Giriş
Thirteen cep telefonuna baktı ve yüzünde ciddi bir ifadeyle içindekileri okudu.
Sağ eliyle telefonunu tutarken, sol eliyle de başını kucağına yaslamış olan küçük kızın başını zaman zaman hafifçe okşuyordu.
Thirteen'in iki yaşındaki küçük kız kardeşiydi ve adı Remi'ydi.
Annelerinin yanı sıra Remi, kendisini güvende ve korunmuş hissetmesini sağlayan ağabeyi Zion'a da çok bağlıydı.
Onu ne zaman görse, küçük bir ördek yavrusunun anne ördeği takip etmesi gibi onu takip ederdi.
Anneleri Alessia bunu çok sevimli buldu, bu yüzden Remi'nin ağabeyini takip etmesine izin verdi, dolaylı olarak onu dadısı yaptı.
İlk başta Thirteen bu küçük yaratığı oldukça eğlenceli buldu ve ona bakmanın önemsiz bir görev olacağını düşündü, ancak yürümeye başlayan bir çocuğun birine ne kadar bağlı olabileceğini hafife aldığı ortaya çıktı.
Remi oldukça yapışkandı ve kardeşi ondan saklandığında ya da ondan kaçtığında sık sık ağlıyordu.
Eğitim yaptığı ya da önemli bir işle uğraştığı zamanlarda onu rahatsız etmese de, boş kaldığı zamanlarda hep yanında olurdu.
Gerald bahçeye bakan bir bankta oturan iki çocuğuna doğru yürürken gülümseyerek, ""Ah, kızım uyuyor,"" dedi. “Ne kadar şirin.”
“Kapa çeneni, babalık.” Thirteen babasına ters ters baktı. “Remi uyanırsa anneme porno zulanı gösteririm.”
Oğlunun sözlerini duyan Gerald'ın dudaklarının kenarı seğirdi. O ve karısı, oğullarının olaydan sonra hafıza kaybı nedeniyle kişiliğinin değiştiğini çoktan kabul etmişlerdi.
Ancak ne zaman oğluyla konuşsa, bir çocuk yerine eşit biriyle konuştuğunu hissediyordu.
“Buna cesaret edemezsin...”
“Dene beni.”
Gerald içini çekip ellerini teslimiyetle kaldırmadan önce ikisi neredeyse yarım dakika boyunca birbirlerine baktılar.
“Konuşmamız gerek,” dedi Gerald ciddi bir ses tonuyla. “Kardeşin Mikhail hakkında.”
Thirteen'in ağabeyi Mikhail'e Savaş Tanrısı Balta Tekniğini öğretmesinin üzerinden bir ay geçmişti.
O zamandan beri Mikhail'in dövüş yeteneğinde Gerald ve Alessia'yı şaşırtan bir artış olmuştu.
Mikhail ve Shasha birbirleriyle karşılaştıklarında kazanan hep Mikhail oluyordu.
İnsanlar Mikhail daha güçlü olduğu için bunun anlaşılabilir olduğunu düşünse de, gerçek şu ki Shasha aslında dahi bir eskrimciydi.
Ağabeyi, Thirteen tarafından kendisine öğretilen tekniği öğrenmeden önce, ikisi ne zaman dövüşse kazanan hep Shasha olurdu.
Ama şimdi işler değişmişti. Bir dahi olmamasına ve sadece güçlü temellere sahip olmasına rağmen Mikhail kısa bir süre içinde Shasha'yı geçmeyi başardı.
Annelerinin vesayeti altında daha sıkı çalışmasına rağmen, Shasha ne kadar çalışırsa çalışsın ağabeyini yenemeyeceğini hissetti.
Elbette Thirteen'i de yenemezdi.
O ve Mikhail, birlikte çalışsalar bile, daha onlar yapmadan ne yapacaklarını biliyor gibi görünen beş yaşındaki ağabeylerini yenemeyeceklerini çoktan kabul etmişlerdi.
Thirteen, ne zaman saldıracaklarını, nereye saldıracaklarını ve karşı saldırı için uygun yöntemi tahmin edebiliyordu.
Aslında, Thirteen kardeşleriyle her gün en az bir kez antrenman yapar ve sağlam bir temel oluşturduklarından emin olurdu.
Gerald ve Alessia en küçük ikinci çocuklarının eğitiminden tek başına sorumlu olabileceklerini bile düşünmüşlerdi.
“Mmm,” diye yanıtladı Thirteen. “Remi uyandıktan sonra geleceğim. Yarım saat daha uyumasına izin vereceğim.”
Onun cevabını duyan Gerald başını salladı. “Bizi eğitim alanında bulabilirsin.”
Söylemesi gerekenleri söyledikten sonra yüzünde bir gülümsemeyle oradan uzaklaştı.
Bu oğlunda hoşuna giden bir şey vardı. Ne zaman bir şey söylese, onu yapardı.
Thirteen yarım saat geçtikten sonra onları aramaya geleceğini söylediğine göre, bunu mutlaka yapacaktı.
Yarım saat sonra...
Thirteen, Remi'nin elinden tutarak eğitim alanına geldi.
“Önce annene git, tamam mı?” Thirteen kız kardeşinin başını okşadı. “Seninle sonra oynarım.”
Remi ellerini iki yana açarak annelerine doğru sendelemeden önce gülümsedi.
“Anne!”
“Remi!”
Alessia kızını sevgiyle kucağına aldı ve yanaklarına öpücükler kondurarak yürümeye başlayan çocuğun kıkırdamasına neden oldu.
Thirteen daha sonra ellerini beline koymadan önce kardeşlerine ve babasına yaklaştı.
“Ee? Sorun nedir?” Thirteen sordu.
“Kız kardeşin de senden bir teknik öğrenmek istedi,” diye yanıtladı Alessia, Remi'yi kucağında taşıyarak onlara doğru yürürken. “Ayrıca, eğer teknik iyiyse, ben de öğrenmek istiyorum.”
“Öyle mi?” Thirteen kaşlarını kaldırdı ama yüzünde belli belirsiz bir gülümseme belirdi.
Aslında Alessia'ya bir teknik öğretmek istemişti ama şimdilik geri durdu.
Planı, herkesin Mikhail'in gelişimini görmesini sağlayarak öğretilerine güvenilirlik kazandırmaktı. Planının işe yaradığını görünce, Planının bir sonraki aşamasına geçmeye karar verdi.
Bu da tüm ailesini güçlendirmekti!
Yeni ailesiyle bir aydan fazla zaman geçirdikten sonra onların durumunu az çok anlamıştı.
Prestijli Leventis Ailesi'nin “evlatlıktan reddedilmiş” bir üyesi olarak, babaları ve anneleri ailelerini geçindirmek için çok çalışıyordu.
Daha çok babaları Solterra'ya görev yapmaya gidiyor, Alessia ise çocuklara bakıyordu.
Prestijli bir ailenin üyesi olmasına rağmen, Gerald onlardan herhangi bir destek almadı. Bir zamanlar o aileye mensup olduğunun tek kanıtı soyadıydı.
“Peki ya sen babalık?” Thirteen sordu. “Leventis Kılıç Sanatı'nı aşacak harika bir teknik öğrenmek ister misin?”
Gerald çenesini ovuşturdu. “Mikhail'e yaptığın şeyin bir şans olup olmadığını bilmek istiyorum. Eğer kız kardeşini ve anneni güçlendirmeyi başarırsan, teklifini kabul edeceğim.”
“Heh... Sanırım burada büyük bir yanlış anlama yapıyorsun babalık,” dedi Thirteen sırıtarak. “Teklifimi reddettiğine göre, fikrini değiştirdiğinde sana bir teknik öğretmem için bana yalvarman gerekecek. Bu sınırlı süreli bir teklif, o yüzden akıllıca seçim yap.”
Gerald bu seçimi yapma konusunda biraz ikilemde kalmıştı. Leventis Kılıç Sanatı ona genç yaşta öğretilmiş bir teknikti ve o zamandan beri kullanıyordu.
Bu teknik vücuduna kas hafızası gibi yerleşmişti ve yeni bir teknikle her şeye yeniden başlamaya karar verirse, eğitim aldığı onca yılın boşa gideceğini düşünüyordu.
Onun tereddüt ettiğini gören Thirteen artık ısrar etmedi ve Shasha ile annesinden kendisini odasına kadar takip etmelerini, orada vücutlarına Runik Harfleri kazıyacağını söyledi.
Babasının sonunda pes etmesinin an meselesi olduğunu ve o gün geldiğinde bir daha asla eskisi gibi olamayacağını kesinlikle biliyordu.
Gerald ve Alessia oğullarının dövüş tekniklerini onlara nasıl aktarabildiğini bilmiyorlardı ve bunu nasıl yapabildiğini merak etmediklerini söylerlerse yalan söylemiş olurlardı.
Alessia bu soruyu Zion'a sormayı planlıyordu, ancak şu anda meşgul olduğu için, kendi savaş tekniğini geliştirdikten sonra sormaya karar verdi.
İlk yorum yazan sen ol!
Henüz yorum yapılmadı