Karanlığın Kahramanı: Ziyafet

< Önceki Sonraki >

Kahn'ın yaptıklarının tüm şehre yayılmasının üzerinden iki gün geçmişti ve şehirdeki pek çok kişi onun nerede olduğunu bulmaya çalışıyordu.

Bazıları onu baş muhafızları olarak işe almak, bazıları onunla dövüşmek, bazıları ise onunla iyi bağlantılar kurarak nadir canavarlar ve otlar satın almak gibi anlaşmalar yapmak istiyordu.

Kahn minotorların ne kadar büyük bir anlaşma olduğunu ancak şimdi fark etti. Herkes macera derneği aracılığıyla gidip daha yüksek fiyata satın almaktansa kaynağın kendisiyle iletişime geçmek istiyordu. Ayrıca gelişmekte olan bir büyük usta kılıç ustasıyla arkadaş olmak ana öncelikleriydi.

Maceracılar derneğinden ve Kara Griffin tüccar işletmesinden sadece bir avuç insan onun mevcut konumunu biliyordu.

"Sistem, bana gelişmeleri anlat." diye konuştu yoğun bir şekilde eğitim gören ve dövüş becerilerini ve tekniklerini mükemmelleştiren Kahn. Eğitim alanı olarak çiçekli bahçeyi seçmişti. Soyduğu uzay halkasındaki tüm silahlara ve ekipman türlerine sahipti, bu nedenle eğitimine yardımcı olacak kaynak sıkıntısı yoktu.

[Ev sahibi aşağıdakilerde %100 Silah Ustalığına ulaşmıştır:

Kılıç : %100

Hançerler/Bıçaklar : %100

Okçuluk/Yay : %100

Balta : %100

Kalkan : %100

Mızrak : %100

Büyük Kılıç : %100

Satır : %100

Kılıç : %100

Mermi fırlatma : 100%

Ev sahibi aşağıdakilerde %100 Savaş Teknikleri/Becerileri ustalığına ulaşmıştır:

Gölge Yürüyüşü

Ateş Fırtınası

Rüzgar kesici

Kılıç Kenarı

Savuşturma/Yansıtma

Yan Hazne

Savunma Cesareti

Şövalye Duvarı

Karındeşen Pençeleri

Yırtık

Okçu Görüşü

Buz çivisi

Su Bıçağı

Kıskaç]

"Phew.. Nihayet!" Kahn içini çekti ve sonunda biraz dinlenebileceğini hissetti.

"Şu anki rütbem nedir? Büyük usta rütbesine nasıl geçebilirim?" diye merakla sordu Kahn çünkü %100 ustalığa ulaşmanın rütbe atlamasına yardımcı olacağını düşünüyordu.

[Ev sahibi şu anda en üst düzey usta rütbeli bir dövüşçüyle karşılaştırılabilir durumda. Ve herhangi bir silah ustalığı veya becerisinde bir üst rütbeye geçebilmek için, ev sahibinin becerileri özümsemenin yanı sıra %100 ustalığı tamamlaması ve bu işlerde/sınıflarda bir üst rütbeye ait bir rakibin çekirdeğini yemesi gerekir].

Kahn sisteme "Yani büyük ustaya ulaşmak için büyük usta rütbesindeki bir rakibi öldürmeli, çekirdeklerini yemeli ve becerilerini özümsemeli miyim?" diye sordu.

[Evet.]

"Hmm... Bu işi zahmetli hale getiriyor. İlk etapta bu şehirde çok fazla büyük usta birey yok. Ve benim de onlardan hiçbiriyle bir düşmanlığım yok. Yani rütbemi yükseltmek için onları öldürmek mantıklı bir seçim gibi görünmüyor. Sanırım bundan sonra daha yüksek yerlerde ve daha büyük şehirlerde düşman aramam gerekecek." diyerek endişeli bir ifade takındı.

Tam şu anda, Flavot şehrinin güneyindeki aynı kalede. Yüksek rütbeli subaylar ve bazı kolluk kuvvetleri tarafından bir toplantı yapıldı.

"Beni hayal kırıklığına uğrattınız, Yüzbaşı Nordak. Bir hafta oldu ve hala Azrail'in kim olduğunu bulamadınız. Bu bizim ve tüm şehrin güvenlik departmanına atılmış bir tokattır." diye konuştu zayıf ve yaşlı beyaz aslan kürklü bir ihtiyar.

"Lütfen Sayın Yargıç; bana iki gün daha verin, Azrail'i kesinlikle yakalayıp huzurunuza getireceğim." diye konuştu orta yaşlı yüzbaşı.

"Hiçbir mazeret duymak istemiyorum. Bu Azrail'in kim olabileceğine dair doğru düzgün şüpheleriniz bile yok." diye hatırlattı yaşlı yargıç.

"Konuşmama izin verirseniz, sayın yargıç. Son zamanlarda gözümüze çarpan bir şüpheli var. Kahn adında bir maceracı. Ve topladığımız bilgilere göre, bu kişi hakkında, bir zamanlar Abyss Ormanı yakınlarında haydutlar tarafından pusuya düşürülüp öldürülen bir paralı asker grubuna mensup olduğu gerçeği dışında hiçbir ön bilgi bulunmuyor. Ormandan kaçan tek kişi oydu ve aynı haydutlar tarafından pusuya düşürülen bir tüccar kervanını kurtarmak için ortaya çıkmadan önce birkaç hafta orada hayatta kaldı." diye konuştu zırh giymiş esmer bir kadın. Daha sonra bulgularına devam etti...

"Ayrıca büyük usta büyülü kılıç ustası Arkham Holland tarafından yapılan bir testi geçen ilk kişi. Edindiğimiz bilgilere göre şu anda tek başına çalışıyor ve en üst düzey usta kılıç ustası olduğu tahmin ediliyor. Azrael'in cinayetleri işleyiş biçimine bakarak kendisinin de en üst düzey bir suikastçı olduğunu varsayıyoruz. Dolayısıyla bu kişi hakkında bazı şüphelerimiz var." kadın düşüncelerini ifade etti.

"Teğmen Beatrice, biri kılıç ustası diğeri ise suikastçı. Bunda şüphelenecek ne var? Ne zamandan beri bir insan iki farklı iş ve beceri öğrenmeyi başardı? Arkham gibi biri bile saldırılarına ve savaş becerilerine sadece biraz büyü katabiliyor. Ben de Solomon'un arkadaşıyım. Eğer bu adamla ilgili yanlış ya da şüpheli bir şey olsaydı, en azından bana bir mesaj gönderirdi." diye azarladı yaşlı aslan kürklü yargıç.
Çn: Önceki bölümlerde derili diye cevirmistim şimdi kürklü yaptım ama hala emin değilim bu aslan kürklü kaplan kürklülee yarı insan olabilir yarı insan yarı aslan fln o yüzden şu anlık tam bir şey diyemiyorum siz düşünürken üzerinde kaplan kürkü fln düşünün.

"Konuşmaları ben de duydum. Bir değil altı minotor öldürmüş. Eğer Azrail olsaydı, mevcut durum göz önünde bulundurulduğunda neden kendisine şüpheyle bakılmasına yol açabilecek gücünü halka göstersin ki? Bu, kimliğini kendi elleriyle ifşa etmekten farksızdır." diye vurguladı aslan derisi hijyen yaşlı.

Tam bu sırada, şehir güvenlik departmanından Yüzbaşı Nordak araya girdi.

"Efendim, benim de bu konuda bazı düşüncelerim var. Bu iki kişi hakkında fark ettiğim bir şey, ne kadar çabuk ünlendikleri ve şehrin diline düştükleri. Bu kadar çok minotoru tek başına öldürmenin gerçekten de fark edilmeye değer bir başarı olduğunu kabul etsem de... Ama sizce de çok çabuk yayılmadı mı? Kimse üç ya da dört gün içinde bu kadar ünlü olamaz. Hiç kimse bunu başaramaz." dedi kaptan.

"İyi.. Yarın akşam malikanemde bir ziyafet vereceğim, Kahn'a da bir davetiye gönder. Ayrıca, komutan Straze de orada olacak, bu kişinin büyük usta rütbeli bir kılıç ustası olmaya yakın olup olmadığını test etme yolumuz olabilir. Ve eminim ki birçok güç ve fraksiyon bunu kendileri de bilmek isteyecektir." diye konuştu yaşlı yargıç kurnazca.

"Nasıl emrederseniz, efendim yargıç. Ayrıca Azrail'in ortaya çıkma ihtimaline karşı sıkı güvenlik sağlayacağız." dedi teğmen ve eğilerek selam verdi.

Hem adam hem de kadın diğer memurlarla birlikte odadan çıktı. Aslan kürklü yaşlı sandalyesine rahatça yaslandı ve başını dinlendirdi.

"Peki, ne buldunuz?" diye sordu yaşlı adam ve aniden suikastçı kıyafeti giymiş bir Elf belirip yaşlı yargıcın önünde durdu.

"Bu adamı araştırdık ve gerçek bir adam. Ama nedense şehre geldiğinden beri hep dikkat çekmedi. Dikkat çeken tek iki olay Sigurd ailesinin ikinci genç efendisini öldürmekle suçlanması ve bizzat Arkham Holland tarafından yapılan bir değerlendirme testini geçmesiydi. Topladığımız istihbarata göre, Azrail'e benzemiyor." diye konuştu elf.

[[Yazar: Bazı yanlış anlaşılmaları düzeltme ihtiyacı hissediyorum. Vantrea sakinleri çok hızlı seviye atlamaz veya onlarca yıllık eğitimden sonra bile Usta rütbesinde bir savaşçı olmazlar. Kahn, Kravel'den gelen İlahi Yetenekleri ve kutsamaları nedeniyle bir istisnadır. Bu yüzden herkes Kahn'ın en başından beri en üst düzey usta rütbeli bir kılıç ustası olduğu izlenimine kapılmış durumda]].

"Bu Azrail'in serbestçe dolaşmasına izin verirsek bu benim konumumu etkileyecek. Geçmişi olmayan küçük çaplı suçluları boğabiliriz. Ama hançerini soylulara ve kolluk kuvvetlerine doğrultursa sorun olur. Burada ne kadar çok yozlaşmış ve sadist piç olduğunu biliyorsun. Özellikle de soylular ve onların varisleri." diye konuştu yaşlı adam kasvetli bir yüz ifadesiyle.

Ertesi sabah Kahn, Jerome'un şok olmuş bir ifadeyle kendisine doğru geldiğini gördüğünde bahçede yeni birleştirilmiş beceri ve tekniklerini uyguluyordu.

"Efendim.. Yargıçtan bir davetiye aldınız." Jerome sanki bu bilgi onun için çok fazlaymış gibi korkunç bir sesle konuştu.

"Ne tür bir saçmalıktan bahsediyorsun sen?" diye sordu Kahn.

"Zarfın üzerindeki mühür sulh yargıcının ofisine aittir, efendim. Bunu başka birinin kullanması bu şehirde suçtur." diye yanıtladı Jerome davetiyeyi uzatırken.

Kahn davetiyede bahsedilen içeriği okudu ve kılıç ustalığındaki yeteneği için nasıl aşırı övüldüğünü fark etti.

"Anlıyorum. Demek ki benim gerçek olup olmadığımı kontrol etmek istiyorlar." diye konuştu Kahn kendi kendine ve kendisini bu şehrin üst düzey yöneticilerine tanıtma zamanının geldiğine karar verdi.

Kahn öğleden sonrasını en pahalı kıyafetlerin satıldığı birinci sınıf bir giyim mağazasında kendisine uygun bir kıyafet arayarak geçirdi. Bu ziyafete normal kıyafetleriyle gitmeyi göze alamazdı çünkü bu onu aşağılık bir hiç gibi gösterecekti.

Çünkü mağazanın resepsiyon görevlisi kadın bile Kahn'a sanki buraya ne tür insanların geldiğini bilmeden yanlışlıkla içeri girmiş gibi şüpheli bir bakış attı.

Kahn onun bakışlarına aldırış etmeden bir yardımcı istedi ve en pahalı ve kraliyet kıyafetlerini aradı.

Zengin kaliteli malzemelerden yapılmış ve üzerinde birçok gümüş desen bulunan son derece narin siyah bir kıyafet seçti. Gömlek olarak da beyaz bir gömlek, ardından kırmızı bir iç ceket ve yeşil bir kravat seçti.
Çn: Gökkuşağı oldun be adam.

Mağaza müdürüne 5 bin altın verdi ve mağazadan ayrıldı. Arkasında herkesi şaşkınlık içinde bıraktı çünkü hiçbiri onun bu kadar zengin olmasını beklemiyordu.

Gece olduğunda, son derece lüks bir araba kiraladı ve yargıcın konağına geldi. Davetiye kartını verdikten ve güvenlikten geçtikten sonra nihayet konağın büyük salonuna girdi.

İçeri girer girmez, gösterişli kıyafetler giymiş birçok insanın kendi aralarında konuştuğunu ve dedikodu yaptığını gördü.

Kapının yanındaki hoparlör, kalabalığa girişini nazik bir ses tonuyla duyurdu.

"Bayanlar ve baylar, sizi Flavot şehrimizin ünlü maceracısı Bay Kahn ile tanıştırıyorum." dedi konuşmacı.

Kalabalıktan ani şaşkınlık sesleri duyuldu. Ve birçok göz Kahn'a doğru döndü ve beklenti dolu gözlerle ona baktı. Özellikle de salondaki genç, güzel ve soylu kızlar ve kadınlar.

Bu kıyafet ile yakışıklı ve karizmatik görünüşünün birleşimi Kahn'ı soylu bir ailenin varisinden farksız gösteriyordu.

Hepsi için fazlasıyla çekici ve sevindiriciydi ve güçlü fiziği kıyafetlerinden bile fark edilebiliyordu.

Bu meraklı bakışlar ve beklenti dolu gözler altında.. Kahn kendi kendine konuştu.

[ Kahretsin! Eve gitmek istiyorum! ]