Gittikçe karanlığa bürünen va yavaşça her bir Lambanın daha da zayıf ışık verişini görmüştü. Koridorda yürüyorken nasıl saray ile aynı katta bir sürü zindan olduğuna şaşırmıştı. Her bir zindan boştu. En sonunda Korsanın kaldığı o zindanın önünde durdu.

Korsan duvara yaslanmış bir yere odaklanmış bakıyor gibiydi.

-Hey! Sen Korsan olmalısın ha?

Görünüşü zaten bunu söylüyordu. Bu soruyu cevaplamadı. Kano soluk gözler ile Cevahir'e kaldırdı başını, Sen Cevahirsin. Burada ne işin var?

cevahir eliyle işaret etti, Sadece bir sorun vardı ve seninle bu sorunu konuşmak için geldim.

-Nedir o?

-Sorun şu ki... Himayem altında 2 tane yetim çocuk var. İkisinin her bir varlığını ellerinden aldın. Bu sorunu düzeltmek için geldim.

Kano hafif kıstı gözlerini, Sadece borçları olduğu kadarını aldım. Borç onların her şeyi ise bunda benim sorunum yok. Güle güle.

Cevahir bu sözlerden hiç hoşlanmamıştı, Sen ciddi misin? bu konuyu böyle kapatacağını mı sanıyorsun. Seni buradan çıkartabilirim.

Korsan yerde oturuyorken kafasını eline yasladı, Reddediyorum. Kurtarılmayı beklemiyorum.

Cevahir bunu duyunca şaşırmıştı, Ne?

Kano devam etti sözlerine, Bu krallık denizin üstünde yüzen devasa bir indirgenme tekniği, İster istemez kırmızı güle yaklaşacak. Ve o kılıcın salgıladığı baskıya dayanabilecek vaziyette olabilir. İlk kez bizler bu baskı alanının içinde hayatta kalabiliriz. O baskı gücü altında eriyip gitmeden o kılıca dokunmanın yolunu bulsam, Bu bana yeter. Şimdi kılıcın gerçek yeri bulana kadar... Ben burada kalmayı tercih ediyorum.

Cevahir daha da şaşırdı, Kırmızı gül mü? Maraka'nın mühürlü kılıcı...

-Amaan onu hiç bir şekilde alamazsın boş hayal.

Bu aşağılamayı reddetti ve ona söyledi, Güle güle.

Cevahir arkasını döndü, ama yine de... Onların bir barınağı olması lazım.

Kano hafif sırıttı, Peki. Sen Sadece iki ev istiyorsun değil mi?

Cevahir tekrar Kano'ya döndü ve içinden söylenmeye başladı, Bu kadar kolay ikna olmamalıydı. Ne istiyor?

Ona sordu Cevahir, Kayıp krallıktan daha zenginsin. Yine de sadece 2 evi mi sorun ediyorsun?

Kano şaşırdı bunu duyunca, Daha fazla mı istiyorsun ki böyle bir şey dedin?

Cevahir içinden sinsi bir gülüş attı, anladım. Kanonunda bir serveti var. Korsan olmasına şaşmamalı.

Arkasından bir ses duydu, Korsanı tanıyor muydun sen?

Cevahir hafif şaşkınlıkla arkasını döndü, Kral?

Kral hafif sırıttı, Benim hatam. Yüksek büyücüler birbirini bir şekilde tanırdı ha. Her neyse. İsteğine kavuştun.

Cevahir biraz gülümsedi, Krallığın baskı altındayken buraya gelmen çok garip.

Eliyle geçiştirdi kral, Endişelenme. İsimsiz kolay lokma. Safkanlarına biraz doğa üstü güçler kazandırmış ama... Pek sorun teşkil etmiyor. Kendisi daha da zayıf.

Cevahir gülümsedi. Kralın şuan bir savaş içinde olmayıp tehdit oluşturmadığına karar verdi. Sadece konuşmak için geldiğini varsaydı.

-Anlıyorum. Sende artık öğrenmişsin. Ama asıl sorun şu. Safkanların devamı gelecek. Sayılar 20'ye tamamlanacak. İsimsiz'i ve ya safkanları yok etmek asıl hedef değil. Asıl hedef onun laboratuvarlarını yok etmek. Böylece Daha fazla deney yapamaz.

Kral güldü, hhahah. Seni de anlıyorum Cevahir. Sende düşmanımın düşmanı dostumdur havası var ha?

Cevahir soluk bir bakış attı, Yanlış! Ben sadece sizi uyarıyorum. Benim bildiğimi bütün büyü alemi bilmeli. Böylece kendilerini tehdit eden bu kişinin vasıflarını öğrenebilirler. Ayrıca... Benden daha güçlü olmaya çalışan herkes benim düşmanımdır.

Kano hafif sırıttı. Bunun yanında kralda cevap verdi, Ne yani? Şuan beni düşmanın olarak mı görüyorsun?

Cevahir buna cevap vermedi. Kano'ya baktı ve devam etti, Kano'yu senden daha çok düşmanım olarak görüyorum.

Kral bunu duyunca biraz öfkelenmişti, hıh. Onun benden güçlü olduğunu düşünüyorsun.

Cevahir hafif gülümsedi, Senden daha zeki olduğu kesin. Belki isimsiz'i zekası ile alt edebilir. Şu anlık ben onunla karşılaşmayı çok yorucu buluyorum.

Kral bunu duyunca şaşırdı, Hıı? Neden?

Kendisine bir takım özellikler kazandı, Bu özellikleri sadece beni yenmek için kazandı. İşte bu yüzden sadece bana önlem aldı. Sizlere bir önlemi yok. Onu yenebilirsiniz.

Bu doğru bir bilgiydi. İsimsiz sadece Cevahir için önlem almıştı ki o da hedefinin şanslı bulunma konumundan daha önde buluyordu. bütün herkesi yenmek için kendi saf gücünü kullanacakken, sadece Cevahir için DNA dizilimi ile kendine geçirdiği güçleri kullanacaktı. Bu güçleri kullanmak bir nevi onu şanslı konumuna getirecekti çünkü onları emek ile kazanmamıştı. Ama yine de farklı DNA'ların kendisinin bedenini iflas ettirmesini geri çevirmeyi başardığı içinde bunu biraz olsun emek olarak görüyordu.

Cevahir ekledi, Bir şekilde Lanet enerjisini hak edecek konuma geldi ki iki şartı vardı. Bu iki şartı bilmiyorum ama o bu iki şartı öğrendi. Ayrıca şeytani enerji hak etmenin 5 şartı da bu iki şartla aynı olduğu biliniyor. Ne düşünüyorsunuz.

Kano sırıttı, Biliyorum... Ben biliyorum. Şeytani enerjiyi kazanmanın 5 şartı var. evet bu doğru. Bu 5. şartı kendime has yollarla öğrenmeyi başardım.

Kral hafif sırıttı, Yine birilerini yağmalarken öğrenmişsindir.

-Öyle ya da böyle öğrendim.

Cevahir ikisini de susturdu, Kısa kesin... 5. şartı söyle Kano.

Kano hafif gülümsedi.

-SOYKIRIM.

Cevahir ve Kral mal mal bakıyorlardı, NE?

Kano ikisine de göz gezdirdi, dedim size. Soykırım. Şeytani enerji kazanmanın son şartı soykırımdır. Ben bunu uzun uzun düşündüm. Geçmişte bir zamanlarda Maraka Aruma... Dünyanın baş düşmanıydı. Ve o başarılı oldu. Soykırım yapabildi. İnsanlar onu durduramadı. Lanet enerjisi kazanan İsimsiz'e bakarsak 2 şartı biliyor. 3 şartı bir şekilde öğrenirse Belki de onu hak etmeyi deneyecektir. Bu 5 şartı bilmeyen bizlerde... Şeytani enerjiyi başka bir yol ile elde etmeyi düşündük. Şeytani enerji kullanabilen birinin kılıcına dokunmak. Dokunan kişiyi Şeytani enerji sahibi yapabilir. Bu hiç bir şekilde büyü tarihinde gerçekleşmedi ama... Bu ilk yapacağımdan eminim.

Kral güldü, ha ha. Nasıl bu kadar eminsin. Her türlü büyücü gelip geçti ona dokunabilmek için. Senden ve benden daha güçlüler gelip geçti. ama Kılıcın saldığı baskı'ya dayanabilen olmadı. Hepsinin cesedi eridi.

Kano güldü ,İşte bu yüzden bir ilki başaracağım. Tarihte bir namım olacak. Kırmızı gül'e yaklaşabilen tek kişi.

Kral arkasını döndü, Sizi güzel ağırlamak isterdim ama... İçeri giren bir kişi dışarıya ışınlanamaz.

Cevahir bunu duyduğu an bir şey olduğunu anlamıştı, Hı?

Ve Zindan kendiliğinden hareket etmeye başladı. Garip garip odalar yer değiştiriyorken bir zindanın kapısı açıldı ve Cevahir'i içine aldı. Kapı anında kapandı.

Cevahir olacakları izlemekten dolayı bir şey yapmamıştı ve artık kendisi de bir esir konumundaydı.

Cevahir'in gözlerinde eflatun bir enerji hafiften dışarı salınmıştı ve bunu Kano fark etmişti, ahaha. Çok kızdın ha? Ama dediği doğruydu. İçeri giren dışarı çıkamaz.

Cevahir o gözler ile Kano'ya bakmıştı, Lan şerefsiz. Ben böyle bir duruma düşemem. Sen olanları kabul etmişsin ama ben esir olamam!

Kano Daha da gülümsedi, Sakin ol Cevo. Burası esir tutmak için değil aslında. O kendi indirgenmesinin içindeyken biz kendi indirgenmemizden çok uzağız. Bu da bizi ona karşı daha sıradan biri yapıyor. Esir tutmak için değil. Biz sıradanlaştığımız için esir olduk.

Cevahir Kendini sakinleştirmek istemişti. Ama yine işe yaramamıştı. Ayaktaydı ve kılıcını oluşturdu. Çok fazla eflatun enerji salmasına karşın Baskı dezavantajı vardı. Cevahir ne kadar enerji kullanırsa kullansın. Hiç bir işe yaramayacaktı. Kral'ın Krallığı Baskı'yı onun avantajına sağlıyordu.

Cevahir bunları bilse bile esir tutulmayı kendine yedirememişti.
-Al. AL .AL. AL AL AL AL AL AL AL.

Her bir dediğinde kılıcını demir zindana geçiriyordu. Hızlıdan hızlıya her bir yerine kesikler atmaya çalışıyordu. En sonunda nefes nefese kaldı ve kılıcını yere bıraktı. Yere oturdu.

-Bu şerefsiz beni çok kızdırdı.

Kano gülümsüyordu, Egon senin buraya kapatılmana izin vermiyor değil mi? Merak etme. uçan gemim burayı yerle bir edecek. Sadece doğru zamanı bekliyorum. Kırmızı gül'e yaklaştığımız anı.

Cevahir öfkeyle baktı, Ben o anı bekleyemem. Benim acilen çıkmam lazım. Emir ve Beyaz tehlike de olabilir.

Kano şaşkınlıkla baktı, Emir'i tanıyor musun?

Cevahirde şaşırdı, Emir'i sende mi tanıyorsun?

soy adı ne?

-Kardelen.

Kano şaşırdı, ne? Emir Kardelen'i mi koruyacaksın? puahasja. O şu an senden 2 kat güçlü bile olmuştur.

Cevahir hafif güldü, Hıh. Hayır. Büyücülükle uzaktan yakından alakaları yok. Emir sadece ailesi tarafından eğitilmiş ama kendini hiç eğitmemiş. Ailesinin öğrettiği şeyler hakkında kendini geliştiriyor ama ap ayrı güçlerinin olduğundan haberi yok. güçleri olsa bile onları kullanamıyorsan güçlü değilsindir.

Kano sırıttı, Bu konuşmana hayranım he. Her neyse. Ben yatacağım.

Cevahir kafasını çevirip baktı, Ne? Bir dakika bekle. Öylece uyumayacaksın değil mi?

Kano sırtında ki korsan Paltosunu çıkarıp kendi üzerini yorgan gibi örttü, Uyuyacağım. Bir sorun göremiyorum.

Cevahir kafasını eğdi ve buradan acilen çıkması gerektiğini hala savunuyordu, zindanın hareket edeceğini nerden bilebilirdim lan?

-Ne bu acele.

---

---

İlk yorum yazan sen ol!

Henüz yorum yapılmadı