Hepsi de bu işi oluruna bırakmıştı ve safkan olma eğilimindeydiler. İsimsiz bu işi biraz uzatarak daha fazla acı çekmesi için deneyi biraz uzatmayı düşünüyordu.
İsimsiz uyku makinesinin kapağını kapatmıştı ve içeriyi izliyordu. Kız tamamen uyku halindeydi ve zihni komaya sokulması gerekiyordu. Ama onun canının yanmasını istediği için onu komaya sokmadan, uyutmadan deneye devam etmek istiyordu. Gülümseyerek bakıyordu ve mırıldandı, bu acıya dayanabilecek misin? Uyanıkken içinde ki DNA'ları değiştireceğim. En yüz binlerce mikro iğne bedenine girecek.
Giray öylece izliyordu. Aynı anda bana da yap! Bu acıya bende dayanmak istiyorum.
Biraz kudurtmak istemişti, kabul etmiyorum. Sadece bu acıyı o yaşayacak.
Mikro iğneler haliyle gözükmüyordu. Ama İsimsiz makinenin kırmızı tuşuna bastı ve bütün mikro iğneler onun bedenine girdi. Kız anında gözlerini büyütmüştü. Kıvranmaya başlamıştı. O kadar canı yanıyordu ki, canlı canlı içinde ki organ, ve ya içinde olan bir şeyin oynatılması, evrimleştirilmesi ve ya yok edilmesi acısını yaşıyordu. Makine bir safkan yapma eğilimine göre ayarlıydı. Buna engel olacak bir özellik ve ya DNA varsa, bunu yok edecekti.
İsimsiz bir şey hakkında daha bilgi sahibi olmuştu. Bu kadar çok canı yanan birinin kıvranışı, aslında az önce, onun hareket edememesini ve konuşamamasını sağlayacak bir şey kullanmıştı ama onun çektiği acı hareketsizliği etkisiz kılacak kadar fazlaydı. Giray izlemeye daha fazla dayanamadı ve İsimsiz'in yakasına yapıştı, DURDUR ŞUNU! SENİ ÖLDÜRÜRÜM.
İsimsiz bunu rahatsız edici bulduğu için hızlıca sert bir tepki ile onun elini itti, kapa çeneni. Canımı sıkıyorsun. Sadece izleyeceksin.
Biraz daha gülümsedi aslında. Bundan memnun kalmış gibiydi. Ve anında ağzında şu kelimeler çıkıverdi, parçalan!
POFF.
Makine parçalara ayrılmışken Giray donuk bir şekilde bakıyordu. Eliyle gösterdi orayı, ne... Bu?
İsimsiz gülümsedi yine ve kendisine döndü, pek bir şey değil. Makineyi durdurmak imkansız. İğneler içinde kalacaktı sonuçta, safkan olmaya uygun değil. bünyesi çökmeye başladı.
Kılıcını anında çıkardı ve isimsiz'e savurdu. Bunu artık çok aşırı bulmuştu ve sevdiği birinin böyle harcanmasını istemiyordu, ama nafileydi.
Eline çarpan kılıç sekip fırladı. Bunu bekliyordu aslında. Baskılanma farkından dolayı kılıç zaten ona hasar veremezdi. Giray bir büyücü olmak istiyor ve kendisinin de artık baskılanma ve büyü teknikleri olmasını istiyordu. Ama İsimsiz sıfırdan teknik yaratmıyordu. Ölü bedenlerde ki büyüsel teknik barındıran DNA'ları topluyor ve DNA'ları deneklerine aktarıyordu. Varyant tekniği aslında Maraka Aruma'ya ait bir teknikken, Meryem adında ki safkanın bu tekniği barındırması, ayrıca Fex'in sarmaşık tekniği de zombi kraldan alınan bir teknikti. Bunları nasıl aldığını kimse bilmiyordu.
Kız yerde baygın halde yatıyordu. Teni biraz yeşile bürünse de bu etkisini yitirdi. Ama sol gözü kör olmuş ve biraz evrim geçirmişti. Garip bir rengi vardı aslında. İsimsiz içinden biraz sinirleniyordu ama yine de dışa vurmadı, iğnelerin biri gözünün içinde mi kaldı?
Bunu bilebiliyordu çünkü onun zihnine girip çektiği acıyı gözlemlemişti. Sinirlerini ve içsel tepkilerini bir bir gözlemlemişti. Ve deney sonrasında tek acıyan yeri gözüydü. ve görme işlevini yitirdiği belli oluyordu.
Gülümsedi, iyisin. Deney başarılı olsaydı, bünyesinde ki iflas daha fazla acı çekmesini sağlayacaktı. Komaya sokmam zorunda kalacaktım ama deney başarılı olamadı. Bu başarısızlık sadece deneğin fazlasıyla zayıf olmasından kaynaklı. Benlik bir şey değil.
Kano bunu duyunca sırıttı ve dalga geçmek istedi, ne o? Hani başarısız denek yapmıyordun?
Sert bir bakış kendisine çevrilmişti. Kano bunu fark etse de halinden memnundu, niye öyle bakıyorsun?
Bir anda gülümseyi verdi. Ama bu ani duygu değişimi onları şaşırtıp duruyordu. Giray yerde ki kızı kucakladı ve sert bir bakışla söyledi, ben gidiyorum.
İsimsiz ona baktı. Yine gülümsedi, sonra görüşeceğiz. Giray.
giray yürümeye başladı ve laboratuvar'ın çıkışına doğru yürümeye başladı. Koca bir hangar gibiydi sadece içi laboratuvar gibi gözüküyordu. Koca kapıdan dışarı çıktı ve bu sırada kendi kendine hareket eden aşırı havalı ve iyi gözüken bir motor kendiliğinden sürülmüş gibi Giray'ın yanına geldi.
Diğerleri de onun yanına kadar yürümüşlerdi ve bu motoru gördüler.
Giray onu önüne oturttu ve motoruna bindi. Bu sırada Kano'nun biraz egosu devreye girmişti, güzel motormuş. Ama benim ki bin basar.
Giray bunu çok garip bulmuştu, ne diyorsun lan sen? Onu iyileştireceğim. Kendi imkanlarımla.
Kano güldü, hadi ama. Kendininkinin daha iyi olduğunu savunsana.
Giray daha da şaşkınlıkla bakıyordu, ne? motorum tabii ki iyi. Ne sandın ki?
Kano güldü, beklediğim tepki.
Eliyle yukarıyı gösterdi. Gölgesi biraz üzerlerine düşmüştü. Giray yavaşça kafasını kaldırdı. Kocaman bir gemi, havada asılı kalmış gibi duruyordu. Kano bu sırada devam etti, benim taşıtım yeryüzünde ki en iyisi. Daha iyisi yok.
Giray şaşkınlıkla bakıyordu, uçan bir gemi mi?
Okyanus temalı bir gemiydi bu aslında. Eskiden bu tema yoktu aslında. Kano kendini geliştirdikçe yapıtaşının gerçek formu da belirmeye başlıyordu.
Giray şaşkınlığı artıyordu ve mırıldandı, uçan gemi mi? Oha be?
Kendini düzeltti ve asıl konuya döndü. Kıza baktı. Uyuyordu. İyi bir doktor ve ya başka birini bulmak istiyordu. Ama İsimsiz ona seslendi, boşuna çabalama. Zihnini görebiliyorum. Bir doktor ve ya başka bir şey istiyorsun. Ama Çökmüş bir bünyeyi iyileştirebilecek bir doktor olduğunu sanmıyorum. Safkana çevirilip bedenine enerjiyi aktaramadım. Büyü kaynağını bedeni reddetti. Bu onu asla bir büyücü yapamamam demek oluyor. Sadece ben iyileştirebilirim.
Donuk bir şekilde bakıyordu ama ona hiç güvenmiyordu, SANA NASIL GÜVENEBİLİRİM LAN! NE YAPMAMI BEKLİYORSUN. ÖYLECE TEKLİFİNİ KABUL ETMEMİ Mİ SÖYLÜYORSUN? YA BAŞKA BİR DENEY YAPMAK İSTERSEN? Bunu hiç istemiyorum.
İsimsiz gülümsedi. Onun biraz mental duygularıyla oynadığını anlayabiliyordu.
Gülümsedi yine kılıcını çıkardı. Güzel bir kılıcı vardı ve yeşil yeşil parlıyordu. Yere gelecek şekilde tuttu, en iyi suikastçı olman, en iyi kılıç kullanman demek oluyor değil mi? Bir anlaşma yapacağız. Ben büyüsel kaynak gerektiren hiç bir şey kullanmayacağım. Ve sadece kılıcınla beni yenmeye çalışacaksın. Bunu yapabilirsen, kızı şartsız iyileştiririm.
Bunu duyunca bir ümit doğmuştu. Ama yine de ona güvenesi gelmiyordu. İçinde bir duygu karışımı olsa da onun gülümsediğini görüyordu. Ama ağzından çıkacak kelime onu şok edebilecek düzeye gelebilirdi
''Dermişim''
Daha da donuk bakıyordu ve sevdiği kadının bünyesinin çöktüğün anlıyor ve iyileştirmek istiyordu. Bağırmak istedi, ona kinini kusmak istedi, İYİLEŞTİR LAN ONU! YAP ŞUNU. HADİ!
İsimsiz biraz daha gülümsedi. Birisi kendisine ne yapacağını söyleyemezdi. Bir şeyi yapmak istese bile biri söylediği zaman bundan vazgeçerdi. O böyle biriydi.
Giray kılıcını çıkardı. Onu yok etmek istiyordu. Ama hali hazırda diplerinde koca laboratuvar duruyordu. Görüş alanı içindeydi ve baskılanma avantajı da yoktu.
Motoruna atladı ve onunla savaşmaktan vazgeçti. Hemen motorunu sürüp yakın bir hastane bulma ümidiyle son hız uzaklaşmaya başladı. Bu sırada Kano izlemişti her şeyi. Ona sormak istedi, gitmesine izin verecek misin?
Gülümsedi bunu duyunca. Aslında burada olanların amacı yok gibiydi. Kendi zevki biraz ön plandaydı. İsimsiz elini doğrulttu ve tam olarak onun uzaklaştığı yol boyunca hedef aldı. İsabet ettirmesi zor olurdu. Çünkü uzaklaşıyordu. Minimize tekniğini fırlatmak yerine başka bir şey denemek istedi. Ama bundan da vazgeçti. Geliştirilmiş minimize tekniğini kullanmak istedi. Böylece isabet sorunu ve tekli hedef moduna geçebilirdi.
-Parçalan!
PFFIGGHŞŞŞ.
Giray'ın sevdiği kadın kollarında, bedeni ve uzuvları parçalanarak, kanlar içinde hayata veda etti. Bu parçalanmanın ardından motoru hızlıca durdurdu. Çok donuk bir şekilde onun tanınmayan bedenine bakmaya başlamıştı. Daha şok oluyor ve içinde ki kin birikiyordu. Bu kin o kadar fazlalaşmıştı ki, içinde tutamamaya başladı. Siniri ona her şeyi yaptırabilirdi.
-LAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAANNNNNNNNNNNNNNN!
Hızlıca arkasına döndü ve kılıcını çekti. Bütün hızıyla koşmaya başlamıştı. Yavaşça onlara yaklaşıyordu. O kadar hızlı koşuyordu ki fiziksel güçleri üst düzey gibiydi. Çaresiz olsa da onu öldürmek istiyordu.
İsimsiz avucunu açtı ve kendisi devam etti, boşuna uğraşma.
-KUTSAL KARA ZİNDAN!
FOOĞĞŞŞ.
Kara zindan onun etrafında oluşmaya başlamıştı. Onu bir kafese kapatmış ve sinirini yemleyecek sözler söylemek istemişti, işte şimdi bir tavuğa benzedin. Elinden bir şey gelemiyor. Ama içinde ki öfke ve kin, aşırı fazla değil mi?
-SENİ ÖLDÜRECEĞİM. NE OLURSA OLSUN ÖLDÜRECEĞİM. SENİ GEBERTECEĞİM. VE YİNE GEBERTECEĞİM. SENİ SADECE BEN GEBERTECEĞİM.
Gülümsedi yine, o kadar sinir bozuyordu ki ( benim bile sinirim bozuldu) Kano bile bu gülümsemeden biraz rahatsız olmuştu. Dik dik olanlara bakıyor aykırı olduğunu düşünüyordu.
Giray son çare olarak aklına bir şey gelmişti. Elini cebine attı ve telefonunu çıkardı. Telefon açıldı. Giray anında konuşmaya girdi ve sadece şu sözleri söyledi.
- KOD GÖLGE, KABUL EDİYORUM!
İsimsiz bu cümlelere biraz şaşırmıştı ama dışarı vurmadı, o da ne demekti?
Aşırı sinir ve öfke ile söyledi, son biletin.
Bunu biraz absürt bulmuştu ve ciddiye almak istemedi. Ama bir ses uzaktan geliyordu. Bu sesin ne olduğu anlaşılmasa da bunu duymuşlardı.
Kano bu sesi duymuştu ve İsimsiz'e söylemek istedi, sesi duyuyor musun?
Kafasını salladı yavaşça, evet. Bu ses ne?
Ses gittikçe yaklaşıyordu ve kendileri hala ne olduğunu anlamamışlardı. Bu sırada ise kara zindanın içinde bir karadelik belirdi ve Girayı çekip ortadan kayboldu.
-Kara delik mi?
Kano eliyle zindanı gösterdi, zindanın içinde mi oluşturuldu?
İsimsiz ilk kez bu kadar şaşırmıştı, işte bu ilginç. Kara delik ha?
En sonunda üzerlerinde gölge düşmeye başlamıştı. Bu gölge en sonunda gözükecek kadar netleşmişti. İkisi de kafasını yukarı kaldırdı. Çapı 15 kilometre olan bir meteor tam olarak üzerlerine düşmek üzereydi.
İsimsiz ve Kano aşırı şaşkınlıkla buna bakıyorlardı. O kadar büyüktü ki, çok uzakta olmasına rağmen gözükebiliyordu.
-Bir yasaklı kara büyü, baskılanmanın önüne geçebiliyor.
İsimsiz merak etmişti, bunu kim yapmış olabilir? Bu kadar büyük bir şeyi kullanabilen tanımıyorum. Ne yapmayı düşünüyorsun?
Kano elini çenesine götürdü. Bilmiyorum. Bu aşırı büyük.
.......
İlk yorum yazan sen ol!
Henüz yorum yapılmadı