuk görüyordu. yüzünden aşırı sinir belli oluyordu.
-YARDIM EDİN! LÜTFEN. ÇOCUĞUMU KURTARIN!
Emir oralı olmadı ve sinirini kustu, SAVAŞ! SENİ ÇÖP PARÇASI. KAÇIP YAŞAYACAĞINI MI SANIYORSUN? SADECE SAVAŞ!
Urus Kılıcını sallamaya devam ediyordu ama insanlar ölmeye ve kan akmaya devam ediyordu.
kostümlü biri, yüzü tamamen mor sargı bezi ile kaplanmış. Sadece tek gözünde açıklık olan bir tasarım. simsiyah yere değen paltosu, siyah elbisesi ve siyah geniş bir eşofman giyiliydi. Kapşonu takılıydı. Yüzünde ki sargı bezinden de kim olduğu anlaşılamazdı.
Havada her şeyi izliyordu. Öylece Havada duruyor ve ölen insanları izliyordu. Birden ortadan kayboldu ve Bir yere ışınlandı. Enerji manipülasyonu kullanıp kendine bir taht oluşturdu ve yolun ortasında ona oturdu. Bu yol, insanların kaçarken 2 dakika sonra buraya yetişecekleri bir yoldu. Kendisi insanların karşısına çıkıp şaşırmalarını ve kaçışmamalarını sağlamak içindi.
Urus peşlerinden gidiyor ve zombileri durdurmaya çalışıyordu. Kılıcını hala savuruyor ve her savuruşunda bir zombiyi kesiyordu.
Ve ses duydu, Kaptanım. Çok fazlalar. CİDDEN BİTMİYORLAR. AMA İNSANLAR ÖLÜYOR. HER BİRİ ÖLÜYOR. NE YAPACAĞIZ?
Urus duraksadı ve gerçektende bütün zombileri öldürene kadar çoktan insanların hepsinin öleceğini anlamıştı. Bir şey düşünmeye başlamıştı ama aklına hiç bir fikir gelmiyordu. Her bir teknik kullanımı insanlarıda etkilerdi bu yüzden bunu yapamazdı. Çaresizce ellerini iki yana saldı. Gözleri ile her bir insana bakıyor ve ölmelerini, yardım çığlıklarını dinliyordu. Bıkmış gibiydi çünkü böyle katliam görmemişti. Bütün bir şehrin insanları neredeyse hepsi şu an öldürülmek üzereydi. Çok fazla zombinin gelişine bakıyordu. Oraya doğru baktı ve aşırı hızla koşmalarını görüyordu.
Emir yine kılıcını savuruyordu ve Urus'a baktı. Onun o çaresizliğini görebiliyordu. Ama onunda elinden bir şey gelmezdi. Urus'un bıraktığını ve öyle durduğunu görünce kendisi de bırakmak istemişti. Onun başarısız olduğunu düşündüğünü düşündüğünde kendisi daha da başarısız olabilirdi. Bu yüzdne bırakmak istedi. Ama... Hırsı buna izin vermedi,
-SİZİ APTAL İNSANLAR, SAVAŞIN. KAÇMAYIN VE ONLARLA SAVAŞIN! SAVAŞIN VE SAVAŞIN! ÖYLECE ÖLECEKSİNİZ
-Sende kaç çocuğum. Gencecik yaşında ölme. kurtulabiliriz.
Emir kendinin yakasına yapışan Teyzeye baktı. Şok olmuştu, Ölmek mi? Ben mi? Ben mi ölecek mişim? hııııııııııııııııııı?
Ve kanlar sıçradı. Tam önünde yakasından elini çekti ve ceset yere yapıştı. Gözünün önünde ki zombiyi görüyordu. Hızlıca kılıcını salladı ve onun kafasını kesti.
-PES ETMEYİN URUS KAPTAN!
Urus bunu bir ışık olarak görse de çabuk sönen bir ışık gibiydi. Şaşkınlıkla Emir'e bakıyordu ama olacakları bilmek için kahin olmaya gerek yoktu. Tonlarca zombi ve ölen insanlar.
Urus koşu yoluna baktı. Her yerde cesetler ve hayatta kalmış zombiler vardı. İnsanlar artık sayılı sayıda kalmış ve kaçışıyorlardı. Nafileydi. Kaçamayacaklarını anlamıyorlardı. Urus yere oturdu. Bağdaş kurdu ve kılıcını yanına koydu. Çaresizliği yüzüne bulanmıştı. Kurtaramadığı insanları düşünüyordu ve gittikçe çaresizleşiyordu. Emir yanına geldi ve ona sinirle sordu, ne yapıyorsunuz? Kaptan?
Urus çaresizliğini çok belli ediyordu. Kafasını eğdi, anlamsız. Bunu görmek istiyordu. Çaresiz kalmamızı istedi. Bizim o kadar zombiyi çabucak öldüremeyeceğimizi biliyordu. Bunu görmek istedi. Sadece bunu.
Emir sinirle bağırdı, O ZAMAN AYAĞA KALKIN. ÇARESİZ DEĞİLİZ. PES ETMEYİN KAPTAN.
Urus kafasını daha da eğdi, anlamsız. İnsanlar öldü. Yaşayan biri bile kalmadı. Ölen insanlar oldukça, zombi katliamı anlamsız. Amacımız insanları korumaktı ve başaramadık.
Ve adım sesleri...
Urus ve Emir bu gelene baktılar. Bunun kendini gizlediğini anlamışlardı. Tanımıyorlardı ve ona öylece bakıyorlardı.
Emir kızgın bir suratla sordu, sen kimsin?
bu maskeli adam , Omai Schnitza idi. Tahtını buraya ışınladı ve oturdu, benim adım Omai Schnitza.
- Çok iyi çabaladınız. Ama başarısız oldunuz. sizi takdir etmek isterdim ama başarısızlığın takdir edilecek bir tarafı yoktur. Hüsrana uğradınız.
Emir bağırdı, OMAİ SEN MİSİN? LAN?
Urus donuk gözlerle bakıyordu. Yavaş ve sakince ve öldürme arzusunun tamamını dışarı salarak kılıcını eline aldı ve ayağa kalktı, seni öldüreceğim. OMAİ SCHNİTZA!
..................................
İlk yorum yazan sen ol!
Henüz yorum yapılmadı