Karanlığın Kahramanı: Seçim (2)

< Önceki Sonraki >

Karar anı geldi. Tüm tartışma ve kararlardan sonra, bu tüm bu düzenlemenin en önemli kısmıydı. Çünkü Elric'in hedeflerine ulaşmak için izleyeceği yolu tam olarak nasıl planlayacağına karar verecekti. Çünkü bu İlahi Yetenekler onun sadece güç kazanma yolu değil, daha ziyade Hile Kodları olacaktı.

Mangalarda ve Romanlarda reenkarne olmuş bir kişiye bu hikayelerde bu tür yeteneklerin verileceği senaryoların çoğunu bilen Elric'in bu tür yeteneklere sahip olmaması mümkün değildi. Ancak deneyimleri nedeniyle bu hikâyelerin çoğunu okumuştu ve bu tür sözde İlahi Yeteneklerin gelecekte onu nereye götüreceğini biliyordu. Bu yüzden tüm bunları dikkatle incelemesi ve Vantrea dünyasına daha erken atılacağı zamanki durumuna göre en uygun olanları seçmesi gerekiyordu. Bunları önceden seçmesi gerektiğinden, doğal olarak en büyük potansiyele sahip en yararlı olanları aramak zorundaydı. Sadece daha güçlü olmasına yardımcı olmakla kalmayacak, aynı zamanda kozu olacak ve kesinlikle tekrar ölebileceği bir durumda olduğunda hayatını kurtaracak olanları. Gerçi geçmişteki Elric'in en çok tercih ettiği şey bu olurdu ama şimdi hayatına bir şans daha vereceğine göre, bunu elinden geldiğince kolaylaştırmalı ve elverişli hale getirmeliydi. Bu yetenekler sadece oyunun sonunu getirmesini sağlamakla kalmayacaktı. Aynı zamanda geleceğini de şekillendirecekti.

"Ben hazırım. Göster bana" dedi Elric.

"Sadece iki İlahi Yetenek seçme hakkın var. Her Tanrı bunları kahramanlarına verir. Ve her Tanrı kendi Varoluş Yasası ile ilgili benzersiz İlahi Yeteneklere sahiptir. Ancak, bu güçleri bir daha seçme şansınız olmayacak. Bu yüzden çok dikkatli düşünmelisiniz."

Karanlıklar Tanrısı sol elini salladı ve aniden Elric'in önünde bir ev büyüklüğünde 50'den fazla devasa monolit belirdi ve bir sıraya dizilmeye başladı. Bazılarından Altın, bazılarından Gümüş ve bazılarından Bronz ışık yayılıyordu, sanki yararlılıklarına göre kademelere ayrılmışlardı. Bununla birlikte, hiç ışık yaymayan 3 karanlık olan da vardı. Daha çok yakındaki ışığı içlerine çekiyor gibiydiler.

Elric bunların seçimden sonra kendisine verilecek yetenekler olduğunu ve hedefine yönelik gelecekteki yaklaşımının bunlara bağlı olacağını anladı.

Bu portrelere baktı ve kullanımları ve nasıl kullanılacakları hakkında bilgiler zihninde akmaya başladı.
Çn: Levitasyon, insan ya da hayvan vücudunun veya özgül ağırlık olarak havadan daha ağır nesnelerin görünür herhangi bir fiziksel etkenin yardımı olmadan havaya kaldırılması, havada asılı kalması veya havada gezinmesi fenomenlerine verilen addır.Entegrasyon, birbirleriyle ilişkili birden çok sistem veya uygulama arasındaki etkileşimlerin sağlanması ve veri alışverişi yapılması sürecidir.
Monolit, yekpare taş veya kayadan meydana gelen, görünüşte dağ benzeri bir jeolojik veya teknolojik, büyük boyutlu bir kitledir.
Zihin kontrolü, Hortlak Çağırma, Işınlanma, Telekinezi, Telepati, Levitasyon, Entegrasyon, Mimik, Durugörü, Bilge Gözü... Bu monolitlerin her birinde bu tür rastgele yeteneklerden yaklaşık 50 tane vardı ve hepsi de en üst seviyedeydi. Hiçbir kusurları olmaksızın tek kelimeyle mükemmeldiler. Elric eliyle bu monolitlerin her birine dokunmaya başladı ve bir şekilde onlara karşı doğuştan gelen bir bağ hissetti. Sanki bu İlahi Yeteneklerin her biri ona sesleniyor ve onu kabul etmesini istiyordu. Ama Elric durmadı ya da cazibesine kapılmadı; sert bir şekilde hepsine tek tek göz atmaya devam etti. Bunu berbat etmeyi göze alamazdı. Bir süre sonra Altın, Gümüş ve Bronz monolitlerin hepsine göz atmıştı. Merakla sordu.

"Bu parlak ışıklar da neyin nesi? Neden farklı renklerde parlıyorlar?"

Karanlıklar Tanrısı sadece Elric'e baktı ve "Altın olanlar Selefleriniz tarafından en çok seçilenler. Mesela kendilerine verilen 2 slot için en az 4 kez. Gümüş olanlar 3 kez ve Bronz olanlar 2 kez."

"Peki ya şu Siyah olanlar?" diye sordu Elric.

"Bir kez bile değil." Karanlıklar Tanrısı cevap verdi.

"Hmm... Tüm bu yetenekler tek kelimeyle harika ve son derece elverişli sonuçlar için kullanılabilirler. Seleflerimin bunların çoğunu seçmesine şaşmamalı. Doğru kullanılırsa, kendi İmparatorluğumu kurmama ve on ya da iki yıl içinde İblis Tanrı'ya karşı savaşacak güce ulaşmama bile yardımcı olabilirler. Tek kelimeyle hayret verici." Elric başını sallayarak onayladı.

Ancak bir saniye sonra, "Ancak bunların hepsi belirli koşullara bağlıdır. Örneğin, Zihin kontrolü. Bir insanın zihnini benim için çalışması ya da emirlerimi yerine getirmesi amacıyla kontrol edebilmem için en az bir dakika boyunca gözlerinin içine bakmam ve imalı bir konuşma yapmam gerekir. Ölüm kalım savaşı sırasında bu hiç de işe yaramayacaktır çünkü düşmanın işleri kelimelerle halletmekle ilgilenmeyeceği açıktır.

Ve hortlak çağırma yeteneği... ölenleri çağırdığım ordunun bir parçası yapmak için mezarlıkları soymam gerekiyor. Gelecek için çok faydalı ama aynı zamanda çok sıkıcı. Durugörü sadece gelecekte belirli bir zamanı görebiliyor ama sonuç olarak kullanılamıyor, tekrar kullanmak için birkaç saat beklemem gerekecek. Büyük bir potansiyel, ayrıca beni başkaları tarafından kandırılmaktan kurtarabilir ve olası ölümümü de durdurabilir. Ancak yine de, bana sadece bir avantaj sağlayacağı ancak durumu değiştirmeme gerçekten yardımcı olmayacağı için kullanım koşulları potansiyelden yoksundur.

Telekinezi, mesafe veya erişimimin ne kadar uzak olduğu ve ayrıca ne kadar ağırlık kaldırabileceğim veya uygulayabileceğim konusunda kısıtlamalara sahiptir. Onunla bir dağı hareket ettirebilseydim çok OP olurdu. Bilge'nin Gözü sadece İlahi Seviye olmadığı veya bilgi Tanrıların kendileri tarafından mühürlenmediği sürece her şey hakkında bilgi verir. Ancak bu tür bilgileri üstünlük sağlamak için kullanmak için yeterli beceriye veya araca sahip değilsem ne işe yarayabilirim ki? Telepati, zihnini okumak istediğim kişiye en az bir kez dokunmamı veya zihin bağlantısı kurmamı gerektiriyor. Bu kesinlikle bir sapık gibi görünmeme yardımcı olacaktır." Elric Karanlıklar Tanrısı'na bir başparmak işareti yaptı.

Sonra da piyasa risklerine tabi olan bu İlahi Yeteneklerin tüm can sıkıcı şart ve koşullarını sıralamaya başladı.

Bir zamanlar bu yetenekleri Elric'e gösterirken gururlu bir yüz ifadesi takınan ve huşu ve tapınma dolu bir yüz ifadesi bekleyen Karanlıklar Tanrısı'nın nutku tutuldu. Karanlıklar Tanrısı'nın için bunlar lanet olası İlahi Yeteneklerdi.

Ve bu adam bu yeteneklerin ne kadar zahmetli olduğundan ve sadece belirli durumlarda işe yaradığından, esnek kullanımları olmadığından yakınıyordu. Bir zamanlar tüm bu yetenekleri Elric'ten önce gelen tüm selef'lerine sunan Karanlıklar Tanrısı'nın kendisine dolaylı olarak orta parmağını çevirmişti. Karanlıklar Tanrısı milyarlarca yıllık varoluşunda ilk kez ağlayacak gibi hissetti. Elric resmen suratına defalarca tekme atıyordu. Ve her seferinde şiddeti öncekinden daha fazla artıyordu. Kravel bile Karanlıklar Tanrısı'na acıma dolu bir bakış attı.

[O zaman neden kendi İlahi Yeteneklerini yaratmıyorsun?] Karanlıklar Tanrısı sadece zihninde karşılık verebildi. Bunu yüksek sesle söylemek, sadece ölü bir adamın ruhunun birkaç kelimesiyle tetiklenen yüce bir Tanrı olarak imajını azaltacaktı.

Tam konuşmak üzereyken Elric bakışlarını 3 karanlık monolite çevirdi ve onları kontrol etmeye başladı.

Yetenek Emme.

Boyutsal Yasa.

Sentez.

Tam da bu 3 İlahi Yetenek hakkındaki bilgiler Elric'in zihni tarafından tamamen işlenirken... Kelimeler tükenmişti. Onları okudu ve yüzünde bir şaşkınlık ifadesi belirdi.

Yeteneklerin üzerinde aşağıdaki gibi ayrıntılar vardı

İlahi Yetenek: Yetenek Emme

İlahi yeteneğin sahibinin, hedeflenen varlığın fiziksel ve büyülü yeteneklerini herhangi bir komplikasyon veya yan etki olmaksızın özümsemesine izin verir. Bununla birlikte, sahibi yine de bu bireysel yeteneklerin kısıtlamalarına ve kullanım koşullarına uymak zorunda kalacaktır.

Koşul: Yetenekleri soğurulacak olan hedef, bu yeteneği üzerinde kullanmadan önce ölmüş olmalıdır. Aksi takdirde, Emilim başarısız olur. Ayrıca hedef çok uzun süredir ölü olmamalı ve fiziksel bedeni, kan gereksinimleri veya vücut parçaları gibi bir şey gerektirmesi durumunda bu yetenekleri tamamen çıkarabilecek durumda olmalıdır. Hedefin bedeni ölçülemeyecek kadar tahrip olmuşsa veya yetenek emilimi için gereken miktar yetersizse başarısızlık söz konusu olacaktır.

Sonra 2. İlahi Yeteneği okudu

İlahi Yetenek: Boyutsal Yasa

Bu İlahi Yeteneğin sahibi etrafındaki tüm uzay ve boşluğa erişebilir. Fiziksel bedene herhangi bir zarar vermeden boşluğu açabilir ve içine girebilirler. Aynı zamanda vücudun bir kısmının boşluğun içine yerleştirilmesine izin verirken, vücudun geri kalanı orijinal vücuda zarar vermeden gerçek dünyada var olur. Kullanıcının Boşluk içinde kalabileceği seyahat mesafesi ve zaman, yasanın Ustalığının artmasıyla artar.

Koşul: Sahibi Uzay büyüsü ve yasasında son derece etkin olmalıdır. Bu İlahi Yeteneğe yalnızca sahibi önkoşul koşullarını karşıladığında erişilebilir.

Ardından 3. İlahi Yeteneğe geçti

İlahi Yetenek: Sentez

Sahibinin, sentez prosedüründeki yetenek ve becerilerin çalışma prensiplerine dayalı yeni bir Varyant oluşturmak için iki farklı Fiziksel Yetenek ve Büyü Becerisini yeniden yaratmasına izin verir. Yaratılan yeteneklerin sahibinin bedeni veya zihinsel durumu üzerinde hiçbir yan etkisi olmayacaktır. Bu yetenek, farklı varlık ve yetenek setlerini karıştırarak yaratıklar oluşturmak için de kullanılabilir.

Koşul: Sentez yapılmadan önce işlem için gerekli fiziksel yetenek ve beceriler gibi belirli ön koşul seviyeleri karşılanmalıdır.

Yaratılan yaratıkların gücü ve uzmanlığı, denendikleri temel konulara bağlı olacaktır.

Elric'in yine söyleyecek sözü kalmamıştı. Bu 3 yetenek, listede olmasını beklemediği bir şeydi. Seleflerinin neden bu 3 İlahi Yeteneği bir kez bile seçmediklerini anlamıştı.

Bunlar için gerekli koşullar gerçekten de çok zahmetli ve elde edilmesi zordu. Ancak Elric hepsinden farklıydı. Ondan önce gelenlerin aksine, hepsi ya büyük taktisyenler, büyük liderler ya da kendi ülkelerinin ve dönemlerinin generalleriydi. Ancak hiçbiri bir Otaku, bir İnek olma deneyimine sahip değildi. Bu yüzden doğal olarak, bu 3 yeteneği son derece yararsız ve geliştirmesi zor buldular. Normal bir insanın bakış açısına göre, bunların hiçbiri seçilmeye değmezdi.

Mükemmelleşmek için çok fazla zamana ihtiyaç duyduklarından ve sadece bu ilahi yeteneklerin gerekliliklerini yerine getirmek için kesinlikle çok fazla zaman harcanacaktır.

Örneğin, yeteneklerini özümsemek için her zaman birini veya bir canavarı öldürmek zorunda kalacaklardı. Söylemesi yapmaktan daha kolay olan Uzay ve Zaman Yasasını öğrenmeleri ve anlamaları gerekecektir. Ve Sentez yeteneği de iki farklı yeteneği ve yaratığı birleştirmeye çalışırken kesinlikle üzerinde çok fazla kısıtlamaya sahip olacaktır.

Yani uzun vadede, bu 3 İlahi Yetenek onlara daha fazla sorun çıkaracak, zamanlarını boşa harcayacak, daha güçlü olma yollarını engelleyecek ve hatta araştırma yapmak ve bunun için çok zaman harcamak zorunda kalacakları için işleri karmaşık hale getirecekti. Yani bu yetenekler mevcut en kötü seçeneklerdi.

Ama bir dakika sonra Elric Karanlıklar Tanrısı'na baktı ve "Onları istiyorum. Üçünü de istiyorum."

Kararına göre, hem Karanlıklar Tanrısı hem de Kravel ona birlikte baktılar ve bağırdılar,

"SEN AKLINI MI KAÇIRDIN?!"