Wayne birkaç gündür eve gitmiyordu. Babası onu sürekli arayıp duruyordu. Sosyal medyada sürekli saldırıya uğruyordu. Telefonunu ondan almıştım ama sürekli çalıp duruyordu, babası, annesi, ablası ve yabancı numaralar sürekli arayıp duruyordu. Hakaret dolu mesajlar geliyordu.

“Ya hiçbir şey yapmadım ki! Neden uyuşturucu kullandım diye beni bu kadar aşağılıyorlar?”

Bir kısma Wayne haklıydı ama halk da haklıydı. O milletvekilinin oğluydu, harika bir evlattı. Topluma sürekli iyi görünüp örnek olması gerekiyordu. Bir anda böyle bir video yayılınca insanlar, “Böyle mi örnek olunuyor?” diye tepki göstermeye başlamışlardı.

Bazıları o kadar ağırdı ki ve kendini bilmez birkaç dengesiz Wayne’ye kendisini öldürmesi gerektiği hakkında mesaj atıyordu.

Onu bu yüzden yalnız bırakamıyordum, işe gitmiyordum, patronum sürekli arayıp duruyordu, Jackson’ı öldürmek için sabırsızlanıyorum ama Wayne’yi böyle bırakamazdım işte. Çünkü her bir saniye çok değerliydi, Wayne dengesizdi ve ne yapacağını bilmiyordum. Ödüm bokuma karışıyordu.

Jackson’ı bulmaya bile gidemiyordum sadece arayıp duruyordum ama mesaj atmak ve aramaktan başka elimden hiçbir şey gelmiyordu.

Wayne sürekli ağlayıp duruyordu, kollarını tırnakları ile kanatıp duruyordu. Yemek yemiyordu, çalan her kapıda yerinden sıçrıyordu. Babası geldi zannediyordu, daha gelmemişti ama günlerdir eve gelmeyen oğlunun nerede olduğunu tahmin edip buraya damlamasına çok kalmamıştı.

“Hay sikeyim, neden böyle bir şey yapmak zorundaydı? Neden?… Hani silmişti, hani bundan çok emindin?” Ağlarken dudaklarını ısırıyordu, ela gözleri parıldıyordu. Hiçbir şey diyemiyordum, kendimi o kadar suçlu hissediyordum ki boğulmaktan kendimi alamıyordum.

Sanki derin bir okyanusta ayağıma taş bağlanmıştı. Ağzımdan sular girip ciğerlerime doluşuyorlardı.

“Özür dilerim, ben… sildiğini zannettim.” Bu hayatta yapmam gereken tek şey yanımda kalan tek kişiyi korumaktı ve ben bunu bile becerememiştim! Şu an elimden gelen tek şey Wayne’nin yanında durmaktı, ona bir şey olmaması için umutlanmaktı ama bu hiçbir şeydi!

Dünyayı karşıma alamıyordum, Wayne için dünyayı karşıma alamıyordum! Elimden hiçbir şey gelmiyordu! İnsanlar ona bok gibi birisi olduğunu söylüyorlardı, sürekli kendisini öldürsün istiyorlardı!

Wayne o zamanlar reşit değildi ama kimse ne yaşadığını bilmiyordu! İnsanlar sırf onu olduğu ortamdan dolayı yargılıyorlardı, eğer bilselerdi ölmesi gereken Wayne mi olurdu? Yoksa babası ve Jackson mı?

“Bak ne diyeceğim.” Koltuğa oturdum. “Bir mesaj paylaş, tüm her şeyi babana yükle, Jackson’ın ne yaptığını anlat. İnsanlar bu sefer sana hak verecektir.” Güldü. “Aklını mı kaçırdın sen? Sence buna inanacaklar mı? İnansalar ne olacak? Bu sefer babam beni öldürecek! Gerçi her türlü öldürecek.”

Elimle yüzümü ovuşturdum. “O zaman eski bir video olduğunu söyle, öyle zaten! Artık öyle bir insan değilsin!”

“Buna inansalar bile hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! İnsanları tanımıyor musun? Birinin açığını bulduktan sonra ellerinde ki şeyin ne kadar güçlü olduklarını fark ediyorlar. Hayatım boyunca buna maruz kalacağım! Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! Babam beni öldürecek!”

Bacakları titremeye başladı, tırnaklarını bileklerine geçiriyordu. “Neden? Neden yaptım ya! Ne diye onlarla arkadaş oldum? Ne diye oraya gittim! Ne diye videomu çekmelerine izin verdim?!” Elini tuttum. “Yapma.” O kadar güçlüydü ki onu durduramıyordum. Elini sıktım. “Yapma diyorum! Bunu yapman hiçbir şeyi değiştirmeyecek! Sakin olmalısın! Olmalıyız, oturup bir şeyler düşünelim.”

Kapı çaldığında ikimizde yerinden sıçradık. “Burada bekle.” Ayağa kalktım. Kapıya ilerledim ve delikten kim olduğuna baktım. Heather gelmişti. Kapıyı açtım ve hızla içeri çekerek kapıyı kapattım. Bize yemek getirmişti. “Bu hâlin ne? Hiç uyumuyor musunuz?”

“Sence uyuyabilir miyiz Heather? Neler olduğunun farkında mısın?”

“Üzgünüm, Wayne nasıl?” Salona ilerlemeye başladığında peşinden gittim. Yemekleri sehpaya koydu ve Wayne’nin yanına oturarak ona sarıldı. Wayne ona geri sarılmadı, o sadece kara kara düşünüyordu. Heather onun saçlarını okşadı. “İyi olacak Wayne, tamam mı? İyi olacak… Bu da geçecek.”

Onu ittirdi. “Hiçbir şey iyi olmayacak! Bittim ben!” Heather sadece ona bakakaldı. “İnsanların istediğini yapmaktan başka mantıklı hiçbir şey yok.” Sesimi yükselttim. “Gidip kendini mi öldüreceksin?! Bu mu yani?!”

“Öyle bir şey demedim—“

“Onu ima ettin!” Gözlerimiz birbirilerine kenetlendi.

Sadece bakıştık. Heather ortamın gerginliği ile konuştu. “Bakın, bir şeyler yapmamız gerekiyor. Burada oturup elimize bir şey geçmeyecek. Babanla konuş, hatta bizde gelelim.” Güldü ve ona baktı. “Üçümüzde ölelim yani? Babamı ne zannediyorsunuz siz ya? Sorun değil oğlum, kızmıyorum sana, diyecek falan mı sanıyorsunuz? Gebertecek beni diyorum! Böyle bir şeyin asla affı yok onun için!”

Ya Wayne çok abartıyordu, ya da gerçekten haklıydı. Biz babasını tanımıyorduk ve onu babasına öylece bırakamazdım. “Gidelim o zaman.”

“Ne?”

“Kaçalım buradan, olmaz mı?” Wayne kaşlarını çattı. Karşısına geçtim ve eğildim. Ellerini tutana kadar bu kadar titrediklerini fark etmemiştim. “Gidelim, burayı arkada bırakalım, eğer buradan gidersek kimse sana bir şey yapamaz. Kimse seni başka ülkede tanımayacaktır, bunların hiçbirinden haberleri olmayacaktır. Benim mirasım var, gidip bir yerde ev tutacak kadar var. Sonra işe gireriz, çalışırız, geçiniriz.”

Wayne sessiz kaldı, bir süre onaylayacak zannetim ama o kabul etmemişti. “Bende istiyorum, bende bunu her şeyden çok istiyorum ama yapamayız, babam beni her yerde arıyordur. Ülkeden çıkmama asla izin vermez.”

Ellerini bıraktım ve ayağa kalktım. Saçlarımı karıştırdım, daha mantıklı şeyler düşünmeye başladım. Ama elimden hiçbir şey gelmemeye devam ediyordu. O kadar sinirlendim ki sinirimi etraftan çıkardım, duvarı yumruklayarak sehpayı tekmeledim. Heather beni güçlükle tuttu. “Yapma.”

Ağlamaya başladım. Heather’a baktım, yumruklarım kanıyordu. “Elimden bir şey gelmiyor ya! Elimden hiçbir şey gelmiyor! Her şey benim suçum, benim yüzümden oldu! Wayne’yi kurtaracağım diye daha da mahvettim.” Heather elini yüzüme koydu ve okşadı.

“Hiçbir şey senin suçun değil, tamam mı? Wayne’nin de suçu değil, ikinizde hiçbir şey yapmadınız. Wayne’nin yaptığı doğru bir şey değildi ama yalnızdı, ona bunun yanlış olduğunu söyleyecek kimse yoktu. Sen onu kurtacaksın diye mahvetmedin, onu kurtardın. Wayne senin sayende daha mutlu oldu, eğer yapmasaydın Jackson onu daha beter edecekti! İkinizde kendinize gelmelisiniz artık.”

Wayne’ye döndü. “Gidip babanla konuşman gerekiyor. Biliyorum zor ama burada saklanarak her şey sadece daha da kötü olacak. Babanla konuş, kamuoyunun önüne bir açıklama yap. İnsanlar seni anlayacak. En azından bir kısmı sana anlayış gösterecek! Böyle saklanarak tüm her şeyi kabul ediyorsun!”

Sessiz kaldı ama Heather’a hak verdiğini tahmin edebiliyordum.




novebo yorum yok

İlk yorum yazan sen ol!


Henüz yorum yapılmadı

Novebo discord sunucusu