Zaten sırılsıklam olan kadın kısmı bu kez hiç mücadele etmeden onun şeyini içine aldı. Sadece bu kadar da değil. Hatta onu açlıkla emdi, önceden uyarılmış olan bedeni durmaksızın zonkluyordu. Kontrol dışı hareket eden bedeninden utanıyor ve yabancılık hissediyordu.
Bu da yetmezmiş gibi, ellerini baldırından kalçalarına doğru kaydırdı ve ardından sıkı kıçını kavradı.
Olabildiğince derine itti, kadınların en büyük zevki özellikle derin bir noktada bulduğunu çok iyi biliyordu.
"Ahhh... !" Kadının vücudu şaşkınlık içinde titredi.
Adam sanki onu azarlarcasına el izi bırakarak hafifçe derisini tokatladı.
"Kıpırdama," diyerek ona bir çocuk gibi davrandı. Kadın gözyaşlarıyla dolu gözlerle bakarken adam gözlerini kıstı. Kızın anlamadığı bir dilde bir şeyler mırıldandı. Bu Kurkan'ın diliydi.
Sonra terli saçlarını başının arkasına doğru savurdu. Kısa bir uyarıda bulundu - kızarmış beyaz kalçalarına dokundu ve kısa süre sonra onu kavradı - bu bir başlangıcın kesin işaretiydi.
"Bana öyle bakmayı kes."
Kız onun neden bahsettiğini anlamamıştı. Ancak, kalçalarını kavradığı için bunu yapma şansı yoktu - vahşice vururken zayıf beli sıkılaşıyordu.
Leah onun sert hareketleriyle küçük bedeninin her an parçalanabileceğini hissetti.
Utançtan kıpkırmızı kesildi, bunun başlıca nedeni de bulunduğu pozisyondu. Vücudunun alt kısmı havadaydı - belinin neredeyse büküldüğü ve kalçalarının adamın kaslı gövdesine yaslandığı rahatsız edici bir pozisyon. Bu sırada adamın kalın ve uzun kasıkları kadının hassas iç derisine sürtünüyordu.
"Ah! Uhmm... Ahh!"
Aniden kulaklarına gırtlaktan bir ses geldi. Kadının içi titreyip sıkılaştıkça canavar adam zevkle inledi. Çenesi sertleşirken boynunda mavi damarlar ortaya çıktı.
Ölçüsüz gücüyle, bacaklarını kavraması ve daha fazla erişim sağlamak için daha geniş açması kolay hale gelmişti. Leah çılgınca çığlık attı.
"Oh! Ahhh! Çok hızlısın!"
Leah'nın yalvarışlarının aksine, adam daha yavaş gitmiyor gibiydi. Takip eden saniyeler boyunca ikisi de tek kelime etmedi; odayı sadece gıcırtılar, nefes alış verişler, ağlamalar ve inlemeler doldurdu.
Başını boynunun çukuruna yaslayan Leah, omzunu sertçe ısırdı ve tırnaklarıyla sırtını kaşıdı. Dayanılmaz hale geldiğinde dişleri adamın açıkta kalan yakasına battı. Kısa süre sonra ikisinin de gözleri buluştu.
"...."
Leah durakladı. Adamın ateşli bakışlarında boğulduğunu hissetti. Altın gibi parlayan gözler gerçekten de bir canavarın gözleriydi.
Ama uzun süre bakamadı. Çünkü bir sonraki anda adam onu öptü ve Leah bu kez tereddüt etmeden dudaklarını açtı.
Altlarındaki yatak öyle bir gıcırdadı ki Leah çökeceğini sandı. Ama yatak onun vahşi hamlelerini protesto etse de adam umursamazca vurmaya devam etti. Taş gibi sert göğsü Leah'nın vücuduna baskı yapıyordu.
"Ugh..."
Adam sıcak bir inilti çıkardı. M*nosu şişti ve bir sıvı fışkırdı. Kadının alt kısmının her yerine sıçradı. Anormal miktarlarda onu doldurdu, bu nedenle damladığı görülebiliyordu.
Sonunda bitmiş olmasının verdiği rahatlamayla, bitkin bir şekilde yatağa yığıldı. Gözleri ağır ağır kapanırken, kaotik nefesini sakinleştirmek için bir an durdu.
Adamın içine girdiğine inanamıyordu.
Ona, bazı özel koşullar yerine getirilmediği takdirde Kurkanların hamile kalamayacağı ya da hamile bırakabileceği söylenmişti. Yine de, tek kelime etmeden içeri giren adam terbiyesiz görünüyordu.
Ancak onun kabalığını ele almanın bir anlamı yoktu. Leah kızardı ve hiçbir şey söylemeden derin bir nefes aldı.
Kendini biraz daha iyi hissedince vücudunu dikkatlice kaldırdı. Adamın g*nit*lleri hâlâ bacaklarının arasındaydı. Yavaşça geri çektiğinde, eti yapışkan sesler çıkararak dışarı kaydı.
Leah'nın vücudu adamın sıvısının dışarı aktığı hissiyle titredi. Elleriyle karnını kapatan Leah çok telaşlı görünüyordu.
"...?"
Tam her şey sona erdi diye sevinirken, adamın eti yeniden hazır ola geçti. Kadının gözleri her tarafını taradığında, sanki ona karşı bir isyandaymış gibi, tahrik olduğunda boyutuna uygun olarak vahşice şişti.
Adam sırıttı.
Bunu gören Leah hızla kaçtı. Ama gerçekte, kilometrelerce uzağa kaçan sadece çılgınca çarpan kalbiydi. Görünüşe göre, adamdan sadece bir adım kadar uzaklaşabilmişti. Kendini geriye doğru sürüklenirken hissettiğinde eli yatağın ucuna zar zor değdi.
"Benden asla kaçamazsın," diyerek Leah'nın belini kolayca kavradı. Leah'nın eski duruşuyla dört ayak üzerinde sürünürken gülümsedi ve "İyi fikir, bir de arkadan deneyelim mi?" dedi.
İlk yorum yazan sen ol!
Henüz yorum yapılmadı