“Haftaya mezuniyetiniz var, hadi ama onunla böyle küsemezsin Aidan!” Akşam saatiydi, hastane odasında Heather ile oturuyorduk. Başımı pencereye çevirmiştim, dışarıyı seyrediyordum.

İşten ikimizde yeni gelmiştik, Heather babaannemi ziyaret etmek için buraya kadar gelmişti iş yorgunuyla. “Hadi gel, seni geçireyim.”

İç çekti ve benimle birlikte ayağa kalktı. Birlikte asansöre bindik. Cüzdanımı çıkardım ve birkaç kâğıt para çıkardım. “Bu ne?”

“Taksi paran.” Ona uzattığımda gülerek reddetti. “Bunu kabul edeceğimi falan mı sanıyorsun? Koy onu geri, otobüsle giderim.” Şortunun cebine parayı sıkıştırdım, çıkarmak için elini soktuğunda tuttum. “Bu saatte buradan otobüsle seni eve mi göndereceğim? Aptallaşma Heather, al şunu.”

Kaşlarını çattı. “Bu aralar ne kadar kabasın, Wayne seni çok bozmuş herhalde.” Ona cevap vermedim. Kapı açıldığında beraber indik ve hastane önüne çıktık. Takisiyi çağırdığımda önümüze geldi. “Görüşürüz, Wayne ile de konuş artık.”

Tam o sırada yanıma gelen Wayne’yi gördüm. “Ha siktir ya.” Heather n’olduğunu sordu ve baktığım yere döndü. “Aaa Way—“ Arkamı dönüp uzaklaştım. Peşimden geldi. Bir sigara yaktım ve duvara yaslanarak yere çöktüm.

“Konuşalım mı?” Ona cevap vermedim, sigarayı almak için uzandığında elimi çektim ve ona aşağıdan ters ters baktım. “Ne zamana kadar böyle davranacaksın? Hastaneye geldiğimde ne yüzüme bakıyorsun, ne mesajlarıma cevap veriyorsun ne de aramalarıma. Sırf bir kere kullandım diye hemen sildin mi beni?”

Tekrar ona cevap vermedim. Heather yanımıza geldi. “Şuna bir şey söyle, bana bakmak yerine konuşsun.” Sigaramı iyice çekip dumanı üfledim. “Şuna söyle, benimle konuşmasın, mümkünse buraya bile gelmesin!”

“Aidan, abartıyorsun.” Gözlerimi devirdim. Heather sürekli onu savunuyordu. “Onun üstüne bu kadar gitme. İyi bir dönemden geçmiyor, anlayış göstersen?” Gülerek ayağa kalktım ve sigarayı fırlattım.

“Anlayış mı göstereyim? İyi bir dönemden geçmiyor mu? Ya ben Heather? Ben çok mu harika dönemden geçiyorum? Babaannem orada iki seksen yatıyor, Wayne’yi öyle gördüğümde ne kadar korktum biliyor musun? Ona da aynı şey olacak diye ödüm bokuma karıştı! O ise hiçbir şey olmamış gibi onu affetmemi bekliyor!”

“Sadece bir kere kullandım!”

“Bir kere? Bana yalan söyleme. Sen ve bir kere kullanmak ha?” Güldüm. “Ne zamandan beri kullanıyorsun? Jackson sana kullandırttığından beri mi? Ona bunu yaptırdığı çin minnettar mısın, ha? Daha çok mu oturup onlarla uyuşturucu çekmek istiyorsun, siktiğimin keşi!” Beni ittirdi. “Ne diyorsun lan sen?” Heather omzundaki çantasını yere atıp Wayne’yi tuttu. “Yapmayın!”

“Ne dediğimi duymuyor musun? Siktiğimin keşisin lan! Uyuşturucu olmadan yaşayamayan bencil bir herifin tekisin!”

“Şimdi öyle mi olduk?!”

“Evet, yalan mı söylüyorum? Bencilin önünde giden bir keşin tekisin! Hiç mi düşünmedin lan beni? Ne kadar saklayacaktın benden yine başladığını? Hani aylardır temizdin!”

“Temizdim zaten, sen neler yaşadığımın farkında mısın?” Heather onu güçlükle tutuyordu, sürekli üstüme yürüyordu. Gözlerimizi birbirimizden ayırmıyorduk. “Sen benim neler yaşadığımın farkındasın ve buna rağmen yaptın! SANA TEK ÇÖZÜMÜN O ZIKKIM OLMADIĞINI SÖYLEDİM LAN!”

“Bana bencil olduğumu söylüyorsun, senin ne yaşadığının farkında olduğum için daha fazla yük olmak istemedim sana.” Güldüm. “Böyle mi? Uyuşturucu zıkkımlanarak mı?! Yine yanıma gelebilirdin, yine oturup konuşabilirdik!”

“Yapmak istemedim! Ne zaman beni anlamaya çalışacaksın sen?!”

“Ben seni anlamıyor muyum? Bunu mu söylemek istiyorsun? Siktir git lan o zaman!” Onu ittirdim, Heather onu tutup bağırdı. “İkinizde kesin artık! Çocuk gibisiniz! Birbirinizin kalbini kırarak hiçbir yere varmayacaksınız!”

“Ne bok oluyorsa onun yüzünden.”

“Bu benim suçum mu yani? İnsan gibi gelip konuşsaydın böyle olmazdı! Asıl her şey senin yüzünden! Sırf babaannen komaya girdi diye bok gibi davranıyorsun bize! Eskiden olsa böyle mi yapardın lan!” Yutkundum ve kaşlarımı çattım. “Bu basit bir şey mi? Nasıl bir herifsin lan sen! Bir de yalandan konuşup duruyorsun, yok bizim babaannemiz, yok seni yalnız bırakmayacağım.” Güldüm. “İki yüzlü şerefsiz.”

“Öyle bir şey demek istemediğimi sende biliyorsun!” Ona karşılık verecekken Heather bir anda bağırdı. “YETER LAN ARTIK!” Ağlamaya başladığını gördüm. “İkinizde durun artık! Hastanenin yanındayız zaten, ikinizide yatıracağım aşağıya şimdi!”

Onu daha fazla üzmemek için ikimizde sustuk. “Gidiyorum ben, daha fazla durmak istemiyorum.”

“Siktir git lan.” Arkasını dönüp hastaneye girdi. Babaannemin yanına çıkıyor olmalıydı. “Bu neydi şimdi Aidan? Böyle mi yapman gerekiyordu?” Göz yaşlarını sildi. “Ne yapmam gerekiyordu hayatım? Özür mü dileyeyim? Korktum diyorum lan! Korktum!”

“Olabilir, bu da onu istemiyordu! Senden özür dilemeye gelmişti.” Ona cevap vermedim. İç çekti ve başını iki yana salladı. “Aptalın tekisin.” Yerden çantasını aldı ve yanımdan uzaklaştı.

Dişlerimi sıkarken yumruklarımıda sıktım. Birkaç defa yumruğumu başıma vurduktan sonra duvara bir yumruk attım. Elim acıdığında sızlanarak salladım. Biraz üstüne fazla mı gittim? Ama… ona yapmamasını söyledim. Nasıl olurda böyle bir dönemde bana bunu yapabilir?

Dayanamayıp içeri gittim. Asansörle yukarıya çıktığımda içeriye girmek için kapı kolunu tuttum. Daha sonra vazgeçip bıraktım ve kenara oturdum. Derin bir iç çekerek başımı duvara yasladım, Wayne’nin çıkmasını bekledim.

Yaklaşık bir yarım saat sonra odadan çıktığında başımı kaldırmadan ona baktım. Bir şey demesini umdum ama o sadece kırgın gözlerle bana baktı.

Bir şey desin istedim.

Konuşsun istedim.

Yalvarıyorum, özür dile, bu sefer sana bağırmayacağım. Hastaneden küs çıkmayalım. Yarının ne garantisi var? Lütfen…

Bir şey demedi. İlerledi ve asansöre girdi. “Wayne…” Sesim çıkmadı. Boşverdim. Yutkunarak ayağa kalktım ve babaannemin yanına girerek kapıyı kapattım. Yanındaki sandalyeye oturarak başımı onun kucağına yasladım.




novebo yorum yok

İlk yorum yazan sen ol!


Henüz yorum yapılmadı

Novebo discord sunucusu