“Kader Yazıtı III”
Hiç kitap okumamış olmamama rağmen bu ismi duyunca tüylerim şimdiden diken diken olmaya başlamıştı bile.
Laura’da benim gibi meraklanmış olacakki hemen kitabı açmaya koyuldu.İlk sayfayı okumaya başladığında gözleri büyüdü,
“Yazıtı bu beyaz okuyan hain o kılıç boyu yıllardan ihanet”diye başladı ve bir süre sonra okuduklarının anlamsız oluşunu farkettikten sonra bir süre sessiz kaldı ve tekrar konuştu.
“Bu nasıl bir kitap böyle içinde yazanlar çok anlamsız,babam neden bu kitabı taşıyor ki.”dedi Laura hayıflanarak.
Okuduğu kelimeler gerçekten birbirinden bağımsızdı,yazan kişinin ne demek istediği anlaşılmıyordu.
“Özür dilerim Aelir,seninle bulduğum bu kitabı okumak istemiştim,ama sanırsam bu kitabı yazan kişi bir deli olmalı.”dedi gülerek.
Ve devam etti,
“Öyleyse seninle en sevdiğim kitabı okuyalım”dedi.
“Tamam,peki öyleyse onu okuyalım, o nerede ?,”diye sordum.İçimde hâlâ bu kılıç figürü olan kitabı yazan kişinin ne anlatmak istediğini düşünüyordum.
“Aelir beni takip et,kitabı sanırsam en son bu en arkadaki büyük rafta bırakmıştım,”
Laura’nın sözleri üzerine büyük kütüphanenin içine doğru,arkasından Laura’nın favori kitabını aramaya koyulduk.
…
“Burda olmalısın biliyorum,bir kitap nereye kaybolabilir!”diye tekrar hayıflandı.
“Şey burada değilse belkide rastgele bir kitap okumalıyız.”dedim kitabı ararken çok zaman geçmişti.
“Hayır,o kitabı çok seviyorum,okumasak bile onu kaybedemem.”
Bir süre daha kütüphanenin içinde o kitabı Laura ile ararken birden tekrar seslendi.
“Aelir sonunda buldumm,burada”
Sesin olduğu yöne,kütüphanenin en karanlık tarafına doğru ilerlemeye başladım.
Gözüm Laura’yı zar zor görebiliyordu.
“Kitabı bulduğuma göre artık bu işe yaramaz kitaba ihtiyacımız yok”dedi ve,
Laura elinde tuttuğu değersiz ve anlaşılmaz gördüğü deli saçması kitabı yere umursamazca bıraktı.
Kitap yavaşça Laura’nın ellerinden yere doğru süzülmeye başladı, yere düşerken sayfaları teker teker kendini tekrar göstermeye başladı,yerle buluştuğundaysa orta sayfası açık bir şekilde yere sabitlendi.
Birden orta sayfası açılan kitabın kelimeleri aralıklı bir şekilde kütüphanenin en karanlık köşesinde kütüphaneyi aydınlatacak kadar parlamaya başladı.
Laura ve ben önce yerde kelimeleri parlamaya başlayan kitaba sonrada birbirimize baktık.
Laura yavaşça kitabı tekrar eline almak için uzattı,kitabı eline aldığında parlayan kelimeler daha da fazla ışık çıkarmaya başladı.
Laura kitapta parıldayan kelimelere doğru gözlerini değdirmeye ve korkuyla tek tek kitapta parlayan kelimeleri okumaya başladı.
“Ey…bu yazıtı okuyan…, üç diyarın gerçek hükümdarı… hain bir ihanetin gününde… bedeninden ayrıldı…,”diyerek kelimeleri birbiriyle tek tek buluşturup okudu Laura,içinde yaşadığı korkunun neden olduğu titreyen sesiyle ve devam etti,
“Kurucunun Ruhu…, ebediyen kılıcının derinliklerine zorla mühürlendi... O günden beri…, zamanın ve mekânın ötesinde… kılıca zaptedilip… sessizce bekleyen bu ruh…, onu kurtaracak olan kişiyi… bulana dek susacak…, hiçbir ses çıkarmayacak… ve hiçbir şekilde kendi iradesiyle serbest kalamayacak….”
Her okuduğu kelimeden sonra derin bir nefes alan Laura tekrar devam etti.
“Yalnızca soylu kanına sahip olan bir kişi…, bu kılıcın içindeki kurucu ruhu… özgürlüğüne kavuşturabilir….O gün geldiğinde…. kurucu ruh kılıcın içinden kendini kurtaran kişiye bir dileğini bahşedecek...Ruh yeniden… gerçek bedenine… kavuştuğunda…, üç diyar tekrar birleşecek…. ve gerçek kral…, kadim hakkı olan tahtına… tekrar kavuşacak….”
…
İlk yorum yazan sen ol!
Henüz yorum yapılmadı