Giriş
Lux huzur içinde uyurken gecenin bir yarısı birkaç çan sesi duyuldu.
Yarı-Elf gözlerini açtı ve odasının penceresini açtı. Neler olduğunu bilmiyordu, bu yüzden gecenin bu geç saatinde bu kargaşaya neyin sebep olduğunu daha iyi anlamak için dışarıya bakmaya karar verdi.
Lux'ın birkaç Cüce devriyesinin köyün Güney Kapısı'na doğru koştuğunu görmesi uzun sürmedi.
Yüzlerindeki endişeli ifadeye bakılırsa, Lux kötü bir şey olduğunu biliyordu.
Kızıl saçlı çocuk, odasından aceleyle çıkmadan önce Gacha Pull'da edindiği Kurt Deri Zırhını hemen kuşandı.
--
< Kurdun Deri Zırhı >
- Savunma: 20
- Delme ve Kesme hasarı %10 azaltıldı
--
Hanın birinci katına vardığında, birkaç Cüce kendi aralarında gruplara ayrılmıştı. Hepsi zırh giymişti ve silahlarını sıkıca ellerinde tutuyorlardı.
"Affedersiniz ama bana neler olduğunu anlatabilir misiniz?" Lux barın arkasında duran ve piposunu tüttüren hancıya sordu.
Hancı Lux'ın sorusunu yanıtlamadan önce piposundan derin bir nefes çekti: "Arada bir canavar salgınları yaşıyoruz. Şu anda bir Hortlak Salgını var ve herkes köyümüzün savunmasını güçlendirmek için Güney Kapısında toplanıyor. Köyün savunmasına katılmayı planlıyor musunuz?"
Lux hemen "Evet," diye cevap verdi. "Yaprak Köyü'ne yeni gelmiş olmama rağmen, burayı korumak için elimden geleni yapmam gerektiğini hissediyorum."
Hancının bakışları yumuşadı ve Lux'ın omzunu hafifçe okşadı. "Sana daha sonra kahvaltı için iyi bir şeyler vereceğim. Git ama kendini öldürtmediğinden emin ol."
Lux kapıya doğru yönelirken gülümseyerek başını salladı. Cüceler onun hancıyla yaptığı konuşmayı duymuş ve Lux'ın köyün ihtiyaç duyduğu anda yardım etmeye olan inancından biraz etkilenmişlerdi.
Hancı, hâlâ hanın taverna bölümünde aylak aylak dolaşan Cücelere, "Siz mankafalar ne diye oyalanıyorsunuz?" diye bağırdı. "Siz Cüce misiniz yoksa Goblin mi? O Yarı-Elf'in tek başına savaşmasına izin mi vereceksiniz? Eğer herhangi biriniz dövüşmek istemiyorsa defolup gidebilirsiniz. Burada işe yaramaz veletlere ihtiyacım yok!"
Cüceler hemen hanı terk etti çünkü köyün savunmasına katılmazlarsa Hancının onları gerçekten dışarı atacağından korkuyorlardı.
Herkes gittiğinde, Hancı duvarda asılı olan genç bir Cüce resmine bakarak iç çekti.
"Böyle zamanlarda keşke burada olsaydın evlat," dedi Hancı ikinci kez iç çekerken. "Burası sensiz asla eskisi gibi olmayacak."
---
Lux aceleyle Yaprak Köyü'nün Güney Kapısı'na doğru ilerlerken, yanında koşan birkaç Cüce fark etti.
"Büyük Kardeş Lux!" Colette onun yanında koşarken elini salladı. "Köyün savunmasına katılacak mısın?"
"Evet," diye yanıtladı Lux. "Colette, sadece ben mi heyecanlıyım yoksa sen de bu konuda oldukça heyecanlı mısın?"
"Elbette heyecanlıyım! İlk kez bir köyün savunmasına katılıyorum. Babam ve annem genellikle böyle tehlikeli şeyler yapmamı yasaklarlar ama artık Elysium'dayım, beni durduramayacaklar!"
"... Her şeyi ölçülü yap, tamam mı?"
"Un!"
Lux'la biraz konuştuktan sonra Colette koşma hızını arttırdı ve Lux'ı geride bıraktı.
Yarı-Elf, kendisinden elli metre ileride olan hızlı küçük cüceye bakarken yüzünde şaşkın bir ifade vardı.
"Çok hızlı koştuğu kesin," diye düşündü Lux. "Cücelerin bu kadar hızlı koşmasını beklemiyordum.
Birkaç dakika sonra Lux sıkıca kapatılmış olan Güney Kapısı'na vardı. Birkaç Cüce devriye muhafızının ellerinde arbaletlerle surların üzerinde durduğu görülebiliyordu.
Colette ve ekibi de koruyucu duvarın bir tarafında, girişin hemen yanında toplanmıştı ve uzaktaki bir şeye bakıyorlardı.
Lux hiç vakit kaybetmedi ve ne tür düşmanlara karşı savaştıklarını görmek için surlara tırmandı.
Köyün koruyucu duvarlarının tepesinde durur durmaz, Yaprak Köyü'ne doğru titreyerek yürüyen sayısız iskelet ve zombiyi gördüğünde ifadesi bir anda kasvetli bir hal aldı.
"Bu bir Canavar Salgını mı? Lux kaşlarını çattı.
Canavar Salgınına yabancı değildi çünkü Wildgarde Kalesi geçmişte de böyle bir salgın yaşamıştı. Ancak, çocuklar her zaman kalenin yeraltı sığınağında toplanır ve savaşa katılmaları ya da gözlemlemeleri engellenirdi.
Şimdi Lux Elysium'da bir Canavar Salgınıyla karşı karşıya olduğuna göre, yetişkinlerin neden çocukların bu büyüklükteki bir savaşa katılmalarına izin vermek yerine onları korumayı seçtiklerini şimdi anlıyordu.
'Büyükannem her zaman Canavar Salgınlarına karşı savunmaya katılırdı,' diye düşündü Lux vücudunu ele geçirmeye başlayan korkuyu uzaklaştırmak için yumruklarını sıkarken. 'Sorun değil. Burada surların üzerinde kaldığım sürece iyi olacağım. Köyün muhafızları burada, eminim gerisini onlar halledecektir.
Lux kendini her şeyin yolunda gideceğine ikna etmeye çalıştı ama kalbinin çılgınca atışı ve kulaklarındaki gümbürtü hislerini sakinleştirmesini engelledi.
İşte tam o anda küçük bir elin kendisini tuttuğunu hissetti.
"Merak etme, Büyük Kardeş! Ben seni koruyacağım!" Colette yüzünde kocaman bir gülümsemeyle konuştu. "O iskeletler ve zombiler hiçbir şey değil. Onları kolaylıkla yenebilirim!"
Lux'ın yüz ifadesinin solgunlaştığını fark etti ve tehlikeli bir durumla karşı karşıya kaldıklarında kız kardeşinin ona her zaman söylediği sözleri söylemeye karar verdi.
Lux sağ elini tutan gülümseyen küçük kıza baktığında şaşkınlığını üzerinden attı.
"Kendine gel Lux! Lux kendini içten içe azarladı. 'Ben buradaki en yaşlı kişiyim! Bu çocukları koruyan ben olmalıyım! Büyükannem benden dört yaş küçük bir kızın eteğinin altına saklandığımı öğrenirse kesinlikle çok üzülür!"
Lux, köyün duvarlarından sadece birkaç yüz metre ötedeki Hortlak Sürüsü'ne bakarken Colette'in küçük elini hafifçe sıktı.
Lux gülümseyerek, "Beni korumana gerek yok," dedi. "Bu zayıf iskeletlerden ve zombilerden korkmuyorum. Hatta kendime ait bir iskelet bile çağırabilirim. Görmek ister misin?"
"Gerçekten mi? Bir iskelet mi çağırabiliyorsun?"
"Elbette çağırabilirim. Sadece izle beni. Ortaya çık, Diablo!"
Hemen Lux'ın önünde beyaz bir iskelet belirdi.
Lux'ın çağırdığı iskeleti gören Colette'in çenesi düştü.
Lux daha Adlandırılmış Yaratığı hakkında böbürlenemeden, Diablo'ya doğru birkaç ok uçtu. Neyse ki bazıları iskeletin kaburgalarından zararsız bir şekilde geçti, ancak birkaç tanesi kafasına isabet ederek gövdesinden uçup gitmesine neden oldu.
Lan olm salak mısın adamlar ztn hortlsklsra karşı savaşıyo sen iskelet çağırıyorsun yanlış anlamicaklar da ne yapacaklar ölmedi dimi ölmesin bari