Bu odada yapılacak hiçbir şey yok.
Sadece boş duvarları seyrediyorum, beyaz yatağımda yatıyorum.
Bazenleri bir şeyler görmeye devam ediyorum, ancak öyle bir yerdeyim ki onların gerçek olduğuna bile inanamıyorum.
Bazenleri duvarlarda çıyanlar gezip duruyordu.
Uykularımda rahat edemiyordum, yatağımın altından devamlı çıkıp beni boğmaya geliyorlardı.
Sheldon'un gelişi üzerinden iki hafta geçmişti, günden güne daha da yalnız hissediyordum.
Sarah'ı getireceğini söylemişti, ne zaman getirecekti acaba?
Günleri sayıp duruyordum ama şu an sabah mı, akşam mı; onu da bilmiyorum.
Bana gün yüzü göstermez oldular.
Hepsinden nefret ediyorum, bir gün onların hepsini öldürmeyi dilerim.
Bana resmen hayvan muamelesi yapıyorlardı, güya beni iyileştireceklermiş.
İçeri bir hemşire girdi.
“Ziyaretçin var."
Sarah olmalıydı.
Sarah olmasını umdum.
Deli gömleğim üzerimdeyken yine beni tekerlekli zımbırtıya bağladılar. Bacaklarımı, gövdemi. Sonra da ağzımı. Kaçmayayım ve birilerine saldırmayayım diye bunları yapıyorlardı.
İyi, en azından akıllarını kullanabiliyorlar!
Beni sürükleyerek götürdüler. Başımı geriye eğdim, arkamda ki hemşireye baktım.
Sıkıcı ve yavşak bir kadındı.
Görüşme odasına geldiğimde hâlâ ziyaretçim oda da yoktu. Daha da merak ettim.
“Xanthus."
Boynumdan başlayıp omuzlarıma doğru sıcak bir el indi.
Kim olduğunu biliyorum, bu Vanessaydı!
Sevdiğimin biricik, sıcacık, yumuşak elleri.
Nefesini boynumda hissettiğimde yalnızlığım kayboldu.
Yavaş yavaş karşıma geldi.
Çok güzeldi. Gülümsedim.
Onu çok özlemişim.
Tanrım... biricik sevdiğim.
“Buradan çıkaracağım seni."
Dudağıma yaklaşarak bir öpücük kondurdu ve yavaş yavaş duman olup kayboldu.
Kapı açıldığında içeri Sarah ile Sheldon'un girdiğini gördüm.
İster istemez yüzümde bir gülümseme oluştu.
Ha, Sheldon'u gördüğümden değil; Sarahtan dolayı.
“Xanthus!!" Koşa koşa sarıldı kucağıma.
Sheldon yanımdaki hemşireye gelip şöyle söyledi:
"Onu böyle getirmemenizi söylemiştim."
Hemşire gülümseyerek üzerini düzeltti.
“Beyefendi, şartlar böyle gerektiriyor."
Sheldon epey bir kızmıştı.
“Önleminizi alın ve açın onu. Şimdi!"
Kalın ses tonu odada yankılanmıştı. Koca omuzları ve vücudu yetmiyormuş gibi sesiyle herkesi ürkütmüştü.
Hemşire, Sheldon'un dediğini doktora sormaya gitmişti.
O sırada Sarah bana bakıyordu. Böyle görünmemi beni gördüğü ilk gün ki gibi asla yargılamıyordu.
“Burada sıkılıyor musun? Ben seni çok özlüyorum..."
Sarah'a sımsıkı sarılmak istedim.
Bende onu o kadar özlemiştim ki şu an bu kadar fazla olduğunu anlıyordum.
“Bende seni çok özledim."
Hemşire geldi ve onay aldığını beni çözerek belli etti.
Uzun zamandır bu gömleğin içinde olduğumdan bir türlü vücudumu esnetemiyordum. Kollarım çözüldüğünde iyi bir esnemiştim, daha sonra da maskemi çıkarıp hemşireye vermiştim.
Çok güzel bir zamandı, tam da hemşireyi öldürebileceğim dakikalardı.
Fakat Sarah'ın önünde asla böyle bir şey yapmazdım.
Onu hemen kucağıma alarak sımsıkı sarıldım. Gerçekten çok özlemişim.
Kucağımdan indiğinde çantasından boyama kitabını ve kalemlerini çıkardı.
“Hey-"
Sheldon hemşireyi durdurdu.
“Kendisine ya da bize zarar verecek hâli yok, Sarah'ın önünde öyle bir şey yapmaz. Aksi takdirde tüm sorumluluk benim üzerimde."
Sandalyeye oturduğunda bende onun yanına oturdum.
Sheldon karşımıza oturdu.
“Seninle boyama yapmayı çok özlemişim!"
Güldüm ve ona baktım.
“Neyi boyamak istersin?"
Ufak parmağı ile gösterdi.
Uygun rengi bana verdi ve birlikte boyamaya başladı.
“Dün benim doğum günümdü biliyor musun?.. Keşke bizimle olsaydın..."
Yutkunamadım nedense. Sarah'ın doğum gününde olmak çok isterdim.
“Doğum günün kutlu olsun."
Saçlarını öptüm.
“Burada neler yapıyorsun? Eğlenceli geçiyor mu?"
Elimi onun sandalyesine atarak resimi boyamaya devam ettim.
“Pek sayılmaz. Boş boş her gün duvarları izliyorum. Şuradaki hemşire var ya?"
Ona baktı.
Kulağına yaklaşıp fısıldadım.
“Tam bir orospu."
O güldüğünde bende güldüm.
“Sakın babaya söyleme tamam mı?"
İşaret parmağımı dudaklarıma yerleştirdim. "Şşş."
Başını sallayarak usulca onayladı.
“Ne konuşuyorsunuz siz ikiniz?"
Sarah gözleri kısılırcasına gülümsedi.
“Sır!"
Sarah ile bol bol boyama yaptık. Bana oyuncaklarını gösterdi ve okulda yaşadığı şeyleri anlattı.
Hatta bir çocuk onun saçını çekiştirip duruyormuş, sürekli ona vuruyormuş. Belki de buradan çıktığımda ilk başta o çocuğu halletmeliyim.
"Görüşme bitti."
Sarah itiraz etti.
“Bir dakika! Xanthus'a özel bir şey söylemek istiyorum!"
Sırtlarımızı onlara döndük. Fısıldayarak elime bir şey sıkıştırdı.
“Bunu sana dün gece hazırladım, onlara gösterme tamam mı? Ellerinden alacağını biliyorum."
Ona fısıldayarak karşılık verdim.
“Ama bunu saklayamam, görürler."
Başını iki yana sallayarak reddetti.
“Avucunu sakın açma gömleği giydiğinde."
Hemşire yanımıza geldi.
“Bu kadar yeterli, gidelim."
Bağlandım. Maskem suratıma takıldığında Sarah'a baktım. Kağıdın içinde ne olduğunu merak ediyordum.
“Tekrar geleceğiz, değil mi baba?" Sheldon başını sallayarak onayladı. "Görüşürüz evlat."
İlk yorum yazan sen ol!
Henüz yorum yapılmadı