Şeytani Kılıcın Doğuşu

Bölüm: 3 - Güç

< ÖncekiSonraki >

Noah önceki yaşamında ruhun varlığına inanmıyordu, yaşam her şeyden önce ampirik ve gerçeklikle ilgiliydi, dini veya ruhani düşüncelere yer yoktu. Ancak yeniden doğduktan sonra, gözün ya da gelişmiş makinelerin görebileceğinden çok daha fazlası olduğu fikrini düşünmeye başladı.

Balkonun kenarında nazikçe duran ve birdenbire ortaya çıkmış gibi görünen yaşlı adama bakarken zihni kaosa sürüklendi.

'Bir ejderha ortaya çıktı ve bir koyunun peşinden gitti. Demek ki bu dünyada ejderhalar var. Sonra duvar aydınlandı ve ejderhaya zarar verdi, değil mi? Sonra ejderha sinirlendi ve hepimizi yakmak istedi ama bu yaşlı adam, görünüşe göre benim büyükbabam, uçarken bir eliyle onu engelledi ve sonra ejderhaya bakarak uçup gitmesini sağladı.

Zihninde önceki olayları kısaca özetledikten sonra aklına tek bir düşünce geldi.

“Nereye geldim ben böyle?!? Bu adam gerçekten uçabiliyor ve ejderhalarla savaşabiliyor ve benden onları korumamı mı istiyorlar? Akıllarında bir sorun mu var? Bekle, eğer onları korumamı istiyorlarsa, bu bir iki şey öğrenebileceğim anlamına geliyor.

Düşünceleri Thomas'ın balkona girip yavaşça onlara doğru yürümesiyle kesildi.

“Evet, Lord Patrik. Bu Noah, Rhys'in oğlu ve benim öz oğlum.”

Başını eğen Lily, bebeği daha iyi görebilmesi için Noah'ı nazikçe Thomas'a gösterdi. Belki Lily bu vesileyle Thomas'a torununu sevdirmek ve gelecekte onu koruyabilmesini sağlamak istiyordu, belki de yaşlı patriği görünce korkudan elleri titreyerek oğlunu göstermekten başka bir şey yapamıyordu.

Bu sırada Noah, yaşlı adama hararetli gözlerle bakıyordu.

Bakışlarının sergilediği tutku ve merakı fark etmemişti bile.

'Bu dünyada insanlar uçabiliyor ve lanet ejderhalarla savaşabiliyor! İhtiyar, ne kadar şirin olduğuma baksana! Bana nasıl uçulacağını öğret!

Ama ağzından sadece bazı sesler çıktı, kelimelere benziyorlardı ama hiçbir anlamları yoktu. Bu yüzden Noah, duygularına hitap etmek için küçük kollarını Thomas'a doğru uzattı ve yaklaşan patriği görünce yüzüne mutluluk ifadesi yerleştirdi.

“Ejderhalarla savaşıyorsun ama yine de akrabalarını seviyorsun, değil mi?

Söylemeye gerek yok, tüm bu ejderha olayı onun üzerinde derin bir etki bırakmıştı. Ne de olsa ejderhalar onun dünyasında sadece efsanelerdi ve güçlü ve yenilmez olarak temsil edilirlerdi. Güçleri fantezilere bağlı olsa da, bu dünyada ejderhalarla savaşılabilir ve kazanabilirsiniz.

“Oh.”

Kollarını mutlu bir şekilde kendisine doğru uzatan bebeğe bakan Thomas, ciddi yüzünde bir sıcaklık izi belirmesine engel olamadı. Sonra Noah'ı koltuk altlarından kaldırdı ve hafif bir gülümsemeyle ona baktı.

“Ooh, benimle oldukça ilgili görünüyor, bu çocukta kesinlikle bir zekâ var. Belki de gerçekten ailenin iyi bir danışmanı olacak. Zaman zaman ona göz kulak olacağım.”

Bunu duyan Lily kendinden geçti ve aceleyle elinden gelen en saygılı teşekkürü sundu.

“Çok teşekkürler, Lord Patrik. Eminim ki tek bir bakışınızla onun güvenliği ömür boyu garanti altına alınabilir.”

İki eliyle dua eder gibi bir şekil vererek eğildi.

“Bunu yapabilecek böyle bir varlık yok. Rhys'in oğlunu al ve odasına geri götür. Bugün yaşananlar bu kadar küçük bir çocuğun görebileceği şeyler değil.”

Thomas, Noah'ı Lily'ye geri verdi ve balkondan kayboldu. Lily o gittikten sonra heyecanına engel olamadı ve Noah'yı alkışlamaya devam etti.

“Duydun mu? Sana göz kulak olacak! Balvan ailesinin Patriği oğluma göz kulak olacak. Hahaha, bu harika. Ve senin bir danışman olabileceğini söyledi, bu da harika. Oğlum sadece güçlü bir uygulayıcı tarafından korunmakla kalmayacak, aynı zamanda ömür boyu savaş alanından uzak kalacak.”

Bir gayrimeşru çocuk annesi olarak Lily, ana ailenin diğer torunlarına kıyasla Noah'ın olasılıklarının pek de parlak olmadığını biliyordu, bu yüzden aile reisinden bazı güvenceler duyunca aniden rahatladı.

Noah'ı birinci katın ortasındaki uyku odalarına geri taşırken, kucağındaki bebeğin sessizleştiğini ve gözlerinin giderek daha kararlı büyüdüğünü fark etmedi.

'Kıçımın danışmanı! Böyle güçleri olan insanlara tavsiye vermenin ne anlamı var? Herhangi bir sorun, yaşlı adamın alev mızrağıyla yaptığı gibi patlatılıp atılabilir! Böyle bir gücün gerçekten var olduğunu düşünmek! Onu ele geçirmeliyim. Yine de biraz risk almam gerekebilir, görünüşe göre Balvan ailesinde soyun saflığına büyük önem veriliyor, bu yüzden biraz yetenek göstermek ailenin ana soyundan gelenlerin istenmeyen ilgisini çekebilir. Yine de, neler olup bittiğini gerçekten anlamak için biraz bilgiye ihtiyacım var.

Okuduğu tüm kitaplardan, veraset kavgasının ya da kendisinden daha yüksek statüdeki birinin kıskançlığının bile kanla sonuçlanabileceğini hayal edebiliyordu.

'Ben zaten bir kez öldüm ve o da kazaydı. Siyasi bir entrikanın içine sokulmak ve bu konuda güçsüz kalarak tekrar ölmek istemiyorum.

Lily onu beşiğine koymaya hazırlanırken, küçük bedeninden hiç hissetmediği bir kararlılık geçti.

'Gücün insanlara kendi yarattıkları toplumdan verilmediği bir dünya. Her bireyin içinden geliyormuş gibi görünen bir güç, sadece kendilerine ait olan bir güç. Lily ona “uygulayıcı” diyordu, bu konuda bir şeyler bulmalıyım. Yürüyebildiğim ve okuyabildiğim kadar hızlı okumayı öğrenmeliyim ki bir tür bağımsızlığa sahip olabileyim ve aynı zamanda edebiyat alanında erken bir yetenek gösterebileyim. Bu beni bir uygulayıcının gerçekte ne olduğunu ve nasıl bir uygulayıcı olunacağını anlatan kitaplara götürebilir.

O günden sonra daha da güçlenmek ve doğuştan sahip olduğu sıska fiziğinden kurtulmak için daha fazla yemek yemeye başladı. Önce beşikte, sonra da yerde aktif olarak yürümeye çalıştı ve ayakları üzerinde durmaya çalışırken her düştüğünde hizmetçileri veya annesini endişelendirdi. Yine de bu tür bir acı hiçbir şeydi.

'Göğüste bir kurşun çok daha fazla acıtır.'

Ve böylece, doğumundan sadece 8 ay sonra, Noah yerde dik duruyor ve ilk adımlarını atıyordu.

'Bu çok yavaş, bunun için antrenman yapmalıyım. Daha sağlıklı olmak ve vücudumla daha barışık olmak için zaman zaman koşmaya başlamalıyım.

Bu kadar yavaş büyümesi onu hayal kırıklığına uğratmış olsa da Lily ve hizmetçiler şaşkınlık içindeydi.

“Bu bebek 3 aydır ayağa kalkmaya çalışıyordu ve şimdi başardı. En önemlisi de her düştüğünde ağlamıyor, tekrar ayağa kalkmaya çalışıyordu. Eğer onu her seferinde durdurmasaydık şimdiye kadar büyük bir yara alabilirdi.”

Sohbet eden hizmetkârlar Lily tarafından tamamen görmezden gelinirken, bebeğinin 8 aylıkken yürüdüğünü görmek onu bir gurur duygusuyla sardı.

“Bu patriğin kutsaması olmalı, o günden beri iyi bir şeyler olacağını biliyordum.”

Şans eseri ya da değil, Noah'ın başarısı Thomas Balvan adlı doğaüstü karaktere bağlıydı.

Konuk binasının birinci katındaki sürprizler henüz bitmemişti.

Dengesini sağladığından emin olduktan sonra Noah annesine doğru yavaş ve dikkatli adımlarla ilerledi. Yavaş ama emin adımlarla ve yanındaki duvarın verdiği destekle gülümseyen annesinin önüne geldi.

“Annene gel küçüğüm, bugün harika bir iş çıkardın. Annen çok mutlu!”

Bunu söylerken kollarını iki yana açarak yere yarı diz çökmüş, Noah'ın kucağına gelmesini bekliyordu.

Noah ona baktı ve gülümsedi, sonra kollarını açarak ona doğru ilerledi ve kucaklaşmadan önceki son anda bağırdı:

“Anne!”

Ve sonra annesinin kucağına düştü, Lily ve hizmetçiler ona kocaman gözlerle bakarken.

'Bu bana erken bir eğitim almam için yetmeli.

---

İlk yorum yazan sen ol!

Henüz yorum yapılmadı