Bir telefon gelmişti kurucu'ya. Kurucu telefonu açtı. Bu sırada Cevahir oyun oynuyordu telefonundan.
-Hassiktir vursana oğlum. Kaybettik ya!
Kurucu umursamadı onu.
-Yaptın mı?
Kral aramıştı ve korsanı yakaladığını haber vermek istemişti.
-Anlaştığımız gibi Kurucu. Kurucu namını taşısan da şekilendirdiğin alem değişti. Benimde çıkarlarım var.
Kurucu sakalını sıvazlıyordu, Anlaşmaya uyacağım.
Kral muhteşem tahtında oturuyordu. Koskoca sarayındaydı. Bir sürü hizmetçisi ve adamı vardı.
- İsimsiz'i yok etmemde yardım edeceksin. Kurucu.
Kurucu bunu duyunca şaşırmıştı. Ama anlayabiliyordu, O... Seni korkutuyor mu?
-hahah ah ah ah. Sıradan birinden korkmam.
Bu sırada Cevahir oyunu bırakmıştı ve kurucunun elinden telefonu aldı.
-Hey. Kral!
Kral şaşırdı bu sesi duyunca. Bunu hiç beklemiyordu ve içinden düşünmeye başladı, Cevahir mi? O, Kurucu ile beraber mi?
Cevahir devam etti sözlerine kanepeye geri otururken, Bana bak Kral. Anlaşma filan yok. Şuan İsimsiz'in hedefinde olan iki çocuk var. Bir evleri vardı ama artık yok. Muhteşem hazinenden biraz pay ayırıp bu çocuklara ev almak istersin değil mi?
Kral bunu duyunca sinirlenmişti. yüz ifadesinden bile belli oluyordu. sinirle söyledi, Hhaaaha. Saçmalama Cevahir. Böyle bir şey yapmayacağım.
....
Kral ne olduğunu bile anlamamışken Cevahir'i kendi önünde gördü. Muhteşem üstü bir ışınlanma idi. Cevahir kusursuz bir ışınlanma ile Kral'ın önünde duraksayıp ona bakıyordu. Hafif sırıttı ve telefonu kapattı. Telefonu cebine koydu ve ona doğru yürüyüp dibine girdi.
Kral somurtuyordu, Çok yakınsın.
Cevahir onun gözlerinin içine bakıyordu, Ölmekten korkuyor musun ? Kral?
Kralda telefonu kulağından uzaklaştırdı ve ona nefret bakışları attı, adamlarımın ve hizmetçilerimin önünde bana ahkam mı kesiyorsun? Cevahir?
Cevahir hafif sırıttı, Paçayı kurtaramayacaksın. Kral. Her şey istediğin gibi gitmez. Korsana el koyuyorum. Sen istesen de istemesen de onu alacağım.
Kral ayağa kalktı ve ikisi de bir dövüşçüymüş gibi dip dibe gözlerinin içlerine bakıyorlardı.
-Reddediyorum.
Cevahir bu cevaptan hiç hoşlanmamıştı.
-Öyle mi dersin?
-Kurucu bir zamanlar seni en güçlü ilan etti diye götün kalkmış. Cevahir.
Cevahir bundan daha da hoşlanmamıştı ve Kılıcını eflatun enerjilerden anında oluşturup onun boynuna dayadı.
Ve kafasında bir silah hissetti. Kral'ın adamlarından biriydi.
Kral gülümsüyordu, benim mekanımdasın. Kazanacağını mı sanıyorsun?
Cevahir bulunduğu durumda dezavantajlı olduğunu anlamıştı. Kılıcını hafif çekti. Hala yerinde duruyordu. Geri adımlar ile birazcık mesafe koydu arasına.
-Silahı çekmesini söyle. Dengesiz değişimi başlatırım.
Kral anında sinirle cevapladı, bunun yanında bende krallığımı aktif ederim. Bir şey değişmez Cevahir. Savaşmak mı istiyorsun? kaybedersin.
Cevahir soluk bakış atıyordu, Krallığın Dengesiz değişimimi bastıramaz.
-Bastırabilir. Bunun yanında senin dengesiz değişimin işe yaramaz.
Cevahir bu laflara sinirlenmişti. Aslında işe yaramaz demesinin nedeni ise Yapı taşlarının farklı olmasıydı. krallık Kral'ın indirgenme tekniğinin yapı taşıydı. Bu yapı taşını yok etmek çok uzun sürebilirdi. ama Cevahir'in açacağı perili ev normal bir katlı ev boyutundaydı ve bu yapı taşı kolayca yok edilebilirdi. Kral böyle düşünüyordu bu yüzden Cevahir'in kazanamayacağını yüzüne söyledi.
Cevahir sinirle bakıyordu, Korsanın yerini söyle. Benim himayem altındaki çocukların evini almış. Bunu göz ardı edemem.
-Bunu yine reddetmek zorundayım Cevahir. Seni korsanla yüzleştiremem.
Cevahir hafif güldü, hah. Korsandan korkuyorsun.
-Artık hiç bir şeyin anlamı kalmayacak. en nihayetinde Kırmızı gül'ü alacağım.
Cevahir bunu duyunca şaşırmıştı, Kırmızı gül mü? Maraka Aruma'nın kılıcı.
Kral tahtına tekrar oturdu ve bu sırada ekledi, Yessa onu çok istiyordu bende düşündüm. Daha büyük güç ile daha büyük bir krallık inşa edebilirim. Bütün dünyaya diz çöktürecek kadar insanları korkutabilir ve gücüm herkese yetebilir. İşte bu yüzden o kılıcı almaya karar verdim.
Cevahir sakince baktı, Kılıcı almak mı? Şeytani enerji barındırmayan bedenler kılıcı kaldıramaz. Maraka Aruma'nın kılıcı enerjiden oluşan diğer kılıçlara hiç benzemez. Büyü tarihini birazda olsa biliyorum. Maraka Aruma Bir büyücünün erişebileceği en üst seviyedir. Daha üstü yoktur.
-Onun mührü Gizli Cennet adında yerde tutuluyor. eğer Maraka izin verirse kılıcı kaldırabilirsin.
Cevahir şaşırdı, Ne yani onun mührünü kırmayı mı düşünüyorsun? Böylece izin vermesini sağlayacaksın?
Kral hafif sırıttı, Evet. Benim gibi birine izin verip vermeyeceğini bilemem ama risk almaya değer.
-Kurucudan isteğin Kırmızı gül'ü bulmana yardım etmesi mi?
Kral daha da sırıttı, onu zaten bulacağım. Amacım onu başka bulabilecek olan İsimsiz'i yok etmek. Çünkü onun ne kadar tehlikeli olduğunu gördüm. Onu takip ediyordum. Lanet enerjisi kazandığından beri onu hep takip ettim. Başta küçümsemiştim ama normal bir büyücüye nazaran 3 kat hızlı güçleniyordu. Ve düşündüm. Belki Kırmızı gül'ün baskı gücüne dayanıp onun yanına yaklaşabilir. İşte bunu istemem.
Cevahir ciddi bakıyordu ve kendi düşüncesini söyledi, İsimsiz'in Kırmızı gülden haberi bile yok.
Kral endişenin farkındaydı, Belki bir gün olursa ve onu kafasına koyarsa... İş işten geçmeden hazırlık yapmak iyidir. Bu yüzden onu indireceğim.
Cevahir hafif güldü, Onunla karşılaştım. Onun adamlarından biri olan Safkan'ın gücünü de gördüm. Dikkatli ol. Onu sana verirsem korsanı bana verir misin?
Kral hafif sırıttı, Kaybedeceğini anlamış gibisin. Şimdi anlaşmaya yöneliyorsun.
Cevahirde hafif gülümsedi, Belki de. Ama gücümün farkında olmayan sensin. Bu senin indirgenme tekniğin olduğu halde, Baskı gücü senin avantajına iken bile buranın içine ışınlanabildim.
Kral soluk bakış attı, Beni aptal mı sanıyorsun. Dünya da bir yerde Perili Evini çağırmış olmalısın. Aksi halde içeri giremezdin.
-Korsanın içeri girmesi gibi mi?
-Onunda tekniği aktifti. yapı taşının gemi olduğunu biliyordum.
Cevahir güldü, ha ha. İyi madem. Anlaşmaya var mısın?
Kral bu u dönüşünden bir endişe sezmişti, peki anlaşmazsam?
Cevahir bir iç çekti, Seni yenmek beni fazla uğraştıracağı için bunu pas geçtim. iyi niyetimi suistimal etme. Kral.
Kralda gülümsedi, Anladım. iyi o zaman. Korsanı sana vereceğim.
Cevahir Telefonunu geri çıkardı ve Kralın önünde yere oturdu. Bağdaş kuruyordu.
-yoruldumda.
Cevahir telefonla İsimsiz'i aramıştı.
MEŞGUL.
Cevahir telefona mal mal bakıyordu, yüzüme kapattı.
Kralda Mal mal izliyordu, Ee.
Cevahir telefonla uğraştı ve onu tekrar aradı.
PPPPPPPPPPPOOOOOOOOOOOOOOOOOFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFF.
Kral'ın sarayının olduğu bu katta (200. kat) (zindan ve Saray yan yana. O kadar büyük ki yan yana oldukları pek belli olmuyor. )
sarayın duvarında koca bir delik açılmıştı. Her yer toz dumanken bu patlama ile saray Çok etkilenmişti ve içerde duran hizmetçiler , muhafızlar bu sarayda zarar görmüştü.
Hepsi yere düşmüştü. Avizeler sallanmış ve çoğu avize yere düşüp kırılmıştı. Işıklar sönmüş ve her yer harabeye dönmüş gibiydi. Deliğin ardından Ay ışığı belli oluyordu. Kral ve Cevahir patlamanın etkisi ile savrulmuşlardı. toz dumanın ardından bu gelenin İsimsiz ve Safkanları olduğunu görmüşlerdi. havada bir kaç buz kütlesi oluşup sarkıt şeklini almıştı. hayatta kalan her bir hizmetçinin ve muhafızın direk beyinlerine isabet edecek şeklide fırlatılmıştı.
Cevahir ve Kral birbirine bakmışlardı ve Kral ayağa kalkarken söyledi, Bu baskı gücü de ne?
Cevahir gülümseyerek hızlıca ayağa kalktı ve söyledi, İsimsiz'i getirdim.
-Hayır canım sen getirmedin. Korsanı unut.
Cevahir somurttu ,Şerefsiz isteğin oldu işte.
Kral Kılıcını hızlıca oluşturdu. Alevler saçan volkanik bir kılıçtı ve bu olurken Volkan temalı bir pelerin'i oluşmuştu. Pelerinden daha çok Kürkünün teması değişip Volkan temasına bürünmüştü.
İsimsiz Telefonu gösterdi tozların ardından ve sırıtarak söyledi, Neden beni arıyorsun ki?
Kral bütün tedbirlerini almış ve Her an saldırıya geçecek durumdaydı. Sadece bekliyordu. İsimsiz üzerine düşen küçük enkaz taşlarını eliyle süpürerek attı.
-Ne yani buranın yerini bulamayacağımı mı sandın?
Kral düz bakıyordu, Gelmeni istiyordum. En sonunda geldin.
İsimsiz Enerji biçimleme tekniğini kullanarak yolun ortasına Kral'ın tahtından daha güzel ve lüks bir taht oluşturdu. Enerjiden oluşan bu tahta oturdu ve sırıttı.
- Bu krallığa el koyuyorum.
Kral buna çok şaşırmıştı, Hıh. Küçük bir velet gibisin. Kral kılıcını ona doğru savururken kılıcından çıkan alevler Ona doğru ilerliyordu. Ve birden Zemheri araya girip İsimsiz'in önünü buzdan bir duvar ile korudu. Alevler buza çarpıp etkisiz kalmıştı. Bu sırada Zemheri Hafifçe yürümeye başladı.
-Diz çökenler affedilecek. Krallığı verirsen kimse zarar görmez.
Kral bu lafı duyunca gülmesini tutamadı, Puahahahah..
POFFF.. Zemin çatladı ve parçalara ayrıldı. Zemheri ve diğerleri bu etki ile yere düşerken İsimsiz ve taht havada asılı bir şekilde kalıyordu. isimsiz kafasını eğip aşağı düşenlere baktı. üstten bir bakıştı.
199. Kat Çok şaşalı bir sürü yaşayanların olduğu zengin kesimlerin yaşadığı evler ile donatılmıştı. Kat o kadar yüksek ve büyüktü ki içine bahçeli evler sığıyordu. Hepsi de çok lükstü.
Zemheri ve Kral Karşı karşıya geldiler.
bu sırada Yessa Zemheri'nin arkasında belirmişti ve kılıcını savuruyordu. Zemheri Bunu fark etmişti ve soğuk kanlı bir şekilde karşılık verdi. Kolunu kaldırdı ve Kılıç onun koluna çarptı. Kılıç onun kolunu kesememişti.
Yessa Kılıcını indirdi ve soğuk bir şekilde baktı. ,
-Neden buradasınız?
Zemheri Bir şey dememişti. Kral'a bakarken söyledi, Seninle işim yok. Şanslı olanlar bir bir öldürülecek. Kral. Şanslılardan birisin.
Kral öylece dinlemişti. Bir ışık yandı. Sadece Kralı gösteren bu sarı renkte ışı onun ortadan kaybolmasına vesile olmuştu. Zemheri bu olanları görünce sinirini tutamamıştı ve yüz ifadesinden belli oluyordu. Hızlıca Yessa'ya döndü ve ona sordu, Nereye gitti?
Yessa buna karşılık vermek istememişti, Bu seni ilgilendirmez Safkan.
Zemheri kılıcını Enerjiye dönüştürürken söyledi, Seninle işim yok. Kral'ı öldürüp buraya el koyacağız.
Yessa onun çekip gitmesini istemiyordu. bu yüzden omzundan tuttu ve söyledi, Böyle bir şeyi yapacağını mı sanıyorsun?
.....................................................................
BÖLÜM NOTU
huu huuu. Okuyanlar kendini belli etsin.
İlk yorum yazan sen ol!
Henüz yorum yapılmadı