Urus ve Beyaz çıkmışlardı ve uzun şekilli koridorda yürüyorlardı. Urus arkasından Kano'nun geldiğini biliyordu ama arkasına bakmak istemiyordu. Anlamıştı ki bu bakış onu rahatsız ederdi. Kano'nun kişiliğinin birazcık şerefsizi andırdığını bilse de ona yardım etmek istiyordu. İçinde ki büyük boşluğu anlamış ve onla arkadaş olarak bu boşluğu biraz doldurabileceğini düşünmüştü. Tam bunlar olurken Beyaz ciddi bir tavırla kendisine dönmüştü ve ona sordu, ne yapacağız?
Urus bir şeyler anlayabiliyor ve hissedebiliyordu. Ona sormak istedi, Başkalarının büyü enerjilerini hissedebiliyor musun?
Beyaz aslında eğitilse de savaş gibi eğitimlerde yer almadı, Her şeylerini bu plana adayan ve Maraka Aruma'yı manipüle etmeye çalışma planı yüzünden Eğitimin tek amacı Beyaz'ın kendinde ki geri beslemeyi destekleyen teknikleri öğrenmesiydi. Bu yüzden savaş stratejisi eğitilmemişti.
Beyaz kafasını evet der gibi salladı, evet. Bunu yapabilirim.
Urus bazı şeyleri gündeme getirmek istedi. Kılıcını çıkardı. normal sıradan bir katana gibiydi, artık biliyoruz. Birisinin Büyü alemini şekillendirdiğini ve yasalar ile oynadığını anlayabiliyoruz. Bu üzerimizde etkilerini gösterdi, bu yasalar dez avantaj mı yoksa avantaj mı ilerleyen zamanlarda göreceğiz.
-şimdilik zombilerin belki de insanları katletmek istediğini görebiliriz. Zombi kralla görüşme yapmak isterdim ama yetkim buna izin veremez. 0. Kurucumuzun onunla görüşmesini istemeliyiz. Amacını öğrenebilir belki.
Beyaz dikkatlice dinlemişti ve düşünmeye başladı, acaba nasıl biri?
Onun görünüşünü merak ediyordu ama daha çok savaşmak istiyordu. Kendisi bir takımda olma hissini yaşıyordu ve bir ekip olarak savaşmanın heyecanını düşündükçe bunu daha çok istiyordu.
Bu sırada Kano durdu ve onlara seslendi, az bekleyin.
İkisi de şaşırmışlardı. Urus hafif şaşkınlıkla arkasını döndü ve nedenini sordu, niye?
Kano bir camın yanında durmuştu ve kafasını cama çevirdi. Aslında bir zombiyi çoktan hissettiğini birazda olsun dışardan anlaşılmasını sağlamıştı.
Urus cama baktı ve bunu teyit etmek için sordu, lanet enerjisi mi hissediyorsun?
Kano içinde ki aptal duyguları saklayamıyordu bu yüzden sırıtıyordu, bir tane değil. çok fazla farklı lanet enerjisi hissediyorum. Hemde bulunduğumuz krallıkta bize yakın durumda.
Kano avucunu açtı ve hafif sırıtışla söyledi, sizi ışınlayayım mı?
Kano aslında garip biriydi. güçlü denilemez ama baş edilemez biriydi. Çok farklı şekilde yetenekleri vardı. telekinezide ustalaşmamış ama başlarıını bir yerlere ışınlayabiliyordu ve bunun için elini şıklatması yeterdi. Kendisi İlk yapı taşını oluşturduğunda fazla küçük bir yapı taşı olduğu için alay konusu olmuştu ve ailesi ona hüsran gözüyle bakmıştı. Kendi soyundaki birinin yeteneksiz olma düşüncesi ile Kano ile aralarında aile bağı yok gibi sadece aynı evde yaşayan insanlar gibi olmaya başlamışlardı. Kısa süre sonra öldüler ve Kano yalnız kaldı. Tek başına yaşarken yapı taşının gemi olması dolayısıyla ilgisini denizlere yöneltmiş ve korsanlık tarzı şeylere merak salmıştı. Gemisini büyütmek için çabalamıştı ve uzun çabalar sonucu bunu başarmıştı. Ve o an yapı taşını oluşturarak ilk defa yalnız başına denizlere açıldı. Bilmediği şey ise denizlerin tehlikeli olduğu bir yerdi. Korsan aleminde her şey uçuk kaçıktı. Bir kaç hatrı sayılır korsan dışında diğerleri 5 para etmezdi. Sadece zorbalık ve haydutluk yapma peşindeydiler. Kano aslında korsan olmak istemezdi ama bunun havalı olduğunu düşündüğü için korsan olmaya karar verdi. Ama aslında ki amacı kendince takılan bir korsan olmaktı ama korsan aleminin içine girdikçe girdi ve en sonunda kendisine de bu huy yapıştı. Ailesi bunu desteklerdi aslında. Onun başardığı şey bir suç olsa da, onlar bunu yapmasını isterdi. ama Kano böyle bir yaşam istemiyordu. Bundan kaçamadı ve istemediği yaşam tarzına sahip oldu. Bunun yüzünden her gün stresli geçiyor ve kimseye güvenmiyordu. Urusla tanıştığında içinde ki stresin kaynağı biraz gitmiş olmasına karşın şimdi ise gerçekten de ilk defa huzur tarzı şeyler hissediyordu. Bu da onun biraz değişmesine yol açmıştı.
Urus Kano'nun anlamsız sırıtışını anlamamıştı, nereye ışınlayacaksın?
Kano camdan dışarı bakarken söyledi, zombiler krallığın ne yakınında ne de uzağında. Kraliyet sarayının ve çevresinin zarar görmeden onları yeneceğimizi garanti edebilirim. Ne diyorsun? Urus Termia?
Urus bunları duyunca gerçektende şaşırmıştı. Kanoda şuan hiç bir şey anlamıyordu ama bunu sevdi. gülümsedi ve kılıcını çekti. Cama doğrulttu ve söyledi, peki. Yapalım hadi.
Beyaz da gaza gelmişti ve bağırdı, hhhhhhhaaaaaaaaaa?hhhhhhhhhooooooooo... Hhhhhaaadiiiiiiii. Zombileeeeerrrrrrrrr. Bizi bekleyyyyyyyyyin. Sonunuz geldddddddiiiiiieeeeeee.
Urus ve Kano dik dik bakarken Beyaz'ın bu garip hallerine biraz olsun alışmışlardı ve ses çıkarmadılar .Kano elini şıklattı ve...
Urus etrafına bakıyordu. Ağaçlık alanlar ve boş parklar vardı. Bir çok park yan yanaydı ama bomboşlardı. Her yer Yaprakla doluydu ve temizleyeni yoktu. Kano etrafına baktı. Geniş bir oyun parkı gibiydi.
Kano etrafına bakınırken bir şeyden şüphe duymuştu, burada olduklarından emindim.
Kendilerine biraz uzak ama çokta uzak olmayan bir ağacın arkasından biri hafif adımlar ile gözükmeye başladı. Yeşili andıran ten renginden zombi olduğu anlaşılıyordu. Garip bir şapkası vardı. rahat bir rap yapan gençler gibi de giyinişi vardı.
Kano onu görünce aklına bir fikir gelmişti. Bu yüzden sırıttı, hadi onun ne zaman zombiye dönüştüğünü tahmin edelim.
Beyaz bunu çok beğendi ve anında cevapladı. 150 yıl derim. Siz ne diyorsunuz?
Urus öne çıktı ve o da hafif adımlarla yürümeye başlarken zombinin duraksayıp kendisine baktığını görebiliyordu, demek irade kazandınız. Bu sizi nereye getirdi. Ne amacınız oldu da bu işere kalkışmayı düşündünüz?
zombi hafif kafasını kaldırdı ve ellerini önünde bağladı. Ondan çok rahatsız olduğunu çok belli ediyordu, siz aptal insanlar. Rica etsem ölür müsünüz?
Beyaz bunu duyunca tepesi atmıştı, sen ne diyorsun lan?
Dediği anda omzunda bir el hissetti. Kano bunun gibi çok kötü düşman ile karşılaşmış ve zekası ile herkesi alt etmiş biriydi bu yüzden kendisine hiç bir rakibi sorun görmüyordu, bunu ben halledeyim mi?
Ama yüzünde ki sırıtış hiç dinmiyordu. Bu sırıtış birini aşağılama duygusun idi. Kısacası kibirdi.
Zombi kafasını hafif kaldırdı ve Kano'ya baktı. 174 boyunda genç biri gibi görünüyordu, Tek sıkıntı ten renginin normal insandan farklı olmasıydı. parmağında yüzükler vardı. Elini kaldırdı ve bu yüzükler daha da dikkat çekici bir hal almıştı. Kano bir şeyi daha fark etmişti. Yeni büyü evrensel yasasına göre artık kendi kılıcını enerjiden aktif edemezdin. Kendinde normal bir kılıç bulunmak zorundaydı. Bu yüzden onun bir kılıcının olmadığını anlamıştı. Bunu anlayınca birazcık daha sırıtmaya başladı, bir şeyleri yanlış görmüyorsam cesaretinin kaynağını sorabilir miyim? Zombi.
Urus bu garip tavırlı konuşmalara dikkat çekmişti. Kano herkesi aşağılayan biri gibi duruyordu ama şimdi ise cümlelerine yüklediği anlam değişmişti ama yine içinde bir ego vardı.
Beyaz kılıcını çekti ve Kano'nun önüne geçti. Ona yan bir şekilde baktı ve gülümsedi, her şeyi kendine yükleme. Korsanların kralı.
Kano bunu duyunca çok şaşırmıştı ve bir az olsun duygusal anlamda açık vermişti, bu çocuk? Korsan kralı olmamı destekliyor mu?
Urus onun omzuna dokundu. Gülümsediğini görebiliyordu, ne kadar şerefsiz olsanda, sanırım sana ısındım. Belki de arkadaş olmalıyız ha? Ekibime katıl. Seni yardımcım olarak ekibime alabilirim.
Kano bir iç çekti. Bunun ne kadar aptalca olduğunu düşünüyordu. Kafasını eğdi, hıh. Artık beni tanıyorsun. Bunu reddedeceğimi biliyorsun.
Urus hiç bir şekilde şaşkınlık göstermedi ve daha da gülümsedi, evet. Biliyorum.
Kano Beyaz'ın yanına yürüdü ve durdu. Zombiye bakarken ona söyledi, bu işi halletmek istediğinden emin misin?
Beyaz çok ciddi bir duruş sergiliyordu. Kılıcı elindeydi ve dik bakışlar ile zombiye bakıyordu, çok eminim. İnsanların katledilmesi ve eski zombi savaşının tekrarlanmasını önlemeliyiz.
Urus onu destekliyordu ve o da aynını söyledi, doğru. Şu anki amacımız nüfuslanmalarını engellemek. Zombi avı başlasın.
Zombi hepsine bakarken şimdi konuşmak istedi ve eliyle hepsini teker teker göstererek söyledi, sen Urus, Sen Kano ve sende en güçlü soydan olan Beyazsın değil mi? Doğru geldim?
Hepsi duruşlarından ödün vermiyordu ama hepsi net bir şekilde şaşkındı. Bu zombi kendilerini tanıyor ve hatta doğru geldiğini sorguluyordu. Çok belirgin bir plan olduğu açıktı.
-Benim adım Zakar. Ve size karşıyım. Beni halledemeyeceksiniz. hatta sizin gibi egoistlerden kurtulacağım. Böylece Götü kalkmış insanların ırkımıza sağladığı o üstünlüğü bu sefer biz sağlayalım. Tarihte ki aşağılanmamızı tekrar yaşamak utanç verici olurdu. Bu uğurda sizinle gerçek bir şekilde savaşacağım.
Onunda kendi ırkı ve geçmişte yaşanana zombi soykırımından bahsettiğini anlamışlar ve savaşın ardında ki gerçeği artık öğrenmişlerdi. İki tarafında geçerli sebebi olan bu savaş artık hak edenin değil üstünlük sağlayanın olacaktı. Çünkü iki ırkında kendilerine göre savaşı destekleyen düşünceleri vardı. Ve bu düşünceler haklı düşüncelerdi. İki haklı birbiri ile karşılaşırsa. Üstün olamayan taraf yine haksızlığa uğramış olur ve bu döngü tekrarlanırdı. Ve düşmanını tekrar yenememe duygusu, onu çok derinden aşağılar ve bütün motivasyonu defederdi. Ama Onların ki disiplindi ve bu anı bekleyen bir kralları vardı.
İlk yorum yazan sen ol!
Henüz yorum yapılmadı