Giriş
Victor yemek salonuna girdiğinde onu her türlü lezzetle dolu bir masa bekliyordu ama dikkatini çeken şey bu değil, masanın yanında gergin bir şekilde duran iki İkiz kızdı.
İkizler onunla aynı yaştaydı, kızıl saçları ve siyah gözleriyle çok güzellerdi. Siyah hizmetçi elbiseleri giymişlerdi.
Hilda kızlara, "Mina, Mana, genç efendiyi selamlayın" diye emretti, onlar da hemen eğilerek Victor'u selamladılar.
"Merhaba genç efendi. Sizinle tanıştığımıza memnun olduk," dediler hep bir ağızdan.
Victor şok içinde kalakaldı, bunun nedeni güzellikleri değil, bu ikisini tanıyor olmasıydı.
"Oh, bu bir bela, büyük bir bela." diye düşündü, şimdi anlıyordu, "Onlarla bir ilgisi var, O olmalı."
Victor hızla sapık genç efendi kişiliğine büründü ve sapık gözlerle kızları incelemeye başladı.
"Fena değil," dedi, "güzellerle bir yemek gecikmeye değerdi."
Kasıla kasıla odaya girdi, masanın başına geçti ve Lily'nin asil bir genç efendi gibi oturabilmesi için hemen bir sandalye çekmesine yardım etti.
"Bu evdeki ilk yemeğim olduğu için hepinizin oturup benimle birlikte yemesine izin vereceğim, sormak istediğim bazı sorular var," dedi ve tabağını doldurmaya başlayan Lily'yi izledi.
Hilda ve ikizler birbirlerine baktılar, sonra Hilda'nın başını sallamasıyla masaya oturdular ve yemeğe katıldılar.
Değerlendirmesini İkizler üzerinde kullanmaya çalıştı ama yanıt alamadı, onlar henüz OYUNCU değillerdi.
Görünüşe göre sınıfının gücünü kullanması gerekiyordu.
"Baş belası," diye düşündü ve yemeğe başladı.
Beş dakikalık garip bir sessizlikten sonra, sulu bir et parçasını çiğnemeyi henüz bitirmiş olan Victor ikizlere baktı.
"Siz ikiniz çok güzelsiniz, bunu biliyor musunuz?" diye sorarak utanç içinde başlarını eğmelerini sağladı.
Retorik sorusuna cevap beklemeden Hilda'ya baktı ve onu sorguladı.
"Onların varlığını Nick'ten saklamayı nasıl başardın, o adam buraya sık sık geliyor olmalı." İkizleri incelerken sordu. Bildiği kadarıyla Nick sapık bir tipti, ikizleri görse böylesine değerli bir avın peşini bırakmazdı.
Hilda, Victor'un ne demek istediğini anladı. "Genç efendi Nick buraya malikaneyi incelemeye geldiğinde kızları bilerek sakladım ya da okula gönderdim," dedi. Onlara karşı çok korumacıydı.
"Ona genç efendi demeyi kes, o piç bunu hak etmiyor, buradaki tek genç efendi benim, anladın mı?" diye azarladı.
Hilda onu yatıştırmanın bir yolunu düşünürken, "Evet, genç efendi," dedi.
Victor başını salladı. Sonra ikizlere baktı.
"Hilda az önce ikinizin de okula gittiğini söyledi, hangi okul?" Cevabı zaten bilmesine rağmen sordu.
Mina kız kardeşine baktı ve cevap verdi,
"Genç efendi..., Normal bir ortaokula gidiyorduk ama bu yıl özel liseye kaydolduk."
"Ah, iki ay sonra ben de o okula gideceğim, sınıf arkadaşı olacağız," dedi şeytani bir gülümsemeyle ve Hilda'ya baktı, iki halktan hizmetçi kızı özel liseye sokmak kolay bir iş değildi, okulda oldukça az sayıda halktan ve OYUNCU olmayan öğrenci vardı, ancak çoğu ya resmi bir geçmişten geliyordu ya da çok yüksek yetenekleri vardı, koltukları kimden istediğine gelince, hiçbir fikri yoktu.
"Onları kaydettirmek için aileden birinden yardım mı istediniz?" Hilda'ya baktı ve sordu.
Hilda başını salladı "Hayır, genç efendi, buna gerek duymadım, kendi çabalarıyla oldu. Okulun sınavına kendileri girdiler ve tam puan aldılar" diye gururla cevap verdi.
"Fena değil," diye düşündü başını onaylarcasına sallarken.
Birdenbire, ansızın, masanın üzerinde bir telefon sesi duyuldu. Mina hızla ceplerini karıştırdı ve telefonunu çıkardı, ancak reddet tuşuna basamadan Victor'un sesi geldi ve onu şaşırttı.
"Hoparlör açıkken cevap ver," diye emretti.
Mina biraz titredi ama Hilda'nın öfkeli sesi onu hemen uyandırdı,
"Ne yapıyorsun? Çabuk genç efendinin emrettiğini yap," dedi. Mina telefonu aceleyle masanın üzerine koydu ve hoparlörü çalıştırdı.
""" Alo, Mina, benim, Tom,"" genç ses telefonun hoparlöründen geldi.
"Ah, Merhaba Tom, biraz meşgulüm, bir şey mi var?" diye sordu yüzünde gizli bir gülümsemeyle.
"Oh, sadece seni ve kız kardeşini yarın akşamki doğum günü partime davet etmek istedim, sınıfımızdan birçok kişi gelecek, müsait misin?"
Mina nasıl cevap vereceğini bilemiyordu, gerçekten gitmek istiyordu ama... Hilda'ya baktı, o da Victor'a baktı.
Victor şimdi anlıyordu, geçmiş yaşamında burada neler olduğuna dair yaklaşık bir imge oluşturabiliyordu, Hilda büyük olasılıkla Nick'in denetiminden kaçınmak için kızları doğum günü partisine gönderdi, ama o gece geç saatlerde, belki de kızlar döndükten sonra malikanede bir şeyler oldu. Tom olmalı.
Victor onu iyi tanıyordu ve çok baş belasıydı.
O zamanlar, Victor okula başladığında, ikizler Tom'dan ayrılmazdı ve üzerlerinde hizmetçi izi yokmuş gibi görünüyordu.
İşareti silmek için muhtemelen bir efendi mührüne ihtiyaçları olacaktı ve Nick'te bir tane var.
Şimdi dikkatli davranmak zorunda, iki seçeneği var, ya kızların gitmesine izin verecek ve Tom'un olacaklar ya da onları düzeltip kendisinin olacaklar. ve eğer onları düzeltmeyi seçerse, bunu yapabilir mi?
""" Mina, dinliyor musun? Şehir merkezindeki Uçan Ejder Restoranında, gelir misin?"""
Victor kendisine yalvaran gözlerle bakan Mina'ya baktı ve gidebileceğini söyleyerek başını salladı. "Bunu yumuşak oynayalım." Buna karar verdi.
Mina yüzünde beliren gülümsemeyle, "Evet, orada olacağız, şimdi gitmem gerekiyor. Kendine iyi bak." dedi ve telefonu kapattı.
Ama genç efendiye teşekkür edemeden araya girdi
"Yarın ben de sizinle geleceğim, şehri görmek istiyorum," dedi sırıtarak.
İkizlerin yüzleri bembeyaz oldu,
"Bir kez olsun sıradan insanların dünyasını deneyimlemek istiyorum. Bu yüzden yarın bazı hediyeler için alışveriş yapmalıyız, elimiz boş gidemeyiz." Dedi küstahça.
Bununla birlikte ikizlerin yüzleri biraz renklendi. "En azından mantıksız değil."
...
Victor kısa sürede yemeğini bitirdi ve ayağa kalktı,
"Şimdi uyumaya gidiyorum ve siz kızlar bu gece bana eşlik edeceksiniz. Bana odama kadar eşlik edin." Dedi.
Kızlar korkmuşlardı, bunun olacağını zaten görmüşlerdi ama yine de bu iş çok hızlı ilerliyordu.
Lily bile Victor'a tuhaf gözlerle baktı.
Hilda gizlice içini çekti, sonra bir adım öne çıktı ve Victor'a kendisini takip etmesini işaret etti. Bu sırada ikizler yüzlerinde endişeli bir ifadeyle titremeye başladılar.
İlk yorum yazan sen ol!
Henüz yorum yapılmadı