Kano kılıcını eline aldı. Pek bir şey yapabileceğini düşünmüyordu ama aklına bir fikir gelmişti. Devasa meteora bakıyorlardı ve dünyayı etkileyebilecek bir felaktet ile sonuçlanabilirdi. Onu parçalasalar bile parçaları dünyaya saçılır ve böylece devam edebilirdi. Ama akıllarında başka bir soru daha vardı. Kara deliği kim oluşturmuş ve bu meteoru onlar mı yapmıştı. Bunu merak ediyorlardı. İsimsiz gayet sakindi. Sakin kalmaya çalışıyordu. Kano biraz endişeliydi ama onun gibi dışarı vurmak istemiyordu. Üzerlerine gelen bu devasa meteor gittikçe yaklaşıyordu.

İsimsiz bu sırada söylemek istedi, Onun etrafını kara zindan ile kapatabilir miyim?

Kano bunu mantıklı bulsa da hemen geçiverdi bu hissi, o kadar büyük bir zindan oluşturamazsın.

Kano daha dehşet bir fikir söylemek istedi, tekniğimi ikinci formunu kullanabilirim. Devasa kılıcımı çağırabilirim.

İsimsiz bunu boş gördü, her türlü burası zarar görür ve bizde bundan etkileniriz. Baskılanmayı aşan bir teknik, nasıl durdurulabilir?

Bu sırada hiç beklenmeyen biri olay yerine geldi. Öyle ki bu kişi hiç bir şekilde buraya gelineceğini tahmin edilemezdi.

İsimsiz ve Kano yanlarına yürüyen bu kişiye baktılar. İkisi de bunu tanıyordu.

-Armen?

Armen duraksadı. Hafiften gülmeye başladı, ne haber? Asalaklar.

Kano meteora geri baktı ama bu sırada söylemek istedi, burada ne işin var?

Armen kafasını çevirirken Kano sormak istedi, nasıl bilebildin? Tamda buraya nasıl geldin?

Armen sırıtarak bakıyordu, ben kara enerji barındıran biriyim unuttun mu? Bir kara büyü, yasaklı kara büyü kullanıldığında bunu bilirim. Çünkü kara enerjiye hükmediyorum.

Gözlerini kıstı ve konuşmasına devam etti, artık biliyorsundur. İsimsiz. Zihnimi görmüş olmalısın. Gizli örgüte bir şekilde bağlıyım.

İsimsiz gülümsedi bunu duyunca, anlaşmalı teknik yüzünden her bir şeyini geride bırakmak zorunda kaldığını da biliyorum. Herkes hayatını bir şekilde kötü yaşamış. Ama geçmiş değiştirilemez.

Armen içinde ki hırstan dolayı meteora sırıtarak bakmaya devam ediyordu, Onu nasıl yok edersek edelim bu şey dünyaya zarar verebilir değil mi? Bu yüzden tek çaresi var, zamanı geriye alacağım.

İsimsiz güldü bunu duyunca, zamanı geriye alamıyorsunuz. Cismin zaman üzerinde ki sürekliliğini terse çeviriyorsunuz.

Armen donuk bir bakış attı. Birden duygusu değişmişti, cidden her bir şekilde zihnimin içini görüyorsun değil mi?

İsimsiz bir şey demedi, hadi yap. Fazla yakınlaştı. Kütle çekim kuvveti artık bizleri ve yer küreyi etkileyebilir.

Armen elini meteora doğrulttu. Ama minimize tekniğinin bu kadar büyük bir şeye yeteceğini bilebilir miydi.

Armen kılıcını oluşturmaya başladı. ''Tek bir şey yapmak istemişti. Üzgünüm ama işleri uzun yoldan halletmek istiyorum çocuklar'' dedi sırıtarak. Kılıcını yere sapladı, karanlık hüküm!

fOOĞĞŞŞŞ.

Armen, fiziksel becerilerini aşırı düzeyde geliştiren bu tekniğini kullanmak istemişti.

Kılıcını geri eline aldı ve zıpladı. Bütün gücüyle son hız bir şekilde meteora uçmaya başlamıştı. Bunu görünce çok şaşırmışlardı. Armen kılıcını savururken ağzından şu kelimeleri söyledi, KARA AY PARÇACIK DALGASI!

fooğğşşş..

Dalga meteorun içinden geçio uzaya doğru ilerlemeye devam ediyordu. Meteor bu sırada derin etkiler bırakarak ikiye ayrıldı. Ve kütlesel dengesiz dağılım nedeniyle bir sürü parçası kendisinden kopmuştu. Baskılanma bu işi çözemiyorsa, fiziksel darbelerle çözmek istemişti. Bu bir baskı avantajı değildi. Sadece baskılanmayı ,indirgenme tekniği gibi devre dışı bırakmasıydı. Ama bu rakibinle kendini eşitleme amacı gütmez, en güçlü ve ya soylu birine bile hasar verebilme amacı taşırdı.

Meteorun tek hatası, fazla uzakta açılmış olmasıydı.

Meteora parçalanırken Armen kendini havada yönlendirmeyi başarmıştı. Ve gözleri adeta kara enerji şeklinde parıldamaya başladı. Ve saniyede çoklu ışınlanma ile bütün dağıtılmış parçaları kılıcı ile bir çok parçaya ayırmayı ve bunu sadece 10 saniyeden kısa bir sürede yapmayı başarmıştı. İsimsiz ve Kano onu izliyordu. Sadece havada süzülen bir siyah ışık şeklinde görmüşlerdi onu. Ama aşırı hızlıydı ki gözleriyle bunu takip edemezlerdi. Kano hayretle izlemişti ve kendi kendine mırıldandı. '' Kara enerjiye hükmeden bir büyücünün gücü bu mu?''

Fffışşş. Yoğun rüzgarı geride bırakarak kendilerinin yanında belirdi. İsimsiz öylece izlemişti, ama Cevahir ile kapışmasından daha üstün bir güç gibi gelmişti şu an. Kendi kendine söylemek istese de sesi biraz yüksek çıkmıştı. ''Saniye de birden fazla ışınlanma kullanabilmek mi? Efsanevi büyücülere örnek bir güç bu''.

Armen öylece havaya bakıyordu ve meteordan eser yoktu. Aslında biraz gurur duymuştu kendi ile. Yan yan bakmaya başladı, düşündüklerini biraz olsa tahmin ediyorum. İsimsiz. Ama Cevahir'in sınırlarını daha görmediğimiz için benimle kıyaslayamazsın.

İsimsiz gülümsedi ve başka bir şey söylemek istedi, aman aman. Zihnine girdiğim birinin şimdi neden zihnine giremiyorum. İlginç. Benim başarısızlığım olamaz.

Kano hafif sırıttı bunu duyunca, anlıyorum. Giraydan söz ediyorsun. Dediğine bakılırsa tekniğinin kapsama alanından çıkmış durumda. Tekniğin kısıtlanmış bir teknik olsa da alan olarak kısıtlama olduğunu sanmıyorum. Tekniğin bir evrenin her yerine ulaşabilecek bir şekilde olması gerek. Maraka'nın tekniği aynen bu şekildeydi.

İsimsiz elini çenesine götürdü. Haklıydı çünkü, doğru. Kısıtlamayı alansal olarak yapmadım. Bu tekniğin 3 özelliği varken kısıtlamam sadece birini kullanması içindi. Alan olarak hiç bir şekilde kısıtlama yapmadım.

Kano gözünü devirdi ve soğuk bir bakışın ardından devam etti söylemeye, o zaman o şu an bu evrende değil.

Armen bunu duymuştu. Hiç böyle bir şeyle karşılaşmamıştı. '' Bu evrende değil de ne demek lan?'' dedi bağırarak. Ama bu tepki yerindeydi. Çünkü biraz absürt kaçıyordu.

''Zindanın içinde ki kara deliği gördünüz değil mi?'' dedi bileklerini kıtlatırken. İsimsiz Kano'ya döndü. Gülümsedi, kaçmak için evren mi değiştirdi? Evrenin dışında ne var ki?

Armen gözlerini kıstı. Ve bir anda büyü aleminde, kaderi değiştirebileceklerin zihnine bilgi gönderildi. Tabii ki bu kaderi değiştirme olayını Maraka Kendince düşünüyordu. Ve diğer büyücülere bu bilgilendirmeyi göndermenin, boş olduğunu düşünüyordu. Aslında Maraka, gelecek olan en büyük tehlikenin varlığını bilen tek kişiydi.

Ve ara ara, bu bilgilendirmeyi bazılarına ve ya yeri geldiğinde bütün insanlığa gönderiyordu. İnsanlar bunu sadece, ''öylece hatırlayıverdim'' şeklinde tepki verirdi. Ama hiç bir zaman bunu Maraka'nın yaptığını bilemezlerdi.

GÖLGE IRKI...

Giray'ı kendilerine çeken ırkın kendine hitap ettiği ad buydu.

Giray, Gölge ırkı tarafından el koyuldu ve başka bir evrende, Gölge ırkının yaşadığı bu evrene göç etti. Bu bir anlaşmaya dayalıydı. Giray'ın çevresinin genişliği ve tanınmışlığı, bir çok anlaşmayla beraberdi ve kendisi çoğunu bilinçli yapmıştı.

.........




novebo yorum yok

İlk yorum yazan sen ol!


Henüz yorum yapılmadı

Novebo discord sunucusu