Gölge ırkı tarihte insan ırkının yardım çağırısına kulak asmış ve onlara yardım etmiştir. Ama bu yardım işe yaramamış ve ağır yenilgi ile kendi evlerine gitmişlerdir. Bu birazda insanlara kinli olmasını sağlıyordu.

Giray başını kaldırdı. Kolları zincirliydi ve diz çökük bir şekilde, hafif baygın ama gözlerini açabilmişti. Etraf karanlık ve sadece kendi bulunduğu gri renk bir zemine ışık vuruyordu. Giray hafif sırıtıyordu aslında. Çünkü bir anlaşmayı çiğnemiş ve bunun farkındaydı. Ve bir ses geldi.

-Neden? Böyle bir şey yaptın?

Sert bir ses ama o kadarda sert değildi.

1.95 boyunda biriydi ve simsiyah matrix elemanları gibi giyiniyordu. Simsiyah bir kılıcını çıkarıp Giray'ın önüne kadar yürüdü, nedenini söylemeni isterim.

Giray sinirlendi anında. Çünkü o an aklından geçip duruyordu. O kadar sinir gözlerinde hafiften yaş akmasına bile sebep olmuştu, sevdiğim, öldürüldü. Bedeni parçalara ayrıldı, gözlerimin önünde, kanlar içinde hayata veda etti. Ve bunu, bana kasıtlı olarak yaptı. Sizin bana yardım etmeyeceğinizi biliyorum ama, vadettiğiniz o güç için anlaşmayı bozdum.

Bu adamın adı, Sante Halo idi. Sante hiç bir duygu göstermiyordu, anlaşmaya göre biz dünyaya indiğimizde bunu yapacaktık. Bu güç için erken rezervasyon yaptırmayacağım.

Giray kafasını kaldırdı. Etrafına bakıyordu ve hiç bir şey göremiyordu. Sadece kendisi aydınlandığı içindi. Sante'yi görebilecek konumdaydı. Bu karanlık alanda sadece Sante'nin değil bir çok kişinin olduğunu da biliyordu. Zaten de öyleydi. Sesleri çıkmıyordu.

Sante güneş gözlüğünü çıkardı ve ela renk gözleri açığa çıktı. Gözlerini hafiften kıstı ve sormak istedi, çok sinirli gözüküyorsun. O adamı öldürmek mi istiyorsun? Siz insanlar kendi ırklarınızı fazla güçlü zannettiniz. Ama iş çığırından çıktı. Biz gölgeler, en üst varlığız. Ve daha ötesi yok. Kralımız ve bizler dünyaya indiğimizde, Maraka dahil bütün herkesi ezip geçeceğiz.

Giray sinirle bakıyordu ve bağırdı, bu kimin umrunda! Sadece bana vadettiğin gücü bahşet. Onu yok edeceğim. Sadece onu. Başka bir şey istemiyorum.

-Üzgünüm. Kralımızdan izin almadan bunu yapamam. Hem sana vadedilen gücü, sadece o bahşedebilir. Bu gücün sonunda sen bir gölge olursun. Ve insan olmayı bırakırsın. Bunu istiyor musun?

Hafif gülümserken sözlerine devam etti ve bu sırada kılıcını beline taktı, ha bu arada, siz insanlardan korktuğumuz için değil, ne kadar alçak bir ırk olduğunuzu senin sayende anlayabiliyorum. Doğduğun ırkı değiştirmek istiyorsun. İnsanlar daha fazla alçalamazdı.

Yine sinirle bağırdı. Ama daha sert bir dili vardı, KİM SİKLER BUNU! EN SEVDİĞİM KOLLARIMDA ÖLMÜŞKEN, VE BUNU YİNE BENİM IRKIMDAN BİRİ YAPMIŞKEN, NEDEN KENDİ IRKIMA EMPATİ KURAYIM? Sadece onu öldürmek istiyorum. Bana güç lazım ve bunu siz vadedebiliyorsunuz.

-İnsan ırkından bir kaç kişi bile sana güç vadedebilirdi.

Giray bunu duyunca biraz şok olmuştu, ne? Deneylerden mi söz ediyorsun?

-Sizler bir yalana inandınız. Bütün hayatınız boyunca gizli örgütün yaptığı faaliyetlerin başarısız olduğunu sandınız. Ama bu başarıyı örtme taktiğinin uygulanması ile böyleydi. Evet. Bizler sizi izliyoruz. Ve o adamlar ortadan kalktığında, sizi istila edeceğiz.

Giray donuk gözlerle bakıyordu, insanlardan korkuyor musunuz?

Soğuk bir ifadesi vardı. Yüzünü hafiften ekşitti, insanlardan korkmuyoruz. Ama içlerinde aşırı zeki ve güçlü kişiler var. Bu da ister istemez bizi riske atabilir.

-Kim sizin kadar güçlü bir ırkı riske atabilir?

Sante elini onun başına koydu. Bu bir aşağılama hareketiydi. Ona üstten bakıyordu, İnsanlardan bazıları hadlerini aştılar. Ve üstün bir ırkmış gibi fazla güçlü özellikler barındırmaya başladılar. Bu bir yana, sadece bir kişi aynı düşünceye sahip oldu ki, böyle bir şey düşündü, sonuçta aynı evrende bile yaşamıyoruz. Ama, bir insan nasıl bizle aynı görüşe sahip olabilirdi. Bunun altında yatan anlamı bulmaya çalıştık. ama yine bir sonuca varamadık. İnsanlar yeni doğarken alfabeyi bile zor öğrenirken, bu adamın bu yaşta nasıl böyle şeyler düşündüğünü de anlamaya çalıştık.

Giray şaşkınlıkla bakıyordu, gerçekten de insanlardan korktuklarınız var. Heh. Üstün ırk diye geçiniyordunuz.

Çok soğuk bir bakışıyla onun saçını hafiften çekmişti. Giray tepki vermedi, korkmuyoruz. Sadece önlem alınması gereken insanların varlığına şahit oldum.

Ve sadece biri, Maraka'dan daha tehlikeli konumda sınıflandırılabilecek düzeyde bir zekaya sahipti. Varlığımızı bilen tek insan olabileceğini düşünsek de hiç açık vermiyordu. Belki de bu yalandır ve öylesine tesadüfen olmuştu. Ama zekasını ve kendisini incelemeye aldığımızda, tesadüf çöpe gidiyordu ve tek olasılık kalıyordu. Bu yaşında yeni doğan bir insan, bizlerden nasıl haber alabilirdi?

Giray dikkatle dinlemişti. Ama yine konuyu aynı yere çekti, bana gücünüzü bahşedin!

-İşte bu yüzden anlaşmaya sadık kalmamanı affettik. Bu affetmenin karşılığı bir şarta dayalı. Buna itaat edeceksen, sana yeni bir anlaşma sunuyorum.

-Güç kazandırsak da, gücünün varlığını gizleyip, Omai Schnitza'nın takımına katılacaksın. Onu yakından takip edecek ve yaptığı bütün şeyleri inceleyeceksin.

Giray daha donuk bakıyordu, Omai Schnitza mı? Gizli örgütün yöneticisinden mi korkuyorsunuz?

-Kendisi gerçekliği değiştirip bükebiliyor, gerçekliği kırabiliyor. Ve var olan boyut üzerinde oynamalar yapabiliyor. Çok güçlü özellikleri mevcut. onu takip edeceksin. İstilamız yakınlaştığında, sana haber vereceğiz. Ve onunla savaşıp intihar görevi yapacaksın. Onun indirgenme tekniğini kullanmasını sağlayıp, tekniğinin aktifliğini bozacaksın. Ve onu kendim öldüreceğim.

Giray bu planı anlamıştı ama hala aklında bir şeyi düşünüyordu, Gölge ırkı, insanlardan mı korkuyor? Bu cidden yaşanıyor mu?

Sante sinirlenmeye başlamıştı ve onun saçını bıraktı. Arkasını döndü ve paltosu havalandı bu sırada, üsteleme. Omai, bize göre bir numaralı tehdittir.

Giray bir şeyi daha sormak istedi, peki, İsimsiz hakkında ne düşünüyorsun? O da çok tehlikeli ve uzun zamandır durdurulamıyor. Onu kendim öldüreceğim.

Bunları dinlemişti ve duraksadı sadece, onu öldüreceğini söyledin, benim bunu dile getirmeme gerek yok.

-Gölge olduktan sonra onu yenemezsen, daha ne kadar alçalabildiğin ölçülemeyecek derecede olacaktır. Bunu anladın mı?

İstila, Gölge ırkı istilasını Maraka'nın uyanışına saklamak istiyordu. O zamana kadar şu anki krallarının planıydı bu. Aslında Maraka İle gölge ırkı iki bin yıl önce ki karşılaşmasında yenilmişler ve kralları ölmüştü. Yeni bir kral ve onun soyunda biriydi. Bu yeni kral, Maraka'yı insanların tarafında görüyor ve dünyayı istila ederken Maraka'yı uyandırıp dünyaya çekmek istiyordu.

Giray aslında konudan biraz uzaklaşmıştı ve yine hafif kaldırdı başını. Ona baktı, hafif sırıtıyordu, Omai ile, sen savaşsan. Kim kazanırdı?

Sante dik dik duruyordu. Arkasını dönüp Giray'a sert bakmaya başlamıştı, ben kazanırdım. Hiç bir insan gölge ırkını yenemez. Bu Omai olsa bile.

Giray sinirle bakmaya başladı ve yine aynı şeyi söyledi, bana gücü bahşet. Onu öldüreceğim.

Sante elini kılıcına attı. Sadece iyi bir duruş içindi. Karanlığın bir yönüne bakmaya başlamıştı. Ve karanlığın ardından bir ses geldi, kabul edilmiştir.

Sante kafasıyla onayladı bunu ve Giray'a döndü, artık bir gölge'sin. Bundan böyle, bize itaat edeceksin. Ve bizim sana vereceğimiz emirleri yerine getireceksin.

Giray dik dik bakıyordu. Ama aklında sadece tek bir şey vardı. İsimsiz'i öldürmek.

Sante kılıcını çıkardı ve onun tam önüne sapladı. Ardından elini ona doğrulttu ve minimize tekniğini gönderdi, evrim!

FFFOFOOĞĞĞŞŞŞŞ.

Giray'ın teni hafif siyah damarlarla çevrilmeye başladı. sırtına kadar uzanan bu damarlar çok belli oluyordu. Siyah siyah sanki bir dövme gibiydi. Ama bu evrim sanki kusursuzdu. Deneylerde ki gibi insanlar çeşitli tepkiler ve acılar çekmiyordu. İsimsiz'in deneylerinin aksine, bu dönüşüm kusursuz ve çok rahattı. Sanki dönüşen kişi kendisine bir şey olmuyor zanneder gibiydi. Giray'ın dönüşümü tamamlanmışken, Bedeni artık Gölge enerjisi kaynağı edinmişti. Artık bir büyücü olabilmiş ve artık her bedenin kendine ait bir kılıcı olma şeysi ona da aktarılmıştı.

Giray elini yavaşça çekti ve zincirler anında kırılıverdi. Ayağa kalktı ve bileklerini kontrol etti.

-Vay be. İçimde dolaşan bütün gücü hissedebiliyorum.

Sante dik dik bakıyordu ve duygu göstermiyordu. Dik bakışlarının ardından söyledi, amacını unutma. Emir verildi. İtaat etmek sana kalmıştır. Diğer yapacağın emir dışı faaliyetlerden sen sorumlusun ve sana bir daha yardım edilmeyecektir. Gücüne güvenip örgüt lideri ile savaşayım deme. Ölürsün.

Giray ona gülerek baktı, haha. Sakin olsana, Eğer sizin dediğiniz gibi, gölge ırkı insanlardan çok üstünse, ben onu rahatça yenebilirim değil mi? İsimsiz'i öldürdükten sonra, bu planla uğraşmak yerine, sadece onu öldüreceğim. Böylelikle rahat yaşamıma devam edebilirim.

-Artık bir Gölge'sin. Yaşadığın evren burası olacak ve aksi kabul edilmeyecektir.

Giray bunu pek umursamadı ve eliyle geçiştirdi, her neyse. Beni kendi evrenime götür.

Dik bakışlarının ardından yine söyledi, bu evren kapısı öyle kolay açılmıyor. Baskı büyüsü 6. aşamadır. Artarda kullanamam. Biraz sabretmen gerek. Seni sarayda ağırlarım.

..............




novebo yorum yok

İlk yorum yazan sen ol!


Henüz yorum yapılmadı

Novebo discord sunucusu