“Aidan, yapma.” Başımı iki yana salladım. “Baban ile konuşacağım.” Wayne beni tutarak önüme geçti. “Böyle bir durumda nasıl yapabilirsin? Bu sadece sana zarar verir, ben halledebilirim.”

“Umrumda değil.”

“Babaanneni burada yalnız bırakamazsın. Hiç sağlıklı olmaz.” Yasal vasi olarak babaannem çok önceden patronumu seçmişti, patronum Anthony bu durumu nezaketle karşılamıştı. Yanımıza geldi ve bana baktı. “N’apıyorsunuz? Nereye gidiyorsun?”

“Birkaç işim var, bir saate döneceğim.” Kaşlarını çattı. “Bu hâlde nereye gidiyorsun? Otur oturduğun yerde Aidan.” Ağır gözlerle ona baktım. Akşama kadar ağladığım için yorgun düşmüştüm ama halletmem gerekiyordu. “Önemli bir iş. Benim yapmam gereken hiçbir şey yok, tüm yetki sende zaten. Burada durmamın manası yok, biraz daha durursam boğulacağım zaten.”

Bu dört duvarın arasında boğulduğum için bana anlayış gösterdi. “Yanından sakın ayrılma, tamam mı?” Wayne başını sallayarak onayladı ve birlikte ilerledik.

Heather çoktan eve gitmişti. Onu merak edecek hâlim bile yoktu. “Aidan, bunu yapmak zorunda değilsin. Eve gidip dinlen.”

“Eve gitmek istemiyorum.”

“Tamam benim evime gel ama babamla konuşma. İstediğin kadar kalabilirsin.” Kaşlarımı çatarak ona baktım. “Uzatmasana, gidip konuşacağım işte. Sen konuşursan ne olacağını bilmiyor muyum? Artık etrafımdakilere zarar gelsin istemiyorum, sevdiklerimi kaybetmek istemiyorum.” Asansöre bindik. “Beni kaybetmeyeceksin, iki yumruk yer—“

“Sus artık, zaten başım ağrıyor.” İç çekerek sessiz kaldı ve sırtını yasladı. Kapı açıldığında indik ve hastanenin önünde bekleyen arabaya oturduk.

Saat neredeyse akşam on bire geliyordu. Başımı koltuğa koydum, dirseğimi de kenara yaslayarak elimle yüzümü ovuşturdum. Dikiz aynasından bana bakan şöför konuştu. “İyi misin?”

“Harikayım.” Bir şey diyemedi. Sadece yolu seyrettim. Babaannem bir türlü aklımdan çıkmıyordu. Sürekli bana dediği şey geliyordu aklıma.

Sakın vazgeçme, bana verdiğin sözden sakın sapma. Sürekli iyi bir insan ol ve insanlara şefkatli davran.

Babaannemin son isteğini nasıl yerine getireceğim? Ölüp gitmişken nasıl vazgeçmeyeceğim?.. Nasıl hiçbir şey olmamış gibi davranacağım? Kim için…

Wayne’ye baktım.

Onun için.

Son dayanağım oydu. Onuda kaybedemezdim, buna izin veremem. Ne olursa olsun onu korumaya devam edeceğim. Hiçbir zaman vazgeçmeyeceğim. Eminim babaannemde benden bunu isterdi.

“Geldik.” Arabadan indik. Wayne bana tekrar sordu, kesinlikle emin olduğumu söyledim. Kapıyı çaldım, hizmetçi açtığında içeri daldım. “Şuna bir şey söyler misiniz? Her seferinde ittirerek giriyor.” Wayne ona cevap vermedi. “Babam odasında mı?”

“Evet, sizi bekliyor.” Birlikte merdivenleri çıktık. Kapının önüne geldik hızla içeriye daldım. “Aidan yavaş girsene—“

“Sonunda geldin—“ Babasıyla göz göze geldim. “Ah, sen.”

“Ben tabii.” Karşısına geçtim. Wayne yanımda durdu. “Bugün ki konu hakkında Wayne ile konuşacaktınız sanırım.” Başını sallayarak onayladı ve Wayne’ye sert bir bakış attı. Göz göze geldikleri gördüğümde Wayne’nin yüzünü tutup başka tarafa çevirdim.

Babasına geri döndüm. “Eminim gidersem ona çok kötü kızacaksınız.” Döveceksiniz diyemedim. “Ama Wayne’nin bir suçu yok. Bugün oradaydım, yüzümün halini de görebildiğiniz üzere.”

“Zaten başımıza ne geliyorsa senin yüzünden oluyor, Wayne senin sayende çok şımardı.” Wayne’ye baktım ve gülümsedim. Dudaklarımı, aferin, diye oynattıktan sonra babasına geri baktım. “Wayne’nin suçu yok derken benimde yok yalnız. Haberiniz var mı bilmiyorum ama Wayne’nin okulda zorbaları vardı.”

“Olamaz öyle bir şey, Wayne bir haltlar yemiştir.” Sinirlerim zaten bozuktu, bir de babasının lafları yüzünden delirmemek için yumruklarımı sıkmakla yetindim. “Yok, aslında Wayne yemedi, siz yediniz. Sizin baba olamayışınız sayesinde Wayne sürekli korkak oldu, sizden korktuğu için zorbalandı.”

“Kiminle konuştuğunun farkında mısın sen?”

“Baba olmayı bile beceremeyen bir adamdan başka bir şey görmüyorum.” Yumruğunu masaya vurduğunda başım zonkladı. “Etrafa vurmaktansa beni dinleyin, belki sizin için yararlı olur. Belli ki Wayne basına yanlış gösterildi, bu yüzdende sinirleriniz bozuk.”

“Ama onun hiçbir suçu yok, bu zorbalar senelerdir ona bu zulümü yaşattığı gibi son günde onun başını yakmak istediler. Siz çıktıktan sonra Wayne’nin yanına daldılar. Siz fark etmediniz ama ben fark ettiğim için müdahale ettim. Eğer zamanında yetişmeseydim daha büyük bir şekilde rezil olabilirdiniz.”

“Basına şöyle söyleyin, oğlunuzun hiçbir suçu yok.”

“Direkt böyle mi söyleyim? Sen bu kadar basit mi—“

“Aklım var Bay Micheal, kamuoyu oğlunun arkasında duran babayı çok sevecektir.” Babası sessiz kaldığında bana hak verdiğini anladım. “Tabii, siz bu tür şeyleri düşünmekte çok güçlük çekiyorsunuz.” Wayne’nin omzunu tuttum ve sürükledim. Odadan çıktık.

“Bak, demiştim. Güç sende oğlum, milletvekilinin oğlusun. Bir de basın önünde acındırma yaparsın, biter.” Birbirimize bakarak gülümsediğimizde elimi göğsüme koydum. Nefesim sıkıştığında kafama babaannemin öldüğü dank etti.

“İyi misin?” Derin bir nefes alarak yutkundum ve başımı onaylarcasına salladım. “İstersen kalabilirsin ya da hastaneye gidebiliriz.”

“Sahile gidelim…” Onayladı ve birlikte tekrar çıktık.




novebo yorum yok

İlk yorum yazan sen ol!


Henüz yorum yapılmadı

Novebo discord sunucusu