Zhuxin'in eli boşta duruyordu ve Feliarda hiç umursamıyor bir şekilde eline bakıyordu. Yüzünü çevirdi ve bunu istemediğini açıkça gösterdi. Feliar ayağa kalktı ve diğer ikisine bakmaya başladı, iyi madem. Sizin için geleceğim. Yardım edeceğim. Ama bu kız bizimle gelmeyecek.
Derken suratına bir tokat yedi. Çünkü Zhuxin, bu kız, denmesinden hoşlanmamıştı. Eliyle yanağını tuttu. Bu tokadı beklemiyordu. Aslında kardeşine biraz saygılı olmalıydı ama kendisi biraz Zhuxinden soğumuş biriydi. Onun kardeşi olsa da, bunu istemiyordu.
Feliar ciddi bakışının ardından yürümeye başladı. Onu geçti ve yürümeye devam etti. Bu sırada sormak istemese de sordu, nereye gidiyorsun?
Feliar soğuk bakışı ile geriye dönüp baktı, büyü şehrine gidip şeytani enerjinin bütün şartlarını öğreneceğim.
İstemediği halde yine de sordu, bizsiz mi?
Feliar önüne döndü ve bir iç çekti, gelmek istiyorsan gel. Bir şey demeyeceğim ama, Geçmiş konuları açarsan iyi biri olamayabilirim. Anlıyor musun? Daha fazla kibar konuşamam.
Emir ve Beyaz buna sevinmişti. Beyaz yanına geldi ve söyledi, öyleyse gidiyoruz he? Hazır mısınız?
Emir kafasını evet der gibi salladı. herkes yürümeye başladı. Bu sırada ikisi de somurtur bir şekilde yürüyor ve hiç bir şekilde ağızlarını açmıyorlardı. Emir ve Beyaz bu sessizliğin farkındaydı ama ortada bir ailevi gerginlik olduğu içinde pek konu açmak istemiyorlardı. Yan yana yürürken kısık sesle konuşabilirlerdi ama.
Beyaz kulağına eğildi, ailevi bir sorun var. Bunu aşmaları gerek.
Emir hiç bir şey demedi. Ama sonra söylemek istedi, ilgilenmiyorum. görev devam ettiği sürece olanlar önemli değil.
Beyaz somurttu, böyle diyeceğini tahmin etmeliydim. Her neyse. Nasıl öğreneceğiz. Hani hiç kimse bu şartları bilemezdi.
Emir yan gözle bakarken söyledi, aptal olmak sen?. Hiç kimse bilemez, lafı aslında herkesin bildiği bir bilgi. Şartları illa ki bilen vardır.
Feliar onları duymuş gibiydi ve yürürken kendisi ekledi, büyü şehrinde şartları bilen birden fazla kişi olabilir. Ve güçlü kişilerde olabilir. Gardınızı indirmeyin. Orası eğlence yeri. İnsanlar birbirlerini öldürecek kapışmalar yapabiliyor. Birbirlerini öldürüyorlar. Kumarlar ve daha çok oyunlar oynanıyor. Devlet ve Kraliyet alanını kapsamayan bu alan, Korsanların hükmü altında kalmış bir yer. Bu yüzden herhangi bir kapışmaya katılmayacağız. Oyunlar oynamayacağız. Sadece şeytani enerjinin şartlarını öğrenip çıkacağız.
Emir biraz ürpermişti. Kapışma olduğunu duyunca içinde ki hırs uyanmış gibiydi. Güçlü kişiler ile savaşma isteği duruyordu.
Emir'in yüz ifadesine odaklanmış bir şekilde bakıyordu. Ama bundan hiç hoşlanmamıştı. Feliar durdu. öylece duruverdi. Herkes Onun bu davranışına bakarken Feliar gözlerini Emir'e dikti, bu şekilde olmaz.
Emir bunu duyunca şaşırmıştı. Ama kendisi söylemeden Feliar devam etti, savaş hırsın var gibi. Yüz ifaden bunu çok net gösteriyor. Bu şekilde olmaz.
Emir şaşırmış bir şekilde söyledi, ne... Olmaz?
Feliar ciddi bakış attı, kara enerji kullansan da fark etmez, oradakilere bulaşırsan sonu kötü olur. Şartları öğrenip çıkacağız. Sadece bu. Başka bir amacımız yok. Bunu anladın mı?
Eliyle işaret etti ve Emir'i göstererek ekledi, ayrıca kara enerjiyi kapsamlı kullanamıyorsun. Kara enerjiye sahip bir beden onu neden kapsamlı kullanamıyor?
Zhuxin araya girdi ve kendisi demek istedi, zihin kısıtlamaları yüzünden. Maraka ile yüz yüze gelmeden açılamayan bir kısıtlama.
-Maraka Aruma? Maraka Aruma ile ilgili ne kısıtlamanız olabilir ki? Onunla bir bağınız mı var?
Emir net bir dille anlatmaya başladı, atalarımız onun savaşında hayatta kalan kişiler. Ve kendileri onu durduramadı. Soykırım başarılı oldu ve Şartlar tamamlandı. Şeytani enerjiye şartlar ile ulaşan biri kat ve kat güçlendi. Onu yenememiş iken, Şeytani enerji kazanınca hiç yenemezlerdi. Bu yüzden kendileri bu görevi bizim soyumuzdan aktardıkça aktardı. Bu konu hakkında bilgim bu kadar, belki başka bildiklerimde vardır ama, kısıtlamalar o bilgilere ulaşmamı engelliyor. Bu bilgiyi daha önce bilmiyorduk. Bir kısıtlamamız ortadan kalkmış durumda.
Beyaz devam etti, birden çok kısıtlama ve anlaşmalılar. Her bir şartı sağlanınca kısıtlamalar kalkacak. En güçlü kısıtlamanın şartı da göz ile onu görebilmek. Kendi gözlerimizle.
Zhuxin bir iç çekti, neden konu hep ona gidiyor. Tamam anladık. Sizin göreviniz bu ama şu anki tehlike ile uğraşmamız gerek.
Feliar yürümeye devam etti ve onlara işaret etti, gelin.
-Dediğim gibi, hiç bir şekilde diğer büyücüler ile münakaşaya girmeyeceğiz.
Emir öylesine sormak istedi, peki ya bizlere bulaşmak isterlerse, bu büyücüler benim kara enerji barındırdığımı hissedebilirler.
-Bu doğru. Ama sıkıntı yok. Büyü şehrinde tanıdıklarım var. Onların yanına gidince pek bir sorun kalmayacaktır. Bu yüzden korkmana gerek yok.
Emir aşırı sırıtarak ekledi, kim korkuyor ulan?
Feliar artık anlamıştı. Emir hırslı biri ve hırs onu ani duygu değişimlerine sürüklüyordu.
.....
Ama. bu sırada. Habersizlerdi çünkü, Yakınlarında birinin kendilerini izlediğini bilmiyorlardı. Bu kişiyi hissedemiyorlardı. Enerjisini hissedemiyorlar. Bu da bir kişinin deney sonucu yaptığı bir etkendi. deneklerinin Enerjisinin hissedilememesini sağlayan İsimsiz. Safkanlarının enerjilerini hissedemiyor ve hiç kimsenin hissedememesini sağlamıştı. Bu kendilerini takip eden kişi, Yenn Sekarex'ti.
Her bir safkanın bir amacı vardı ve içlerinde ki güçler İsimsiz'i tek bir şeye hazırlıyordu. İsimsiz çok sonrasını bile düşünmüştü.
Yenn uzakta ki bir ağacın arkasından onları izliyordu. Telefonunu açtı ve birini aradı.
- Büyü şehrine gidiyorlar. Şeytani enerjinin şartlarını öğrenme amacındalar. Niye hep ben izliyorum ki bunları?
Telefon kapandı. Yenn bu suratına kapanma olayını sevmemişti. Telefonu cebine koydu, şerefsizler. Niye hep ben ki? Sıkıldım. Saldırsam mı? Ama olmaz. Kaptan var. Öylece risk alamam. Beklemeliyim.
Ve bir baktı ki, şaşırdı. Çünkü bu alanda başka bir zombi olmasını beklemiyordu. İradesiz başka bir zombinin kendisini izlediği kişilerin bir kaç metre mesafede olmasını hiç beklemiyordu. Yüzünü başka bir yere çevirince direk görmüştü. Aslında işine gelirdi. Onları gözlemleme açısından ama belki de yerini belli etmesini istemiyordu. Ama olayları akışına bırakmak istedi.
Birazdan karşılarına çıkması muhtemel bir zombiydi. Kendileri yürüyorlarken Etrafı tek gözlemleyen Feliardı.
Hepsinden uzun boyluydu. Bu ona avantaj sağlardı ama yine de güç için boy yetmiyordu. Büyü şehrinde herkes neredeyse Cevahir gibi biriyle kapışmak isterdi. Böylece onun ünvanını almak isterlerdi. Ama anlaşmalı teknik araya girince, Cevahir'i teke tekte yenebilme düşüncesi Asela'nın olabilirdi.
Zombi bir anda ileri atılmaya başladı. Koşmaya başlamıştı. Yakında insan olduğunu anlamış gibiydi. Bu hız onun aç olduğunu gösteriyor olabilirdi. Dilini hafif dışarı çıkarmış ve gözleri normal görünen biriydi. Daha hızla koşmaya başlamıştı. Ve Feliar direk duraksadı. Etrafında lanet enerjisi hissetmeye başladığı içindi.
Feliar eliyle dur işareti yaptı, etrafta zombi var.
Emir direk önüne geçti, peki. Ben hallederim.
Emir koşmaya başladı. Ama zombi 100 kilometre hızı çoktan geçmişti. Emir gözünü kapatıp açtı ve bir anda zombinin kendine doğru fırladığını görebiliyordu. pençesi suratına gelmek üzereydi ve bunu anca görebilmişti. Zombinin bir anda eli kesilivrdi. Zombi kayarak durdu ve arkasına bakıp Zhuxin'i hedef almaya başladı. Çünkü eli onun yüzünden kesilmişti. Zhuxin kılıcını gösterdi zombiye ve yana savurdu. Kendi de zombiye koşmaya başladı. İkisi karşı karşıya iken, Emir araya girdi ve onun boynunu hedefleyen bir saldırı yaptı. Zombi gözleriyle bu hızı fark edebilmişti ve eli ile rahatça kılıcı durdurdu.
Ve şaşırdılar. Çünkü baskılanma'yı yönetebilen bir iradesiz zombi görmemişlerdi.
zombi hızlıca elini uzattı. Sanki bir plastik adam gibiydi. Pençesi direk suratına geldi ve Emir fırlayıp uçtu. Ağaçtan ağaca çarptı ve anca durdu. Ve...
Bu olurken Ayağa kalktı. Elini alnına dayadı ve zaman algısını kendine aktardı. minimize tekniğiydi. Yüzünde ki pençe saldırısı, zamanın geriye sarılması ile iyileşti.
Yüzünde hafif bir sırıtış vardı ama bu sırada bir şeyi daha farketti. Hemen yanında Yenn duruyordu. Yenn soğuk bakış attı ve elini beline götürdü. Kılıcının sapından tutuyordu. Emir şok içinde Yenn'e bakıyordu, sen?
- O zaman ki rüzgarı kullanan safkansın?
Yenn göz devirdi, hassiktir, adımı bilmiyor musun?
Emir şaşırdı, söylemiş miydin ki?
Yenn elini indirdi ve ismini söylemek istedi, Yenn Sekarex. Büyü şehrine gidiyorsunuz değil mi?
Emir daha da şaşkındı, bizi izleyip patronuna bilgi mi veriyorsun?
Yenn soğuk bakmaya başladı çünkü onun kesinlikle saldıracağını düşünüyordu, evet. Böyle yapıyorum.
Emir bunu duyunca şaşkındı. Ama hırsı daha ön plandaydı bu yüzden her şeyi boş verip elini sırtına attı. Kılıcını çekip eline aldı, peki. O zaman seni yeneceğim.
Yenn onu biraz gözlemlemişti, öldürme arzusu beslemiyor. Sadece savaşmak istiyor gibi. Neden böyle oldu? Sanki ilk görüşmemizde böyle değildi.
Evet bu doğru. Aslında Zihin kısıtlamaları eski düşündükleri ve kendi asıl benliklerini keşfetmelerini de sağlıyordu.
Yenn elini kılıcına attı ve çekti. Emir direk bir şeyi merak etmişti bu yüzden kendi kendine söylenmeye başladı, neden kılıcını enerjiye dönüştürmüyor?
Yenn kılıcını bıraktı ve kılıcı yere düştü. Emir buna şaşırırken onun elini izliyordu. Aslında Elini silah gibi yapmasını beklemiyordu. Ve tek açıklaması vardı, minimize tekniğini kullanacaktı.
Emirde kılıcını bırakıp elini ona doğrulttu ama çok geç gibiydi. Bu yüzden bundan vazgeçip hemen ileri atılmak istedi ama. Yenn çoktan onun yanına ışınlanmıştı ve onun sırtından tutuyordu, bir yere mi gidecektin?
Emir şaşkınlıkla gözü ile bakarken kendi kendine düşündü, kullanmadı mı? Bunu mu yapacaktı?
Yenn kolunu savurdu ve Emir'i sert bir şekilde fırlattı. Emir havaya uçarken, Yenn rüzgarı kontrol ederek çok keskin ve bir bıçak gibi havada her hangi bir yerden rüzgar estirip onun kolunu omzundan koparıverdi. Emir havada süzülüyorken neye uğradığını şaşırmıştı ve kolunun koptuğunu hissettiğinde fazla acı yaşamıştı. Yere düzgünce düşme isteği vardı ama kolunun acısından bunu yapamayıp yere yapıştı.
poff.
Kolu çok acıyordu bu yüzden dişlerini sıkıyordu. Ayağa kalkıp minimize tekniğini omzuna yedirecekti ama Yenn dibinde belirip elini tuttu, artık biliyorum. Bunu yapamazsın.
Emir hafif sırıttı. Ve Direk Yenn'in etrafında bir Kara zindan aktif edildi. Ama Şaşırmıştı çünkü sözleri söylemeden bunu yapmıştı. Yenn öylece duruyorken bunun kutsal zindan olma olasılığını düşünüyordu. Emir tek eliyle ona işaret edip ayağa kalktı, orada kal az. İcabına bakacağız.
Emir yürümeye başladı ve onu orada tutuyordu. Eğer bir teknik kutsal şeklinde kullanılmışsa hiç bir güç onun aktif olmasını bozamazdı. Sahibi ancak isterse bunu bozardı. Yenn bunu anlayabiliyordu ve bu yüzden öylece oturmaya başladı.
Emir önce Beyaz'ın yanına gidip diğer zombiye ne yapmışlar ona bakmak istiyordu.
BÖLÜM NOTU
yeni tt hesabı kurdum sadece kendi eserimle ilgili şeyler paylaşacağım. takip edebilirsiniz.
hesap, amatör yazar.
spoiler içeren paylaşımlar olabilir.
İlk yorum yazan sen ol!
Henüz yorum yapılmadı