Giriş
Kurt Minecraft'ı satın alalı üç gün olmuştu. Bu oyuna tamamen bağımlıydı. Malikânedeki arkadaşları da Kurt'ün neden sürekli bilgisayar koltuğunda 'uyuduğunu' merak ediyorlardı ama hangi oyunu oynadığını öğrendiklerinde onlar da en az onun kadar heyecanlandılar ve oynamaya başladılar.
"Kurt, Blaze Powder'ı bir Enderpearl ile eşleştirirsen, sana ejderha zindanının yönünü gösteren bir Ender Gözü elde ettiğini keşfettim!" Kitty Pride kahvaltılarını ederken heyecanla Kurt'e söyledi.
"Ne?! Bir ejderha mı? En güçlü canavarların Endermanlar olduğunu sanıyordum! Bu Alev Tozu'nu nereden buldun?" Kurt çok şaşırarak sordu.
"Terk edilmiş bir maden sandığında buldum, ne yazık ki sadece bir tane bulabildim, bu yüzden Ender Gözü'nü birkaç kez kullandıktan sonra kırıldı..." Kitty biraz cesareti kırılmış bir şekilde konuştu.
Onlar konuşurken aniden Evan Daniels yanlarına yaklaştı ve heyecanla şöyle dedi. "Çocuklar, Ned Minecraft'ta cehenneme gidebileceğinizi buldu!"
"NE? !!!!!" (2x)
İkili bu durum karşısında şaşkınlıkla çığlık attı, Minecraft'ta sadece tek bir boyut olduğunu sanıyorlardı ama cehenneme gitmenin bir yolu var mıydı?
"Evet, kalesinin kapısını elmas kazmayla aldığı obsidyenle yaptığını hatırlıyor musun? Sonra istemeden kalesinin yakınındaki ormanı ateşe verdi ve evinin kapısı cehenneme açılan bir geçide dönüştü!" Evan cep telefonunu alıp diğer çocuklara gösterirken heyecanla konuştu.
Evan'ın sesinin yüksekliğinden dolayı diğer çocuklar da meraklanmış ve cep telefonunu görmeye gelmişlerdi. Ekranda Ned su yerine kırmızı kayaların ve lavların olduğu bir dünyadaydı.
Birden Ned kırmızı bloklardan yapılmış büyük bir kale gördü ve kalesinde kullanmak üzere bu blokları almak için heyecanlanmaya başladı.
Ancak gençler onun söylediklerine dikkat etmedi, herkes heyecanla oyundaki cehennem hakkında konuşuyordu.
"Vay be! Cehennem olduğunu bilmiyordum! Sadece tek bir boyut olduğunu sanıyordum!" Küçük bir çocuk söyledi.
"Bu cehennemde daha fazlası var mı?! Daha güçlü canavarlar?!" Başka bir çocuk dedi ki.
"Şu kaleye bakın, kılıç tutan siyah iskeletler var! Çok güçlü olmalılar!" Bir kız heyecanla kaleyi işaret etti.
Malikânenin kantininde tüm gençler Evan'ın etrafında toplanmış, Ned'in cehennemden geçtiği canlı yayını izliyorlardı.
Ta ki Ned ateş püskürten sarı bir canavarı öldürene ve ne servis edeceğini bilmediği garip bir eşya düşürene kadar.
"Bu mu!!!" Kitty Pride şaşkınlıkla çığlık attı.
"Ne?" Kurt ona şaşkınlıkla sordu.
"Bu sana bahsettiğim Alev Tozu! Kahretsin, yani onu almak için cehenneme gitmemiz gerekiyor! Hemen yatak odasına gidip elmasları almalıyım, ejderhayla savaşmak istiyorum!" Kitty kantinden koşarak çıkarken böyle dedi.
Ama tam kafeteryanın içinde koşarken birine çarptı ve yere düştü.
"İyi misin?" diye sordu o kişi endişeyle. "Malikanenin içinde koşma, tehlikeli olabilir."
"Bayan Munroe, üzgünüm ama artık koşmayacağım." Kitty başının arkasını kaşırken biraz utanarak, "Bayan Munroe, artık koşmuyorum," dedi.
"Neden herkes bu kadar heyecanlı?" Ororo Munroe tüm gençleri heyecanlı ve ilginç bir şey hakkında tartışırken görünce şaşkınlıkla sordu.
"Bu... bu oynamaya başladığımız yeni bir oyun. Sizi başka bir boyuta götüren ve inanılmaz bir macera yaşatan bir oyun, ben koşuyordum çünkü cehenneme gitmek ve ateş püskürten bir canavarı öldürmek istiyordum!" Kitty heyecanla söyledi.
Kitty'den bu sözleri duymak Ororo'nun kafasını biraz karıştırdı. Eğer bu sadece bir oyun olsaydı çocukları bu kadar heyecanlandırmak zor olurdu, bu yüzden merakla sessizce çocuklara yaklaştı ve yeğeni Evan'ın cep telefonunu gördü.
Ekranda küçük, kare şeklinde bir adam kamerayla konuşuyor ve bazı siyah iskeletlerle savaşıyordu, arada sırada da eline bir kazma alıp kaleyi yıkmaya başlıyordu.
Kurt Wagner onu şaşırtan bir şey söyleyene kadar neler olup bittiğini anlamakta zorlanıyordu.
"Evet, sana daha önce de söyledim, ölmekten bu kadar korkmana gerek yok, biraz acıtıyor ama öldüğün yere geri dönüp eşyaları alabilirsin." Kurt genç çocuklara bir şeyler açıklarken şöyle dedi.
"Ama Kurt, geçen sefer bir zombi kolumu kopardı ve gerçekten çok korktum, koluna bakıp hiçbir şey görememek gerçekten çok garip." Bir çocuk üzüntüyle konuştu.
"Endişelenme, bir süre sonra alışıyorsun, ben de o dünyaya ilk girdiğimde kuyruğumun olmamasından çok rahatsız olmuştum ama zamanla alıştım, ta ki bir zombi bacağımı koparana kadar. ! İlk seferinde çok acıdı, ama zaman geçtikçe artık hissetmedim, sadece sırt çantanızda her zaman yiyecek taşıyorsunuz ve tekrar büyüyecek!" Kurt heyecanla açıkladı ve çocukların onun ne kadar cesur olduğuna şaşırmasına neden oldu.
"Bay Wagner, acı derken neyi kastediyorsunuz?" Ororo merakla sordu.
Öğretmenlerden birinin konuşmasını dinlediğini görmek Kurt'u biraz utandırdı ama hemen cevap verdi. "Minecraft'ı bilmiyor musunuz Bayan Munroe? Kelimenin tam anlamıyla başka bir dünyaya ışınlandığınız bir oyun, bedeniniz gerçek hayatta uyuyor ama bilinciniz başka bir dünyaya gidiyor, bu sihir!" Kurt heyecanla söyledi.
Ama Evan'ın yanındaki uyarı ifadesini ve etrafındaki öğrencileri görünce her şeyi berbat ettiğini anladı. Öğretmene Minecraft'tan bahsetmemeliydi, çünkü muhtemelen tehlikeli olduğunu ve oynamamaları gerektiğini söyleyecekti.
"Bu, ama bu sadece bir oyun..." Kurt biraz korkarak söyledi.
Ancak bu noktada artık çok geçti, Ororo öğrenciler için endişeleniyordu ve Profesör Xavier'e bundan bahsedeceği için herkese şimdilik bu 'Minecraft' oyununu oynamaktan kaçınmaları talimatını verdi.
Öğrenciler üzgündü çünkü Minecraft dünyasına gitmek ve cehennemi istila etmek istiyorlardı ama malikanedeki öğretmenlerine karşı gelemeyeceklerini biliyorlardı.
Ororo öğrencilerle uzun süre kalmadı ve doğrudan Profesör Xavier'in ofisine gitti.
"Profesör..." Ororo onun ofisine girdikten sonra saygıyla konuştu.
Odada hem Profesör Xavier hem de Hank McCoy ve Logan vardı. Görünüşe göre çocukların eğitim ve çalışmalara daha fazla odaklanmaları için yöntemler tartışıyorlardı, çünkü son zamanlarda pek odaklanmıyorlardı.
"Evet Ororo, tam zamanında geldin." Xavier sıcak bir gülümsemeyle konuştu.
"Üzgünüm Profesör, ama bu sefer başka bir şey hakkında konuşmaya geldim, öğrencilerin karşı karşıya olduğu bir tehlike." Ororo endişeyle konuştu.
Bı iş böyle giderse zamanında türkiyede yasaklandığı gibi mutantlardada yasaklancak mc