1.

Siwoo konuştuktan sonra yüksek sesle söyledikleri karşısında irkildi ve bu sözleri söyleyecek cesareti nasıl toplayabildiğini merak etti.

Hayatı boyunca cinsel dürtülerinin kararlarını etkilemesine izin vermeyecek biri olduğuna inanmış ve bu kurala sıkı sıkıya bağlı kalmıştı...

Ama şimdi... Dürtülerinin kendisini kontrol etmesine izin vermesi için bir şeyler farklıydı.

Bunun bastırılmış duygularının cinsel arzu olarak ortaya çıkmasıyla bir ilgisi olup olmadığından emin değildi ya da belki de her şeyden vazgeçtikten sonra içinden gelen asi pervasızlıktı.

"Böyle mi?"

Siwoo'nun önerdiği duruş özel bir şey değildi.

Odette aşağıdan sikinin etrafını yalayıp öperken, Odil de taşaklarını yalayıp ilgilenecekti.

Çırak kız kardeşlerin özelliklerinden tam anlamıyla yararlanan harika bir pozisyondu.

"Evet, bu pozisyonda Bayan Odette sperm idrar yolundan dışarı akarken testislerin seğirme hareketlerini görebilir ve Bayan Odil de damarlı aletimin titreşimlerini yakından görebilir ve hissedebilir."

"Hoo, bu akla yatkın. İyi düşünmüşsünüz, Bay Asistan!"

"İltifatlarınızı hak etmiyorum madam."

Bir bakıma bu imkânsızdı.

Seks hakkında hiçbir fikirleri olmadığı için ikizleri kandırdığı için vicdanında hafif bir sızı hissetti.

Ama sonra merak etti... Burada kendini suçlu hissetmesi gereken kişi neden kendisi olsun ki? Yanlış bir şey yapmamıştı, o halde neden kendini kötü hissetsin ki? Her şeyden önce, tüm bu saçmalığı başlatan onlardı...

"Bayan Odette, hazır mısınız?"

"Hmm!"

Odette dudaklarını Siwoo'nun taşaklarının etrafında büzdü, testislerden birini dolgun dudaklarının arasında tuttu ve sahibinin emirlerini bekleyen sarkık bir köpek yavrusu gibi başını salladı.

"Sana bir erkeği kolayca boşalttığı kanıtlanmış ve o kılavuzda yer almayan bir numara göstereceğim."

"Böyle bir şey gerçekten var mı? Sanırım buna şaşırmamalıyım. Ne de olsa siz bir erkeksiniz Bay Asistan, bu konuda bir kitaptan daha fazla bilgiye sahip olmalısınız."

"Şimdi, her şeyden önce, Bayan Odette, lütfen taşaklarımı daha önce yaptığınız gibi yavaşça yalayın."

"Tamam! Höpürdet..."

Odette onun talimatlarına göre taşaklarına bakmaya başladığında omurgasından aşağı ürpertici bir zevk aktı.

Hepsinden önemlisi, Siwoo'nun yukarıdan bakmasıyla ortaya çıkan taşaklarının etrafını dikkatle yalayıp emen Odette'in yüzü onun için gerçekten erotik bir manzaraydı.

Adamın ereksiyon halindeki erkekliği yüzünün yarısını kaplıyordu ve Odette adamın aletini yalamaya ve emmeye gittikçe daha büyük bir gayretle devam ediyordu.

Dahası, ikizlerden küçük olanı dikkatle onun testislerini yalarken, büyük kız kardeşi de onun yanında oturmuş, pür dikkat bir erkeği nasıl memnun edeceğini öğreniyordu. Kız kardeşinin bir erkeği memnun ettiğini görmek, rahminin daha önce hiç hissetmediği garip bir duyguyla titremesine ve titremesine neden oldu.

"Öncelikle elini bu şekle sok."

"Böyle mi yapacağım?"

Odil başparmağı ve işaret parmağıyla bir 'Tamam' işareti yaptı, sonra diğer parmaklarını onların altına yerleştirdi.

"Hayır, öyle değil. Bayan Odil'in elleri küçüktür, bu yüzden lütfen başparmağınız ve orta parmağınızla bir halka yapın, şaftın sığması için daha fazla yer açacaktır."

"Tamam."

Odil, Siwoo'nun talimatlarını harfiyen yerine getirirken başını salladı.

Zarif elleri yuvarlak bir daire çizdi, artık Siwoo'nun sikini her an uyarmak için hazırdı.

"Bundan sonra kayganlaştırıcı olarak tükürüğünü kullan."

"Tükürmek mi?"

"Evet, bir kayganlaştırıcı kullanmanız gerekiyor ve tükürük de seçeneklerden biri. Bir kayganlaştırıcı kullanmak genellikle kuru yapmaktan daha tercih edilir. Tüm süreci büyük ölçüde pürüzsüzleştirir ve şaft bölgesi boyunca kızarıklıkların oluşmasını önler.

"Ama dediğiniz gibi yaparsam elim tükürükle kaplanmaz mı?"

Siwoo son derece kendinden emin bir şekilde Odil'e bakarak cevap verdi. Sesinde hiçbir tereddüt sezilmiyordu. .

"Farkında olmayabilirsiniz ama kadınların tükürüğünün en iyi kayganlaştırıcı olduğu genel bir kanıdır hanımefendi."

"Ne, gerçekten mi? Mantıklı sanırım. Ama gerçekten sormam gerekiyor... Neden birdenbire bu konuda bu kadar istekli oldunuz? Kısa bir süre önce acımasızca mücadele ediyordunuz... Neden ani bir değişiklik oldu? "

Siwoo sessiz kaldı, içsel düşüncelerini ona açıklamak istemiyordu. Siwoo şu anda, tam da şu anda, bu cahil cadı çıraklarını istediği gibi manipüle etmekten hiç utanç duymuyordu.

Odil avuçlarına tükürdü ve Siwoo'dan aldığı talimat doğrultusunda tükürüğü kayganlaştırıcı olarak kullandı.

Çoğu durumda bayağı görünebilecek tükürme figüründe bile bir zarafet vardı. Cadı soyunun doğasında var olan güzellik ve karizma burada tam anlamıyla ortaya çıkıyordu.

"Şimdi lütfen sikimi elinizle oluşturduğunuz halka şeklinin ortasına koymayı deneyin. Oradan şaftı kavrayın ve elinizi şaft boyunca yukarı aşağı hareket ettirin ve bu harekete devam edin. "

"Evet, evet! Bu kısımdan sonrasını biliyorum. Profesör Amelia'nın gösterisini derslerde görmüştüm. Bu şekilde yapıyorsun, değil mi?"

Siwoo'nun talimatlarını dinleyen Odil, onun kalkmış ve zonklayan aletini solgun ellerine aldı ve parmaklarıyla yokladı.

"Haaa, çok sert ve ateşli."

"Teşekkür ederim, bayan."

"Ha? Neden birdenbire teşekkür ettin? Seni övdüğümü hatırlamıyorum..."

Arkasında mavi damarların bile göründüğü avuç içleri yukarı aşağı hareket etmeye başladı.

Odil kaşlarını çatarak avuçlarının içinde zonklayan alete odaklandı.

Bunu bir önceki derste zaten fark etmişti ama şimdi görünce Odil'in özellikle bir şeye odaklandığında kaşlarını çatma alışkanlığı olduğundan emin oldu.

-Gıcırtı

Küçük kız kardeş aşağıda taşaklarını yalıyordu.

Büyük olan ise yukarıdan onun şaftıyla oynuyordu.

Bu tam bir shimaidondan ziyade mini bir shimaidon gibiydi. 1[ T/N: (Shimaidon- kız kardeş pirinç kasesi) Japonya ve Kore'de bir erkeğin ablası ve küçük kız kardeşiyle ayrı ayrı ya da üçlü gruplar halinde cinsel ilişkiye girmesi anlamına gelir. Mini shimaidon - Vücut ölçülerinden dolayı söylemiş olabilir. ]

Odil'in avuç içleri Siwoo'nun ısınmış şaftından bile daha sıcaktı ve bu da sadece coşkusunu artıran hoş bir sıcaklığa yol açtı.

Avuçlarına daha fazla tükürük eklediğinde, alt yarısını doğrudan zevk dolu bir küvete daldırmış gibi hissetti.

O anda, itaatkâr bir şekilde taşaklarını coşkuyla yalayan Odette, yüzünü ablasına doğru çevirdi ve dikkatle onun hareketlerini izledi.

Tepkilerinden, ablasının onun sikiyle oynarken eğlendiği, yumuşak avuçlarıyla farklı şekillerde ve hareketlerle ona hizmet ettiği anlaşılıyordu. Bu, Odette'in sert şaftla da oynamanın nasıl bir his olacağını merak etmesine neden oldu...

"Sluurp... Abla! Ben de deneyeyim!"

"Hayır, gerek yok. Sen sadece üzerine düşeni yap ve ağzınla onun mücevherlerine göz kulak ol."

"Ama bu hiç adil değil!"

"Eğer kendi payına düşenden memnun değilsen, o zaman bunu yapmaya başlamadan önce bana söylemeliydin, şimdi sessiz ol ve ben kendi işimi yaparken sen de kendi işini yap."

İkizlerin ikisi de Siwoo'nun sikini kavradı ve pozisyonları ve erkekliğini idare etmedeki rolleri konusunda kavga etmeye başladılar.

Siwoo, erkekliğini yanlış kullanmaları nedeniyle hissettiği ani baskı karşısında sertleşti ve böyle devam ederlerse kırılıp kırılmayacağını merak etti.

"Genç Hanımlar, lütfen kavga etmeyi bırakın. Neden böyle yapmıyoruz? Sadece beni dinleyin."

İkizler Siwoo'nun araya girerek söylediği sözlerle canlandı ve bir sonraki sözlerini merakla bekledi. Şimdiye kadar söyledikleri mantıklı olduğu için ona inanmayı ve bir sonraki talimatlarını beklemeyi tercih ettiler.

"Biriniz 30 kez ovmayı bitirdikten sonra diğerinizle pozisyon değiştirebilirsiniz. Bu şekilde ikiniz de tam bir deneyim yaşayabilirsiniz."

"Tch.. Sinir bozucu..."

"Haklısın! Bu adil görünüyor. Böyle devam edelim."

Odette Siwoo'nun önerisine uymaya istekli olduğunu gösterdi ama Odil bu fikri reddetti. Açıkçası, Siwoo'nun önerisi bir bakışta ona olumsuz görünmüştü, bu yüzden bu sefer uymakla ilgilenmiyormuş gibi davrandı.

Aralarındaki bu anlaşmazlık üzerine kısa bir süre tartıştılar. Ancak, çok geçmeden bir karara vardıkları için uzun sürmedi.

"Peki. Önerinizi kabul ediyorum Sayın Asistan. İkimiz de dönüşümlü olarak yapacağız ve ilk ben gideceğim."

Böyle eğlenceli bir etkinlik sadece tek bir seferle sınırlı kalmamalıydı.

İkizlerin vardığı sonuç buydu.

Odil ve Odette her zamanki gibi biçimlendirici olmaya devam etti.

Aralarında endişelenecek bir şey kalmadığından, daha önce yaptıkları şeye geri döndüler.

"Doğru mu yapıyorum? Sadece üst kısmı mı simüle etmeliyim?"

"Evet, genellikle aşağıya kadar inmek zorunda değilsin. Erkeklerin erojen bölgeleri şaft ve kökten ziyade glans bölgesinde yoğunlaşır, bu nedenle sadece baş ve çevresini uyarmak yeterlidir."

"Aha? Yani böyle miydi...?"

Odil ve Odette cinsel sanatlar konusunda olgunlaşmamış ve cahil görünebilirler ama aptal değillerdi!

Her şeyden önce, bir aptal asla bir cadı çırağı olamazdı, uzman bir cadının rolünü yerine getirecek beyne sahip olmaları gerekiyordu.

Dahası, zaten olağanüstü bir cadı olarak tanınan Kont, halefi olarak birini seçerse, söz konusu halef neredeyse kesinlikle üst düzey bir dahi olurdu.

Bu yüzden Odil, Kont'un öğrettiklerini çabucak öğrendi ve heyecanla uyguladı.

Kendisine eşlik eden tek kişi olarak eliyle tek başına mastürbasyon yaptığı zamanlarla kıyaslanamayacak kadar eşsiz bir coşku hissetti.

"Ucunda berrak suya benzer bir madde var. Bu meni mi?"

Odil sordu, bakışları glansın ucunda sabit kalırken kolları hareketlerini hiç durdurmadı.

"Hayır, buna inek sıvısı deniyor. Boşalma gerçekleşmeden önce idrar yolunu temizleyen bir tür temizleme sıvısı gibi."

Siwoo düz bir mantıkla konuşurken, Odil yeni bir bilgi edindiği için memnun bir şekilde başını sallamakla yetindi.

Bunu zaten bir süredir hissediyordu ama bu ikizleri emrine amade etmek için kandırmak çok kolay değil miydi?

Saflık, zekâdan farklı bir şeydi. İkizler bu özelliğe fazlasıyla sahipti. Gelecekte onlardan faydalanmasına yardımcı olabilirdi.

Bu manipülatif planları düşünürken, ani bir rahatlama hissi zihnini doldurdu ve bu düşünceleri zihninin en gerisine itti.

Aslında, bu kesinlikle muhteşem kadın çiftinin sağladığı uyarımlara karşı bu kadar uzun süre dayanabildiğine inanamıyordu. En hafif tabiriyle bu inanılmaz bir başarıydı.

"Bayan Odil."

"Ne, bir yeriniz acıyor mu? Neden suratınızı asıyorsunuz?"

...Böyle dedi ama neden öyle baktığımı çoktan tahmin ettiğinden emindim.

Kuşkusuz Odil, boşalmadan önce eşiğe kadar yükselen basıncı hissetmeden hemen önce onun böyle bir yüz ifadesi takındığını görmüştü. Aslında buna birkaç kez şahit olmuştu, yani bundan sonra ne olacağını bilmemesine imkân yoktu.

Ancak Odil'e seslenmek ya da yakında serbest kalacağını söylemek asıl niyeti değildi.

Odil'e karşı ne kadar ileri gidebileceğini bilmek istiyordu. Kaçınılmaz olarak aralarındaki mantık çizgisini çekmeden önce; ve bir sonraki adımın bunu onun için belirleyeceğinden emindi.

"Bayan, boşalma sahnesini zaten sayısız kez izlemediniz mi?"

"Doğru. Gerçekten de izledim."

"O zaman bu sefer farklı yapmaya ne dersiniz?"

"Nasıl? Burada ne demek istiyorsunuz?"

Gerginliğini gizlemek için derin bir nefes aldı ve zihninde çalkalanan cesur düşünceleri dile getirdi.

"Bu sefer meniyi ağzınıza almaya ne dersiniz?"

Odil'e teklifini dile getirdikten sonra penisini yukarıdan ve aşağıdan uyaran hareketler aynı anda tamamen durdu.

Muhtemelen neden böyle saçma bir teklifte bulunduğunu merak ediyorlardı.

"Meninin çoğunluğunu protein oluşturduğuna göre, vücuda zararlı olmaması gerektiğini düşünüyorum. Elde edilen sonucun tadı ve kokusu da gözlem sürecinin bir parçası değil mi?"

"Beklediğim gibi, Bayan Odil, bilgeliğiniz sınır tanımıyor."

"Ancak Sayın Asistan, Siwoo, erkek cinsel organını ağzımızla emmemizin vücuda zararlı mikroplar bulaştırabileceği konusunda bizi uyarmıştınız!"

Taşaklarının olduğu bölgeyi yavaşça yaladıktan sonra Odette'in burnu tükürükle sırılsıklam olmuştu.

Bu sorunun cevabı zihninde çoktan hazırdı. Bu yüzden hiç duraksamadan bir yanıt verdi.

"Cowper'ın sıvısı çoktan salındığı için sterilizasyon işlemi zaten tamamlandı. Şimdi ağzınıza koysanız bile başka bir sorun çıkmayacaktır hanımefendi.

Pre-cum'un gerçekten dezenfekte edici bir faktörü olup olmadığından emin değildi, ama yine de her şeyi saçmalıyordu, bu yüzden onun için gerçekten önemli değildi. Dahası, ikizlerin merakı şu anda tüm zamanların en yüksek seviyesindeydi, bu yüzden kesinlikle onun konuşmalarına fazla önem vermeyeceklerdi.

"Fena bir öneri değil Sayın Asistan. Pekâlâ, nasıl yapmalıyım?"

"Ağzınızla penis başını yavaşça emerken el hareketlerinizi olduğu gibi sürdürün."

"Tamam. Eww, biraz tuzlu!"

"Sakin ol, bu sadece Cowper'ın sıvısı."

Sonunda, Odil'in elinde acı içinde kıvranan Siwoo'nun şaftı onun küçük ağzına girdi.

Küçük ağzının içinde hissettiği duygu, taşaklarıyla yaşadığı duyguyla aşağı yukarı aynıydı, sadece yoğunluğu artmıştı.

Konuşurken, erkekliği ağzının içindeyken, dili etrafında hareket etti ve zihnine Euphoria sağlayan kafayı okşadı.

"Li...ke bu mu?"

"Doğru. Dilini bu pozisyonda yavaşça hareket ettirerek penis başını uyarabilirsin."

Odil elini özenle hareket ettirirken, yumrulu başı ağzının içinde tutuyor ve emiyordu.

Dili, sanki en iyi şeker parçasını yalıyormuş gibi penis başının etrafında dönüyordu.

Cadılar şehri, Gehenna.

Yakalandığı ve bu dünyaya kaçırıldığı için mutluydu.

Kısa bir süre bu düşüncelerle oyalandı.

Ne yazık ki, sonunda boşalmanın eşiğindeyken hafif bir nem tabakasıyla dolu küçük ağzının sıcaklığının tadını çıkarmak için fazla zamanı yoktu.

"Tek yapman gereken kıpırdamadan durmak, tamam mı?"

Siwoo'nun siki Odil'in ağzının içinde şiddetle zonklamaya başladı.

Sanki midesinin derinliklerinden fışkırmış gibi, Odil'in ağzına kalın bir meni seli fışkırdı ve sonunda arzuladığı tatlı boşalmaya ulaşabildiği için tüm vücudunu aşırı bir zevk dalgası sardı.

-Öksürük -Öksürük -Öksürük

"Vay...?!?"

Belki de Odil bu kadar şiddetli bir boşalmayla saldırıya uğramayı beklemiyordu. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı, çünkü boğazının en arka kısmını sıyıran kalın meninin tek tük atışları onu kesinlikle şaşırtmıştı.

Siwoo boşalmaya başladığı anda elleri hemen durdu.

"Ha?"

Şaşkınlık içinde yüksek sesle solumaktan kendini alamadı.

Her ne kadar penis başını emmiyor ya da artık başını hareket ettirmiyor olsa da, dilini ileri geri hareket ettirmeye devam ediyordu ve bu da Siwoo'nun aletinin içine giderek daha fazla kalın sıvı fışkırtmasını sağlıyordu. Bunun hayatı boyunca hissettiği en iyi boşalma olduğundan emindi.

Siwoo, sonunda kalın sperminin son akışını ağzına doğru fırlatırken şiddetle titredi.

Odil dudaklarını kapalı tutarak yanaklarını şişirdi, meni küçük ağzının tamamını doldurdu.

Ağzında tutamadığı bir damla meni dudaklarının kenarına yapışmıştı.

Odil gözle görülür bir şekilde kaşlarını çattı, açıkça öfkeliydi. Bir mendil çıkardı ve hemen üzerindeki tüm meniyi tükürdü.

"Ne halt ediyorsun sen?"

Odil'in gözleri ıstırapla doluydu.

Meninin tadının bok gibi olacağını hiç düşünmemişti.

Beyaz ve yapışkandı, bu yüzden tadının yoğunlaştırılmış süt gibi olmasını bekliyordu.

Ancak tadı beklentilerinin o kadar uzağındaydı ki, bu deneyimi onun için çok daha kötü hale getirdi.

"Nasıl? Abla, tadı neye benziyor?"

Taşakların tekrar tekrar kasılmasına ve gevşemesine tanık olan Odette, ablasından hayatında ilk kez tattığı spermin tadını tarif etmesini istedi. Tadını son derece merak ediyordu.

Öte yandan Odil'in yüzünde sinirli bir ifade vardı. Belli ki şu anda kız kardeşinin heyecanını paylaşmıyordu...

"Meninin tadının bu kadar berbat olduğunu bilseydim tatmak istemezdim! Neden bunu önerdin!?"

Ancak Siwoo, Odil'in öfkeli sözleri karşısında en ufak bir irkilme göstermeden sakince onu ikna etti.

"Bunu sadece Bayan Odil'e mümkün olan en iyi gözlem deneyimini yaşatmak için önerdim. Üstelik bir erkek olarak tadının nasıl olduğunu bilemeyeceğim de aşikâr. Dolayısıyla, bu benim açımdan en ufak bir kasıt taşımıyordu, Bayan Odil."

"Bu doğru..."

Neyse ki Odil önemsiz bir cadı değildi. Makul bir kadındı ve sırf gücendiği için asla mantıksızca öfkelenmezdi.

"Evet! Ama bu bir daha asla tatmak istemediğim bir şey."

Odil, meninin hâlâ dudaklarının kenarına yapışmış olduğunu fark etmeden elini öfkeyle beline koydu.

"Ben de! Ben de denemek istiyorum!"

Telaşla yanına gelen Odette, üzerinde hâlâ bir miktar meni kalmış olan penis başını eline aldı.

Hassas glans, boşalmanın hemen ardından Odette'in ağzına girdiğinde, Siwoo ağzıyla emerek üretradan kalan meniyi sıkarken homurdanmaktan kendini alamadı.

"Yuckk..."

Odette'in yüzü, ilk kez meninin tadına baktıktan sonra Odil'inkinden farklı olmayan bir kaş çatma şekli aldı.

Daha önce hiç meni tatmamış olmasına rağmen, tadının korkunç derecede nahoş olduğunu hayal etmişti.

"O zaman bu sefer sıra Bayan Odette'de."

"Ne? Um... Ben iyiyim."

Spermin tadını çoktan almış olan Odette, Siwoo'nun ısrarına ılık bir tepki verdi. O korkunç tadı bir daha tatmak istemediği belliydi.

"Çok yazık. Bayan Odette ve Bayan Odil'in de benzer deneyimler yaşaması gerektiğine inanıyorum. Şimdi, eğer durum böyleyse, yeni bilgilerle ufkunu genişleten sadece Bayan Odil değil mi?"

Odette, Siwoo'nun sözlerinin ardındaki gizli anlamı fark etti.

Bu duyguyu sadece kız kardeşin biliyor, sen bilmiyorsun. Bunu gerçekten istiyor musun?

Sanki kız kardeşine karşı kaybediyor gibiydi. Böyle bir şeyin olmasına asla izin veremezdi.

"Sayın Asistan, deneyeceğim. Tadını hâlâ merak ediyorum."

"Odette, pişman olacaksın. Bırak artık!"

"Hayır! Her zaman eğlenceli şeyleri kendi başına yapmaya çalışıyorsun. Bu sefer vazgeçmeyeceğim."

İkizlerin tartışmasını gören Siwoo, Odette'in zihniyetiyle alay etmekten kendini alamadı. Ablasının her hareketini kayıtsız şartsız takip ederek onunla rekabet etme dürtüsü ona sadece aptalca geliyordu.

İki yıl boyunca ikiz cadıları kenardan gözlemlemişti.

Zihinsel olarak saf olan ikizlerle başa çıkmak artık onun için çocuk oyuncağıydı.

"Evet, o zaman bu konuda yapabileceğim bir şey yok sanırım. Buyurun."

Son meni kalıntılarının da kurumasına izin vermek istemeyen Odil, kız kardeşinin daha önce yalayıp emdiği Siwoo'nun yumurta kesesini yaladı.

"Vay canına! Beklendiği gibi, tamamen tatsız!"

Odette'in ağzı da tıpkı kız kardeşininki gibi Siwoo'nun menisiyle dolmuştu.

Bugünkü cinsel eğitim seansı Odette'in ağlamaklı bir yüz ifadesi takınması ve hissettiği öfke nedeniyle ayaklarını yere vurmasıyla nihayet sona erdi.

---

---

İlk yorum yazan sen ol!

Henüz yorum yapılmadı