Derecelendirme Bilgileri
———————————————————————————————
Dövüş Teknikleri:
Birincil
Ortancıl
Ruhsal
Hükümdar
Kutsal
Aziz
———————————————————————————————
Leveller:
Başlangıç
Gelişmiş
Usta
Kusursuz
———————————————————————————————
Yetiştirme Sıraları:
Çırak Krallık Seviyeleri 1-9
Öğrenci Krallık Seviyeleri 1-10
Üstün Öğrenci Krallık Seviyeleri 1-12
Büyücü Çırak Krallık Seviyeleri 1-12
Büyücü Krallık Seviyeleri 1-12
Üstün Büyücü Krallık Seviyeleri 1-12
Ruhani Boyut 1-12 (Ulaşmak için ilahi sorunları halletmeyi gerektirir.)
Ruhani Hükümdar Boyutu 1-12 (Ulaşmak için ilahi sorunları halletmeyi gerektirir.)
Kutsal Ruhani Boyutu 1-12 (Ulaşmak için ilahi sorunları halletmeyi gerektirir.)
Ruhani Aziz Boyutu 1-12 (Ulaşmak için ilahi sorunları halletmeyi gerektirir.)
———————————————————————————————
Ruhani Boyuta ulaştıktan sonra Aziz Ruhlarını uyandırabilecekler.
Rankları:
Bronz Level 1-15
Gümüş Level 1-15
Altın Level 1-15
Elmas Level 1-15
Kırmızı Elmaz Level 1-15
———————————————————————————————
Tekniklerin Rankları:
Birincil: 1- Düşük / 2- Orta / 3- Yüksek / 4- Üstün.
Ortancıl: 1- Düşük / 2- Orta / 3- Yüksek / 4- Üstün.
Ruhsal: 1- Düşük / 2- Orta / 3- Yüksek / 4- Üstün.
Hükümdar: 1- Düşük / 2- Orta / 3- Yüksek / 4- Üstün.
Kutsal: 1- Düşük / 2- Orta / 3- Yüksek / 4- Üstün.
Aziz: 1- Düşük / 2- Orta / 3- Yüksek / 4- Üstün.
———————————————————————————————
Hap ve İksirler: Seviyeleri 1-10
Zırh ve Silahlar: Seviyeleri 1-10
Yetenekler: Seviyeleri 1-10
———————————————————————————————
Bölüm 1: 01 Yeni bir hayat.
“Huh? Kahretsin. Yağmur yağmaya başladı!” Theo marketten çıkarken bağırdı.
Evden çıkarken yağmur yağmasını beklemiyordu, bu yüzden yanına bir şemsiye almamıştı. Sahip olduğu parayı harcadığı için marketin yanında olsa bile şemsiye alamayacaktı.
“Beklemeyeceğim, eve koşarak gideceğim.” Aklında bu fikir varken, Theo evine doğru koşmaya başlar.
Ama evinin yolundayken, gökyüzünden gelen yüksek sesli bir yıldırım sesi duydu.
“AHHHHH…”
“N.. Ne? Y… Yıldırım kafama mı çaktı?”. Ama daha tam olarak ne olduğunu anlayamadan, vücudunun kontrolünü kaybetmeye, göz kapakları ağırlaşmaya başladı.
“Beni yalamayı bırak ve uyumama izin ver! Ah? Kim beni yalıyor?”
Gözlerini açar, Theo şaşırmıştır çünkü gözlerinin önünde bir Tilki ona doğru bakıyordur. Theoyu en çok şaşırtan şey ise Tilkinin kafasının üstünde, bir şeyler yazmasıdır. Tıpkı onun oynadığı MMORPG oyunlarındaki gibi.
— —
[ Kırmızı Tilki ]
[ Çırak Krallığının 1. Kademesi ]
— —
“...?? Neden bu şeyler kafanın üstünde yazılı? Bu bir rüya mı?”. Diye düşündü.
Uyanmaya çalıştıktan sonra, işe yaramadığı için sinirlendi. Hala Kırmızı Tilkiyi görebiliyordu.
Olanlar hakkında daha iyi bir anlayışa sahip olmak istiyordu, ayağa kalkmaya çalıştı ama artık insan bacaklarına ve kollarına sahip olmadığını fark etti. Bu olaydan sonra vücuduna bakmaya başladı ve en sonunda dört patisi ve sarımsı bir derisi olduğunu fark etti aynı yanında ona sevgiyle bakan Kırmızı Tilki gibi.
“Gerçekten öldüm mü? Bu bir rüya değil miydi? Yani bir hayvan olarak reenkarne mi oldum?” Merak etmeye başladı. Yıldırım tarafından çarpıldığını hatırlayıp bu durum hakkında duraksama yaşadı.
“Kırmızı bir tilki mi oldum?” Kendine sordu şüpheyle.
Kırmızı Tilki, Theonun iyi olduğunu anladığı an mağaradan ayrıldı. Ve bir süre sonra ağzında bir tavşanla geri döndü.
Kırmızı Tilki, Theo'ya doğru yöneldi ve tavşanın Theonun yanına bıraktı.
“Benim bu tavşanı yememi mi istiyor?” Kırmızı Tilki tarafından önüne bırakılan tavşanı gördüğünde merak etti.
Bundan sonra çok aç olduğunu ve yemeğe ihtiyacı olduğunu fark etti! Ama çiğ bir şey yeme fikrine alışamadı…
Theo: “Hayvan olduğuma göre bundan sonra sadece çiğ et yiyeceğim zaten. İşler bu duruma geldiğine göre artık sadece kabul edebilirim.“ İşlerin bu noktaya geldiğini ve açlığının ağır bastığını görüp kaderini kabul etti.
Theo yerdeki ölü tavşana doğru yaklaştı. Ağzını açıp tavşanı kemirmeye başladı. İğrenmiş olsada yemeye devam etti. Şu anda çok açtı ne de olsa.
“Mm, biraz yedikten sonra düşündüğüm kadar kadar kötü olmadığını fark ettim… Bunun nedeni artık insan olmamam olabilir.”
Bütün tavşanı yemeyi bitirdikten sonra saydam mavi bir cam önünde belirdi. Kırmızı Tilkinin kafasının üstündekine çok benzer bir tane.
— —
[Yetenek Açıldı]
— —
Tüket: Bu yeteneği kullanırken [Öz] veya [Sistem Puanı]’na çevirebilirsin.
“Ah?”
Theo: “Bu çılgınca şey de ne? Bu mavi ekran nereden geldi? Bu bir oyun sistem ekranı mı?”
Bunu zaten düşünmüştü ama görsel olarak belirince bunun gerçekten de bir oyun ekranına benzediğine inanmaya başladı.
Öldükten sonra bir hayvan olarak reenkarne olduğunda bir oyun sistemi elde edip etmediğini merak etmeye başladı. O kadar heyecanlanmıştı ki ölmenin o kadar da kötü olmayacağını düşünmeye başladı.
“Statlarımı görebilir miyim?” Diye düşündü.
— —
İsim: Theo Volts
Cins: Kırmızı tilki
Tür: Hayvan
Büyüme: Çırak Krallığının 1. Kademesi: Küçük Avans
— —
Sistem Puanları: 0
— —
Yakınlıklar:
Yıldırım
Karanlık
— —
Yetenekler:
(Aktif) En yüksek level
— —
“Hahaha! Gerçekten çalıştı!” Theo durum barının açıldığını gördüğüne çok mutluydu. O anki mutlulukla zıplamaya başlamadı çünkü vücudu hala güçsüzdü ve dar bir mağaranın içindeydi.
“Bana tavşanı getiren Kırmızı Tilki ile aynı gelişim seviyesindeyim…” Diye düşündü statlarını gördükten sonra.
“Ah? Yıldırım ve Karanlığa yatkınlığım var. Bunları nasıl kullanacağım?” Statlarında yıldırım ve karanlığa yatkınlığını görünce söyledi. Theo sol patisini “yatkınlıklar” yazan kutuya doğru ilerletti. Bunu yaptığı anda farklı bir bilgilendirme kutusu ortaya çıktı.
— —
[Yatkınlıklar: Yatkınlıklarla doğmuş canlılar Çırak Krallığının 4. Kademesinde büyü çekirdeği oluşturabilirler.]
— —
“Oh! Bu Çırak Krallığının 4. Kademesine geldiğimde kullanabileceğim bir şey.” Kendisine olan şeyler hakkında çok meraklı olsa da Theo çok yorgun ve uykulu hissettiği için uyumaya ve uyandıktan sonra ne yapacağına karar vermeye karar verdi.
“Haa~” Theo doğanın seslerini ve kuşların şarkılarını dinlerken uyandı.
Bu sefer uyandığında eskisi kadar güçsüz hissetmiyordu. İyi bir gece uykusu sayesinde daha iyi hissediyordu. Kırmızı Tilkinin mağarada olmadığını fark edip ayağa kalktı ve mağaradan ayrılmaya karar verdi.
Mağaradan ayrıldığından devasa ağaçlar, bitkiler ve çiçeklerde sarıldığını fark etti. Bir çok ağacı geçtikten sonra ormanda yavaşça ve dikkatlice dolaşırken… Theo açık bir alan ve bir çok tavşan gördü.
Theo tavşanların kafalarının üstünde barların olmadığını fark etti.
“Öldürmesi zor değiller gibi. Kızıl tilkinin aksine barları da yok!” Diye düşündü.
Tavşanların çalıları kemirmeye devam ettiğini gördükten sonra. Theo çalıların arasında çömeldi ve kendisinden fazla uzak olmayan iki tavşana doğru sürünmeye başladı. Tavşanlarla arasında 4,5 metrelik bir mesafe varken tavşanlar Theoyu fark ettiler ve hayatları için koşmaya başladılar.
Bunu gördükten sonra Theo, Peşinde olduğu iki tavşanı kovalamaya başladı. Şu anki bedenine alışmadığı için garip bir şekilde koşuyordu.
“Bu tavşanlar çok hızlı koşuyorlar! Ve ben bu bedene daha alışamadım…” Diye düşündü.
Tavşanların arkasından uzun bir süre koştuktan sonra Theo şu anki vücuduna biraz daha alışmaya başladı ve bir tavşana yetişmeyi başardı. Tavşanın boynuna dişlerini koyduğu anda öldürdü. Kısa bir süre içinde de tavşanın kanını ağzında hissetti.
“Öldürmekten tecrübe almıyorum gibi…” Diye düşündü üzgün bir şekilde.
“Ah! Tüketmek için bir yetenek kazanmıştım. Bu tavşan üzerinde deneyeceğim.”
Aklının içinde “Tüket” diyerek yeteneğini kullanmayı başardı.
Bundan sonra beklediklerinin çok üstünde bir şey oldu… Kuyruğu büyüdü ve tavşana doğru ilerleyip genişleyerek büyük bir ağıza dönüştü. Theo, kuyruğunun oluşturduğu ağıza bakarken sanki sonsuz bir çukura bakıyormuş gibi hissetti. Kuyruğu ansızın tavşanı yuttu ve tavşanın varlığıyla alakalı geride hiç bir şeyi bırakmadı.
Theo olanlar karşısında baskılandı. Kuyruğu normale döndüğünde olay zihninin arkasına atıldı ve bir seçim yapması gerektiğini hissetti, adeta bir içgüdü gibi. [Öz] ya da [Sistem Puanı] arasında seçim yapması gerektiğini söylüyordu.
Öz ün gücünü arttırabileceğini düşünerek onu seçmeye karar verdi.
Öz’ü seçtiğinde Theo, gücünün biraz arttığını hissetti. Çok büyük bir miktar olmasa bile.
“W- Wow… ’in böyle çalışmasını beklemiyordum!” ’i seçtiğinde gücünün artcağını bildiği için oldukça mutluydu çünkü bu, Theonun artık güçlenmesinin bir yolu olduğunu gösteriyordu.
Ve Theoyu asıl mutlu eden şey ise ’i tavşanın üzerinde kullandığı anda tavşanı avlarken kullandığı gücünün küçük bir kısmını geri kazanmasıydı. Bu Theoyu çok mutlu etmişti çünkü bu kendisini güçlendirmesinin bir yolu olduğunu gösteriyordu.
Theo tavşanı yakaladığında bütün tavşanlar koşmayı bırakmıştı ama Theonun yakaladığı tavşanın yok olduğunu fark ettiklerinde umutsuzca koşmaya başladılar.
“Ah? Bekle!!! İzin ver seni öldüreyim!” Diye düşündü.
Theo bundan sonra tüm gücüyle tavşanlara doğru koştu. Bu sefer vücuduna daha fazla alıştığı için başka bir tavşan yakalaması da fazla uzun sürmedi.
Ahh minik tavşanım :)