Hafif sisli bir hava vardı. kapalı havayı sevenlerde vardı. Ama bu pek umursanmıyordu çünkü, Artık işler ciddiye binmişti. İsimsiz'in hala katledilmek değil tutuklanmasını istemek gündemdeydi. Çünkü öylece insan öldürmek istemiyorlardı.
Kurucu masanın en başında oturmuş sakalını sıvazlarken Bir eli de bastondaydı. Hafif göz gezdirdi bütün kaptanlara. Ve bu toplantı da biri yoktu. Yaz takımı kraliyet takımının 2. kaptanı, Urus Termia, Omai Schnitza tarafından öldürülmüştü.
Beyaz ve Emirde ordaydı ve İkisi de hüzünlüydü. Emir çok tanımıyordu ama Beyaz az çok onu tanımıştı. Onun ölümüne baya üzülmüş ve acısını çıkarmak istiyordu.
Kurucu Beyaz'a sormak istedi, iyi misin?
Beyaz yere bakıyordu. Ayakta duruyordu ama cevapta veremiyordu. Beyaz sadece şunu söylemek istedi, Rarasel kaptan, umarım görevini yerine getirebilir.
Emir devam etti bu sırada, İsimsiz'in yeni laboratuvarının yerini bulabilir mi?
Kurucu sakalını sıvazlarken söyledi, bilmiyorum. Ama denemeden bir şeyi bilemeyiz. Urus Kaptan öldü.
Bu sırada ise Asela'nın yüz ifadesi çok belliydi. Belliydi ki oda çok sinirliydi, izin verin. Örgütün başında ki kişi ile savaşayım. Anlaşmalı tekniğim sayesinde ondan daha iyi olabilirim.
Kurucu bunu onaylamıyordu, bunun yanı sıra onunda anlaşmalı teknik kullandığını farz edersek daha tehlikeli bir anlaşma yapmış olabilir. Dikkatsiz davranamayız. Şu an, Laboratuvar'ın yerini bulamadan yapmamız gereken tek şey, Salınan zombileri öldürmek.
Emir tersleyerek cevap vermek istedi, hepsini geri çekti. Anlamı yok. Bütün bir ilçe de yaşayan insanlar öldürüldü. Zombiler geri çekilse de bunu başardı.
Beyaz soğuk bakışının ardından söyledi, zombiler toza olarak yok oluyor ve yine yerin altından çıkarak var oluyorlar. Bir anlaşmalı teknik olabilir mi? Onları kontrol etmesi zaten can sıkıcı.
Kurucu söyledi, Zombiler sadece bir yem. Ama bu yemi yemezsek insanlar ölüyor. İnsanları korumak için zombileri yenmemiz gerek. Ayrıca onları kontrol eden safkanı da yok etmeliyiz. Böylece zombileri kontrol edemezler.
Beyaz ciddi bir bakış attı. Nedeni belliydi ve direk açıkladı, yanlış! Bilgileri karıştırmışsınız. O safkan sadece Zombilere irade veriyor. Zombiler onun sayesinde düşünebiliyor ve çevreyi öğrenebiliyor. Onları kontrol eden yine İsimsiz. Bu yüzden o safkan ölse bile zombiler kontrol edilmeye devam edecek.
Kurucu bunu onayladı, peki. O zaman İsimsiz'i durdurmanın yolu, şeytani enerji kazanmasına engel olmaktır. Şeytani enerjinin şartlarını biliyor. Bizler bu şartları öğrenebilirsek. Belki İsimsiz'i durduracak bir yol bulabiliriz.
kurucu Zhuxin'e baktı ve söyledi, Şeytani enerjinin şartlarını öğrenebilir misin?
Zhuxin dik bakışlarının ardından söyledi, bir şeyler bakarım. Nasıl öğreneceğimi bile bilmiyorum ama... Bir şeyler denerim.
Kurucu diğerlerine baktı. Eksikleri vardı ve Urus'un ekip başı adamının daha kaptan olamayacağını düşündüğü için, şimdilik 2. koltuk boşta kaldı.
Kurucu söyledi yine, Beyaz ve Emir. İkiniz joker kartlarım olacaksınız. Bundan böyle her kaptanla görev yapabileceksiniz. Ve şimdi. Bu şartları öğrenme konusunda, Zhuxin ile beraber bu görevin tamamlanmasına yardım edin.
Beyaz dik ve soğuk bakışlarıyla söyledi, Omai ile karşılaşırsam, savaşmama izin verecek misiniz? Madem artık senin joker kartlarınız, sanırım sizden izinsiz bir şey yapamam.
Kurucu hafif gülümsedi, kendinizi kasmanıza gerek yok. Sadece yapılması gereken görevlerde yardım edebilirsiniz. Kendi başınıza iş açmazsınız. Kaptanlar tarafındanda korunursunuz.
Beyaz eliyle işaret yaptı, ha bir de, İsimsiz bizleri avlamak istiyordu ve çok yakından ilgiliydi. Ama bir anda bundan vazgeçti. Düşünüyorum ki bu vazgeçiş, şeytani enerjiye ulaşma çabasından kaynaklanıyor olabilir.
Kurucu devam etti ve bir kaç şeyi düzeltti, ara ara bana anlatıyor. Sizlerden vazgeçmedi, sadece erteledi, Ama bu bize zaman kazandırır. Bu yüzden bu olana dek güçlenmelisiniz.
Aslında bu da yanlış bir bilgiydi çünkü zihin kısıtlamaları denen bir gerçek vardı. Aslında Beyaz ve Emir çoktan eğitilmişlerdi. Sadece bundan sonra olanlarda zihin kısıtlamalı devam ediyordu ve her zihin kısıtlamasının başka bir anlaşması vardı. En son ve en güçlü kısıtlamaya sahip son anlaşma sadece Maraka'yı görünce açılacaktı.
(Beyaz ve Emir'in eğitildiği alan anlaşmalı teknik ile büyü girmeyen bir alana hapsedilerek eğitildiler. Maraka'nın tamamen bilmesi imkansız yöntemler ve zihinlere girse bile göremeyeceği bilgilerle kuşandılar. Ve Kısıtlandılar.)
Zhuxin ayağa kalktı ve kafasını eğdi, dediğinizi yapacağım. Sayın kurucu. Ama sizden bir ricam var, İsimsiz'in sizinle iletişime geçtiğini ve planlarını anlattığını biliyorum. Bu yüzden, Bunları bize de söylemenizi isterim. Böylece daha da bilgilenebiliriz.
Kurucu bunu söylemek istemiyordu ama reddetmek zorundaydı, üzgünüm Zhuxin. Ama onun planlarını size söyleyemem. Siz sadece size dediğimi yapabilirsiniz.
Zhuxin bu cevaptan hiç hoşlanmamıştı. Soğuk bakışının ardından söyledi, anlıyorum efendim.
Yürümeye başladı. Bu sırada Kurucu söyledi herkese, dağılabilirsiniz.
Zhuxin odadan çıkarken Emir ve Beyaz peşine takıldı. Koridorda yürümeye başlarlarken Emir sormadan edemedi, efendim pardon ama, Çinde mi doğdunuz?
Zhuxin bu soru karşısında bir şey demek istemedi ve sadece terslemek istedi, görev hakkında olmayan bir konu için sizinle konuşacağımı mı sanıyorsunuz?
Emir mal gibi kalmıştı ama yüz ifadesini düzeltti, her neyse.
Zhuxin yürürken gözleriyle ters ters bakarken söyledi, zihin kısıtlamanızdan bahsedin.
Emir ve Beyaz şok!
-hı?
Beyaz ters ters bakıyordu, bunu bilmen imkansız?
Zhuxin yürümeye devam ediyordu, anlıyorum. Bu kadar çocuksu olmanızın nedeni kısıtlamalarınız değil mi? Aksi halde iyi çocukluk ve yoklukta büyümüş biri çabuk olgunlaşırdı.
Beyaz endişeli gözlerle yine sordu, pardon efendim ama, bunu nereden öğrendiniz?
Zhuxin bir iç çekti, bilmiyorum. Sizi görünce sanki hatırlayıverdim sanki.
DERKEN... ÇOK BÜYÜK BİR ŞOK DALGASI.
-Has...
Emir öylece korku dolu gözlerle Beyaz'a döndü, aşırı donuk bir suratla ona sordu, bu?
Beyaz hemen cevapladı, doğru. Maraka bunların zihnine bu bilgiyi yerleştirmiş. Kısıtlamamız olduğunu biliyor. Ama korkma. Neyin kısıtlandığı hakkında fikri yok.
Emir yutkundu. Çünkü tep koca büyük plan çöpe gideceğinden ve bu planın sadece kendileri yüzünden mahvolacağını düşündükçe daha da korkuyordu. Derin nefes alıp verdi, derken.
Zihnine büyük bir bilgi gönderildi. Bu bilgi ise bir görsel şeklindeydi. Sanki Emir kameraman olmuş Maraka'yı dikizliyor gibiydi. Bu bilgi de, Emir'in her bir tarafı Kırmızı sislerle kaplı, tepede kocaman bir yanık güneş var, Ama bu gerçek bir güneş değil gibi, sanki tanrı mühür tekniğinin etkisi gibi, Ama ışıl ışıl parıldıyor. Ve Maraka, Mumyalanmaktan ziyade, Sanki Artı işareti şeklinde duran iki koca demire asılmış gibiydi. Gözleri açık ve kendisine bakıyor...
Emir bu bilgi karşısında aşırı korku hissetmeye başlamıştı. Terlemeye başlamış ve yüz ifadesinden de belli oluyordu. Korku saçan o gözleri gerçekten de hissetmiş gibiydi. Ve neredeyse altına kaçıracaktı.
Emir kekeleyerek söylemek istedi ama boğazı düğümlenmiş gibiydi. Yere çöktü ve derin nefes almak istedi, b.b.Bekleyin.
Beyaz döndü ona ama bu haliyle onu görünce çok şaşırmıştı.
-Ne oldu?
Diyerek Onun yanına yaklaştı ve onun omzuna elini attı, hadi kalk.
Emir donuk ve şaşkın bir yüz ifadesi ile ona söyledi, Maraka'nın kanatları var.
Beyaz şaşırarak baktı, hı?
Hiç bir şey anlamamıştı ama Emir söyledi, Maraka kendini gösterdi, Varyanttan biraz farklı gibi.
Zhuxin ters ters bakıyordu ve onlara seslendi, neden durdunuz? İşimiz var. Gelin!
İkisi de kafasıyla onayladı ve yürümeye başladılar. Emir aşırı korkmaya başlamıştı. Tanrı mühür tekniğinin yarattığı evren, Gerçekten çok garipti. Hiç böyle bir şey hayal etmiyordu.
Zhuxin merdivenlerden iniyorken onlarda peşlerine takıldı. Emir sormak istedi bu sırada. Olayı unutmak için başka bir konu açmak istemişti. Kendini biraz toparladı ve gerçek manada eski haline dönmeyi başardı. Derin nefes aldı, şartları nasıl öğreneceğiz?
Zhuxin durdu ve Emir'e baktı. Yukarı bakıyordu çünkü kendi bir alt merdiven basamağında durmuştu, tanıdığım biri var. Ona sormak istiyorum. Belki bir şeyler söyleyebilir.
Zhuxin kısa boylu tatlı bir kız ama çinlilere benzeye yüz ifadesi var, yaşadıkları onu duygusuzlaştırdığı için duygularını dışa vuramıyordu. O böyle biriydi. Çinli birine benzemek biraz sinirlerini bozuyordu. Çünkü kendisi çinli değildi. Kendi doğduğu ırka benzemediği için... Sinir olduğu da buydu ama şu yaşında bunlara alışmıştı.
..........
BÖLÜM NOTU
selam dostlar, yorum yapmayı unutmayalım ve sayımızı bilelim.
Yeni cilt hayırlı olsun. Takipdeyim.