“Dayanamayacağım!” Ayağa kalktım ve ameliyat kapısına vurmaya başladım. “Açın lan! Saatlerdir ne yapıyorsunuz?! Bir ameliyatı beceremiyor musunuz lan!” Wayne beni tutup çekti. “Dur, böyle yapma, ellerinden geleni yapıyorlar.”

“Bırak beni, kaç saat oldu? Babaannemi öldürdüler ve söylemiyorlar!” Güçlükle çekmeye devam etti. “Böyle yapmasana! Heather’a bak.” Dönerek Heather’a baktım. Elini yüzüne koymuş dirseğini bacağına yaslamıştı. Hıçkırarak ağlıyordu. “Anlıyorum, üzgünsün ama hepimiz öyleyiz. O sadece senin babaannen değil, hepimizin babaannesi tamam mı? Böyle yaparak daha da üzme bizi.”

Başımı sallayarak onayladım ve Heather’ın yanına oturdum. Elimi onun sırtına koydum. “Üzgünüm.” Sıvazladım ve önüme döndüm. Başım sızlıyordu, inanılmaz bir şekilde uykum vardı ama uyuyamıyordum.

“Siz ikiniz eve gidin, ben bekleyeceğim, bir şey olursa haber veririm.” Wayne kaşlarını çattı. “Olmaz, seni asla yalnız bırakmam.” Heather’ın yanına gitti ve eğildi. “Heather, eve gitmek ister misin? Çok geç oldu, uyuman lazım.” Heather ona baktı. “Kalacağım.”

“Dinlenmen gerekiyor, biz buradayız. Bir şey olursa sana haber vereceğim, söz.” Dizini sıvazladı. Heather başını sallayarak onayladı. Ayağa kalktığında bende kalktım ve bana sarıldı. “Güçlü kalmalısın, etrafta bağırıp çağırıp durma, hiçbir şey değişmeyecek. Babaanne iyi olacak.” Çekilip ona baktım ve başımı salladım.

Yanağındaki göz yaşlarını sildim. “Şöförün yanına götürüp geleceğim.” Onayladığımda Wayne ile birlikte gittiler. Geri oturdum ve ellerimi yüzüme koyup kollarımı dizlerime yasladım.

Birkaç saat geçti. Wayne geri dönmüştü. Başını omzuma koymuş uyuyakalmıştı, bende kafamı ona yasladığımda bir türlü uyuyamamıştım. Saat sabah on’a geliyordu. Doktor içeriden çıktığında hızla ayağa kalktım.

Bu saate kadar birkaç kere daha çıkmışlardı ama hiçbiri bir şey söylememişlerdi. Bu sefer bir şey söylemelerini umdum.

Wayne ben fırladığım için anında uyanmıştı. Peşimden geldi. “Evet, n’oldu? Yaşıyor mu babaannem?” Doktor derin bir iç çektiğinde yutkundum, göğüsüm sıkıştı. “Babaannenizin durumu iyi.” Gülümsedim ve derin bir iç çekti. “Ama…”

“Ama?”

“Ameliyat sırasında kalbi çok sayıda durdu, belli ki bir kalp rahatsızlığı varmış. Önceden çarpıntısı, baş dönmesi, vücudunda ağrı, ayaklarında ödem oluşuyor muydu?” Başımı iki yana salladım. “Bilmiyorum… Bazenleri başı dönüp duruyordu, sık sık kalbini tutardı nefesinin kesildiğini söylerdi.”

Doktor başını sallayarak onayladı. “Yalnız söylemek isterim ki şu an uyanık değil ve ne zaman uyanacağı hakkında bir bilgimiz yok. Birazdan yoğun bakıma alınacak, başına çok sert bir darbe almış ameliyat kolay olmadı, kalbi tekrar tekrar durdu, hangi birine müdahale edeceğimizi bilemedik. Eğer daha önceden hastanemize gelmiş olsaydınız müdahale edebilirdik.”

Yutkundum. İnatçılığı kesip hastaneye gelmeyi kabul etseydi… “Gerçekçi yaklaşmak gerekirsek üzülerek söylüyorum ki yaşından dolayı uyanmasıda epey bir zor, kalbindeki rahatsızlıktan dolayı sık sık kalp krizi geçirebilir. Çok dikkatle ve özenle bakılması gerekiyor, bu yüzden bir süre hastanemizde yatması lazım.”

“İyi ama, değil mi? Durumunun iyi olduğunu söylediniz.”

“Stabil.”

“Yani uyanadabilir, öyle değil mi?” Doktor başını salladı ama umutsuzcaydı. “Onu ne zaman görebileceğiz?”

“Birazdan yoğun bakım odasına alınacak, o zaman görebilirsiniz.” Başımı sallayarak onayladım ve doktora teşekkür ettim. Wayne’ye döndüm. Onu çekip sarıldım ve kaldırdım. “Babaannem iyi olacak lan! Uyanacak!”

“Ahhh! Nefes alamıyorum lan, dur!” Onu indirdim ve suratımı ovuşturdum. Rahatlayarak derin bir iç çektim, onu kaybetmemiştim. Buradaydı.

***

Babaannem yoğun bakım odasına alındığında ilk birkaç saat içeriye giremeyeceğimizi söylediler. Camdan sadece onu seyredebiliyorduk. Yanına gidip ona sarılmak, burada olduğumu hissettirmek istiyordum ama bununla yetinmeyi bilmeliydim.

Hâlâ çok yorgundum ancak uyumak istemiyordum, bir saniye bile olsun onu yalnız bırakmak istemiyordum. Heather koşarak yanımıza geldi, nefes nefese kalmıştı. “Şükürler olsun ya!” Hüngür hüngür ağlamaya başladığında Wayne ile ikimize sımsıkı sarıldı. Gülerek ona sarıldım ve sırtını sıvazladım.

“Sana iyi olacak demiştim, gördün mü?” Çekilerek bana baktı. “Öyle de, doktorlar sadece durumu stabil dedi, uyanacaklarından da pek emin değiller.” Wayne benim dediğimi onayladı. İkimizide cimciklediğinde aynı aynda sızlandık. “Umutsuzca davranmayı keser misiniz?!”

Dönüp babaanneme baktım. “Çok yaşlandı, kalp rahatsızlığı varmış. Doktor söylemedi ama açık açık kalp krizinden dolayı öleceğini ve bir daha uyanamayacağını söyledi.” Heather bir şey demedi. “Yine de biraz beklemeliyiz, ne de olsa ufak bir umut hep vardır değil mi?”




novebo yorum yok

İlk yorum yazan sen ol!


Henüz yorum yapılmadı

Novebo discord sunucusu