Büyük bir alanda yürüyorlardı. Hafif kapalı bir hava ve yağmur çiseliyordu. Beyaz elini havaya kaldırdı. Eline hafiften yağmur damlaları geliyordu. Etrafına baktı. Biraz ağaçlık bir yerdi. Buranın ne olduğunu pek anlamamışlardı. Emirde etrafı süzmüştü, kimseyi göremiyorum. Kaptan.
Zhuxin yürümeye devam etti. Ağaçları ve çalılıkları bir bir geçiyorlardı. Onun bu sessizliğine pek anlamasalar da bir şey demiyorlardı. En sonunda bir kulübenin önünde belirdiler. Her yeri ahşap kulübe, içeride yaşanılacak kadar erzak var gibiydi. Camdan bakınca içeride ışık yandığını görebiliyorlardı. Zhuxin bir ağacın arkasını gösterdi ve söyledi, orada beklemenizi istiyorum.
Beyaz ve Emir birbirlerine baktılar. Emir omuz silkerken Beyaz yürümeye başladı. ve uzakta bir ağacın arkasından dikizlemeye başladılar.
Zhuxin kapıya tıklattı. Kafası hafif eğik duruyordu. Bir şeyden kaçıyor gibi dursa da, Kapı açıldı. Kapının karşısında kaslı bir erkek duruyordu. Üstü çıplaktı ve omzunda havlu asılıydı.
Zhuxin kafasını daha da eğerken bu eleman hafif sinirli bir ses tonuyla konuşmaya başladı, hangi yüzle geldiğini sorabilir miyim?
Zhuxin kafasını kaldırdı, büyük şeyler oluyor abi. Senden yardım istemeye geldim.
Pat.
Kapı direk kapandı ki, bunu reddettiği açıktı. Zhuxin öylece şaşkınlıkla duraksamıştı, Ama, Beyaz ve Emir birbirlerine tip tip bakıyorlardı, abisimiymiş?
-Sanırım öyleymiş.
Emir daha direkt bir soru yöneltti, peki niye kapıyı öyle kapattı ki?
Beyaz cevapladı, bilmem ki? Canı istemiştir.
Emir kafasını salladı, böyle bir şeyi canı istemez bence, bence kız kardeşine kızgın olabilir.
Beyaz, belki de canı istediği için böyle yaptı.
Emir ters ters bakmaya başlarken Beyaz'ın yüz ifadesi bu düşüncesini yüzde yüz haklıymış gibi söylediğini kanıtlıyordu. Emir somurturken söyledi, iyi madem. Gidip biz konuşalım. Eğer kabul etmezse onu öldüreceğimi söyleyeceğim. Paşa paşa kabul edecektir.
Beyaz garip bir bakış attı ve onun bu fikrini saçma buldu. Ama Emir zaten dalga geçiyordu. Böyle bir şey yapma isteği yoktu.
-Her neyse.
Beyaz ve Emir yürümeye başladılar ve Zhuxin'in yanına geldiler. Emir bu sırada sordu, sorun ne? Abin olduğunu öğrendik.
Zhuxin onlara döndü, bu sizi ilgilendirmez.
Derken...
Beyaz kapıyı çaldı.
Bu adam yine kapıyı açtı. hafif kirli sakallı biriydi. Ama bu sefer gri renk bir tişört giyerek kapıyı açmıştı, sizde kimsiniz lan?
Beyaz gülümsedi, cennet bahçesinden selen.
Emir'i gösterdi, o da sevgilim Ayşe.
Adam yumruğunu çok sertçe Beyaz'a geçirdi. Beyaz yere yapışırken Emir gülmesini tutamıyordu ve bu sırada adam söyeldi, benimle dalga mı geçiyorsunuz?
Zhuxin direk araya daldı ve durdurdu onu, bizi dinle. Abi! Cidden! Senle ciddi bir mesele hakkında konuşmamız lazım!
Eliyle içeriyi gösterirken Beyaz ve Emir'e bakıyordu, içeri gir. Zhuxin. Bunların havasını aldıktan sonra içeri geleceğim.
Zhuxin tamam der gibi başını salladı, onları hırpalama abi. Kraliyet adına görevdeler.
Abisi direk cevapladı, kraliyetin iki veledi göreve alacağını düşünmezdim. Bu kadar düşmüşler mi?
Emir hafif sırıttı ve söylemek istedi, aslında bir çocuk olmamız önemsiz. Görevde olmamızın tek nedeni, Karşında duran bu çocuğun kara enerji kullanabilmesidir.
Abisi bu duruma şaşırmıştı. Zhuxin'e döndü. Zhuxin kafasını salladı, bu doğru.
Abisi şaşkın bir yüz ifadesi ile elini uzattı, üzgünüm benim hatam. Soy adın KARDELEN olmalı değil mi?
Emir onun yanından geçip gitti, havan söndü gibi sanırım ha?
Ve bir gerginlik...
bu lafın altında kalamazdı. Yüzünde ki hafif gülümsemesi savaş başlatacağı gibi dursa da. Beyaz da yanında geçip giderken söyledi, tavsiye etmiyorum.
Bu daha fazla gergin olmasına yol açmıştı ama kendini tutmak istedi. Bir kara enerji kullanıcısı ile dövüşmek hiç istemezdi.
-Peki peki. İçeri girin.
......
Beyaz etrafa bakıyordu ama içerisi tam bir çöplüktü. Her yer her yerde ve küflenmiş peynirler vardı. Kısacası peynirlerini dolaba bile koymayan biriydi ve o kadar dağınıktı ki, Çöp kamyonu gelse çöp diye bu binayı kaldırıp arkasına dökerdi.
Zhuxin içeriye göz gezdirirken Emir öksürerek söylemek istedi, burada biri mi ölmüş. Bu ne lan böyle?
Beyaz düz bakışlarını etrafa süzerken söyledi, burada bir yere oturamam.
-Oturmanızı beklemiyordum.
Yere oturup bağdaş kurdu ve onlara baktı, sorun nedir? Zhuxin.
Zhuxin öncelikle başka bir şey yapmak istedi ve ikisine de bakarak söyledi, beyler. Bu benim abim, Feliar.
Böyle bir ismi çok garip bulmuşlardı. Ama ses etmediler.
Zhuxin konuya girmek istedi ve ciddi bakarak ona söyledi, abi. Büyük bir sorun var ve çözümünün Şeytani enerjinin şartlarını bilebilirsek, geleceğini düşünüyoruz. Bu yüzden Şeytani enerji hakkında bilgi vermek istersin diye düşündüm.
Feliar garip bakıyordu ve söyledi, oradan biliyor gibi duruyor muyum?
Zhuxin kafasını eğdi, çevren geniş. Belki de biliyorsundur diye söyledim.
-Sorun nedir?
Beyaz araya girdi ve devam etti, Bir adam var. kendisi ilk Safkan ve şeytani enerji kazanma planı var. Bunu şartlar olarak yapma peşinde, son şartı biliyoruz ve bu soykırım. Ama bu kadar tehlikeli olabileceğini düşündüğümüz 3. ve 4. şart var.
-Hııı? Ne yani? İlk iki şartı yerine getirebilmiş mi?
Beyaz bunu kafasıyla onayladı, evet.
Çok soğuk bir bakışın ardından tekrar söyledi, ne yani? Kara enerjiye sahip birini mi öldürdü?
Emir hafif sırıttı ve eliyle kendini gösterdi, beni öldürmüştü ama... Maraka'nın aktif varyant tekniği tarafından kurtarıldım.
Ve bir şaşkınlık...
Feliar ciddi bakışının ardından anlatmak istedi, Varyant tekniği asıl bedenin kopyasıdır. Bu kopya kusursuz değildir ve asıl bedenin 40'ta biri kadar gücünü kullanabilir.
-40'ta 1 gücü ile, Seni diriltmeyi mi başardı?
Emir daha da sırıtarak söyledi, endişelenme. Onu bizzat kendim yeneceğim. Ben kara enerjinin son kullanıcısıyım. Ve bu kurgu soyun son üyesiyim. Daha fazlası gelmeyecek. Soyumun çağında yaşanan soy kırımın intikamı için bu ana kadar gelen bir kurgusal soydanız. Kara enerji kullanımı ile beni sınırlama. Bedenim, Kurgusal soy ile en güçlü beden olarak inşa edildi.
-O zaman söyle bana, Kaç anlaşmalı teknik kullanabiliyorsun? Sadece bir anlaşmalı tekniğe bile boyun eğersin. Maraka'yı yenmeyi mi düşünüyorsun?
Emir hafif sırıtıyordu yine, bu sadece hırsındandı, sana endişelenmemeni söylemedim mi?
Beyaz öksürdü ve konuya geri dönmek istedi, evet. 3. ve 4. Şartı biliyor musun?
-Tabii ki de hayır ahmak.
Emir gözlerini devirdi, yalancı. Bariz bir şekilde konuşamıyorsun. Konuşmamanı sağlayan etkenler olmalı. Fazla bilgili gibi duruyorsun.
Hafif gülümseme ile kafasını salladı, keşke dediklerin doğru olsaydı, ama gerçekten de bilmiyorum. Ama sizi derin büyü şehrine götürebilirim. Büyücülerin yoğunlukta olduğu, ve ünlü imparatorların bile orada olabileceği bir şehir.
Beyaz ve Emir öylece bakıyordu, bu gerçek mi?
Zhuxin onlara döndü ve söyledi, evet. Bu gerçek.
Beyaz net bir bakış attı, peki. Oraya gidelim. Bilenler olabilir. Ha bu arada. Bizimle geleceksin değil mi?
Feliar bir güzel gülümsedi, tabi. Geleceğim.
Emir kapıya yöneldi ve kapıyı açtı. Dışarı çıktı. Sert bir rüzgar esiyordu. Soğuk gözlerle dışarıda duran zombiye bakıyordu. Çünkü hiç böyle bir şey beklemiyordu. Ama gözleri normaldi. Kontrol edilen bir zombi gibi gözleri siyah renkte değildi.
Beyaz hızlıca dışarı çıktı çünkü kontrolsüz lanet enerjisini hissetmeyi başarmıştı, bu da ne?
ffıışşKKK..
Zombinin kellesi uçu verdi. ve bir anda Zhuxin zombi cesedinin yanında belirdi, iradesiz bir zombi. Önemsiz. Bizi nasıl bulmuş gibi bir soru saçma olurdu. Şans eseri olduğu açık.
Bu hız ve daha kendisi oraya varmadan onu kesivermesi, ağızları açık bir şekilde bunu izlemişlerdi.
Zhuxin'in kılıcı enerjiye dönüşüp yok olurken Feliar bir alkış tuttu, kaptanlara yaraşır bir gücün var.
Zhuxin kafasını eğdi ve cesaretini topladı, keşke sende böyle olsaydın. Sözde birlikte kaptan olacaktık.
Feliar şaşırıpkaldı. Onun böyle düşündüğünü bilmiyordu. İlk defa duymuştu, sözde mi? Böyle bir söz vermedim.
Zhuxin ciddi baktı. Ama biraz duygusaldı, keşke birlikte katılsaydık. Baksana. Çok kötü bir yaşamın var. O olaydan sonra kendini kapattın. Yaşın 30'u geçti ama hala veletler gibi yaşıyorsun. İnsanlar senin yaşında çocuk yapıyor. utanmalısın. Abi.
Feliar şaşkındı. Yüz ifadesinden biraz sinirlendiği anlaşılırdı, bunu yapma işte, Bu bir seçim. Bunun o olayla bir ilgisi yok.
Zhuxin hafif bağırdı, bal gibi de var! Anla artık. Gerçeklerden kaçamazsın.
Feliar arkasını döndü ve tehditkar bir ses tonuyla karşılık verdi, hadi biraz daha ileri gitsene, sadece birazcık. Yardımım bu anda biter.
Beyaz Aralarına girdi ve durdu, hop! bbppşşş! Ne oluyor ha? Ne bu kavga? Ortak bir düşman için bir olma zamanı. Ne diyorsunuz?
Feliar yere oturdu ve kollarını çiçek yaptı, özür dilemezse, hiç bir yere gelip size yardım etmem.
Bu davranış karşısında şok içinde kalmışlardı. Zhuxin alışıktı ama Emir ve Beyaz öylece bakıyordu.
-Ciddi olamazsın.
Emir biraz sırıtarak söylemek istedi, bak Beyaz. Zihin yaşı seninkine kadar düştü.
Beyaz hiç umursamadı ve Emir'i mal yerine koydu. hafif kafasını eğdi, peki madem. Kız kardeşinin kendisinden nefret eden bir abisi olmak sana ne katardı?
-Bunları önemsemiyorum. Hayatımdan memnunum.
Zhuxin tersledi, herkesten uzak. İnsanlardan kaçıyorsun. Ama Bu boş bir davranış. Olayın insanlarla ilgisi bile yok.
-Bu bir yanlız yaşama isteği, bu bir seçim. Herkes tercih yapar. Tercihime saygı duymanı görmek isterdim. Ama artık önemi yok. Hiç bir güç yaşam tarzımı değiştiremez. Bu konuyu açarak iyice küçüldüğünü görebiliyorum. Zhuxin.
Emir dik dik baktı, peki o zaman. Konuyu açmayacağız. Ama bizimle büyü şehrine gelmeni istiyorum.
Elini uzattı ve onu ayağa kalkıp kabul etmesini istedi.
...................................
İlk yorum yazan sen ol!
Henüz yorum yapılmadı