Laura son bir kez daha derin bir nefes alıp açılan sayfalardaki son kelimeleri de buluşturup okumaya içindeki korkuya rağmen son kez kaldığı yerden devam etti,

“Bu…kılıcına mühürlenmiş…kadim ruhun…saklandığı…yer…normal şartarda…bulunamaz…Kılıcın…saklandığı…yeri…bulabilmek için…!”

Laura kılıcın nasıl bulunacağı yeri yazan satırları okumayı bitiremeden birden kütüphanenin kapısı açıldı.

Kapının açılmasıyla içeri giren güneş ışıkları aralıklarla parlayan kelimeleri söndürmüş, tekrar eski anlamsız haline döndürmüştü.

Bu yaşananların üzerine ayak sesleri giderek bize yaklaşmaya başladı,bu artan ayak sesleri hırçın bir öfkeyi de beraberinde getiriyordu.

Kütüphanenin karanlık köşesinin aydınlanmasına rağmen yaklaşan kişinin kim olduğu hâlâ anlaşılmıyordu.

“LAURA...”

“ODAMDAKİ KİTABI… SEN Mİ ALDIN…!”

Sesin yükselmesiyle gelen kişinin kitabın asıl sahibi olan Ned Espera olduğu anlaşıldı.

Her zaman babası gibi kibar olan Ned’in tavrı bu sefer normalde olduğundan çok daha farklıydı.

Muhtemelen kitabın odasında olmadığını farkettikten sonra alan kişinin kitap meraklısı Laura olduğunu tahmin etmiş ve onu bulmaya kütüphaneye,bizim yanımıza,kitabı geri almak üzere gelmiş olmalıydı.

Ama yaşadığı bu sinir hali pekte iyiye işaret değildi.

Laura olacakları tahmin edip,kapının açılmasıyla elindeki kitabı çoktan yere bırakmıştı.

Ned Espera yanımıza yaklaştıktan sonra yerde usulca yatan Kader Yazıtını farketti.

“YOKSA SİZ,ONU OKUDUNUZ MU !”

Sesi giderek hiddetlenen Ned’in gözü dönmüştü.

Laura ve ben korkuyla başımızı iki yana salladık.

Laura’nın ağzından babasını bu halde gördükten sonra şu sözler döküldü.

“Baba bu kitabı odadanda görünce merak etmiştim,senin okuduğun kitabı okuyup seninle kitap hakkında sohbet etmek istemiştim”dedi ve devam etti,

“Ama baba bu kitabı gördükten sonra hayal kırıklığına uğradım,böyle anlamsız kitap olur mu?”

Şeklinde cevap verdi,sözlerini söylemeye devam ederken,babasının giderek eski haline döndüğünü farkettikten sonra.

“Gerçekten okumadınız yani…”dedi içinde bir rahatlama belirerek.

Laura’dan aldığı cevaptan sonra tavrı tekrar eski haline dönmüştü.

“Baba neden bu kitabı okuyorsun ki,bunu yazan kişi deli olmalı.”,dedi Laura.

Ortamı tekrar yumuşatmaya çalışıyor kitabı ilk okumaya çalıştığımız halini babasına anlatıyor,gerçekleri itiraf etmiyordu.

“Bu kitabı söylenenlere göre gerçektende deli biri yazmış,ne anlatmak istediğini sadece deliler anlıyor”dedi kitabın okunmadığına Laura’nın verdiği cevaplardan sonra daha fazla emin olmuş olmalı ki bu sözlere yüzünde beliren bir tebessüm eşlik etmişti.

Rahatlamanın verdiği mutluluğun etkisinden çıkıp,tekrar söze girdi,

“Aslında size Gurkant’ın durumu hakkında haber vermeye gelmiştim”dedi,

ve Laura’nın kapıların açılmasıyla korkuyla yere bıraktığı kitabı ellerine alıp,arkasına sakladı.

“Doktorlardan aldığım bilgiye göre durumu gittikçe kötüleşiyormuş…”dedi suratını asarak.

“Bence yanına bir uğramalısın Aelir,belki bu görüşün onu son görüşün olabilir…”dedi.

Bu sözleri duymamla birlikte Gurkant’ın kaldığı odaya doğru bu sözlerin gerçek olup olmadığını öğrenmek üzere hızla kütüphaneden Laura ve babasının yanından ayrıldım…




novebo yorum yok

İlk yorum yazan sen ol!


Henüz yorum yapılmadı

Novebo discord sunucusu