Urus düşünüyordu. Ona indirgeme açtırması gerekiyordu. Aslında kendisi halledebilirdi ama başka şeylerde düşünüyordu. düşündüğü başka şeyler ise Beyaz'ın çok sağlam bir güce ulaşması gerekmesiydi. Eğer Bir soyun sadece plan üzere ilerlemesi bile işin ciddiyetini gösteriyordu. Bu yüzden kendisini yenilmiş gibi göstermeli ve ya hiç bir şey yapmayıp sadece Beyaz'ın savaşarak deneyim kazanmasını istiyordu. Bunun yanında onun eğitimlerinin de savaş deneyimi değil sadece soy tekniklerinin kullanımı ile ilgili olduğuydu. Bu da her ne kadar tekniğini kullanabilse de savaş deneyimi olmadığını gösteriyordu.

Urus sakince Zakar'ı gözden geçirdi, söylemem gerek Zakar. bir anlaşmalı teknik aktif ettim.

Zakar'ın yüz ifadesi her şeyi gösteriyordu. Bu durumdan hiç memnun değilmiş gibiydi, farkındayım. Anlaşılabiliyor. Çok sakinsin. Neye dayalı anlaşma yaptığını bulmam gerekecek.

Urus gülümsedi, boşuna deneme. Bence bulamazsın.

Zakar Urus'u süzdü gözleriyle, neden anlaşma yaptığını söyledin?

-Madem farkındaydın fark eder mi?

Zakar iyice kızmıştı bu duruma, hıh. Peki.

Zakar arkasına baktı ve son çare olarak bir teknik kullanmak istedi, tehlikeli olabilir. Yenilmek istemiyorum ve akıllıca oynayacağım.

Her zombinin Kral'ın verdiği yetki ile sadece kral ve İsimsiz'in kullanabildiği bir tekniği geçici kullanabilme hakkı. Her zombi bunu sadece bir defa kullanabilir. Bu teknik normal zombilere aşırı sınırlandırılmış bir şekilde kullanım hakkı sunarken tam potansiyelini sadece zombilerin kralı ve İsimsiz kullanabilir.

- 2. FORM: YENİDEN DOĞUŞ!

İsimsiz'in indirgenme tekniğinin 2. formu ve Kral'ın indirgenme tekniğinin 3. formu olan bu teknik toprağın altından sayısız zombi çıkmasını ve çıkaran kişinin onlara hükmetmesini sağlar.

Toprağın altından yavaşça çıkan zombileri görüyorlardı. İşin çok ciddi olduğunu görüyorlardı.

Zakar bu sırada sözlerine devam etti. Her yerden zombi çıkıyor ve bitiyor gibi de görünmüyordu.

-Bu sınırlandırılmış form tekniğinin aslı krala aittir. Ben iyi biri olmayacağım ama siz iyi birisiniz. eski çağlarda ki insan katliamı başlayacak.

Urus bunu duyunca öylece baka kalmıştı. Sinirlendi. hiç memnun değildi bu durumdan ve işi Beyaz'a bırakma işini erteleyebilirdi.

-Ne diyorsun sen?

-Aptal! Yeniden doğan her bir zombiyi dört bir yana salacağım. İnsanlara yönelteceğim. Hala benimle savaşacak mısın? Yoksa insanları kurtarmayı önemsiyor musun?

Urus dört bir yanda ki zombilerin çoğunun topraktan tamamen çıktığını, çoğununda hala çıktığını görüyordu. Fazla kalabalık olmuştu burası ve Urus bu işin ciddiyetinin arttığını görebiliyorlardı. Zombiler deli iradesiz bir şekilde aptal koşu tarzıyla dört bir yana koşmaya başladılar.

O kadar hızlı koşuyorlardı ki Urus onların Saatte 80 kilometreye kada hızda koştuklarını düşünmüştü.

Her tarafa bakıyordu ve hepsini nasıl öldürüp bu işten sıyrılacağını düşünüyordu.

Urus Beyaz'a hızlıca döndü ve yakasından tek eliyle tuttu, iş ciddi. Onu halledebilir misin? Zombileri ben halledeceğim. Çoktan şehre ilerlemeye başladılar bile.

Beyaz net bir tavırla söyledi, hallede-

Fıışşkkk.

Zakar'ın kılıcı Beyaz'ın karnını delmişti. İkisi de donuk bir şekilde bakıyorken Zakar ufak bir sırıtışla söyledi, bu hikaye ana karakterlerin şişirildiği gibi değil. Kazanamayacaksınız.

Urus kılıcını ona çok şiddetli bir şekilde savurdu. Bu sırada Kılıcı Beyaz'ın sırtından çekip hızlıca kendini kılıcıyla korudu.

Urus Bastırmaya devam ediyordu. Zakarda bu baskıya direniyordu, anlamsız. Zombilerim ilerlemeye devam ediyor.

Urus kılıcını çekti ve inine soktu. Hızlıca Koşmaya başladı ve zombilerin her birinin güzargahında ki odak nokta, en orta noktayı bulmak istiyordu. Uzaklaşırken bağırdı, sana bırakıyorum. Beyaz! Bu işi batırma.

Beyaz Hafif eğilmiş bir şekilde duruyordu, cidden mi? Zombi salınımı yapabiliyor muydun? Bu neden sende var?

Zakar gülümsedi, insanların tahmin edemeyeceği şeyler var değil mi? Bu sefer kaybedeceksiniz. İsimsiz Kral'ın mührünü kıracak.

Beyaz bunu duyunca daha da şaşırmıştı, kıracak mı? Bir mi oldular?

Zakar gülümsemeye devam ediyordu ve onun aptallığını biraz tiksindirici buldu, sizler bunu tahmin etmeliydiniz. İsimsiz büyü alemine savaş açan biriydi. Ama o kadar da güçlü bir denek olamamıştı. Sonuçta büyü evrensel yasasını kırarak lanetli enerji kazandı. bunun ona dönüşü de olmalıydı tabii ki.

-Karnında bir yara varken de seni tek bırakması kötü oldu. Değil mi? Korsanı öldürdüm. Gücüme dayanamadı ha.

Beyaz sinirlenmişti. Bu sözlerden hiç haz etmemişti ama onun kibrinin biraz konuştuğunu görebiliyordu, şerefsiz! Sadece bir zombisin. İradesiz durumdayken onca şeyi bilmemeliydin. Nasıl olurda iradeni yeni kazanmışken bütün tarihi bilebilirsin.

Zakar bu soruyu umursamadı ve etrafa baktı, Zombilerinin çoktan gittiğini ve tek kaldıklarını görebiliyordu, işin sonu geldi. İsimsiz sizin ölümünüzü istiyor. Bunu yapacağım.

-Yüksek baskı gücüne sahip bir bedenin var ama kullanamıyorsun. Tozlu raflara kaldırılmış bir altın kalkan gibi. Yazık.

Kılıcını havaya kaldırdı. Beyaz kılıca bakıyordu. Yaralıydı ve kendini iyileştirmeye çalışıyordu. Yaraları hafiften iyileşirken Zakar'ın öldürmek istediğini görebiliyordu. Kılıcı Çok hızlı bir şekilde indirirken... Bambaşka, mor renk parıldayan bir kılıcın fırlaması ile kurtulmuş ve Zakar'ın kılıcına çarpan bu kılıç bir yana fırlamıştı. Yere düştü kılıç. Zakar'ın kılıcı da yere düşmüştü. Zakar Bu kılıcı kimin fırlattığına bakıyorken Kılıcın mor enerji salınımı bitmişti.

Beyaz ve Zakar oraya bakarken gelenin Emir olduğunu görmüşlerdi.

Beyaz çok şaşkınlık ve duygusallık ile bakıyordu ona, Emir?

Zakar ise şaşkındı, Karşısında bir kara enerji kullanıcısı olduğunu çoktan anlamıştı, bu... Kim?

Emir telekinezi ile Kılıcını kendine çekti ve Elinde tuttu, ilginç. O senin kılıcın mı? Beyaz?

Beyaz eline baktı. Kılıcının formunu kaybettiğini görebiliyordu, evet. Sen? nasıl?

Emir Kılıcını sırtına koydu ve ellerini bağladı önde, şapşal. Planımız bozuldu he?

Beyaz daha da şaşırmıştı. Bunu bilmesini beklemiyordu, ne?

Emir hafif gülümsedi bu tepkiyi görünce, fazla şaşırma aptal. Geldim işte.

Beyaz kafasıyla onayladı, görebiliyorum.

Emir devam etti, ee. Ben yokken neler yaptın? Planımızı ifşa etmekten başka?

Beyaz bunu duyunca daha da şaşırmıştı ama yanlış bilgiydi bu yüzden sinirlendi, ben ifşa etmedim. Kano bunu anladı.

Emir ona düz bir şekilde bakıyordu, onun anlamasını sağladıysan ifşa etmişsin demektir. Peki. Kendimi tutmayacağım.

Emir hızlıca koşmaya başladı ve Kılıcını sırtından çıkardı. Bu sırada sormak istedi, Geri besleme ne alemde şapşal.

Beyaz kafasını öne eğdi, hala aynı. 1 saniyeden uzun sürmüyor.

Emir bunu duyunca hiç hoşlanmamıştı. Ama karşısında Zakar vardı ve konuşmanın sırası değildi, bunu sonra konuşuruz.

Beyaz kendini toparladı ve bu sırada iyileşmesini tamamlamıştı. Hızlıca ayağa kalktı ve Zakar'ın şaşkınlığından faydalanmak istedi. Zakar'a kılıcını savurdu. Zakar eliyle onun elini tuttu ve büktü. Beyaz'ın kılıcı yere düşerken Zakar çok sert bir yumruk patlattı.

-hhhoğğhhh..

Beyaz'ın ağzından kan sıçramıştı ve uçup gitti. Bir kaç kere yerde sektikten sonra anca durabilmişti. Yerde öylece yatıyordu. Emir bu olanları izlemişti ve Zakar'ın dibine kadar girdi. Kılıcını savurdu. Zakar eğilip takla attı ve düşen kılıcının yanına koşmaya başladı. Bu sırada Emir anlık bir duraksadı ve kılıcını fırlattı. Kılıcı dönerek ilerliyordu. Tam değmesine 5 santim kala Zakar kılıcına dokunduğu an ışınlandı ve Emir'in arkasında belirdi. Emir bu duruma şaşırmıştı, kılıcını ışınlayabilmişti az önce. Şimdi neden eline alırken koştu da tekrar kendi elinde ışınlanmasını sağlamadı?

Boynuna tutulan bir kılıç vardı ama Zakar onu öldürmeye yeltenmiyordu. bunun üzerine Zakar bir kaç soru sormak istiyordu, bir kaç bir şey soracağım.

Emir biraz kızmıştı kendine, sor.

Zakar devam etti, Kara enerji barındırıyorsun. Soy adın Kardelen mi?

Emir tek kelime ile cevapladı, evet.

Zakar gülümsedi, İsimsiz seni de istiyor.

Emir göz devirdi, bunu biliyorum.

Emir devam etti, bunun yanında zaten beni öldürmüştü. Hayatta kaldığımı biliyor mu ki?

Zakar gülümsedi, Kralımız ona yetki verdiğine göre, bu eleman baya can sıkıcı birine benziyor ha? İsimsiz en az kral kadar insanlara sorun çıkarabilir. Üstelik bu eleman sizin ırkınızdan.

Emir sert bir duruşla söyledi, bunu da biliyorum. Kral ile anlaşma yapmasını da anlamıştık. Fex adlı safkan irade verebildiği için buradasın. Kral hala mühürlü iken teknik kullanamayacağına göre...

Zakar bunu sevmemişti, Kapa çeneni.

Emir Kılıcını yere fırlattı. Bu bir güven testi içindi ve Emir bir şeyler düşünmüştü, Kılıcını boğazımdan çekebilirsin. Kılıcımı bıraktım.

Zakar bunu çok komik bulmuştu, HAAAAAAAAAHAHAHAHA. Güçlerini biliyorum. Kılıcın telekinezi gücü taşıyor ama sen kullanamıyorsun. Kılıcının gelmesini istediğin zaman o da sana geliyor ve ya istediği bir yere gidiyor. Bu kadar güçlü bir silahın sende olması çok kötü. Bu işe bir son vermem gerek.

Emir biraz gülümsedi, haha. Baskı gücümü yeneceğini sanmıyorum.

Zakar gülümsedi ve kılıcını boynundan çekip geriye fırlattı. Havaya fırlatılan kılıç bir süre sonra yere saplandı. Emir hızlıca kendini itti ve Zakar'ı sarstı. Emir Zakar'a döndü ve elini ona yöneltti. Ama zakar çoktan elini ona yöneltmişti, Fırla!

Ffışşkkk....

Küçük bir ninja yıldızı tam beynine ilerliyorken Emir eli ile tutmuştu ve eli kana bulanmıştı. Sinirle bakıyordu. Hızlıca kenara fırlattı ve direk elini ona doğrulttu. Kanlı eli biraz acıyordu ama çekinmedi.

Emir'in minimize tekniği İlerliyordu ve Zakar son anda bundan kaçtı ve kendi elini ona doğrulttu. Emir'in kılıcı telekinezik bir şekilde uçmaya başladı. Zakar'a ilerliyordu. Zakar havaya zıpladı. En az 5 metre kadar vardı ki Emir Zakar'ın kılıcına koşup yerden çıkardı.

Zakar bu duruma sinirlenmişti.

-KARA DİKEN!

Saniyesinde beliren ve 1 saniyede 2 metre kadar büyüyen bir yerden çıkan dikendi bu. Direk Emir'in sırtından geçmiş ve Emir'e saplanmıştı. Emir'in sırtında koca bir yarık vardı artık. Hava da dikene asılı bir şekilde kalmıştı ve Zakar bunu görünce gülümsemesini tutamadı.

vıışşşşş..

Zakar ışınlanma kullanıldığını anladı ve hemen sağına döndü. Beyaz kılıcını geçirmek üzereydi. Zakar eliyle bunu durdurdu ve ona tekme atacakken Beyaz havaya sıçrayıp döner tekme koydu.

Diken geçerliliğini yitirdi ve Emir yere düştü, siktir!

Kara büyüyü bozdu kendisi ama hasarı çok fazlaydı, hıhı. Ayvayı yedik desene.

Zakar yalpalamıştı. Beyaz ise Emir'in yanına geldi. Onun bu hasardan kurtulabileceğini düşünüyordu, aptal. Daha seni yeni görmüşken bir de tekrar öleyim deme. Ayrıca. Sana bir şey sormam gerek. Seni Maraka'nın varyantı mı kurtardı?

Emir gülümsedi bunu duyunca, sen nereden biliyorsun lan?

Beyaz güldü, haha. Hikayeyi biliyorum. Bende kurtarıldım.

Emir güldü bunu duyunca. Eski günler aklına geliyordu, Kan kaybından ölecektim. Elemanın nasıl bir gücü varsa resmen geri diriltildim.

Beyaz şaşırdı bunu duyunca. Çünkü Kendisi böyle bir yardım görmemişti, ha? Bana sadece su getirmişti.

Emir bu kurtarılmayı duyunca komik bulmuştu ve kendini tutamadı, PUAHAHAHAH. Güldürme. Koymuşum.

Emir ayağa kalktı Beyazdan destek alarak. Heyecanlı bir şekilde söyledi, hazır mısın? Bu sıralar bir şey denedim ve yeni bir şey buldum.

Beyaz bunu duyunca gülümsedi, hadi onu yenelim ve Urus kaptanın yanına dönelim.

Emir kafasını kaldırıp Zakar'a baktı. Zakarda onları izliyordu, peki peki. bu işe bir son vereceğim.

Zakar kılıcını yere sapladı. Bu olurken Emirde kendi kılıcını yere saplı kalmasını sağladı.

Emir ilk kelimeleri söyledi.

-YASAKLI KARA BÜYÜ: ...

Ffıışşşkkkkk..

Her bir yer kana bulandı aniden. vücut öylece parçalanmış ve her bir hücresi bir yana dağılmış kadar olmuştu. Artık bir vücut yoktu. Beyaz bunu görünce gülümsedi, harikaymış. Artık banyo yapmamız gerek.

Emir düz bir şekilde bakıyordu, aptal ben yapmadım.

Bariz bir şekilde içsel patlama kullanıldığı açıktı.

Ve başka bir ses, aman aman. Cidden bu şeye öleceğimi mi sandınız he?

Beyaz bu sesi tanıyordu ve direk mal gibi bakmaya başladı, oha be. Adam ölmemiş.

Kano onun yanına gelip kafasına sertçe vurdu, buna nasıl öleceğimi düşünürsün? Her neyse, Urus'a yardıma gidip dağılan zombileri öldürmeliyiz. Benimle gelin!

Tabii ki de isteği bu değildi. Korsanlar kralının gerçekten de insan mı yoksa değil mi onu merak ediyordu. Korsanlar kralı 10 imparatordandı ve korsan kral olursa 10 imparator olup büyük bir siyasi gücü olurdu. o bunu istiyordu. Aslında onunla yüzleşmekte istiyordu. Kafasını yukarı kaldırdı ve kendi kendine söylenmeye başladı, planımın hala işe yaraması iyi. Hala enayi gibi adaya doluşanlar var.

Cebinden bir kağıt çıkardı ve her bir yere saldığı haber'in kendisinde ki versiyonuydu bu. O kağıda baktı ve buruşturdu yere fırlattı, artık buna ihtiyacım yok.

İkisi de kafasıyla onaylamıştı bunu ve harekete geçtiler. yok edilen bu alanda yürümeye başladılar ve bir plan yapma eğilimine girmek istediler. Kano bir bir hedefine gidiyordu ve en son, Kırmızı gül'e dokunarak şeytani enerji kazanmak istiyordu. Bu ona daha büyük bir güç katacak ve 10 imparatora girerse sarsılmaz bir tahtı olacaktı.

Kano biliyordu ki Kırmızı gül'ün yaydığı bası gücü en az 1 kilometre alan içinde her şeye baskı erimesi yaşatıyordu. Sahibinin başka bir evrende olması onun gücünü azaltsa da kılıcın gücü gerçekten muazzamdı. Ona ulaşmak isteyen nice insanlar ve büyücüler olmuştu. Geçitlerle ve ya ulaşım araçlarıyla türlü türlü şeyler denemişlerdi. Yine de Kılıcı canlı gören olmamıştı.

Ve Sadece yaşayanlardan üç kişi Maraka'nın görünüşünü biliyordu. Bunlarda Maraka'nın varyantı ile karşılaştığı içindi.

Kano kendini üstün görüyor ve Baskı erimesine dayanabileceğini düşünüyordu.

---

---

İlk yorum yazan sen ol!

Henüz yorum yapılmadı