Aelir, son birkaç aydır Yaşlı Gurkant’ın gözetiminde düzenli eğitimlerine devam ediyordu. Aurayı hissetme yetisi, temel refleksleri ve kılıç kontrolü günden güne gelişiyordu. Her sabah erken saatlerde başlayan eğitimler, öğleden sonraları hafif antrenmanlar ve aurayı odaklama çalışmalarıyla tamamlanıyordu.Sonrasında ikili handaki günlük işlerine devam ediyorlardı.
O gün de diğerlerinden farklı değildi; sabah güneşi hanın arka bahçesine vururken, Aelir ve Gurkant rutin eğitimlerine başlamıştı. Fakat bir süre sonra Gurkant, içeriden gelen güçlü ve yoğun bir aura hissedince durdu.
Bu aurayı fark etmek, onun savaş deneyimi sayesinde bir tehdit sinyali olarak beyninde hemen bir alarm oluşturdu.
— “Dikkat et Aelir,” dedi sessizce,
“Bu, yalnızca ortalama bir insanın yayacağı aura değil.”
Gurkant, hanın içinde sessizce hareket etmeye bu büyük aura’nın sahibinin bulunduğu odaya doğru hareket etmeye başladı.Kapının önüne geldiğinde odanın kapısını yavaşça araladı ve içeriden gelen sesi dinlemeye başladı.
“Cedric Espera konusunda bana güvenebilirsiniz,bu işi kolaylıkla halledeceğim…Ve halletikten sonra artık önümüzde hiçbir engel kalmayacak,”
Gurkant,bu sözleri duymasıyla birlikte Espera Kontu’na yönelik suikast planının varlığından haberdar olmuştu.
Bu durum, Cedric Espera’nın gönderdiği mektuptaki uyarıyı haklı çıkarmıştı.
Suikast girişimi, bu gerçekten çok mühim bir meseleydi.Hemen Aelir’in yanına gidip onada duyduklarından bahsetti.
Aelir,“Şimdi ne yapacağız,adamın buradan çıkıp gitmesine izin mi vereceğiz,”dedi duydukları karşısında ne yapacağını bilemeden.
Gurkant,
“Evet bu planı tek başına yapmış olamaz,gitmesine izin vermeli ve kiminle buluşacağını öğrenmeliyiz”dedi bu sözler eski savaşçı Gurkant’ın ne kadar tecrübeli olduğunu özetliyordu.
Aelir de Gurkant’ın bu sözleri üzerine durumu anladı ve sustu.Sonrasında ikili hazırlanıp adamın yola çıkmasını beklemeye koyuldu.
…


İlk yorum yazan sen ol!
Henüz yorum yapılmadı