Zemheri ve Yessa birbirlerine dik dik bakıyorlardı. Zemheri hiç bir saldırı ve tehdit belirtisi göstermiyordu. Cidden de sadece kralla ilgileniyordu. Yessa bunu anlamıştı ve kılıcını indirdi.

-Adın ne? Safkan?

Zemheri hala dik dik bakıyordu, Bu seni ilgilendirmez. Şanslılardan biri misin değil misin? söyle.

Yessa bunu anlayamadı ilk başta, Şanslı... mı? Neden söz ediyorsun lan sen?

Kılıcını dik bir şekilde tutarak enerjiler saçarak söylemeye başladı, Sizler bize ait olanı almak istiyorsunuz. Ayrıyeten haksız bir kazanç elde etme eğilimindesiniz. Buna izin veremem.

Zemheri daha da dik bakışlar attı, Haklı ve ya haksız olsun. Güçlü ve zeki olan daima kazanır. Haklı ve haksız olması bu dünyada önemsenmez. yaşamak için güçlenmelisin. Elindekileri korumak içinde.

Kılıcını yere sapladı Yessa, iyi. Elimde ki şeyi savunmak için üzerine geleceğim. Safkan.

Zemheri bunu istemiyordu, Söylediğimi sanıyordum kral için buradayım. Seninle savaşmayacağım.

Kılıcı yerde saplıyken Zemin biraz olsun renk almıştı. Zemheri ise gözünü kılıca dikti ve ne olacağını merak ediyordu.

-BASKI:

Zemheri bunu duyunca biraz endişelenmişti ama bu sırada sözlerine devam etti Yessa.

-KARA ZİNDAN.

Garip demir seslerinin birleşmesi ile Kara enerjiden oluşan bir zindan aktif edilmişti. Küçük insan boyutunda bir kafes gibiydi. Sahibi bozmadan içinden kimse çıkamazdı.

Zemheri bir saldırı bekliyorken bir kafese kapatılmayı beklememişti, ne yapıyorsun?

-Seni kilitliyorum. Safkan. Böylece seni kesmem daha kolay olacak.

Zemheri daha da şaşırdı. şimdi savunmasız gibiydi. kendisi zindana hapsedilmişken, KUTSAL, olarak adlandırılan yeteneklerin hazırlanması sağlanabilirdi. Çünkü rakibi henüz saldıramazdı.

-KUTSAL , İÇSEL PATLAMA.

Zemheri bunu duyunca şaşırmıştı. Ama yine de soğuk bir yüz ifadesi vardı. Bu teknik ile beraber bir insan bedeninde nerelerde delik varsa her yerinden kan gelmişti. Adeta kusuyor gibiydi ve kan boşalıyordu Zemheriden. üstü başı tam anlamıyla kanı çekmişti ve buzul kıyafetlerine kan rengi karışmıştı. Gözlerinin içi kulaklarının içi ve her yeri kana bulanmıştı.

Tam anlamıyla bilincini yitirmek üzere gibiydi. Baskı gücü ile savunmaya geçse bile ,Kutsal, kelimesinin gücünü kaldıramamıştı. dizleri üstüne çöktü ve ellerini yere koydu. Hala ağzından kanlar akıyordu. Kan kaybından her an ölebilirdi. Delicesine öksürüyorken zindanın dibine doğru yaklaştı Yessa. Kılıcını yerden almıştı ve elinde tutuyordu.

-Üzgünüm. Ama krallığa baskın ederek kötü bir hata yaptınız.

Kılıcı tutan kolunu sarmaşıklar sarmaya başlamıştı. Bu sarmaşıklar yerden çıkmış ve hızlıca uzayabiliyordu. Bu sarmaşığın kendi kolunu sarmasından rahatsız olmuştu ve kafasını kaldırdı. Bu sırada Fex'i gördü. onun havalı bir duruşu var gibiydi. Elleri cebindeydi ve çok rahat gibiydi.

Zemheri'ye söyledi bu lafları, ney? Sen kayıp mı ediyorsun? Zemheri?

Zemheri hala yerdeydi ve dizleri üstündeyken ayağa kalktı. Ağzı burnu kan içindeydi ve göz yuvalarında kanlar kalmıştı. Yavaşta olsa ayağa kalkabilmişti. Çok acı çekmişti ve ona rağmen ayağa kalkmıştı. Her bir hücresinin patlamasına rağmen hayatta kalabilmişti. içindeki her bir hücreyi de lanet enerjisi kullanarak yenileyebilmişti.

Hiç bir şey dememişti ve öylece ayağa kalkıp ayakta durmaya çalışıyordu. Kılıcını elinde oluşturdu ama yarım yamalaktı. Hala zihni tam olarak gelmemişti ki Kılıcı enerjiye dönüşüp yok oldu. Bu sırada Fex anlamıştı. Bir tekniği Kutsal olarak kullanmak aslı ile ne kadar fark olduğunu. Bu sırada Yessa elinde ki sarmaşığı kılıcı diğer eline alıp kesmişti.

-Sırada ki sen misin? Bir diğer safkan.

Fex hafif mal bakış attı, Bunu dediğine göre beni yeneceğini düşünüyorsun.

Yessa eliyle Zemheri'yi gösterdi, Arkadaşının hali ortada. Yanlış mı düşünüyorum. Safkan.

Fex gülümsedi, Ama hala yaşıyor değil mi?

Fex elinde açık yeşil renginde bir kılıç oluşturdu. Kılıcın sapından ince sarmaşık sarkıyordu. Sanki ip bağlamış gibiydi.

Fex hafif yürüdü ve Yessa'nın önünde durdu. Yessa gözünü kıstı ve dikkatlice izlemeye koyuldu. Ardından başka bir ses geldi. Bir asansör açılmış ve içinden tombul biri çıkmıştı. Kafasında Bandana vardı ama keldi. Elinde kocaman bir topuz vardı. Sırtına koymuştu.

-Hey. Yessa. Yenilmeyeceksin değil mi? Belki geberirsin diye seni kurtarmaya geldim.

Yessa somurttu bunu duyunca, Ne zırvalıyorsun lan sen? Saçmalamayı kes.

Fex onun silahında ki bir sayıyı fark etmişti. 7 yazıyordu topuzun üstünde. Bu sırada Yessa'nın kılıcına döndü ve o kılıcın sapına baktı, 8 yazıyordu.

Sormak istedi, Bu sayılarda ne?

Yessa bu sırada söyledi, Bu sayılar seni ilgilendirmez. Sende diğer arkadaşın gibi yenilmek için mi geldin?

Fex güldü, puahaha. Beni yenemezsiniz. Ayrıca Kralınız nereye kayboldu ha?

-Kralımız sizi neden bu kadar ilgilendiriyor ha?

Fex gülümsedi . Hatta sırıttı, Sizin aksinize kralınız tam anlamı ile patronumuzun Şanslı tabiri ile uyuşuyor. Bu yüzden ölmesi gerek.

Topuzlu adam daha da sırıttı, Sanki yapabileceksin. ağaç adam.

Fex bundan hiç hoşlanmamıştı, Ağaç adam mı? Sarmaşık çağırıyorum diye mi?

Topuzunu bıraktı. yer çekiminin etkisiyle düşerken elinde sallandı. sonra kuvvet vererek topuzu kendi salladı. Fex bunu izliyordu ve esnedi.

Topuzu çok sert bir şekilde savurdu. Fex gözlerini kapatıp açtığında çoktan topuzu kafasından yemişti. Bir anda ortadan kayboldu. Bu etki ile fırlayıp gitmişti. Gözlerinin önünden birden yok olmuş gibiydi. Yessa bile buna şaşırmıştı, Ne?

Topuzunu yine sırtına koydu. Sırıtarak söyledi, Yaşaması imkansız. Ölmüştür.

Fex topuzlu adamın bir anda arkasında belirdi ve kılıcını hızlıca savurdu. Kılıcını savururken yeşil enerjiler saçmıştı. Gözlerindende bu enerjiler fışkırıyordu. Aslında bu kontrolsüzdü. Eğer her hangi bir saldırı da gözlerden de enerji çıkışı varsa içinde yoğun bir duygu yaşıyor anlamı taşıyordu. Fex ise Yediği darbeden dolayı çok öfkelenmişti.

FFIŞŞKKK..

Zemheri en sonunda kendine gelmişti .. Bu sırada topuzu tutan kolu kesilip yere düştü. Topuzlu adam refleks verip boynuna hedeflenen kılıçtan son anda kaçmaya çalışmış ve kılıcı topuzla durdurmak için kaldırmıştı. ama yetişememişti ve kolu kesildi. Fex bu saldırısında ıskaladığı için daha da öfkelenmişti. Duraksadı. Kendi kendine düşünmüştü, Iskaladım mı?

Sinirle bakıyordu. topuzlu adam Kolunu iyileştirirken yere düşen kolunda ki topuzu aldı.

-Bunun bedelini ödeyeceksin. SAFKAN! Beni kızdırdın.

Fex ona bakıyordu. neredeyse 2 buçuk metre boyu vardı ve buna rağmen şişko duruyordu. Fex yukarı doğru bakıyordu onun yüzünü görebilmek için. karşıya karşıyaydılar.

-Anladım. Sanırım sende şanslılardan birisin ha. yüksek baskı gücünü hissediyorum. Ama kolunu kestiğime göre savunmadın. Reflekslerin mi zayıf ha panda?

-Panda mı?

Yessa ve Zemheri izliyorlardı. Zemherinin hala kanları dinmemişti. Damla damla akıyordu ama kendini neredeyse tam olarak iyileştirmeyi başarmıştı.

Topuzlu bu adam panda kelimesine aşırı sinirlenmişti. Hızlıca kuvvet vererek topuzu salladı. Fex'in önünde kalın sarmaşık yerden çıktı ve topuzu engelledi. Bu sırada Fex'in görüşünü engelliyordu sarmaşık. Kafasını yana eğdi ve topuzlu adama baktı, ne o? yetersiz mi geldi. Haa hhaa ...

Kılıcını savurdu ve kendi sarmaşığı ile beraber topuzlunun karnını kesmişti. Kanlar akarken topuzlu adam yarayı umursamadan onun yüzüne sert bir yumruk geçirdi, Bunu al ha.. Şerefsiz. Hala kazanacağını mı düşünüyorsun?

Fex yine bir yerlere uçmuştu. Yaşlı bir kadının villasına düştü. Çatı parçalara ayrılmıştı ve onun salonuna girmişti. 2. kattan atladı ve çimlere düştü. Şaşırmıştı.

-Bu çimler yapay mı?

yaşlı kadın ise ona bakıyordu. Ve bağırmaya başladı korkudan,AAAAAAAAAAAAAAA..

Fex hiç böyle bir tepki beklemiyordu ve refleksif olarak hafif ürktü. Bir iç çekti.

-Ne bağırıyorsun bunak. Kapa çeneni.

Yaşlı teyze bundan hoşlanmamıştı, Sensin bunak. günümüz gençlerinde hiç saygı yok.

Fışşkkk..

-Kadını kılıcından geçirmişti Fex.

-Çok zenginsin. Şanslı olduğun anlaşılıyor.

-hıgh.. Ne?

Yaşlı teyze yere düşerken Fex kılıcında ki kanı sildi. Topuzla adam bir anda dibine atlamıştı ve kilosundan dolayı yer çatladı. Bu sırada Topuzunu Fex'e yukardan aşağı gelecek şekilde sallamıştı. Yer parçalara ayrıldı ve ikisi de bir alt kata düşmeye başladılar. yine aynıydı. Bu katta da zengin insanlar yaşıyordu ve sıralı bahçeli villalar vardı. Uçsuz bucaksız gibi görünüyordu.

Fex kafasına ikinci bir topuz yemekten aşırı öfkelenmişti.

-Yeter lan! Bir daha topuzu bana geçirirsen gerçekten öfkeleneceğim.

Topuzlu adam güldü, Hıhıhı. Şuan öfkelisin zaten.

Fex sinirle bakıyordu, Harbi diyorum. Tepemin tasını attırdın.

Topuzlu hala sırıtıyordu, Bundan bana ne lan. Seni indirdikten sonra tepenin tası kalmayacak.

topuzunu tekrar savururken Zemheri eliyle topuzu durdurdu. Fex'in yanında belirmişti ve eli topuza değmişti. topuz yavaşça buzullaşmaya başlamıştı. Aşırı fazla donarken topuzlu adam geriye yalpaladı ve mal mal topuzuna baktı. topuzunu çekmişti ama hala donmaya devam ediyordu topuz. en sonunda eksi 221 dereceye ulaştı. Artık işlevini yitirmişti topuz. Zemheri elini şıklattı ve topuz ortadan ikiye bölündü.

Fex Zemheri'ye baktı, Ne halt yiyorsun lan sen? Avımı çaldın.

Zemheri ona baktı, Henüz ölmedi. Ama uzaktan yeniliyor gibi gözüktün.

Fex sinirlenmişti, Ne yenilmesi lan? Onu yenecektim.

Zemheri konuşmayı bitirmek istedi ve topuzlu adama baktı. Bu sırada Yessa Zemheri'yi karnından kılıcını soktu ve sırtından çıkardı.

Yine kanlar akmaya başlamışken kılıç donmaya başladı.

Zemheri Gözleriyle baktı ona. Bir şey demedi. Kılıçta 221 dereceye ulaştı ve kırıldı. Parçalar yere düşmüştü. Yessa mal mal izlemişti. Böyle bir şeyi hiç beklemiyordu. Hayatında ilk kez böyle bir şey görmüştü, Bu neyin saçmalığı böyle?

Zemheri Lanet enerjisi kullanarak kendini iyileştirdi.

Zemheri ona doğru yürüdü. Karşısında durdu. Aralarında 5 metre kadar vardı. Topuzlu adam ise silahı kırıldığı için çok sinirli gibiydi.

.............................

---

---

İlk yorum yazan sen ol!

Henüz yorum yapılmadı