Kurucu yan gözle iki çocuğa baktı. Düşünmeden de edemiyordu.
-Veletler. Önünüzde koca bir hayat var.
Beyaz anında söylemek istedi, Ama Senin önünde bir hayat yok. Bitmişsin la sen? Harbi sen hala nasıl hayattasın?
Kurucu donup kalmıştı. Bu kadar dalgaya alınmayı beklemiyordu. bir iç çekti ve demek istediklerinden vazgeçti. Bastonunu kullanarak destek alıyordu ve yürümeye başladı. Bu sırada Cevahir hala uzanmış yatıyordu . ama çok garip bir yatıştı .
Beyaz bu uyuma biçimine de gülmeden edemiyordu .
Emir'e sırıtarak döndü ve Cevahir'i işaret ederek gösterdi ki bu sırada hala gülüyordu . tutmaya çalışıyordu ama tutamıyordu .Emir ise çok soğuk bir şekilde sen mal mısın der gibi bakıyordu.
Beyaz bu bakışı aldırmamıştı ki bir şeyi fark etti. Emir döndü ve baktı, Ben geldiğimde ağzı bantlı değil miydi lan bunun?
Emir çok ciddi bakıyordu hala ve halatları kesiliverdi. Emir hızlıca ayağa kalktı ve çok hızlı bir şekilde koşarak Kurucunun dibinde belirdi. Koşma sırasında kara , mor enerjilerden bir kılıç biçimlenmişti ve elinde yavaşça tamamlanıyordu.
Kurucu şaşkınlıkla bakınırken Emir gittikçe yaklaşıyordu . Ama Kurucu bir şeye şaşırmıştı, o ipleri nasıl kesti?
Emir tek ayağını durdurdu . Bir arabanın ani fren yapması gibiydi. Ortadan saplı büyük bir kılıcı vardı ve Kılıcı yoğun Kara enerji saçarak savruluyordu.
Kurucu donuk bir şekilde çok şaşkınlıkla üzerine gelen bu kılıç saldırısına bakıyordu. Çünkü Baskılanma Kılıç saldırısı için kullanılıyordu. Kurucu anlamıştı ki Baskılanma ile bu kılıcı durduramazdı. Kardelen soyunun en fazla baskılanma gücü barındırdığını biliyordu bu yüzden kendisi de bastonunu kaldırıp bastonu ile bunu durdurmak zorunda kalmıştı.
Poff.
Sert bir çarpışma etkisi olduktan sonra Emir sinirli bir şekilde bakıyordu .Kurucu da ciddileşti ve ona tekmeyi bastı. Emir yere düşerken kılıcı da başka bir yere düştü. Saçtığı mor kara enerji durgundu . Emir yerde otururken söyledi, Sizi tanımıyoruz. Beyaz'ı da manipüle etmeyi kesin.
Kurucu söyledi, Sen? Kendi güçlerinin farkındasın?
Emir ayağa kalktı ve omzunu silkeledi, Tabii ki? Ne sandın ? Sizin aksinize iyi bir çocukluk geçirmedim. Ben küçükken Aileme göre Kara enerji barındıran kişilerin en güçlü olma isteği vardı. Ailemde bu düşüncedeydi ve beni 5 yaşımdan beri eğitmeye başladılar. Eğitimler tam olarak tamamlanamadı. Öldürüldüler. Bunun nasıl olduğunu bilmiyorum. Madem en güçlü baskılanmaya sahip soy bizimki... O halde nasıl öldürüldüler. Bunu yapanın İsimsiz olduğunu söyleme bana. Hiç inandırıcı değil. Aklıma sadece Kurucular geliyor?
Kurucu daha da şaşırdı. Kalın sesi ile hafif sesini yükselterek söyledi, Sen beni ne sanıyorsun ? Ben İnsanların koruyucusuyum.
-Eğer koruyucu olsaydın. Ailem ölmezdi .
Kurucu bir sandalye çekti ve ters bir şekilde oturdu . ciddi bir bakış attı .
-Sana doğruyu söyleyeceğim. O zamanlar aileni tanımıyordum.
-Yalancı! Hani her bir büyücü bunu bilebilirdi ? Ha? Açıkla.
Kurucu daha da ciddileşti, Sana Hesap vereceğimi düşündüren nedir? Herkes Eceli gelince ölür.
Emir hafif sırıttı. kısık bir sesle söyledi, Anlıyorum.
Emir kılıcını yerden aldı. Mor saplı ortadan tutmalı bir kılıçtı.
Kurucu bu sırada söyledi, Beni sevmeni beklemiyorum. Ama sadece soruma cevap ver.
-İndirgenme tekniğini kullanabiliyor musun?
Emir soğuk bir şekilde arkasını döndü . öylece bakıyordu ve bir şey demedi. önüne döndü ve yürümeye devam etti. en sonunda deponun çıkışına gelmişti ve kapıyı açmaya çalıştı. Kulpu indirmişti ama kapı açılmadı.
(Kilitli mi?)
Kurucu yürüdü ve kendisinin yanına geldi. Cebinden bir anahtar çıkardı ve taktı.
pof.
Anahtar kırılmıştı.
Emir ve Kurucu mal mal bakıyordu . en sonunda dönüp birbirlerine baktılar.
Emir daha da garip bakıyordu, izin verirsen çıkacağım.
Kurucunun elinden bir şey gelmezdi. Elinde yarısı kırık anahtarı gösterdi, kırıldı.
Emir bir iç çekti. Geriye doğru 5 adım attı ve kılıcını mor enerjilerden oluşturmaya başladı, Buradan bir şekilde çıkacağım.
Kurucu onun önüne geçti, Dur!
burasının yıkılmasını ve ya zarar görmesini istemiyordu.
Bir şekilde Cevahir'in uyanmasını istedi. onun yanına yürüdü ve bir tekme attı.
Cevahir yere iyice yapışmışken kafasını tutup bağırdı, Aağğhh..
sertçe Kurucuya baktı, Ne yapıyorsun?
Kurucu elini kaldırdı ve anahtarı gösterdi ,kırıldı. Burada çıkamıyoruz.
Cevahir mal mal bakıyordu ve hiç bir şey anlamamıştı, ee?
Ses tonunda bu duruma sinirlendiği anlaşılabilirdi, biçimleme yap .
-Vaayy öyyyyyle mi ? Neden Yapayım?
Emir en sonunda bağırdı, çünkü dışarı çıkamıyoruz!
Cevahir eliyle Emiri gösterdi, bu aptal veletle aynı fikirde misin?
Kafasını sallamıştı . Cevahir ayağa kalktı ve yerde duran uzun kapşonlu Eflatun renginde ki ceketini giydi. Avucunu kaldırdı belinin hizasına . Kurucunun elinde ki anahtara bakıyordu . Kendi avucunda Eflatun renginde enerji akımı başladı ve Biçimleme gerçekleşmeye başladı . Cevahir gördüğü anahtarın aynısı enerjiden biçimliyordu . ve bu madde artık Saf enerji barındıran bir anahtar olacaktı . bu anahtarın artık belli bir baskı gücü bile olacaktı ki Saf enerjisi olmayan her bir maddeden üstün olacaktı . Bir atom bombası patlasa bile büyü enerjisi taşımayan bir madde Baskı gücüne sahip olamazdı ve o atom bombası bu anahtara hasar veremezdi . Ve artık bu anahtar bir kapı anahtar deliğinde kırılamazdı .Kurucu bu yüzden Cevahirden Biçimleme yapmasını istemişti. Anahtar en sonunda biçimlendi . Altın rengindeydi .
Beyaz heyecanla koşarak anahtarı elinden kaptı, Vaayy! Bunu satsak olmaz mı haa?
Ve kafasına bir darbe .
Kurucu elinden geri aldı hızlıca, Büyü güçlerini böyle şeyler için kullanmamalısın.
Beyaz surat asmıştı, Hadi ama. Neden olmasın bir düşünsene, İşe gitmek zorunda kalmıyorsun. Aptal okulu okumana bile gerek kalmıyor .
Kurucu şaşkınlıkla söyledi, Sen 15 yaşındasın? okulun yok mu?
-Hayır . Ailem öldüğünde okulu bıraktım .
Kurucu biraz üzülmüş gibiydi bu sözlere, Sen ciddisin?
Beyaz gülümsedi, Sorun yok moruk. Ben hayatımdan memnunum.
-Peki nasıl geçiniyorsun?
-Ailemden bir ev kaldı . orada yaşıyorum .
Emir Beyaz'ın kıyafetinden tutup çekmeye başladı ve kapıya yaklaştı, İzin verirsen gideceğiz. Hadi kapıyı aç!
Kurucu bunu onayladı. kapıya doğru yürüyordu ve anahtarı soktu .
Cevahir o sırada güldü, hı hı hııhıhıh . Hani bilirsin ya . kapı açılınca. aaaaa. gibi bağırmalar filan.
Kurucu gözleri ile baktı, Ne?
Cevahir eliyle geçiştirdi , sorun yok sorun yok. Biraz aksiyon.
-Sen ne yaptın ?
-He he he .
Kurucu merak etmişti ve kapıyı bir anda açtı. yüksek bir basınç farkından dolayı aşırı sert rüzgarlar eserken bulutlardan bile yüksekte durduklarını gördüler. saçları kıyafetleri sertçe dalgalanırken Cevahir bir kahkaha atmıştı, ha ha ha hahah ah..
Kurucu sinirlenmişti bu duruma ve kapıyı bir anda kapattı. Zordu , hızlı çekmek zorunda kalmıştı .
Kurucu sinirle ve sertçe söyledi, Bunu açıklamak istersin değil mi Cevahir?
Cevahir gülmeyi kesmişti ve ciddi bir şekilde söyledi, Neden onları aşağı itmedin?
-ne?
-He ?
-Lan sen ciddi misin ?
Cevahir ciddiyetini bozdu, ah ah ah . şakaydı .
Kurucu sert dille söyledi , Söze gerek yok .Çocukları korurken Hestavia'yı almasına Engel ol .
-Peki peki . sakin ol. Yapacağım.
Cevahir belli bir yapıtın ve ya bir şeyin Havada asılı kalmasını sağlayabiliyordu. Ve depoyu havaya ışınlayıp Havada kalmasını sağlamıştı . Ama şaka artık bittiği için kimse fark etmeden Depoyu eski yerine geri ışınladı . bir anda yapı verdi .Hiç bir efor sarfetmeden öylece düşünmesi yetmişti.
En güçlü büyücü tabirine yakışır bir güçtü . Kendi biçimlediği her hangi bir maddeyi ve cismi öylece ışınlayabilirdi. Bu da Depoyu da Cevahir'in biçimlediği anlamına geliyordu . Anahtarda bu yüzden kırılmıştı . Normal bir anahtar Saf enerji taşıyan bir maddeyle temas etmişti ve baskı gücünden dolayı arada ki farktan kırılmıştı .
Sakin bir yer ve akşamdı. Kapıdan çıktılar ve etraflarına baktılar .Cevahir kapşonunu örttü ve diğerlerinden farklı bir yere doğru yürümeye başladı. ve Verilen Görevi yerine getirmek için işe koyuldu ......
İlk yorum yazan sen ol!
Henüz yorum yapılmadı