İsimsiz artık gereken şeyleri yapmıştı. Baskılanma olayını çözdükten sonra kendisine engel olanlardan kurtulursa, zombi kralın bulunduğu alanda ki baskılanmayı alet ile eşitleyecek ve onun çevresinde bulunabilecekti. zombi kontrolünün tamamen İsimsiz'e geçmesi için onun ölmesi gerekiyordu. Mühürlü halde kaldığı için ise öyle kalması gerekiyordu. Onun öldürücü tekniklerine maruz kalmak istemezdi.
Etrafta ki sakin insanlara bakıyordu. Her birini zombiye çevirip irade verilip kontrol edilmesi gerekiyordu ama buna değmezdi. İrade verilmesine gerek yoktu. Baskılanma toplaması gerekiyordu ve bunu yapmak için, bütün bir alanda ki herkesi zombiye çevirip öldürmesi gerekiyordu. Ardından aleti ile baskılanma emecekti.
Cebinden bir kapsül çıkardı ve gülümseyerek ona baktı. Bu sırada gözünü karşısında ki binalara dikmişti, yardımcı kurucu, neden engel olmuyorsun?
Yardımcı kurucu buna bir şey diyememişti. Ellerini cebine soktu, seni durdurmak mı? Yapı taşın burada değil mi? hiç bir şekilde şu an durduramam ki.
Hafif gülümsedi ve ekledi, ya yapı taşım gerçekten yoksa, sadece seni kandırıyorsam?
Yardımcı kurucu bunu duymuştu. Yan gözle bakıyordu ama sonra kendisi de sola doğru bakıp kafasını kaldırdı, görünüşünü gizleyebiliyorsun ha? Ama çocuğun alansal tekniğinden kaçamıyor. Görünüşünü gizlesen bile, çocuğun her bir yerde neler olup bittiğini görme gibi bir tekniği var. Yapı taşın tamda baktığım yerde. Ama göremyorum. Görünmez mi?
İsimsiz buna hayran kalmıştı. Bir alkış tuttu ama elinde ki kapsül bunu yapmasına pek izin vermiyordu, baya iyisiniz değil mi?
-BASKI ALANI: dönüşüm.
Belli bir alan İsimsiz'in enerjisi ile kaplanmıştı. En az ilçe seviyesinde bir alandı. Bu alanı herkes görebilirdi ve içeriyi az voltajlı yeşil bir ampul aydınlatıyor gibi olmuştu. İnsanlar ve diğer herkes bu renk değişiminin farkındaydı ve şaşkınlıklarını pekte gizleyemiyorlardı. Yardımcı kurucu bu sırada bir bir her şeyi izliyor ve etrafta ki insanlara göz gezdiriyordu. İsimsiz kapsülü yere bıraktı. Kapsül yere çarptı ve baskı alanına etki etti.
Ve baskı alanı içinde ki herkes, zombite dönüşmeye başladı.( İsimsiz'in baskılanmasının üstün olduğu kişilere olurdu bu. Yardımcı kurucu bundan etkilenmedi mesela)
Zombi dönüşümleri başlayan insanlar garip garip sesler çıkartmaya başlamıştı, ğğaaarpppp. ğğıırrpp.
Yardımcı kurucu kılıcını eline aldı ve baskı alanının dışına çıkmamalarından emin olmak için gitmek istiyordu. Adımını atarken bir anda ortadan kayboldu. Rüzgar her tarafı doldurmaya başlamıştı bu etki ile. İsimsiz elini yüzüne götürdü ve rüzgarın yüzüne vurmasına engel oldu birazcık. Gülümsemeye başlayıp aleti elinde biçimledi.
Bu aleti enerji biçimlemesi ile yapıyordu. Her bir maddeyi biçimlemek neredeyse imkansızdı. İsimsiz sadece bu alet için biçimleme kullanmıştı. Elinde beliren kare ve siyah bu şey'in kapağı açıldı. İsimsiz bunu havaya fırlattı.
Gülümsemesinin ardından baskı alanı hala açık olduğundan sadece bir şeyi yaparak bütün zombilere etki edebilirdi.
(BASKI ALANI, minimize tekniklerinin bu baskı alanı sayesinde, içinde ki her bir şeye aynı anda etki edebilmesini sağlar. İsimsiz teker teker kontrol etmek yerine, baskı alanı sayesinde tek kullanım ve alan içinde ki her bir zombinin kontrolünü ele alır.) (Ayrıca başka bir minimize tekniği dönüşüm, yine bunun gibi sağlanmıştı. Evet. İsimsiz'in birden fazla minimize tekniği var, ve bunu ölen bedenlerde ki deneyler aracılığı ile kazanmıştır)
Yardımcı kurucu her bir yere aşırı hızla kontrol etmek yerine havada durup her bir yere havadan bakmak istemişti Tam altında bir uçan alet var gibiydi. Bu aslında bir uçan kaykay olarak adlandırılabilirdi. Gerçekliği değiştirerek kendi altında bunun var olmasını sağlamıştı.
Her bir yere bakıyordu ama hiç bir zombinin öylece baskı alanının dışına çıkmadığını görebiliyordu. Ardından dönüp İsimsiz'e bakmak istedi. İsimsiz'in gözleri evrimliydi ve artık zombilerin kontrol edildiği bir gerçekti. Tekrar etrafına baktı ve her bir zombi binaları aşıp birbirlerine doğru koşmaya başlamıştı.
Yardımcı kurucu elini havada bir yöne doğrulttu. öylece bir hareketti. Aslında bu görünmez Lanetli laboratuvardı. Kendisi Emir'in tekniği sayesinde nerede olduğunu biliyordu. Diğer eliyle elini kulağına götürdü, bunu yok edemem. Bildiğim bir gerçek.
Emir baskı alanının dışında bir evin çatısında duruyordu. Gözlerini hafif kısmıştı, görüş alanının içindeyiz. Yapı taşını nasıl yok edeceğiz?
Bu sırada elini kulağına tekrar götürdü yardımcı kurucu ve söyledi, Asela burada mı?
Emir sırıttı, benim planım devreye giriyor. Asela özel öldürme görevine gitmedi. Bizimle beraber.
Dediği anda İsimsiz Zihin okuma tekniği ile bunu duymuştu. Ve kendi içinde şaşkınlık gösterdi. Dışarı vurmak istemiyordu. Havaya baktı. Yardımcı kurucuyu zorda olsa görebiliyordu. Güneş vurduğu için elini gözüyle kapattı. Bu sırada aşağı ters bir şekilde onunda kendisine baktığını görebiliyordu. Ve kendi kendine şunu söyledi, sanırım burada işin bitiyor. İsimsiz. Bütün taşlar yerine oturdu. Seni yenmek için birden çok plan, işe yarayacak en sonunda.
Asela birden havaya zıpladı. Ve Emir'in durduğu binanın çatısına kadar geldi. Emir'in yanına kadar geldi ve elini Emir'in eliyle gösterdiği yere doğrulttu.
Emir bu sırada söyledi, ateş et. Ve yapı taşını yok et.
Asela elinden tekniğini fırlattı. İsmini söylememişti tekniğin. Teknik fırlatılmıştı ve bir anda bir kalkana çarpar gibi oldu. Görünmez bir kalkan gibiydi ama bu yok olup gitti ve teknik Yapı taşının içinden geçti.
Parçalara ayrılan yapı taşı artık özelliğini devam ettiremeyen normal bir yapıt haline gelmişti. İsimsiz bunu hissetmiş ve yapı taşının yok olduğunu anlamıştı. Artık özelliklerine erişemeyecekti. Kılıcını sıkıca tuttu ve bu sırada havaya baktı. Ama Yardımcı kurucu orada değildi. Daha demin oradaydı. Ne ara gitmişti.
Bu sırada tam yanından bir ses geldi, nereye bakıyorsun? Buradayım.
İsimsiz korkmuştu hafiften ama hiç göstermiyordu. Anlık bir saldırı yapmak istedi. Kılıcını anında savurdu ama yapı taşı yok edilmişti. Yardımcı kurucu sadece elini kaldırdı ve kılıcı eliyle durdurmayı başardı. Baskılanması çok fazla diye idi. Ama saldırı da ki enerji kadar baskılanması gitmişti.
İsimsiz hızlıca kılıcını çekmeye çalıştı ama Yardımcı kurucu uçan tekmeyi koydu. İsimsiz bu darbeden aşırı fazla etki almıştı. Fiziksel bir saldırıydı bu yüzden baskılanma ile alakası yoktu. Ama şaşırıyordu. Bir insanın fiziksel gücü, bu yaşta bu kadar olamazdı. 3 binayı delik deşik ettikten sonra başka bir binanın 2. katında durabilmişti. Kafası hafif kanamıştı. Ama işler acayipleşiyordu. Kendisi bunu anlamıştı. Kanayan alnına elini götürürken Asela onun yanına kadar gelebilmişti. Onunda uçabildiğini biliyordu aslında. Bunu absürt bulmamıştı. Ama bu absürtlük fazlasıyla denge bozuyordu.
Bunu sevmediği için ve cesareti yettiği için bu absürtlüğün üzerinden deneyleri ile gelmeye çalışan biriydi. Çokta iyi gidiyordu aslında. Bu durum şu an onu çok zorlardı ama... Beklenmedik şeyler yapan birisiydi. Sırıtarak ayağa kalktı ve avucunu açtı. Asela'ya doğru hafiften uzatmıştı ve sadece şunları söyledi, tek bir hareket, ölüm demektir.
İsimsiz anlaşmalı teknik kullanıldığını ve aşırı etkili bir anlaşma yapabilen birini yarattığını dile getirmişti. neredeyse ölüm kadar etkileyen bu tekniği efsanevi olarak anılanlar bile yapamazdı.
Asela öylece duruyordu ve hareket etmiyordu. Bu sırada İsimsiz onun önüne doğru geldi ve yaklaştı. kulağına hafif eğildi ve gülümsedi, anlaşmalı teknik kullanıldı. Hedeflerim belli. Hareket eden... Ölür. Elinden hiç bir şey gelemez. Ama seni ittirirsem, neler olur?
Asela duygu bile göstermiyordu çünkü duygu gösteriminde ki en ufak bir yüz ifadesi değişikliği bile bu anlaşmayı bozardı ve ölüm gerçekleşirdi. Daha da gülümsedi ve elini onun omzuna koydu. Aşırı iyi bir gülümseme, sadece onu sinir etmek içindi. Ardından devam etti söylemeye, sana ayrı bir gıcığım. Asela. Benden küçük olmana rağmen, bir şekilde yapı taşımı kırmayı başardın. Buna sinirliyim. Ve sinirlendiğim kişilere ne olacağını bilmiyorsun. İzin ver göstereyim.
İsimsiz, deneyini, onun havada durmasına rağmen yapmak istedi. Bu deney aslında bir deney değildi. Makinenin sınırsız DNA değiştirmesi ve bozması, Ve Asela'nın içinde ki anlaşmalı teknik ve ya soylu tekniği ne varsa alması... Bunu da istiyordu aslında. Ve enerji biçimleme kullanmak istedi.
Makine yavaştan enerjiden oluşuveriyor. Ve Asela'yı çevreliyordu. Bu sırada İsimsiz onun zihnine girdi ve söyledi, düşünebilirsin. Telepatik bir şekilde seninle konuşacağım. Ağzını kıpırdatmasan iyi olur. Acı bir ölüm istemiyorsan.
Aşırı korku, acı korkusu, ölüm korkusu, kendinden düşük birine feci bir şekilde yenilme duygusu. İşte Asela'nın yaşadığı duygular buydu. Hiç bir şekilde göstermemesi gerekiyordu.
İsimsiz onun omzundan aşağı doğru süzmeye başladı elini. Ve ardından direk saçını tuttu. Onun canını yakmaya çalışıyordu. Ama bu sırada hareket edecek mi diye merak ediyordu.
İsimsiz gülümserken söyledi, her birinin zihnine anlaşmalı tekniğin olduğunu aktardım. Bu yüzden kimse ölmeyecek. Amacım sizi öldürmek değil. hepinizi şanssız yapmak. Bu soylulara göre çok normal bir durum. Ama 8 milyar insana teker teker deney yapamam. Bir şekilde soykırımı tamamlayacağım. Hiç bir şekilde engel olamamak sizi nasıl etkilerdi ha?
-Bunun önemi yok. Soyluları şanssız yapmak istiyorum ama... Hiç biri deneylerimde sağ kurtulamazdı. Bu yüzden vazgeçtim. şanssız olmanız sizi ölüme getirirdi. Bende direk öldürmeyi seçtim. Ama sana, sana istisna. Acı çekeceksin.
Makine en sonunda oluşu vermişti. ama dik bir şekilde duruyordu. Eskisi gibi yatay bir halde değildi. Makine kendiliğinden hareket ederek Asela'yı içine aldı ve kapağı kendiliğinden kapanmaya başladı. Ve daha bir çaresizlik için, hepsinin zihnine bulunduğu konumu söyledi ve, anlaşmalı tekniğin oluşturucusuna tekniği geri çekmesini söyledi.
Teknik geri çekilmişti. Ama Asela artık hareket edemezdi çünkü hareket etmesini sağlayan sistemler çökmeye başlamıştı. Bir tür komaya sokma etkisiydi ama bu onu komaya sokmazdı. Asela gözlerini hareket ettirebiliyordu ama konuşma refleksini kaybetmişti bile.
İsimsiz 2. kattaydı ve hafif kafasını eğdiğinde gelenleri görmüştü. Onlara bakıp gülümsedi. Emir sinirle bakıyordu çünkü içerde kinin Asela olduğunu görebiliyordu.
Emir kılıcını eline aldı ama bu sırada İsimsiz söyledi direk, her hangi bir hamle yaparsanız şanslı kız ölür.
Tam boynunun dibinde duran bir kılıç vardı ki, İsimsiz bunu hissetmişti. Gözleriyle yan tarafa doğru baktı. Yardımcı kurucuyu görebiliyordu. Ama onun rahat tavrını anlayamamıştı. Ve zihninde bu tavrın nedenini de göremiyordu.
Kılıcını hafif indirirken İsimsiz'in boynu biraz kanamaya başlamıştı, çok yakındın... Kurucu. Ama işler böyle yürümez değil mi? Baskılanmam seni savunmaya yetmedi ha? Sadece şanslı doğduğun için mi bu? Evet öyle. Hepinizden kurtulurken çok zevk alacağım.
Yardımcı kurucu çok net ve çok rahat tavrıyla söyledi, benden kurtulamazsın. Bunun nedenini de zihnimde göremezsin. Çünkü ben senden daha iyi plan yaparım.
İsimsiz bunu duyunca kahkahayı bastı, HAAHAHAHAHAH! Neden bu kadar komiksin. Bu dünya da benden daha iyi biri mi var sence?
İsimsiz gülümsedi ve devam etti, sizler, yapı taşımı toza çevirmeliydiniz. Bir delik açarak yapı taşımın etkisinin yitireceğini mi sandınız? Ben bir safkanım. Yap taşım zombisel lanet enerjisi ile yenilenebilir.
Yardımcı kurucu buna ilk defa tepki gösterdi. Çok şaşkındı ve kendini tutamadı, sen ne dedin?
İsimsiz'in yapı taşı yenilenmeyi başarmış ve delikten eser kalmamıştı. Artık İsimsiz güvendeydi ve baskılanma farkı artık onun için önemsizdi. Asela Makinenin içine sabitlenmişti.
Makine çalışmaya başlarken garip sesler çıkıyordu. Emir direk oraya doğru zıpladı ve İsimsiz'in dibinde belirdi. Onu biraz itekleyip makineye baktı, DURDUR ŞUNU!
İsimsiz ters ters bakarken gülümsüyordu, peki. Karşılığında ne vereceksin?
Emir donuk gözlerle bakıyordu, her şeyi yaparım. Onu öldürme. Durdur şunu dedim.
İsimsiz makinenin dibine kadar yürüdü ve cama elini yasladı, aslında. Bir şeye ihtiyacım yok. Onu çıkarsam mı ki?
Emir yakasına yapışmıştı, evet. Çıkar. Ne istiyorsun? Söyle. Yaparım.
Yardımcı kurucu bunu istemiyordu ve Emir'e söylemek istedi, onun istediği şeyleri sen yerine getiremezsin?
Anlık bir bağırdı. Çünkü tanıdığı kişilerin bir bir ölümü onu çok sinirlendiriyordu. Ve hepsi de sadece bu adam yüzünden oluyordu, APTAL MISIN? DURDUR DİYORUM SANA?
İsimsiz elini düğmeye götürürken söyledi, peki. Bu kadar bağırmana gerek yoktu. Yapacağım.
Düğmeye basmaya başladı. Ama tam olarak basmamıştı. Elini duraksattı ve gülümsedi, bunu yapacak mıyım sence?
Emir daha donuk bir şekilde bakıyordu, evet yapacaksın. Onu öldürme. Seni yenecek gücüm yok. Bunu biliyorum. Çok zekisin. Ama bir gün, gerçek güçlerime kavuşacağım zaman, seni o zaman öldürürüm.
İsimsiz bunu duyunca gülümsedi, neden boş beleş sallıyorsun? Bu isteklerine bakarsam dermişim bile demek istemedim. Bunu durdurmayacağım. Komasal etkileri yüzünden hareket edemez. Ve bağıramaz. Acıyı bizzat hissedecek. İçinde ki DNA'ların yer değiştirmesi, bir kaçının benim tarafımdan alınması... Bunlar ona o kadar acı verirken, vücudunun içinde gezinen milyonlarca mikro iğnenin acısını da bizzat hissedecek.
Zhuxin buna dayanamamıştı. Hareketsiz kalma etkisine rağmen çektiği acı sayesinde debelenmişti. Ve İsimsiz bu yasayı sadece bu acıyı çekmesiyle mi kırdığına şaşırmıştı. Ama aynı şeyi Asela'da göremiyordu. Asela'nın gözleri yavaştan gitmeye başlamıştı. Kendi isteğiyle değildi tabii ki.
Emir yardımcı kurucuya bağırdı. O kadar sinirliydi ki yardımcı kurucunun bir şey yapmamasına iyice delleniyordu, BİR ŞEYLER YAP SENİ APTAL KURUCU PARÇASI!
Yardımcı kurucu onun elini kendi yakasından iterken Emir ekledi, İNDİRGEME'Nİ KULLAN! ONUN BASKILANMASINI EŞİTLE! HADİSENE NE DURUYORSUN SENİ APTAL!
Yardımcı kurucu bir iç çekti, iyi izle, yapı taşımı oluşturduğum zaman neler olacağını. Bir bildiğim var değil mi? Sence kendi isteğimle mi bir şeyler yapamıyorum? yoksa yapabileceğim her şeyin önünde anlaşmalı teknikler mi beni engelliyor? İyi bak. Kendisinden yüksek baskılanmaya sahip birinin yapı taşı oluşmaya başlarsa, bu oluşum tamamlanamaz. Çünkü anlaşmalı teknik onun yapı taşına enjekte edilmiş. Bunu taa Asela'nın indirgenme tekniği açıkken anlamıştım.
Emir bağırdı yine, KAPA ÇENENİ APTAL. Sadece bir şeyler yap. Her hangi bir şey. Umudunu hemen mi yitireceksin? Hemen diyorum bir şeyler yap.
Beyaz çok donuk bir şekilde bakıyordu. Kendisi hala yolda öylece duruyordu, anlamsız. İsimsiz'i durdurmak bu kadar zor olmamalı. Neden hep planlar yapıyor?
İsimsiz yere atladı ve onun önünde durdu, zihinlerinizi okuyabilmem, size karşı önlem almamı o kadar kolaylaştırdı ki, hiç bir şekilde bu önlemleri aşamazsınız. Bu önlemleri aşsanız bile, zihninize girebilen ben bunu bilebilirim. Ve zihninizde ki bilgiler sayesinde yeni bir önlem alabilirim. Bunca zamandır anlamadın mı?
Gülümsedi ve onun başını okşadı, endişelenme. sizler elinizden geleni yapıyorsunuz. Ama karşınızda ben varken, elinizden hiç bir şey gelmez. Bunu ego, teorik ve ya herhangi bir şeye dayanarak söylemiyorum. Gerçekten de elinizden bir şey gelemez.
Beyaz bu laflarla çok anlam yaşamıştı. Donuk bir şekilde çaresizliği bizzat yaşıyordu. İsimsiz neler yaşatacağını söylüyor ve neler yapacağını söylediyse, aynen gerçekleştiriyor ve her biri olurken ayrı ayrı çaresizlik yaşıyorlardı. Bunu artık anlamıştı. Ve bu sorunun kraliyetten dışarı, diğer kraliyetlerin yardımlarını almaya kadar gitmesini savunmaya başlamıştı.
''Anlıyorum'' dedi sessizce. Elinden hiç bir şey gelemediğinin farkındaydı. Onun gibi biri nasıl bu kadar anlaşmalı teknik ile önlem alabilirdi? Şüphesiz iradeli zombilerine kendisine yararı olacak anlaşmalı teknik kullandırtıyor ve onların ölmesini sağlıyordu. Etkili anlaşmalı teknik iflas başlatsa da, kendisi bu anlaşmalı teknikleri oluşturmadığı için, kendisine yararı olsa bile kendisi bu zarardan etkilenmezdi.
...........
İlk yorum yazan sen ol!
Henüz yorum yapılmadı