Omai Schnitza deney kıyafetleri ile içeri girdi. Bu içerisi bir ofis gibiydi. Ama Ofise benzemiyordu. Kendi üstlerindeydiler. Bu örgütün başı deney başkanı olan kapşonlu adam ile aynı odadaydı.

Omai maskesini çıkarmıyordu. Hiç bir zaman çıkarmıyor ve gözlük takıyordu. Bu sıradan bir gözlük değildi. Omai Biraz sinirli gibiydi. Bu pek belli olmasa da içinde bir sinir vardı. Çünkü yanlış bir hamle ve ya hatalı bir hamle yaptıkları içindi.

(Az geriye döndük ha, Sizler Armen ve Cevahir'in şans eseri kapıştığını filan sanın)

Omai sandalyeye oturdu. Tamamen Beyaz renk bir sandalyeydi.

Omai bir iç çekti. Maskenin ardından ses biraz robotik çıkıyordu, olmadı.

Kapşonlu adam kafasını kaldırdı ve ayağa kalktı, ne olmadı? Efendim?

Omai kafasını salladı ve suçu kendinde bulmuş gibiydi, Onun dengesiz değişimi kullanmasını sağlayamadık.

Kapşonlu adam kapşonunu indirdi ve şaşkınlıkla bakarken söyledi, onu yapmasına, Armen yetmedi mi yoksa?

Omai öylece bakıyordu, Onu yapabilseydi oraya akın edecektik. Ve onu durdurmaya çalışırken dengesiz değişimi kapanmış olacaktı. Ve ölmeyecektik. Ama dengesiz değişimi başlatmadı. Akın etsek ölebilirdik bu yüzden planı iptal ettim. Büyük ihtimalle Cevahir'i İsimsiz'e kaptırdık bile diyebilirim.

-Ne yani? Pes mi ediyorsunuz?

Omai yan baktı, daha bu fırsat çıkacağını sanmıyorum. Bu yüzden bambaşka şeyler düşüneceğim. Daha ileriyi. Artık Cevahirle ilgilenmiyorum. Mükemmel ihaneti kurguladığım zamandayım.

Kapşonlu adam şaşkındı, ama bu daha çok uzak. Bu çok uzak bir plan.

-Sıkıntı yok. Uzak olsa da bunu kurgulamam gerek. O gün geldiğinde İsimsiz'i yenmemde gerek. Bu kurgu anca onu yendikten sonra olabilir. Çünkü hepsini bir araya toplamam, ancak büyük bir şey olduğunda gerçekleşecektir.

Kapşonlu adam patronunun hüznünü paylaşıyor gibiydi, o zaman. Onu yenmek için bile, Armen yetmediyse.

Derken içeriye Armen daldı.

-Sabahtır sizi dinliyorum kardeşim az insan duyarlı olur be. Tamam onun kadar güçlü değildik de insanın bu kadar yüzüne vurmayın.

Omai öylece bakıyordu, izinsiz içeriye mi daldın sen?

Armen kafasını eğdi ve bağırdı, içeriye girebilir miyim efendim?

Omai eliyle dışarıya gösterdi, dışarıya çıkabilirsin.

Armen bunu umursamadı ama emri yerine getirmek istiyordu, peki efendim!

Armen dışarıya çıkarken kapıyı da kapattı. Biraz sertti ama bunu yine umursamadılar.

(Ne oldu la? bi şaşırdınız sanki?)

Armen uzun koridorda yürürken kendi kendine söylenmeye başladı. İçinde biraz öfke var gibiydi ama bu öfkenin neden olduğunu anlayamıyordu, cidden. Neden bana böyle davranıyor?

Örgüt Cevahir'i hedeflemiş ama planları yetersiz kalmıştı. Bunun üzerine İsimsiz'in güç içinde olmayan bir stratejik planı buna yetmişti. Omai bir yandan kendince biraz ego kasıyor bile diyebiliriz. İsimsizde bir aralar benim deneğimdi, gibi bir ego.

Omai ayağa kalktı ve kafasını kapıya çevirip yürüdü. Bu sırada söyledi, İsimsiz'in örgüt başkanından ne bekleniyorsa o şeylere karşı hazırlıklı olmuş.

-Onun beklemediği bir şey yapmam gerekecek değil mi? Böylece onu yenebilirim.

Kapşonlu adam bir iç çekti, ihanetin amacı bu değildi patron ama siz bilirsiniz. Ayrıca İhanet'i sadece o ana saklamalısın. Yoksa işe yaramaz.

- Bir zamanlar zombi kral bile bir denekti. Böyle düşünün patron. Ama o mükemmel gücüne rağmen mühürlü.

Omai bir iç çekti, doğru. Ne yapsam ki?

Kapşonlu adam gülümsedi ve söyledi, kahve yapmaya ne dersiniz? Bu dertleri düşünürken iyi gelir.

Omai ters ters bakmaya başlamıştı ama bu fikri sevdi, iyi madem. İçelim bari.

Omai güç olarak yenmekten çok, stratejik bir şekilde İsimsiz'i yenmek istiyordu. Onlarında bir fikri vardı ve fikirde şuydu.

''Yaratılan biri yaratıcınsan iyi olamaz!''

........




novebo yorum yok

İlk yorum yazan sen ol!


Henüz yorum yapılmadı

Novebo discord sunucusu