Giriş
Önsöz
Ben medeni bir toplumdan gelen bir Dünyalı'yım.
Bu, her fırsat bulduğumda tekrarladığım mantramdı.
“Ben medeni bir toplumdanım, öksürük öksürük!”
Kendime bunu hatırlatıp durmasaydım çıldırabilirdim.
“Ah canım, Bay Seo. Annem bunu sizin için gönderdi.”
“Teşekkür ederim.”
“Önemli değil. Lütfen bir an önce iyileşin ve biraz daha sabun yapın!”
Yandaki Ju ailesinin kızı yanıma bir sepet haşlanmış patates koyuyor ve aceleyle evine dönüyor.
50 yıl.
Bu lanetli dünyaya düşeli 50 yıl olmuş.
Öksürük! Öksürük!
Uzanıyorum, öksürüyorum.
Evet, şirket çalıştayına gideceğimiz gündü.
Müdür Kim ve diğer şirket çalışanlarıyla birlikte çalıştaya gidiyorduk.
Bir heyelanla sürüklendik ve kendimize geldiğimizde kendimizi garip bir dünyada bulduk.
Üç kuyruğu olan ev büyüklüğünde bir tilki.
İki başlı, kırmızı pullu büyük bir yılan.
Ve gökyüzünde uçan kılıçlı varlıklar.
Ara sıra okuduğum dövüş sanatları romanları gibi bir dünyaydı.
Tuhaf bir dünya olmasına rağmen iyi uyum sağladık.
Meslektaşlarımın çoğu muhtemelen oldukça iyiydi.
Ben hariç.
Müdür Kim, Şef Oh, Bölüm Şefi Jeon, Müdür Yardımcısı Kang, Müdür Yardımcısı Oh ve Müdür Kim aynı arabadaydı.
Bu dövüş dünyasına geldikten sonraki üç gün içinde, Bölüm Şefi Jeon, Müdür Yardımcısı Kang ve Şef Oh, uygulama tarikatlarının üst düzey yöneticilerinin dikkatini çekti ve onların öğrencisi oldu.
Müdür Yardımcısı Oh, dördüncü gün gizemli bir geçmişe sahip bir adam tarafından akrabası olduğunu iddia ederek götürüldü.
Müdür Kim ise dördüncü günün akşamında dev bir mekanik kuklaya binen yaşlı bir adam tarafından, Müdür Kim'in eşsiz yeteneklerini fark etmesinin ardından götürüldü.
Sonunda, Müdür Kim ve ben hariç herkes bir xiulian mezhebi veya xiulian uygulayıcıları tarafından seçildi.
Fakat bazı nedenlerden dolayı, Müdür Kim'in dövüş sanatlarına karşı doğal bir yeteneği vardı.
Xiulian uygulama yöntemlerini öğrenmedi, ancak altı ay boyunca benimle birlikte ufak tefek işlerde çalıştıktan sonra, bir sokak satıcısından üçüncü sınıf bir dövüş sanatları tekniği satın aldı ve muazzam yeteneği ile birinci sınıf bir usta oldu ve dövüş dünyasına gitti.
On yıl sonra, dünyanın en iyi on dövüş sanatçısından biri olduğunu duydum.
Yirmi yıl sonra, dövüş dünyasındaki en iyi üç ustadan biri olarak biliniyordu.
Ve otuz yıl sonra, dünyanın bir numarası oldu, Wulin İttifakı'nı kurdu ve ilk lideri oldu, ardından on yıl boyunca dövüş dünyasını istikrara kavuşturduktan sonra ortadan kayboldu.
Söylentilere göre daha yüksek bir diyara yükselmiş.
Aynen böyle.
Bu dövüş sanatları dünyasına düşen yedi kişiden üçü ünlü xiulian mezheplerinin öğrencileri oldu.
Biri yabancı bir adamın akrabası oldu.
Biri bir canavar tarafından yeteneğiyle tanındı.
Ve biri de dövüş sanatları yeteneğini ortaya çıkardı.
Herkesin mutlu bir sonu vardı.
Ben hariç.
Öksür! Öksür! Öksür!
Hiçbir yeteneğim, vasfım veya özel kabiliyetim yok.
'Bölüm Şefi Jeon... 'Göksel Altın Gök Gürültüsü Bedeni' adı verilen özel bir yapı ile doğdu...
Müdür Yardımcısı Kang da 'Hayalet Yin Dönüştüren Ölümsüz Kök' adlı özel bir kökü uyandırdı...
Şef Oh ise 'Eşsiz Kutsal Beden' olarak bilinen bir bedene sahip oldu.
Dördüncü gün, Müdür Yardımcısı Oh, yağmur ve bulutları çağırmak için garip bir yetenek uyandırdı.
Müdür Yardımcısı Oh gizemli kökenleri olan adamla birlikte ayrıldıktan sonra, Müdür Kim de gözleri kapalıyken bile on mil yarıçapındaki her şeyi görebilen eşsiz bir yetenek uyandırdı.
Müdür Kim ve ben bu kadersel karşılaşmalar ve başka bir dünyadan gelen özel ayrıcalıklar karşısında hayrete düştük.
İkimiz de benzer bir şeyin bizim de başımıza gelmesini umarak geride kaldık.
Ancak ne Direktör Kim ne de ben herhangi bir özel kök ya da benzersiz yetenek kazanmadık.
Sonunda, bu dövüş sanatları dünyasındaki durum hakkında hiçbir şey bilmeden, ikimiz de altı ay boyunca pazarda önemsiz işlerde çalıştık.
Ve altıncı ayda.
Yönetmen Kim bu şekilde yaşamaya daha fazla dayanamadı, tüm birikimini fiziksel güç için üçüncü sınıf bir dövüş sanatı becerisine harcadı ve onu öğrendi.
Üç ay içinde dövüş sanatında ustalaştı ve bir dövüş sanatçısı oldu.
Dövüş sanatçısı olduktan sonra, Yönetmen Kim bir kurye servisinde çalıştı, daha gelişmiş dövüş sanatları öğrendi ve kısa sürede güçlü bir savaşçı haline gelerek dövüş dünyasına gitti.
Beni geride bırakarak.
Ben de belki kadersel bir karşılaşma yaşayacağımı umuyordum.
Gizli yetenekleri keşfetmek.
Eşsiz bir yeteneği uyandırmayı ya da özel bir ruhsal kök geliştirmeyi.
Bu dünyada o küçük umutla yaşadım.
Fakat
On yıl geçti.
Yirmi yıl geçti.
Otuz yıl geçti.
Bana hiçbir şey olmadı.
Kırk yıl geçti.
Elli yıl geçti.
Öksür! Öksürük!
Ben sadece soğuktan ölen yaşlı bir adamım.
“Ben, Dünya, Dünya...”
Şimdi, bir Dünyalı olduğumu unutmayayım diye.
Havaya doğru gevezelik ediyorum.
Gürültücü bir ihtiyar oldum.
“Huff... Huff...”
Neden bu dünyaya geldik?
Neden hepsi eşsiz kan bağlarını, kökleri, yetenekleri ve becerileri uyandırdı?
Neden ben...?
“Sonuçta hiçbir şey kazanmadım mı?
Bu dünyada 50 yıl boyunca dil öğrendim.
Okuma yazma öğrendim, işçi olarak çalıştım ve zar zor bir yuva kurmayı başardım.
Kül suyundan sabun yaparak geçimimi sağladım.
Sabun, ortaçağ Çin'inden pek de farklı olmayan bu dünyanın insanları için yararlıydı ama.
Bazı hırsızlar sabun yapma yöntemimi çalıp kendi sabunlarını üretmeye başladıktan sonra,
Sabunlarım artık zar zor satılıyordu.
Bu yüzden, sabun yapmanın yanı sıra, şifalı otlar aramak, likör yapmak ve bu dünyada hayatta kalmak için her türlü tuhaf işi üstlenmek zorunda kaldım.
Bunalmıştım.
Nedense gözyaşlarımın akmasına engel olamıyordum.
'Neden... ben...'
Sadece seçilmediğim için miydi?
Hayır, öyle değildi.
Seçilmemiş olsam bile,
Özel bir insan olmasam bile,
Elimden gelen her şeyi kullandım ve hayatımı dolu dolu yaşadım.
Geçmiş hayatım kısa bir süreliğine gözlerimin önünden geçiyor.
Bu dünyanın dilini öğrenmenin zorluğu.
Okuma yazma öğrenmek için verilen mücadele.
Küçük bir toprak parçası satın almak için para kazanmanın zorluğu.
O araziye bir ev inşa etmenin zorluğu.
Köye yerleşmek ve köylüleri tanımak.
Sabun yapmak ve satmak için Dünya'dan edindiğim bilgileri uygulamak.
Hatta küçük bir sabun dükkânı açmak.
Ancak birkaç üçüncü sınıf dövüş sanatçısı sabun yapma tekniğimi çalıp benzer dükkanlar açtıktan sonra,
Artık birkaç müdavim dışında kimse dükkânıma gelmiyordu.
Ondan sonra hayat daha da zorlaştı, ot toplamak ve odun kesmek zorunda kaldım.
Tam hayat düzene girmişken haydutlar köyü bastı ve tüm paramı aldılar.
Günlerimi her türlü tuhaf işi yaparak, zar zor geçinerek geçirdim...
'Neden... bu kadar çok çalışan ben... soyulmak zorunda kaldım...?
Bu dünyada elimden gelenin en iyisini yaptım.
Ama bu dünya tüm çabalarımı reddetti.
"Benden ne istiyorsun...!
Haksızlığa uğradığım için gözyaşı döktüm, yatağımda usulca burnumu çektim.
Bugün kış mevsimi.
Soğuk algınlığından hastayım.
Vücudum olabildiğince zayıf.
Gözlerim kapanıyor.
'Keşke... Daha fazla fırsatım olsaydı... birazcık bile...'
Soğuk kış günlerinde.
Yatakta yatıyorum, soğuk algınlığından hastayım, 50 yıllık inatçı hayatımı sonlandırıyorum.
Bu benim ilk geri dönüşümdü (regresyon).
“Öksürük! Huff!”
Gözlerimi açıyorum ve aceleyle kalkıyorum.
Bunu açıkça hissedebiliyorum.
Gözlerimi kapatıp yatağa uzandığım ve karanlığa gömüldüğüm an.
Bedenimdeki yaşamın soğuyup yok olduğu an.
Ben ölmüştüm.
Ama neden?
“Ben... yaşıyor muyum?”
İrkildim!
Konuşurken bile bir an şaşırdım.
"Bu... ses...!
Yavaşça vücuduma bakıyorum.
Kırışıklıklar ve çizgilerle dolu bir el değil bu.
Genç bir el, canlılık ve hayat dolu.
Bu dünyanın kıyafetlerinden açıkça farklı bir şey giyiyorum,
Dünya]'da giydiğim mavi tişört ve eşofman altı.
Durumu kavramaya çalışarak etrafıma bakındım.
“Aman Tanrım, Du-ya...”
“Neler oluyor?”
“Neredeyim ben...”
Müdür Kim, Şef Oh, Bölüm Şefi Jeon, Müdür Yardımcısı Kang, Müdür Yardımcısı Oh, Müdür Kim...
Fark ettim.
"Geri döndüm (geriledim)!
Ve aynı zamanda, biliyorum.
Titriyorum!
"Bu dünyaya hiçbir yeteneğim olmadan gelmemiştim.
Gerileme (geri dönme) yeteneğimi uyandırdım!
BÖLÜM NOTU
Yeni okuyucular hoş geldiniz. Yeteneksiz ama yılmaz Seo Eun-hyun'un destansı yolculuğuna tanıklık etmek için bana katılmaya karar vermenize çok sevindim!
Yeni seri hepimize hayırlı olsun. Bende sizinle birlikte okuyacağım. 😇
Yavan bir başlangıç ama sınırsız olmadığı yönünde bir egilimim var